Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/840 E. 2022/664 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
İHBAR OLUNANLAR : 1- …
2- …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Mahkememizde açılmış olan tazminat davasının yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı … A.Ş.’nin maliki olduğu diğer davalı …’ın sevk ve idaresinde … plakalı aracın müvekkil davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil aracı pert olduğunu, bu güne kadar araç bedeli ile ilgili olarak gerek araç sahibinin gerek araç sürücüsü ve adı geçen sigorta şirketleri tarafından kendilerine bir ödeme yapılmadığını, aynı olay nedeniyle cismani zarara dayalı olarak Kayseri … Asliye hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporuyla davalı taraf tam kusurlu bulunduğunu, davaya konu trafik kazası nedeniyle Afyon Çay Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada … Esas sayılı dosyasında davalı araç sürücüsüne ceza verildiğini, kararın kesinleştiğini, dava nedeniyle arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını, Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun … Büro … arabuluculuk numaralı son tutanağında görüşme anlaşamamazlıkla sonuçlandığını, müvekkiline ait … plakalı aracın rayiç değeri üzerinden bedelin tespiti ve bu bedel karşılığı şimdilik 5.000,00-TL’ nın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar zararının tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gerçek kişi sıfatına sahip davacıya ait araca tacir sıfatına sahip davalı şirkete ait ve gerçek kişi davalı sürücünün haksız eylemi ile meydana geldiği iddia edilen trafik kazasından yani 6098 Sayılı TBK’ndan kaynaklanmaktadır.
Trafik kazası nedeniyle kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanun’un 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine ve 91 ve 92. maddeleri gereğince motorlu aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açabilir. Ancak 6098 sayılı TBK’nun 61 ve 163. maddeleri gereğince zararın tamamını veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden dilerse yalnız birinden isteyebilir.

6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
2918 Sayılı KTK’nun 26/04/2016 tarih, 29695 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlarak yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97/1. fıkrasındaki düzenlemeye göre davacı tarafından davalının sigorta şirketlerine karşı açılmış bir dava bulunmamaktadır. Sigorta şirketlerine dava açılmadan haksız fiili işleyen kimseye veya işletene karşı doğrudan dava açılmasını engelleyen yasal bir neden olmayıp, eldeki davada ise sigorta şirketleri davada taraf değildir. Dava dilekçesinde sigorta şirketleri davalı olarak gösterilmemiş ve sigorta şirketlerine karşı husumet yöneltilmemiştir. Sigorta şirketlerine karşı sadece davanın ihbarı talep edilmektedir. Davacı vekilince doğrudan araç maliki şirkete ve sürücüsü olan gerçek kişiye karşı haksız fiil sorumluluğuna dayanılarak dava açılmıştır. Trafik kazalarında zorunlu mali sigorta sorumluluğun söz konusu olması tek başına davayı ticari dava niteliği kazandırmaz. Davacının … plakalı aracının ticari olduğu konusunda beyan ve delil de bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’nda düzenlenen veya TTK’nda sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Dava, niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davalının gerçek kişi olması ve TTK’nun 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili dava kapsamında bulunmayan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yerinin genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu görülmektedir.
6335 Sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c. maddesi gereğince bir dava şartıdır. HMK’nun 115. maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Ayrıca mahkemelerin görevli olup olmadığı konusu kamu düzeninden olan hususlardandır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir. HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra asliye hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine asliye hukuk mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında hüküm tesis edilmeden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesini müteakip ve yasal süresinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli olan KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmesi için Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince dava dosyanın mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hakkında HMK’nun 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır