Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/72 E. 2023/247 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememize açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plaka sayılı 2012 model … marka aracın … sevk ve idaresinde iken, davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpıştığını ve kaza nedeniyle müvekkiline ait aracın pert hale geldiğini, aracın pert hale gelmesinin ardından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak sigorta şirketi tarafından araç bedelinin eksik ödendiğini, aracın gerçek değerinin, sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin oldukça üzerinde olduğundan bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL’lik kısmının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketinin genel müdürlük adresinin İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında mutabakatname imzalandığını, davacı tarafça 30.000,00-TL ödemenin kabul edilmesine rağmen bakiye alacak olarak açılan davanın reddinin gerektiğini, öncelikle usule yönelik itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, esasa girilmesi durumunda haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …dosyaya sunduğu … havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğunu, uyuşmazlıkta davacının zarar miktarını belirleyebilme imkanı varken 50,00-TL gibi bir tutarı dava etmesinin davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacı tarafça dava ön şartı olan sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, meydana gelen kazada kendisinin bir kusuru bulunmadığını, aracın pert olduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını, davacının açmış olduğu davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, meydana gelen kazada davacının aracının pert işlemine tabi tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkindir.
Dosyaya mübrez … tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı K.T.K’nun madde 57/a, madde 47/c ve madde 84/h kurallarını ihlal ederek trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı K.T.K’nun madde 52/a ve madde 47/c kurallarını ihlal ederek trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu olduğu, dava konusu araçtaki onarım maliyetinin 93.331,56-TL olması ve onarım esnasında ilave maliyetinde çıkma ihtimali ve araçta meydana gelecek değer kaybı dikkate alındığında aracın onarımının ekonomik olmadığı ve pert total yapılmasının uygun olduğu, söz konusu trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta toplam 50.0000-TL’lik zarar meydana geldiği, davalı tarafın sorumluğunda kalan tutardan sigorta şirketince ödenen 30.000,00-TL düşüldükten sonra varsa bakiye tutarın davacı tarafın tazmin edemediği miktar olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce resen yapılan değerlendirme sonucunda; … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı KTK’nun 57/a, 47/c ve 84/h maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle %75 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nun 52/a ve 47/c maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle %25 oranında kusurlu olduklarının tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 50,00-TL olarak açtıkları davalarını yalnızca davalı …yönünden 7.450-TL artırdıklarını, 7.500,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Zaman aşımı def’inin değerlendirmesinde;
2918 sayılı KTK’nun 109/1-4. maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza günüden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğredikleri günden başlayarak 2 yılda zaman aşımına uğrar.”
TBK’nun 154/2. maddesi hükmüne göre “alacaklı, dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa” zamanaşımı kesilir. Aynı Kanun’un 156/1. maddesi hükmü gereğince, “zaman aşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar.”
Somut olayda, davaya konu trafik kazası … tarihinde meydana gelmiş; … tarihinde ara bulucuya başvurulmuş ve … tarihinde ara buluculuk süreci olumsuzlukla sonuçlanmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Sözkonusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Açıklanan hukuksal durum ve ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; … tarihli trafik kazasında davacının aracının pert işlemine tabi tutulduğu ancak kazada yaralanan olmaması nedeniyle ceza davası açılmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca davanın uzamış ceza zaman aşımı süresine tabi olmadığı, 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğu değerlendirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklindedir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi kusur ve değer kaybına ilişkin raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait … plakalı araç ile davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza neticesinde davacı aracının pert total işlemine tabi tutulduğu, davalı …’un sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya …tarihinde 30.000,00-TL ödeme yapıldığı, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı KTK’nun 57/a, 47/c ve 84/h maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle %75 oranında, … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 52/a ve 47/c maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle %25 oranında kusurlu oldukları alınan bilirkişi raporu ile sabit olmakla, kaza nedeniyle oluşan davacının uğradığı zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bilirkişinin raporuna göre davacının zararının 20.000,00-TL olduğunun hesaplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamı itibariyle davalı …yönüyle temerrütün kazanın meydana geldiği tarihte, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinde oluştuğu oluştuğu, kazaya karışan araçların hususi araç olması nedeniyle yasal faiz uygulanmasının uygun olacağı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davaya konu trafik kazasının … tarihinde meydana geldiği, eldeki davanın … tarihinde açıldığı, ıslah tarihinin ise … olduğu, KTK’nun 109. maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğu, eldeki davanın kısmi dava olarak 50,00-TL miktar üzerinden açıldığı, ıslah tarihi itibariyle ıslah edilen tutarın zaman aşımına uğramış olduğu anlaşıldığından davanın 50,00-TL bedel üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
1-Zamanaşımı def’i nedeniyle 50,00-TL’nin sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, diğer davalı …’un ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren sorumlu olması kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Reddedilen kısım yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davacı taraftan alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 80,70-TL peşin harç ve 127,00-TL ıslah harcından mahsubuna,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 179,90-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 27,80-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 152,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul – ret oranına göre; 1.350,93-TL’sinin davacıdan alınarak, 9,07-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafın yaptığı 80,70-TL başvurma harcı, 27,80-TL peşin harç, 571,90-TL keşif harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 200,00-TL keşif araç ücreti, 226,10-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.106,50-TL yargılama giderinin kabul – ret oranına göre; 14,04-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 50,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesi uyarınca 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip … Hakim …