Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/69 E. 2022/654 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, ferdileşme yolu ile taşınmazın davalıya teslim edildiğini, kooperatifin davalıya karşı olan edimini yerine getirdiğini, davalı üyenin de kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet bedelini ödeyip kooperatife karşı olan edimini ifa ile yükümlü olduğunu, davacı kooperatif tarafından, kooperatif ana sözleşmesinin 61-63. maddelerine uygun olarak kurulan komisyon tarafından hesaplanan kesin maliyet bedelinden kendisine ödemesi gereken meblağ tebliğ edildiğini ve 1 ay içinde söz konusu bedeli ödemesinin istendiğini, yapı kooperatifinde tüm üyelerin, kooperatife karşı, kooperatifin belirlediği aidat ve dairelerin teslimi öncesi veya sonrası ana sözleşmenin 61-63.maddelerine uygun olarak komisyon tarafından hesaplanan kesin maliyeti ve varsa şerefiye bedelini ödemek zorunda olduklarını, daha önceden ana sözleşmenin 61-63.maddelerine uygun olarak yapılmış bir maliyet kesin maliyet olmayıp, dairelerin ferdileştirme ile geçirilmiş olmasının, üyenin kooperatife karşı borcunu sona erdirmeyeceğini, bu tip maliyetlerin ancak ara maliyet niteliğinde olacağını, davalının, kendisine tebliğ edilen davacı kooperatifin davalıdan olan 56.706,39 TL alacağının, alacağın tebliğinden itibaren bir ay sonra muaccel olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olmadığını, davalının, kooperatif yönetimince kooperatif ana sözleşmesinin 61/E maddesi uyarınca kendisine çıkartılan kesin maliyet hesabı ve diğer bütün mali yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra tapusunu alarak kooperatif yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ayrıldığını, davalının konut ihtiyacını karşılamak üzere davacı kooperatife üye olduğunu ve 2010 yılına kadar düzenli olarak aidat ve kooperatifçe ödenmesi gerektiği belirtilen mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini, *** tarihli olağan genel kurul toplantısının 9 numaralı gündem maddesinde kooperatif ana sözleşmesi’nin 14,61,62 ve 63. maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin karar alındığını, bu kararların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde *** tarihinde sayfa 236 ve 237’de ilan edilerek kesinleştiğini, kooperatif yönetimince yapılan bu değişiklikle dairelerini teslim alan üyelerin tapularını alarak üyelikten ayrılmak istemeleri durumunda önlerini açan bir düzenleme olduğu, kesin maliyet bedellerinin belirlenmesi için çalışmalar yapıldığının bildirildiğini, *** tarihli olağan genel kurul toplantısında 4. numaralı gündem maddesinde 2001-2017 tarihleri arasında kooperatif yönetim kurulu başkanlığı yapmış olan ***’in gelen soru üzerine söz alarak “…geçen yıl ana sözleşmenin değiştiğini, yeni ana sözleşme ile sadece isteyen ortağın kesin hesabının belirlenebileceği…” ifade ettiğini ve bu hususun tutanaklara geçtiğini, aynı genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesinde de bu amaçla konut maliyetlerinin çıkartılması amacıyla yönetim kuruluna yetki verildiğini, kooperatif ana sözleşmesinde yapılan değişiklikler sonrası yönetim kurulu Başkanı ***’in üyelere gönderdiği yazılarda daire ve tapusunu alan üyelerin kendilerine çıkartılacak kesin maliyet bedeli ve diğer mali yükümlülükleri yerine getirerek kooperatif üyeliğinden çıkmaları yönünde teşvik mesajları verdiğini, yönetim kurulu başkanı sıfatıyla … tarafından imzalanan *** tarihli metinde de “kooperatif ana sözleşmesinde değişiklik yapıldığını, kura neticesinde kendisine konutu tahsis edilmiş ve tamamlanmış olan ortağın kat mülkiyeti tapusunu alarak ortaklıktan ayrılmak istemesi halinde tamamlanmış olan ve tahsis edilmiş konutların kesin maliyet hesabının belirlenerek tapusunun verileceği, bu amaçla yönetim kurulunca konut kesin maliyet hesabı teknik komisyonu kurulduğu, dairesini ve tapusunu alarak üyelikten ayrılmak isteyen üyelerin önünü açmak için Bakanlıktan gerekli izinleri alarak yasal engeli kaldırdıklarını” bildirdiğini, *** tarihli olağan genel kurul toplantısında da 9 ve 10. gündem maddelerinde konutların şerefiye bedellerinin tespiti ve konutların kesin maliyeti belirlendikten sonra maliyetini ödeyen ortaklara tapularını vermek üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, aynı genel kurul toplantısında yönetim kurulu başkanı … tarafından okunan faaliyet raporunun 4 numaralı başlığında “Kesin Maliyet bedellerinin çıkarılması için hızla çalışıldığı, tahminen 2010 yılı Nisan-Mayıs aylarında maliyetlerin çıkarılmış olacağı, o zaman isteyen üyelerin kesin maliyet bedellerini ödedikten sonra tapularını alarak kooperatif üyeliğinden ayrılabileceğini, kooperatifle hiçbir ilgisi kalmayacağını, tapusunu alarak kooperatiften ayrılmak istemeyen ortağın ise kooperatif bitene kadar aidat ödemeye devam edeceğini” tüm üyeler huzurunda belirtildiğini, tüm bu gelişmeler üzerine davalının kooperatif ana sözleşmesinin 61/E maddesi uyarınca kendisine çıkartılan konut kesin maliyet bedelini ödeyerek ve üzerine düşen diğer bütün mali yükümlülüklerini yerine getirerek tapusunu aldığını ve kooperatif üyeliğinden ayrılmak üzere dilekçe ile kooperatif yönetimine başvurduğunu, kooperatif yönetim kurulunun da davalının bu talebini oy birliği ile kabul ettiğini, tüm kayıtlar kooperatifte olmakla beraber bilgi ve belge talebinde bulunulması halinde kooperatif yönetimince saldırgan tavırlar gösterildiğini, bilgi ve belge paylaşımı yapılmadığını, kayıtların yandığının ileri sürüldüğünü, kooperatif yönetimince *** tarihli ve 42 karar sıra numaralı yönetim kurulu kararı ile davalının da aralarında bulunduğunu düşünülen 855 kişi için alınan karara ulaştıklarını, oy birliği ile alınan yönetim kurulu kararında “Yönetim kurulumuz … başkanlığında toplanarak inşaatı tamamlanarak konutunu teslim alan ortaklardan Kooperatif Ana sözleşmesinin 61/E maddesi gereğince kesin maliyet bedelini ödeyerek tapusunu alan ve yönetim kurulumuza kooperatif ortaklığından ayrılmak için istifa dilekçesi veren 855 (sekizyüzellibeş) ortağın dilekçeleri incelendi, ekli listede isimleri geçen 855 ortağın tapusunu aldığı tespit edilerek dilekçeleri doğrultusunda istifalarının kabul edilmesine ve kooperatif ortaklığından çıkarılmalarına oy birliği ile karar verildi.” denildiğini, karar yönetim kurulu başkanı …, yönetim kurulu 2. başkanı *** ve muhasip üye ***’ın oy birliği ile alındığını, hazirun listeleri incelendiğinde de davalının adının son olarak 2010 yılı hazirun listesinde yer aldığını ve daha sonra hiçbir genel kurul hazirun listesinde yer almadığını, bu kararlar sonrasında hazirun listeleri ve ortak sayıları incelendiğinde tapusunu alan ve 61/E maddesi uyarınca kendisine çıkartılan konut kesin maliyet bedeli ve diğer mali yükümlülüklerini yerine getiren üyelerin kooperatif üyeliğinden ayrıldığının görüldüğünü, 2009 yılında kooperatif ortak sayısının 1720, 2010 yılında kooperatif ortak sayısının 1602, 2011 yılında kooperatif ortak sayısının 627, 2012 yılında kooperatif ortak sayısının 580, 2013 yılında kooperatif ortak sayısının 467, 2014 yılında kooperatif ortak sayısının 456, 2015 yılında kooperatif ortak sayısının 248, 2016 yılında kooperatif ortak sayısının 183, 2018 yılında kooperatif ortak sayısının 13, 2019 yılında kooperatif ortak sayısının12 olduğunu, hazirun listeleri ve genel kurul toplantılarından, ana sözleşme değişiklikleri, genel kurul toplantılarında alınan kararlar, yönetim kurulunca yapılan açıklamalar sonrasında pek çok kooperatif üyesinin yönetim kurulunca yapılan çalışmalar sonucunda belirlenen kesin maliyeti kabul edip, maliyet bedelini ödeyerek tapularını aldıklarının, tapularını alan kooperatif üyelerinin sonrasında ana sözleşmeye uygun şekilde üyelikten ayrıldıklarının, bu hususun özellikle 2010 yılı ve sonrasında yapılan genel kurul tutanaklarına açık bir şekilde yansıdığının, 2010 yılında 1602 olan üye sayısı 2011 yılında 627 olarak genel kurul tutanaklarında geçtiğini ve 2013 yılına gelindiğinde yaklaşık 1300 üyenin tapularını alarak ve üyelikten ayrılmış olduklarının, 2019 yılında yapılan son olağan genel kurulda üye sayısının 12 olduğunun ve tüm bu sürecin kooperatif ana sözleşmesinde düzenlendiği şekilde ilerlediğinin, genel kurul toplantılarında görüşüldüğünün ve yönetim kurulunun bilgisi ve kararları ile gerçekleştiğinin görüldüğünü, davalının ana sözleşmenin 61/E maddesine göre kesin maliyet bedelini ve diğer bütün mali yükümlülüklerini yerine getirerek kooperatif üyeliğinden ayrıldığını gösterir bir diğer delilin ise yönetim kurulu başkanınca genel kurul toplantılarında okunan ve itiraz edilmeksizin kabul edilen faaliyet ve denetim raporu kayıtları olduğunu, … tarihli genel kurulda okunan ve bu husus genel kurul toplantı tutanağında belirtilen faaliyet raporunun 4 ve 5. sayfalarında: “…konut kesin maliyet bedelini ödeyerek tapusunu alan ortak sayısının 900 olduğu, kesin maliyet bedelini ödeyerek ana sözleşmenin 61/E maddesine göre istifa eden ortakların istifalarının kabulü ile toplam 500 ortağın kaldığının…” ifade edildiğini, … tarihli genel kurulda okunan ve Genel Kurul toplantı tutanağında belirtilen faaliyet raporunun 12 ve 19. sayfalarında: “…Kooperatif Ana Sözleşmesinin 61/E maddesine göre konut tapusunu alarak istifa etmek suretiyle kooperatiften ayrılan ortaklardan sonra şu anda kooperatife kayıtlı 580 ortak mevcuttur, Kooperatif Ana Sözleşmesinin değişik 61/E maddesine göre kesin maliyet bedelini ödeyerek konutlarının tapularını almak ve ortaklıktan ayrılmak için kooperatifimize yazılı olarak müracaat eden 916 ortağın konut tapuları verilmiştir…” hususunun belirtildiğini, aynı hususun *** tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporlarında da belirtildiğini, 2017 tarihinde yönetim kurulu başkanı …’in 16 yıllık görevinden ayrıldığını, Başkanlığa 2008 yılından bu yana kooperatifte sürveyan olarak görev yapan …’in geldiğini, yönetim kurulu başkanı …’in … tarih ve 5 sayılı yönetim kurulu kararı ile eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde “inşaat seviyesi %30’a geldiğinde para ödemelerine ve bu şartlar dâhilinde ortak” olarak kabul edildiğini, …’in … tarihinde kooperatif üyesi olmasından 1,5 ay gibi kısa bir sürede *** tarihinde kooperatif yönetim kurulu başkanlığına geldiğini, davalının, kooperatif yönetimi tarafından kooperatif ana sözleşmesinin 61/E maddesi uyarınca kendisine çıkartılan kesin maliyet bedeli ve diğer mali yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra kooperatif üyeliğinden ayrılmak istediğini, bu talebinin kooperatif yönetim kurulunun oy birliği ile almış olduğu kararı ile kabul edildiğini, davalının 2010 yılından bu yana dairesini kullandığını, aradan geçen 12 yılda kooperatif ile hiçbir ilgisinin olmadığını, kooperatifçe ne genel kurul toplantılarına davet edildiğini ne de kooperatif tarafından kendisine ihbar/ihtarda bulunulduğunu, davalıdan herhangi bir inşaat finansmanı talebinde bulunulmadığını, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde herhangi bir ad altında borç kaydı çıkarılmadığını, kooperatif tarafından genel kurulda önceki maliyet hesaplarının ara maliyet kabul edildiğine, yeniden maliyet hesabı çıkartılacağına ilişkin alınmış olan herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığını, davalının kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin davacı kooperatifçe hem açıkça hem de zımnen yaklaşık olarak 12 yıldır kabul gördüğünü, kooperatifçe kesin maliyet hesabı olarak adlandırılan borç miktarının hesaplanmasında, tebliğinde ve kesinleştirilmesinde kooperatifler kanunu ve kooperatif ana sözleşmesine aykırı hareket edildiğini, davalıya gönderilen bir sayfalık borç kâğıdında çıkartılan maliyetlerin kim tarafından hesaplandığı, varsa komisyon üyelerinin kimler olduğu ve meslekleri, harcama kalemlerinin neye göre hesaplandığı, varsa rapora nasıl ulaşılabileceğine dair hiçbir bilgiye yer verilmediğini, ayrıca borç kâğıdına dayanak raporun tanzim tarihi ve imzaların doğruluğu bakımından noterce onayının alınıp alınmadığı bilinmediğini, bu konularda kooperatif genel kurul tutanaklarında da bilgi bulunmadığını, borç kâğıtları üyelere tebliğ edildikten sonra davalı dâhil pek çok eski üyenin borcu kabul etmediğine, daha önceki mali yükümlülüklerini yerine getirerek kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin itirazlarını içerir noterden ihtar çektiğini, bu itirazlar üzerine kooperatifçe uygulanması gereken itiraz prosedürünün uygulanmadığını, kooperatifçe kesin maliyet hesabı olarak adlandırılan borç kâğıdının davalı ile aynı durumda bulunan eski üyelerin tamamına tebliğ edilmediğini, kooperatif üyeliği sona erdiği için eski üyelerin bir kısmının dairelerini sattığını, kiraya verdiğini ya da başka türlü tasarruflarda bulunduğunu, bir kısım eski üyenin söz konusu borç kâğıtlarından dahi haberdar olmadığını, dolayısı ile tüm üyelere tebliğ olmuş ve kesinleşmiş bir maliyet hesabının bulunmadığını, davacı kooperatifin aynı iddialar ve aynı deliller ile davalı ile aynı durumda olan bir başka eski kooperatif üyesine karşı açmış olduğu Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı alacak davasından feragat ettiğini, bu durumun yapılan maliyet hesabının hatalı olduğunu gösterdiğini, aksi halde ise eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğini, davacının talep ettiği alacak kalemlerinin mükerrer ödemeye sebep vereceğini, zamanaşımına uğradığını, davalının kooperatifçe zımnen peşin ödemeli ortaklık statüsüne geçirildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, kooperatif yönetimi ile ilgili zimmet iddiası da dâhil olmak üzere pek çok suçtan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyaları sürdüğünü, yine Çevre, Şehircilik Ve İklim Bakanlığı’ndan görevlendirilen müfettişlerin de iddialara ilişkin soruşturma yürüttüğünü, bu soruşturma ve kovuşturmaların bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, …’in 16 yıllık yönetim kurulu başkanlığından ayrıldıktan hemen sonra … Grup firmasının 9.800.000 TL tutarlı hisselerini *** sayılı T.T.S.G.’nde ilan edilen karara göre devralarak şirketin sahibi ve yöneticisi olduğunu, bu şirketin ise … başkanlığında alınan *** tarih ve 7 sayılı yönetim kurulu kararı ile 2015 tarihinden bu yana Kooperatifin inşaat işlerini yaptığını, dava dilekçesi ekinde sunulan hesap raporları incelendiğinde … şirketine çıkartılan hak edişlerin bariz bir şekilde fazla hesaplandığının anlaşıldığını, Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin *** Esas numaralı … şirketinin önceki yöneticisi Hüseyin Bugan vekili tarafından dosyaya sunulan Kayseri 1. Noterliği’nin *** tarihli vekâletnamesi ile ***’ın … Elemanları İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini temsilen …’i vekil tayin ettiği, söz konusu vekâletname ile “banka yetkileri, banka kredi yetkisi, vergi işleri takip yetkisi, ssk, e-bildirge yetkisi, vergi daireleri/e-beyanname yetkisi, işyeri idaresi yetkisi, ihaleye girme ve istihkak alma yetkisi, araç satın alma (kesin olarak) yetkisi, araç tescil yetkisi, araç satış yetkisi, telefon alım yetkisi, adsl abonelik yetkisi, avukat (genel) yetkisi” dâhil olmak üzere şirket adına geniş yetkilerin …’e verildiğinin anlaşıldığını, ayrıca Kayseri yerel basın organlarından Kayseri Haber’in http://www.Kayserihaber.com.tr/haber/…-grup-yonetim-kurulu- baskani-***-22714.html uzantılı haberinden de dönemin başbakanı ***’ın 07/12/2016 tarihli Kayseri ziyaretinde o dönem Kooperatif başkanı olan …’in … Grup Yönetim Kurulu Başkanı olarak röportaj verdiğinin görüldüğünü, yani … kooperatif başkanı olduğu dönemde 2013 yılında … şirketinin tüm bu yetkilerini üzerine aldığını, 2015 yılında kooperatifin inşaat işlerini … şirketine verdiğini ve bu dönemde hem … Grup hem de Kooperatif Başkanlığı yaptığını, daha sonra da Kooperatif Başkanlığından ayrılarak … şirketini 9.800.000 TL’ye satın aldığını, … şirketinin resmiyette kurucusu ve … satın almadan önceki sahibi görünen *** ve şirketin genel müdürlüğünü yapan ***’nun da verdikleri ifadelerde şirketin fiili yöneticisinin kuruluşundan bu yana … olduğunu ifade ettiklerini, yine Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin *** Esas numaralı dosyasında sanıklardan ***’ın “…Ben *** isimli şirketi 2013 yılında kardeşlerimden ve babamdan devir aldım, bu tarihten sonra şirketi fiili olarak işleten ve çalıştıran benim,…2010 yılında …, *** Kooperatif başkanıyken kooperatife 8.000.000.000 TL Eras şirketi tarafından bağış yapılmış, 6.300.000.000 TL’si şirkete ödeme yapılmış, bu parayı … kendi uhdesine almış ve … isimli şirketi kurmuş, ben bunu öğrendikten sonra kendisinden talep ettim, bana bu evrakları vereceğini söyledi, biz ***ile 2015 yılında beton anlaşması yaptık, beton anlaşmasına göre … beton borçluydu, *** isimli şirketler ise alacaklıydı, bunların bir kısmını beton olarak ödediler, faturasını kestiler,…Sözleşmeyi fesih ederken bana borcu olmaya olmaya kooperatifi borçlandırma yaptı, benim alacağım … isimli firmaya geçti, bunun için sözleşmeleri avukatlarım sunmuştur…” diyerek kooperatife ait bağış paralarının … tarafından zimmetine geçirildiğini ve kooperatifin inşaat şirketlerine borcu olmamasına rağmen borcu varmışçasına borçlandırıldığını iddia ettiğini, kooperatif yöneticileri hakkında yapılan çok sayıda şikâyete bağlı olarak süren ceza soruşturması ve derdest kamu davasının, bu kapsamda alınan ifade ve dosyaya kazandırılan evrakların huzurdaki davayı etkilediğini, söz konusu ceza soruşturması ve derdest kamu davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı vekilinin davalıya ait kooperatif üyelik dosyasının yandığını iddia ettiğini, bu iddianın gerçek olmadığını, davalı lehine delil teşkil edecek bilgi ve belgelerin yok edilmesinden ibaret olduğunu, nitekim davacının bu hususta zayi belgesi almasının gerektiğini ancak böyle bir belgenin alınmadığını, her nasılsa kooperatif başkanınca kooperatife ait tüm evrakların ve bilgisayar kasalarının yandığı iddiasından yaklaşık 1 yıl sonrasında yaklaşık 1700 üyeye yönelik geçmişe dönük ödemeler, hak ediş kayıtları, üye ödemeleri ve diğer tüm mali kayıtların teknik heyetçe incelenerek kesin maliyet hesabı çıkartıldığının iddia edildiğini, kooperatife ait tüm kayıtlar yanmış ise hangi kayıtlara dayanılarak kooperatif maliyet hesabı çıkartıldığının izahı gerektiğini, davacı tarafından sunulan davalıya ait ödeme listesi olduğu iddia edilen evrakta da davalının ödemelerinin eksik gösterildiğini, listede yalnızca bankalar üzerinden yapılan ödemelerin gösterildiğini, kooperatif merkezinde alınan elden ödemelerin yer almadığını, elden yapılan ödemelere ilişkin makbuzların kooperatif üyelik dosyasında bulunduğunu, söz konusu listede de ödemelere ilişkin bilgilerin yalnızca bilgilendirme maksatlı olduğu ve resmi belge niteliği taşımadığının açıkça belirtildiğini belirterek davanın reddi ile davacı yanın kötü niyetli olması nedeniyle de idari para cezası uygulanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin güncel kayıtlı adresi ile tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının okunaklı birer sureti celp edilmiştir.
Davalı kooperatife yazılan müzekkereye davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile cevap verdiği, davalının üyelik dosyasını sunduğu görülmüştür.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği ancak müzekkere yazım tarihinden sonra dosyaya giren dilekçe ve belge içeriklerinden kooperatife ait üyelik dosyalarının ve diğer bir takım belgelerin yandığı iddiasının olduğu görülmekle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yeniden müzekkere yazılarak; a) davacı kooperatifin ana sözleşmesi, kuruluştan itibaren tüm faaliyet raporları, denetleme raporları, genel kurul kararları, hazirun cetvelleri, genel mizan tabloları, bilançoları, bakanlık temsilcisi raporları, kooperatif ve üst kuruluşları genel durum bildirim formları, taahhütlü mektup listeleri ve yönetim kurulu kararlarından ve dosyasındaki tüm belgelerden bir örnek, b) Çevre ve Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın davacı kooperatif hakkında yürüttüğü bir soruşturma var ve sonuçlanmış ise akıbeti hakkında mahkememize bilgi verilmesi ve soruşturma raporundan bir örneğin gönderilmesi istenilmiş, *** tarihli gelen yazı cevabı ile istenilen hususlarda bilgi ve belgelerin gönderildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin *** tarihindeki adresinin ***Mahallesi *** Caddesi No:85 Kocasinan Kayseri olup olmadığı ve hali hazırdaki adresi sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; kooperatifin *** tarihindeki ve tescilli son adres bilgisinin “*** Mahallesi, *** Caddesi, No:85, Kocasinan/Kayseri” olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin *** tarihindeki adresinin ***, *** Caddesi, No:85, Kocasinan Kayseri olup olmadığı ve hali hazırdaki adresinin ne olduğu sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; davacı kooperatifin ***tarihinde adresinin”*** Mah. ***Caddesi, No:11/D Kocasinan/Kayseri” olduğu, güncel adresinin ise ” *** Mahallesi, *** Caddesi, *** Apartmanı, A-2 Blok, 6. Kat, No:3,1 Kocasinan/Kayseri” olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak mahkememizdeki derdest işbu dava nedeni ile davacı kooperatifin tasfiyesinin sonuçlandırılmaması istenilmiş, *** tarihli yazı cevabı ile tasfiyenin sonuçlandırılmamasının kooperatifin dosyasına işlendiği bildirilmiştir.
Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin *** tarihindeki adresinin ***Mahallesi ***Caddesi No:85 Kocasinan Kayseri olup olmadığının, söz konusu adreste *** tarihinde yangın çıkıp çıkmadığının araştırılması istenilmiş, gelen yazı cevabı ile; *** tarihinde kooperatif yetkililerince müracaat edildiği, yangın sonrası *** tarihinde polis merkezince görgü tespiti yapıldığı bildirilmiştir.
Kayseri 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemelerine ayrı ayrı müzekkere yazılarak S.S. *** Arsa Konut ve Yapı Kooperatifi tarafından kooperatif üyesi aleyhinde kesin maliyet bedeli talebi ile açılıp feragat ile sonuçlanan dava olup olmadığı sorulmuş, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden gelen yazı cevabında; kooperatif üyesi aleyhinde kesin maliyet bedeli talebi ile açılıp feragat ile sonuçlanan dava olmadığının bildirildiği, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden gelen yazı cevabında; kooperatif tarafından açılmış dava bulunmadığı bildirildiği görülmüştür.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak tevzi formu, dava dilekçesi ve gerekçeli karar evrakı celp edilmiştir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak tevzi formu, dava dilekçesi, davacının feragat dilekçesi ve gerekçeli karar örneği celp edilmiştir.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na müzekkere yazılarak tasfiye halinde Sınırlı Sorumlu Yeni Şehir Kent Konut Yapı Kooperatifi hakkında 01/04/2022 tarihli İY.68/22-01, EÖ.66/2101 sayılı araştırma raporu, dayanak belgeler ve söz konusu rapor gereğince kooperatifin yönetim kurulu kararı ile ilgili tedbiren verilmiş bir karar var ise raporun ve rapor sonucu verilmiş karardan bir örneğin gönderilmesinin istenilmiş, gelen yazı cevabı ile; davacı kooperatifin tasfiye yönetim kurulu üyeleri …, ***’nın görevlerine tedbiren son verilerek bu durumun 25/04/2022 tarihi itibari ile tescil edilip sicil kayıtlarına işlendiği bildirilmiş, ilgili kayıt ve belgeler gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif tarafından kesin maliyet alacağına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre ihtilaf ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Kooperatif tarafından belirlenen bedellerin (kesin maliyet v.s.) ödenmesinden sonra kur’ada isabet eden dairenin tapusunun davalıya devredildiği taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; davalının, davacı kooperatif üyesi olup olmadığı, üye ise peşin ödemeli sabit fiyatlı üye mi olduğu yoksa normal üye mi olduğu, davacının davalıdan kesin maliyet bedeli adı altında bir alacağının olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu, kesin maliyet bedelinin üyelere usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, kesin maliyetin kesinleşip kesinleşmediği, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, alacağın ne şekilde ödeneceği (taksit/vade şekli vs) hakkında genel kurulda geçerli bir karar alınıp alınmadığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kooperatif hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonucunun beklenip beklenmeyeceği, davacı kooperatif yöneticilerinin kusurlu hareketlerinin olup olmadığı, bu sebeple üyelere isabet eden kesin maliyet bedellerinin artıp artmadığı konularında toplanmaktadır.
Yargılama aşamasında Resmi Gazete’nin 15/06/2022 tarihli 31867 yevmiye numaralı sayısı ile ilan edilen ve yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesinde “…inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, terkin edilmemiş olması, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanmış olması halinde konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.”şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davalıya verildiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan inşaat bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla, 7410 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak davanın reddine, yasal koşulları bulunmadığından davalının idari para cezası uygulanmasına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığından davalının idari para cezası uygulanmasına ilişkin isteminin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 968,41-TL harcın mahsubu ile artan 887,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın niteliği gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/09/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.