Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/657 E. 2022/818 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri’de mukim konut yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin 2010 hesap yılına ilişkin olarak *** tarihinde yapılan Genel Kurul gündem maddeleri arasında yer alan biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyetinin çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, kooperatif genel kurulu tarafından şimdiye kadar usulüne uygun olarak kesin maliyet bedellerinin belirlenmesine ve üyelerden talep edilmesine yönelik herhangi bir karar alınmadığını, davalı üye ve kooperatiften dairesini alan diğer 196 üyeden yalnızca geçici maliyet bedellerinin alındığını, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif üyelerine pay edilmediğini, hali hazırda 393 daire teslim edildiğini, bunların 196’sı kooperatif üyesi 197’si arsa sahiplerinin olduğunu, kooperatifin mevcut 305 üyesi bulunup henüz tapusunu almayan 109 üye bulunduğunu, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, SGK vs. borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmediğini ve tüm bu borçların dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, kooperatif tarafından yapılan *** tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların muhalefet şerhi olmaksızın oy birliğiyle alındığını, genel kurul toplantısının iptali amacı ile açılmış hiçbir dava bulunmadığını ve alınan tüm kararların kesinleştiğini, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşmenin 61. Maddesi’ndeki usule birebir uygun şekilde üyelere tebliğ edildiğini ve 15 günlük itiraz süreci ve devamındaki prosedür de tüm üyelere tanınarak ilgili sürecin 61. Maddeye uygun olarak tamamlanmasının sağlandığını, davalının da müvekkili kooperatifin önceden tamamlanmış dairelerden kura ile adına tahsis teslim ve tapuda devredilmiş olan üyelerinden olduğunu, davalının kooperatif üyeliğinin henüz devam ettiğini, kooperatif tarafından verilen sürelere ve gönderilen ihtarlara rağmen davalının kooperatife olan kesin maliyet borcunu ödemediğinin tespit edildiğini, davalı ile yapılan arabuluculuk toplantısında da anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL kesin maliyet bedeli alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili kooperatife ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kooperatif üyesi olmadığını, 2012 yılında tapusunu alarak kooperatif üyeliğinden ayrıldığı için genel kurul hazirun tutanaklarında dahi isminin yer almadığını, davacının davalıyı toplantılara dahi çağırmayarak davalının koooperatif üyeliğinden ayrılmasını onayladığını, *** tarihli genel kurulda önceki geçici ve kesin maliyet raporlarının neden geçersiz kabul edildiğinin açıklanmadığını, bu hususun keyfiliği doğuracağını, davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağın olmadığını, var olsa bile zaman aşımına uğradığını, davacı kooperatifin eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, davacının davalının 208.737,00 TL borçlu olduğunu iddia ederken 5.000,00 TL için kısmi dava açamayacağını, kesin maliyet belirlenirken usule uyulmadığını, davalının kooperatif tarafından ibra edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır.
Dava, davacı vekili tarafından ilk olarak *** tarihinde mahkememize açılmış, dava mahkememizin ***esas sırasına kaydedilmiş yapılan yargılama neticesinde *** tarih ***karar sayılı ilam ile;Davacının alacak davasının kabulü ile toplam 199.498,41 TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan *** tarihinden ve 194.498,41 TL’sine ıslah tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, Kayseri BAM 6. HD’nin *** tarih *** esas *** karar sayılı ilamı ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin *** karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 6. HD’nin *** karar sayılı ilamı ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davayı yararına bozulmasına dair karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda yazılı olan esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin *** K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere ” …. kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir.” denilmekle davacının inşaatların devam ettiği kesin maliyet hesabı ve dava dilekçesinde anlaşıldığından davanın erken bir dava olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamızda davalı tarafından cevap dilekçesi ekindeki belge davalının tüm borçlarını ve taşınmaza ait kooperatifçe belirlenen bedelin ödendiği anlaşılmıştır.*** tarihinde resmi gazetede yayınlanan 7410 sayılı kanunun 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Madde ise kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibari ile, Kayseri ilinde inşaatları etap halinde yapılarak teslim eden, terkin edilmemiş, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikini kooperatifçe taahhüt edilen bedelin ödenmiş olması ve kooperatif tarafından üye tapu devrinin yapılmış olması halinde tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yönetim gideri hariç ne adda olursa olsun borçlandırmalar veya bu kapsamda 3. Şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devri sözleşmelerinin hükümsüz olduğu belirtilmiştir. Anılan gerekçeler uyarınca davacı tarafa tapu devrinin yapıldığı davacıya çıkartılan kesin hesap bakiyesinin ödendiği anlaşılmakla davacının bu kanun kapsamı uyarınca da alacağı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının ve tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 85,39 TL peşin harç 3.321,56 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.406,95 TL harçtan mahsubu ile artan 3.326,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan kep reddiyat gideri 0,50 TL, 12 elektronik tebligat gideri 68,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, istinaf masrafları 100,00 TL, istinaf posta gideri 68,60 TL, istinaf kanun yoluna başvuru harcı 162,10 TL, temyiz kanun yoluna başvuru harcı 292,10 TL ve tehiri icra karar harcı 195,40 TL (97,70 + 97,70) olmak üzere toplam 1.636,70 yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,

Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar kanun yolu gösterilirken “Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” denilmiş ise de 15 gün ibaresinin sehven yapılan hata olduğu anlaşılmakla hüküm altındaki dair kısmının “Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde düzeltilmesine karar verildi. 17/11/2022
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı
*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*