Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2022/1004 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ :…
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememize açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kurucuları olan müvekkili ile davalı … tarafından kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan sermayenin tamamını ödemeyi şartsız olarak taahhüt ettiklerini, ticaret sicili müdürlüğünde imzaladıkları şirket sözleşmesinde limited şirket kurma iradelerini ortaya koyduklarını, müvekkili … tarafından kurulacak olan …Yapı Taahhüt … Ltd. Şti.’nin kuruluş sermayesi için … tarihinde … bank T.A.Ş. … Şubesi nezdindeki … numaralı hesabına yatırıldığını ve bu tutarın banka tarafından bloke edildiğini, bu sırada davalı …’nın da aynı tarihte aynı miktarda parayı bankaya yatırdığını ve bu tutarın da bankaca bloke edildiğini, toplamda diğer davalı … bank … Şubesi’ne 125.000,00-TL yatırdıklarını, dava konusu olayda taraflar iyi bir ticari ilişkileri olmasına güvenerek söz konusu şirketi kurduklarını ancak davalı tarafın şirketin ve müvekkilinin mali haklarını zedeleyen, şirketin esas sermayesinin korunması ilkesine aykırı, müvekkilinin haklarını ciddi biçimde mağdur eden, maddi ve manevi zarara uğratan davranışlarda bulunduğunu, bu davranışları sebebiyle müvekkilinin davalıya duyduğu güvenin ortadan kalktığını, bunun sonucunda şirket iş ve işlemlerinin çift imza ile temsil yetkisi ile yürütülmesi zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu durumun şirket ana sözleşmesine tescil edildiğini, ancak davalı bankanın gerek imza sirküleri belgesine gerekse çift imza ile temsil yetkisine aykırı işlem yaparak, dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal ederek davalı …’nın tek taraflı imzası ile şirketin hesabından 125.000,00-TL’yi çekmesine izin verdiğini, bu durumdan müvekkili …’nin bilgisinin bulunmadığını, söz konusu olayda yetkisiz temsilin şartlarının gerçekleşmiş olduğundan dolayı davalı …’nın yetkisiz temsil hükümleri gereğince müvekkili şirketin uğradığı 125.000,00-TL madde zararı gidermesi gerektiğini, davalı bankanın ise özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu olduğunu ve müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olması gerektiğinden bahisle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle her iki davalının menkul ve gayrimenkullerinin üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, akabinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00-TL’nin davalı bankanın usulsüz işlemi gerçekleştirdiği …tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile davalı … kbank’tan ve yetkisiz temsil hükümleri gereği müvekkili şirketi maddi zarara uğratan davalı …’dan işlemi gerçekleştirdiği …tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak talebinin somut olması karşısında kısmi alacak davası açılamayacağından, davanın reddinin gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını ve bu sebeple de reddinin gerektiğini, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı hususunda hiçbir tereddüt bulunmadığını, davacı şirketin tek sahibi olan …’nin aynı konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğu başvuruya ilişkin yapılan soruşturma sonucunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, davacı tarafın talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin çektiğini iddia ettiği 125.000,00-TL’yi bankaya birlikte giderek çektiklerini, paranın çekildiğinden davacı şirket sahibinin haberi olduğunu, tarafların parayı çekmek için banka şubesine birlikte geldiklerine banka görevlisinin de şahit olduğunu, davacı tarafın intikam hırsı ile hareket ettiğini ve sürekli gerçeğe aykırı beyanlarla müvekkiline zarar verme saiki ile hareket ettiğini, eldeki davanın da 7 yıl sonra açılma nedeninin davacı tarafın içinde bulunduğu bu kötü niyetli hali olduğunu, davaya konu edilen alacak miktarının yarısının müvekkiline ait olduğunu, dolaysıyla davacının 125.000,00-TL’nin tamamını talep etmesinin hukuki dayanağı olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … bank T.A.Ş. vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüm iddia ve taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davalı …’nın müvekkili bankaya ibraz ettiği yetki belgesi ve imza sirkülerinde müşterek imzaya ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacının limited şirketi Kayseri … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ana sözleşmesi ile … ve … arasında iki ortaklı olarak kurulduğunu, davacı tarafın her ne kadar şirket kuruluş sermayesinin yatırıldığı … numaralı hesabın … tarihinde açıldığını iddia etse de söz konusu hesabın … tarihinde açıldığını, davalı tarafından Kayseri … Noterliği tarafından düzenlenen … ve … yevmiye numaralı imza sirkülerine istinaden hesabın açıldığını, söz konusu imza sirkülerinde müşterek (çift) imzaya ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, çift imza yetkisinin düzenlendiğini belirttikleri imza sirküsünü müvekkili bankaya ibraz etmediklerini, müvekkili bankanın hesap açılışı sırasında ibraz edilen … tarihli imza sirkülerine istinaden ödemeyi diğer davalıya yaptığını, davacı şirket tüzel kişiliği tarafından ortaklar arasında çift imza yetkisi tesis edildiğinin müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmayacağını, davacı şirket yetkisiz temsilcinin, diğer ortağın gerçekleştirmiş olduğu işlemi örtülü olarak onadığını, 2017 yılından bu yana tek yetkili olan davacı şirket yetkilisinin bu duruma zımni onay verdiğini, davacı tarafın davayı işlemin üzerinden yaklaşık 6 yıl 7 ay geçtikten sonra ikame etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere temsil olunanın, yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemleri benimsemiş olması halinde de uyuşmazlık konusu işlemi örtülü olarak onadığını kabul etmek gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı olan davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirketin davalı banka nezdindeki hesabından usul ve yasaya aykırı olarak diğer davalıya nakit olarak yapılan ödemenin tazmini talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında anlaşıldığı üzere eldeki davada uygulanması gereken kanun 5411 sayılı bankacılık kanunudur.
HSK Birinci Dairesi’nin … tarih ve … karar sayılı kararı uyarınca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanan ticari davalarda Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’nun 5/2. maddesi gereğince HSK Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarih ve 1232 karar sayılı kararı uyarınca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanan ticari davalarda Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …