Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/760 E. 2023/679 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : ***

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ve şahitlerin huzurunda *** tarihinde daire karşılığı taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre sözleşmenin konusu olan taşınmazda müvekkilinin yapmış olduğu iş karşılığında anılan taşınmazdaki B blok, 4. kat, batı – kuzey – güney cepheli dairenin tapusunun davacıya verileceğinin taraflarca imza altına alındığını, tarafların kendi iradeleri ile şahitler huzurunda yapılmış olan sözleşme incelendiğinde yapılan iş karşılığı daire verileceğinin açıkça belirlilmiş olduğunu, sözleşmeye uyulmaması halinde 20.000.00-Euro miktarlı cezai şartın sözleşmeye uymayan tarafça diğer tarafa ödeneceğinin de ayrıca belirtildiğini, müvekkilinin tüm sözleşme şarilarına uyduğunu, aldığı taşeronluk görevini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafça sözleşmeye uyulmadığını, dairenin tapusunun müvekkiline verilmediğini ve hali hazırda davalı ile tüm görüşmelerine rağmen herhangi bir faaliyete geçmediklerini bunun sonucu olarak Kayseri 8. Noterliği vasıtası ile *** yevmiye numaralı ihtarname çektiklerini, müvekkilinin mağduriyetini ve zararının giderilmesi amacıyla Kayseri İli, ***İlçesi, ***Mevkii, ***pafta, 2855 ada, 13 parselde bulunan taşınmaz üzerindeki B blok, 4. Katta bulunan batı – kuzey – güney cepheli bağımsız konutun tapu kayıt belgesinin müvekkili adına çıkarılmadığından dolayı şimdilik ıslah hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, olmadığı takdirde zararın tazminine karar verilmesini, sözleşme gereği 20.000,00-Euro olan ceza miktarının dava tarihindeki değer hesaplanarak ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkile verilmesi yönünde hüküm kurulmasını ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiştir. Davalı tarafın HMK’nun 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından ihtarnameye, taşeronluk sözleşmesi ile diğer protokollere, yapı kayıt belgesine, tapu kaydına, tanık anlatımlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine, ve isticvaba delil olarak dayanılmıştır.
Davalı taraf yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
Davacı taraf delil olarak dayandığı bir kısım belge örneklerini dilekçesi ekinde sunmuştur.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak; a-Davacının ticari faaliyetler dolayısı ile vergi mükellefi olup olmadığının, varsa faaliyet alanının, işyeri adresinin, vergi kayıt tarihinin bildirilmesi, b-Davacı ticari faaliyetler nedeniyle vergi mükellefi ise bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğunun bildirilmesi, c-Davacı ticari faaliyetleri nedeniyle vergi mükellefi ise Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesi ve ilgili sair mevzuat hükümlerine göre alış-satış ve gayri safi iş hasılatının esnaf işletmesi sınırında kalıp kalmadığının sorulmasına, ikinci sınıf tüccar ise VUK’un 177. maddesi uyarınca alış-satış ve gayri safi iş hasılatının miktarının ne olduğu sorulmuştur. Bu müzekkereye 31/08/2022 tarihli yazı ile cevap verilmiştir. Cevabi yazıda davacı … Kahraman’ın “evdb” kayıtlarında mükellefiyet bilgisinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacının Uyap sistemi üzerinden vergi mükellefiyet durumu araştırılmış, davacının potansiyel mükellef (gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu görülmüş, bu konuda sistemden alınan rapor dosyaya eklenmiştir.
Kocasinan Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mevkii, *** Pafta, 2855 Ada, 13 Parselde bulunan taşınmazın ve varsa üzerindeki B bloktaki tüm bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 31/08/2022 tarih yazı ile cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi nedeniyle tazminat ve cezai şart istemlerine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.

Taraflar arasında uyuşmazlık konuları 06/04/2019 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereği tarafların edimlerini ifa edip etmediği, bu sözleşme ile kararlaştırılan taşınmazın tapu devrinin yapılıp yapılmadığı, davalının edimini ifa etmemiş olması halinde davacı tarafın tazminat veya zarar nedeniyle zarar bedeli talebinin ve cezai şart talebinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan öncelikle mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
TTK’nun 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nun 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Taraflar arasındaki var olduğu iddia edilen ilişkinin satım sözleşmesinden kaynaklanması ve satım sözleşmesinin TTK’nun 4/1. maddesinde düzenlenmemesi, Borçlar Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nun gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; davaya uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur
Kayseri Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından mahkememize sunulan 31/08/2022 tarihli müzekkere cevabında davacının “evdb” kayıtlarında mükellefiyet bilgisinin bulunmadığı bildirilmiştir. Mahkememizce davacının Uyap sistemi üzerinden vergi mükellefiyet durumu araştırılmış, davacının potansiyel mükellef (gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu görülmüş, bu konuda sistemden alınan rapor dosyaya eklenmiştir. Bu kayıtlara göre tacir olmadığı tespit edilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik TTK’nun 5. maddesinin 3. fıkrası ile Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü itirazından çıkarılmış, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
HMK’nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nun 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nun 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği dikkate alındığında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-HMK’nun 114/1-c bendi uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır