Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/811 E. 2023/63 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememize açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı şirketin maden sahasında krom cevheri bulma ve üretme konusunda çalışmalar yürüteceğini, taraflar arasında çıkarılan madenin kalitesine göre ton fiyatı kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre müvekkili …’ın işçilerinin yemek ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılayacak ve ayrıca şirketin müvekkili …’ın ulaşım için gerekli masraflarına yardımcı olmak amacıyla avans vermeyi taahhüt ettiğini, davanın kabulüyle dava konusu sözleşmenin feshine neden olan davalıdan davacının uğramış olduğu maddi zarardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kar için davalı şirketin temerrüde düştüğü …tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ve müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmış olduğu masraflar için davalı şirketin temerrüde düştüğü …tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalı şirketten alınarak davacı müvekkiline verilmesine, terditli olarak yapmış olduğu açıklamalara ve delillere rağmen mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğunun kabul edilmesi halinde sözleşmeyi imzalayanın şahsi sorumluluğu söz konusu olduğundan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kar için davalı …’nun temerrüde düştüğü …tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ve müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmış olduğu masraflar için davalı …’nun temerrüde düştüğü …tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Madencilik … A.Ş. vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacı yan arasında hiçbir zaman ticari ilişki olmadığını, davacının iddia ettiği tarihlerde mezkur maden sahalarının başkaca firmalar tarafından işletildiğini, müvekkili ile davacı herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde; davacı iddialarının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, maden sahasının ruhsatının … Madencilik Anonim Şirketi’ne ait olduğunu, maden sahasını işletme işinin işletmeci rödovansçı olarak bir sözleşme ile … Madencilik Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verildiğini ve bu ilişkinin 2013 yılından 2017 yılına kadar devam ettiğini, bu süre zarfında bu maden sahasında cevher çıkarma işinin üçüncü bir şirkete veya şahsa verilmediğini, müvekkili ile davacı taraf arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, 5 yıl gibi bir süre geçtikten sonra sözleşmenin varlığını ileri sürmesinin kabulünün mümkün olmadığını ve bundan dolayı herhangi bir maddi yükümlülük altına girmesinin düşünülemeyeceğini, öncelikle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE; Dava, alacak davasıdır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarih … sayılı yazısında; davalı …’nun gayrimenkul sermaye iradından dolayı mükellef kaydının bulunduğunun bildirildiği görüldü.
Yahyalı Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı yazısında; davacı …’ın potansiyel mükellef olduğu, herhangi bir vergi kaydının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, mahkememizin karşı görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması ve Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK 21. maddesi gereğince iş bu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olması nedeniyle görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dava dosyasının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
3- HMK’nun 20. maddesi gereğince Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ilişkin merci kararı verilirse, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 321/2. maddesi gereğince talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, davalı … Madencilik … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …

Hakim …