Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/157 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/76 Esas – 2022/157
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO : 2022/157
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sigorta (Kasko Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kasko Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı aracın davalı şirket taraından 21/01/2016 tarih ve … nolu poliçe ile kasko sigortası yapıldığını, sigortanın geçerli olduğu dönemde müvekkilinin aracıyla yapılan kaza sonucunda müvekkilinin kazada hak sahibi üçüncü kişilere maddi, manevi tazminat, yargılama gideri ve ücreti vekalet ödemek zorunda kaldığını, ancak sigorta kapsamında müvekkiline ödenmesi gereken zararların davalı şirketçe müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin toplamda 26.470,00 TL ödediğini, bu tutarın 6.8953,08 TL’sinin zorunlu trafik sigortası kapsamında … Sigorta tarafından müvekkiline ödendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ise sadece 5.577,00 TL ödendiğini ancak diğer bedellerin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarına sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davacı tarafın Karayolları Motorlu Aratçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin maddi tazminatlara ilişkin teminat limitinin kalmadığını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının taleplerinin … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen poliçe tarafından kapsanması gerektiğini, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının talebinin haksız olduğunu, aracın önceki hazarlarının da incelenmesi gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini ve sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kasko sigorta poliçesi, araç ruhsat sureti, vergi dairesi kayıtları dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan aracın köpeğe çarpması sonucu aracının hasara uğradığını, hasar bedelinden davalının sorumlu olduğunu, davalının ödeme yapmadığını iddia ederek işbu tazminat davasını açmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı sigorta şirketi tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı, sigortalı aracın ticari araç olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması, aracın hususi otomobil niteliği bulunması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması, aracın ticari araç halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinden ve araç ruhsatından sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi olarak belirtildiği görülmüştür. Davacının da vergi kaydına göre tacir olmadığı görülmüştür. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir.
Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediği, tüketici sıfatına haiz bulunduğu, sigortalı aracın hususi otomobil olduğu, davacının tacir olmadığı işbu tazminat davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı gözetilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, re’sen dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 18/02/2022
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*