Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/639 E. 2022/814 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ***
VEKİLLERİ :
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Alacak
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri’de mukim yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin *** tarihli genel kurul gündem maaddesinde yer alan “biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi” maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini ancak komisyon tarafından çıkarılan maliyet raporu incelendiğinde eksik ve hatalı olduğunun görüldüğü, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetlerinin kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine maliyet hesabında kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, o zamanki yönetim tarafından bilinçli bir şekilde %50-60 gibi fahiş oranlarda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak kooperatifin büyük zarara uğratıldığını, kooperatif tarafından bugüne kadar 196’sı kooperatif üyesi, 197’si arsa sahibi olmak üzere toplam 393 dairenin teslim edildiğini, halihazırda 309 dairenin de (152 kooperatif üyesi, 157’si arsa sahibi)yarım kalmış olup, dairlerin henüz teslim edilmediğini, kooperatifin mevcut 305 üyesinin olduğunu, bunlardan 196’sının davalı gibi dairesini ve tapusunu almış olup, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, eksik ve hatalı maliyetlerle kooperatif ortaklarına kat mülkiyeti tapularının ferdileşme ile verildiğini ve daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, eğer yapılan geçici maliyet hesapları doğru olarak üyelere pay edildmiş olsaydı dairesini teslim alan üye başına maliyetin daha fazla çıkacağını, yine dairesini teslim alan üyelerden aylık aidat miktarının % 40’ı oranında kira bedeli alınması yönünde genel kurul kararı olmasına rağmen bu bedellerin üyelerden tahsil edilemediğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar evlerini teslim alan üyeler için yapılan inşaatlarda kullanılan banka kredi borçları, vergi, sgk vs borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet hesabıan eklenmediğini ve tüm bu borçların dairesini teslim almayan üyelere bırakıldığını, yapılan tüm bu hataların yeni yönetim göreve geldikten sonra fark edildiğini ve *** tarihli olağan genel kurul toplantısında şimdiye kadar hesaplanan tüm geçici/kesin maliyet hesaplarının iptali ile yeniden kesin maliyet bedeli hesaplanmasına karar verildiğini, eski hesap hatalarında sorumluluğu olduğu düşünülen yöneticiler aleyhinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma no ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını ve iptali için dava açılmadığını, tüm kararların kesinleştiğini, bu kapsamda kesin maliyet bedeli hesaplanması sürecinin başlatıldığını, hesaplanan kesin maliyet hesabı bedelinin tüm üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süresinin geçtiğini, verilen süre içerisinde ödemelerini yapmayan tüm üyelerle ilgili olarak yasal sürecin başlatıldığını, kooperatif genel kurulunda alınan kararların herkesi bağlayacağını, bu kapsamda kooperatiften Kayseri İli, *** İlçesi, *** Mahallesi, *** ada, 5 parsel, A Blok, bağımsız bölüm no: 6’da kayıtlı bulunan mesken vasıflı daireyi ve tapusunu teslim alan, kooperatif tarafından yapılan olağan genel kurul üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeksizin kooperatif ğeyliğinden istifa ettiğini beyan eden davalının hak ve vecibelerde eşitlik ilkesi gereğince ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakları (daireyi) kooperatife aynen iade etmesi gerektiği, ancak verilen süre içinde harhangi bir devrin gerçekleştirilmediği, kooperatifin henüz tamamlanmamış ve tasfiye aşamasına geçmemiş oluşu da göz önünde bulundurularak davalının istifası geçerli kabul edilecek ise davalı adına tapuda kayıtlı olan Kayseri İli, *** İlçesi, *** Mahallesi, *** ada, 5 parsel, A Blok, bağımsız bölüm no: 6’da kayıtlı bulunan mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesicline karar verilmesini, davalının istifası geçerli kabul edilmez ve halen kooperatif üyesi olduğu kabul edilir ise kooperatifin halen devam etmekte olduğu, tasfiye aşamasına geçmediği ve istifa beyanına karşı davalının da kooperatiften almış olduğu daireyi iade etmediği ve yine üyeliğinin gerektirdiği kesin maliyet bedeli borcu ödeme yükümlülüğünü de ihlal ettiği birlikte düşünüldüğünde davalının istifasının sonuç doğurmayacağı değerlendirilerek kooperatif yönetimi tarafından ana sözleşmenin 61. maddesine göre yeniden hesaplanan kesin maliyet bedelleri sonucunda davalının ödemekle yükümlü olduğu kesin maliyet bedeli için şimdilik 5.000,00-TL’nın arabulculuk başvurusu tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, bu aşamada öncelikle taşınmazın üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ara buluculuk başvurusunun usule aykırı olduğunu, hangi hususların müzakere edileceğinin açıkça belirtilmediğini, davacı tarafça harcın eksik yatırıldığını, davalının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatife olan tüm borcunu ödediğini ve 2012 yılında tapusunu aldığını, bu tarihten sonra yapılan genel kurullarda davalının isminin hazirun listesi tutanaklarında dahi gösterilmediğini, en son alınan … tarihli genel kurul toplantı tutanağının hazirun listesinde de davalının isminin görünmediğini, davalının 2012 yılından sonra yeniden üye olmak gibi bir talebinin olmadığını, davacının davalıyı genel kurullara davet etmeyerek itiraz hakkını engellediğini, davalının alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden davacı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesi, tüm genel kurul kararları, hazirun cetvelleri celp edilmiştir.
Davacı kooperatife müzekkere yazılarak davalının üyelik dosyası celp edilmiştir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğü’nden dava konusu taşınmazın tapu kaydı celp edilmiştir.
Davacı vekili kesin maliyet hesabının kooperatifin tüm üyelerine tebliğe çıkarıldığına ve tebliğ edildiğine ilişkin evrakları liste halinde sunmuştur.
Mahallinde *** günü keşif yapılmış, keşif mahallinde bir harita mühendisi ve bir inşaat mühendisi hazır bulundurulmuş, *** tarihli raporda özetle; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariye değerinin 210.000,00-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra davalının davacı kooperatifte hangi dönemde üye olduğu, halen üyeliğinin devam edip etmediği, kesin maliyet hesabının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı,davacı kooperatifin davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının ne olduğu, davalının yaptığı ödemenin dava tarihi itibari ile endekslenmiş değerinin ne olduğu hususunda rapor alınmış, mali konularda uzman Prof. Dr. *** ve inşaat mühendisi *** tarihli raporda özetle;
1-Davalının davacı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif tarafından davalıya tapusunun verilmesinin, bir dönem genel kurullara çağrılmamasının, kendisine borcu olmadığına dair belge verilmesinin onun ortaklıktan ayrıldığı anlamına gelmediğini, zira Kooperatifler Kanunu ve davacı kooperatif ana sözleşmesi gereği ortaklar kooperatif tasfiye oluncaya kadar hak ve borçlarda eşit olup, buna aykırı genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının veya temsil yetkisine sahip kişilerin bu yöndeki beyanlarının Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinin emredici nitelikteki hükmüne göre geçersiz olacağını,
2-Davacı kooperatifin … tarihli kesin maliyet hesabının önceki kesin maliyetin iptal edilerek yapılması kararı verildiğini, bu karara istinaden davalıya kooperatif ana sözleşmesinin kesinleştiğini, davalının kooperatif ana sözleşmesinin m.61/d uyarınca kesinleşen kesin maliyeti kabule mecbur olduğunu ve çıkarılan maliyeti ödemekle yükümlü olduğunun değerlendirildiğini,
3-Yapılan kesin maliyet hesabında davalıdan talep edilen miktar içinde yer alan ve kooperatif borç payı olarak isimlendirilen 77.682,00 TL’nin tüm ortaklara daire büyüklükleri dikkate alınmadan aynı miktarda usule uygun olmayan şekilde dağıtıldığını, ancak teknik komisyon tarafından *** tarihli ek hesaplama ile nispi eşitlik ilkesi doğrultusunda usule uygun olarak (müteahhitlik karne kat sayısına göre) yeniden hesaplandığını, buna göre davalının davacı kooperatife 183.927,32-TL kesin maliyet ve şerefiye borcu hesaplandığını,
4-Ancak davalıya teslim edilen daire için dava tarihindeki karşılığının inşaat mühendisi gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi tarafından yapılan sepet hesabı yöntemine göre 328.712,01 TL olarak hesaplandığını, şerefiyeli inşaat maliyeti olan (326.228,99-TL+ 77.732-TL)= 403.960,00 TL’ndan bu tutar mahsup edildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı alacağının (403.960,00-TL -328.712,01-TL) =75.24,99-TL olarak hesaplanacağını,
5-Davalıya yapılan tebligatın *** tarihli olduğu göz önüne alındığında takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalı borcuna ***tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden faiz uygulanacağının değerlendirildiğini, ancak davacının talebinin dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi olduğu yönünde bildirir görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararı sunduğu, yine ***tarihli ıslah dilekçesini sunduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır.
Mahkememizce evvelce yapılan yargılama sonunda ***Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Toplanan delillerden davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, benimsenen bilirkişi raporunun içeriğine göre davalının daha önceden ödediği tutarın müteahhitlik karne katsayısı dikkate alınarak yeniden hesaplanması sonucu davalının ödemesi gereken kesin maliyet bedelinin 183.927,32-TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda, davalının ödediği tutar, müteahhitlik karne kat sayısına ve sepet hesabına göre alternatifli hesaplanmış ise de kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesinde endekslemenin müteahhitlik karne kat sayısı esas alınarak yapılacağı açıkça düzenlendiğinden, bilirkişi raporunda müteahhitlik karne kat sayısına göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. İzah edilen tüm nedenlerle davacının davalıdan 183.927,32-TL talep edebileceği anlaşılmıştır. Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Davacı vekili *** tarihli ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu iptal tescil davasının kabulünü, mahkeme aksi kanaatte ise toplam 183.927,32-TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00-TL’na dava tarihi olan *** tarihinden ve 178.927,32-TL’na ıslah tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının ıslah ile arttırdığı tutar, daha önceden davacının tapu iptal tescili talebi nedeni ile taşınmazın değeri üzerinden tamamlanan harç sınırında kalmış, yani harç daha önceden tamamlanmıştır. Ancak alacak talebi yönünden ıslah iradesinin ortaya konulduğu yani ıslah dilekçesinin verildiği tarih ***’dir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. Yukarıda davalının istifasının hüküm ve sonuç doğurmadığı, üyeliğinin devam ettiği ayrıntısı ile açıklanmıştı. Davacı kooperatif tarafından davacıya karşı edimi yerine getirildiği, taşınmazın davalı adına tescil edildiği dosyadaki kayıtlar ile sabittir. Kooperatif tarafından bunun karşılığında talep edilecek olan inşaat gideri olarak talep edilen aidata zamanaşımı işlemesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın *** Karar sayılı içtihatları bu yöndedir. İzah edilen nedenle davalının zaman aşımı def’i yerinde görülmemiştir. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 183.927,32-TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya ilanen yapılan tebligatın *** tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna *** tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davacının terditli taleplerinden ikinci talebi olan alacak davasının kabulü ile toplam 183.927,32- TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan ***tarihinden ve 178.927,32-TL’na ıslah tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı taraf alacak talebi için banka mevduat faizi talep etmiş ise de kooperatif ile üyesi arasındaki somut uyuşmazlıkta uygulama imkanı bulunmadığından davacının asıl alacağa bankalarca mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesi talebi yerinde görülmemiş, Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ilk talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin reddine, Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ikinci talebi olan alacak davasının kabulü ile toplam 183.927,32-TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00-TL’na dava tarihi olan*** tarihinden ve 178.927,32-TL’na ıslah tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından icra edilen istinaf incelemesi sonunda *** Karar sayılı karar ilamı ile davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK’ nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin yukarıda sözü edilen kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından icra kılınan temyiz incelemesi neticesinde *** Karar sayılı ilamı ile “…yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu nedenle re’sen bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı karar ilamının bozulmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir. Yapılan duruşmada davalı vekilinin davayı takip etmek istediğini bildirmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına ve davacı tarafın Anayasa Mahkemesi’ne başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
*** tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddenin kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibari ile, Kayseri İli’nde inşaatları etap halinde yapılarak teslim eden, terkin edilmemiş, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikinin kooperatifçe taahhüt edilen bedelin ödenmiş olması ve kooperatif tarafından üye tapu devrinin yapılmış olması halinde tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yönetim gideri hariç ne adda olursa olsun borçlandırmalar veya bu kapsamda 3. şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devri sözleşmelerinin hükümsüz olduğu belirtilmiştir.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin inşaatları etap halinde yapılarak teslim ettiği, davalının kooperatifçe çıkartılan kesin hesap bakiyesinin, yani taahhüt edilen bedelin davacı kooperatife ödediği ve yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölümün davacı kooperatif tarafından davalı üyeye tapudan devrinin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Esasen bu husus tarafların da kabulündedir. Bu durumda 410 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı kooperatifin davalıdan kesin maliyet veya sair isimler adı altında alacağı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 85,39-TL ve tamamlama harcı olan 3.500,89-TL olmak üzere toplam 3.586,28-TL harçtan mahsubu ile artan 3.505,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 68,00-TL e-tebligat ve 176,60-TL posta masrafı olmak üzere toplam 244,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır