Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/991 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … – … –
2- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili … arasında Kayseri ili, … Mah. 1601 Ada, 129 Parsel, … nolu dairenin 17.200-Euro bedelle satışı hususunda anlaştıklarını, davalının yurt dışında olduğu için 13.10.2020 tarihli, “Tutanak” başlıklı daire satış sözleşmesini müvekkili ile davalının kayınbiraderi olan … isimli şahıs arasında imzalandığını, müvekkilinin daire satış bedelinin 2.800-Euro’sunu bu sözleşme ile birlikte davalının kayınbiraderi …’a nakit olarak önden verdiğini ve böylece müvekkilinin 14.400-Euro bakiye borcu kaldığını, davalı şahsın yurt dışında olduğu için 2020 yılının sonuna doğru Kayseri’ye geleceğini, kalan miktarın da ödenmesiyle birlikte tapunun verileceğini beyan ettiğini fakat sonrasında davalının Covid-19 pandemisi nedeniyle gelemeyeceğini ancak yazın gelebileceğini beyan ettiğini, davalının Ağustos 2021’de Kayseri’ye geldiğini ve müvekkilinin daire satış bedelinden kalan 14.400-Euro’nun 11.400-Euro’sunu ödediğini ve kalan 3.000-Euro borcu için de oğlu … ile birlikte davalıya 15.08.2021 tanzim tarihli, 15.08.2022 vade tarihli 3.000-Euro bedelli takip konusu senedi verdiğini, senedin arkasına “EVDEN KALAN (3.000-Euro BORÇ)” şeklinde ibare yazdıklarını, bir süre sonra müvekkilinin davalı taraf ile görüşerek kalan borcunu kredi çekerek ödeyeceğini ve dairenin tapusunu almak istediğini beyan ettiğini, davalının ise daire fiyatlarının yükseldiğini beyan ederek 3.000-Euro yerine 10.000-Euro istediğini, bu durumun tarafların arasındaki anlaşmaya aykırı olduğunu, ödemelerin döviz üzerinden yapılmasına rağmen davalının buna yanaşmadığını ve müvekkilinin 50.000,00-TL yerine 150.000,00-TL kredi çekmek zorunda kaldığını, kredi çekilerek parası ödendikten sonra davalının tapuyu müvekkiline devrettiğini, daha sonra müvekkilinin takip konusu senedi davalıdan almak istediğinde davalının senedin yurt dışında kaldığını, ama tapu dairesinde evden dolayı alacağı kalmadığına dair zaten imza attığını, bu nedenle senedin de hükümsüz kaldığını beyan ettiğini fakat davalının Kayseri’ye geldiğinde bedelsiz kalan senedi müvekkiline teslim etmek yerine daire fiyatlarının yükseldiği ve kendisinin zarar ettiği gerekçesiyle para talebinde bulunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmaması nedeniyle ödeme yapmadığını ancak davalının senet ile icra takibi başlattığından bahisle öncelikle haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takipten dolayı müvekkillerinin mağdur olmaması amacıyla takibin dava sonuna kadar durdurulması yönünde, olmadığı takdirde icra veznesine yatacak paraların davalı-alacaklı tarafa ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkillerinin Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı davalı-alacaklı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin ve takip konusu senedin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın tamamı (asgari %20’si) tutarında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıların kendisine olan bono borcunu ödemediği için haklı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davacıların yasal süresinde icra takibine itiraz etmediği gibi imza itirazında da bulunmadıklarını ve dosya borcunun kesinleştiğini, davacıların eldeki davayı borcu ödememek ve yargılamayı uzatma amacıyla açtıklarını, dava dilekçesindeki davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacıların icra takibine konu edilen borcu ödemek için kredi çektikleri iddiasının doğru olmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre bonoya dayalı icra takibi bulunmakla davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava, menfi tespit ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, vergi dairesi kayıtları, Kocasinan Tapu Müdürlüğü’nün cevabi yazısı, Halk Bankası A.Ş.nin cevabi yazısı ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında; alacaklının …, borçluların … ve … olduğu, 3.000-Euro toplam alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlık 15/02/2021 düzenleme tarihli, 15/08/2022 ödeme tarihli, 3.000-Euro bedelli bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde, davacıların borçlu olup olmadıklarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Tanık … beyanında; “ben davalıyı tanırım, tapu dairesinde taşınmazı devrederken bende oradaydım hatta senedi ben düzenledim, senet bedeli 3.000-Euro idi. Paraları çıkışmadı, eksik kaldı, buna rağmen tapusu verildi, eksik kısım için de senet düzenlendi, olay ile ilgili başkaca bir bildiğim yoktur” şeklinde,
Tanık … beyanında; “ben davalı …’nın arkadaşıyım, Hüseyin, … ve ben araç ile Hüseyin’in senedi tahsil edeceği yere gittik, ben arabada oturdum, … ile Hüseyin senet borçlusunun evine çıktı, borçluyu tanımıyorum, daha sonra arabaya geldiler, senet bedelini alamadıklarını söylediler, benim bilgim bundan ibarettir. Bu senet …’nın ev satışından dolayı kendisine verilmiş, olay ile ilgili başkaca bir bildiğim yoktur” şeklinde,
Tanık … beyanında; “davacılardan Saniye benim kayınvalidem olur. Kayınvalidem ile diğer davacı kayınbiraderim davalıdan ev satın almışlar, peşinat olarak 2.800,00-Euro vermişler, hatırladığım kadarıyla ev 17.200-Euro’ya satılmıştı. Kalanı tapu verilirken ödenmiş ancak 3.000-Euro’luk senet yapılmış. Bu senedin ne zaman yapıldığını bilmiyorum ancak ev nedeniyle kalan borç diye bu senet yapılmış. Kayınvalidem senedi ödemek istemiş ancak davalı taraf daha fazla para istemiş, kayınvalidem tapuyu alırken ben borcunun olmadığını biliyorum, tapu işlemi yapılırken ben orada değildim” şeklinde,
Tanık … beyanında; “ben tarafların komşusuyum. Saniye hanım tapuda işlem yapıldıktan sonra evin kalan borcu için 3.000-Euro’luk senet vermiş. Bu senet için Saniye hanım bana geldi ben bu senetten dolayı 30.000,00-TL kredi çektim, sen Hüseyin ile görüş, bu parayı alsın, senedimi versin dedi. Ben davalı … ile görüştüm, ben 30.000,00-TL’yi kabul etmem, bu günkü kur itibariyle 54.000,00-TL ediyor, bu parayı verirse senedi veririm dedi. Bende tekrar Saniye Hanıma bu durumu anlattım. O da kabul etmedi, avukata vereceğim dedi. Tapuyu 2022 yılının 2. ayında aldılar. Tapuyu aldıkları sırada ben yoktum, Saniye hanım sonradan gelip bana söyledi, olay ile ilgili başkaca bir bildiğim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın dava dilekçesinde Kayseri ili, … mahallesi, 1061 ada, 129 parsel, … nolu dairenin 17.200-Euro bedelle satışı hususunda anlaştıklarını, bu bedelin 14.200-Euro’sunun elden ödendiğini, 3.000,00-Euro’su için ise dava konusu bononun düzenlendiğini, daha sonra davalının ev fiyatlarının artması nedeniyle 10.000-Euro talep ettiğini, bankadan 150.000-TL kredi çekerek bunu da davalıya ödediğini, ancak davalının bonoyu iade etmediğini, bononun bedelsiz kaldığını iddia ederek eldeki menfi tespit davasını açtığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde daire satımına ilişkin aradaki hukuki ilişkiyi inkar etmediği, ancak davacının söz konusu 3.000-Euro bedeli ödemediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Kural olarak kambiyo senetleri sebepten mücerret olsa da davalı tarafın dayanak hukuki ilişkiyi inkar etmemesi, borcun ödenmediği savunmasında bulunması nedeniyle eldeki davada sebepten mücerretlik ilkesinin uygulanamayacağı, keza takip konusu bononun arka kısmında da “evden kalan borç” ibaresinin şerh düşülmüş olup taraflarca bononun yukarıda bahsedilen taşınmazın satış bedeli olarak verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, senedin ödenmediği yönündeki savunma açısından ise Kocasinan Tapu Müdürlüğü’nde düzenlenen 15/02/2022 tarihli resmi senette davalının satış bedelini nakten ve tamamen aldığını beyan ederek evrakın altını imzalamış olduğu, dairenin satışının da bu tarihte yapıldığı ve evin davacı …’a devredildiği, senede karşı senetle ispat kuralı gereği bu belgenin ödeme olgusunu ispatlamak yeterli olduğu, artık davalı tarafın kendi imzasını taşıyan belgenin aksini tanıkla da ispat edemeyeceği, bunun dışında başkaca delil de sunamadığı, bir kısım whatsapp çıktıları sunulmuş ise de ilgili konuşma içeriğinin taraflarca farklı şekilde izah edildiği, davacı tarafın bu konuşmaların senedi kurtarmak için borçlu olmadığı halde bir daha ödemeyi göze alarak yapıldığını iddia ettiği, davalı tarafın ise konuşma içeriklerinde borç ikrarı bulunduğunu savunduğu, ancak yukarıda bahsedildiği üzere tapu resmi senedinde dairenin parasının tamamen ve nakten alındığının yazılı olduğu, davalının bu delilin aksini aynı nitelikte başkaca bir delille ispat edemediği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 72/5 maddesinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa talep üzerine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedileceğinin düzenlendiği, somut olayda davalının resmi tapu senedi ile tahsil ettiğini beyan ettiği bonoyu icraya koyarak borçluya karşı kötü niyetle hareket ettiği kanaatine varılarak ve dava dilekçesinde talep bulunduğu da göz önünde bulundurulduğunda takip tutarı olan 3.000-Euro’nun takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden karşılığı olan (1 EURO = 18,07-TL) 54.210-TL’nin %20’si tutarında 10.842,00-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür. (Yargı harçları ve vekalet ücreti ise yerleşik yargıtay içtihatları uyarınca dava tarihindeki efektif satış kuru 1 Euro=18,255501-TL- üzerinden hesaplanmıştır.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile;
2-Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu edilen 15/08/2021 düzenleme ve 15/08/2022 ödeme tarihli, 3.000 EURO bedelli bono sebebiyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-İİK 72/5 maddesi gereğince takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 10.842,00-TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 3.741,10-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 935,25-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 2.805,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafın yaptığı 80,70-TL başvurma harcı, 935,25-TL peşin harç, 337,75-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.353,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacılara ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı