Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/605 E. 2022/636 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine açılan Niğde … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde yetkiye ve borcun tamamına itiraz edildiğini, yapılan itiraz sonucunda söz konusu takibin durduğunu, daha sonra yetki itirazın taraflarınca kabul edildiğini, söz konusu icra dosyasının Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile kaydının yapıldığını ve iş bu dosyadan gönderilen ödeme emrine de itiraz edilerek , söz konusu icra takibin durduğunu, davacının davalı tarafa domates, kavun satmasından kaynaklanan borcunun olduğunu, bu borcuna istinaden davacı müvekkiline bono verdiğini, bononun süresinde ödenmeyince davacının icra takibi başlattığını, ciro silsilesinde hata söz konusu olduğu için bono sıfatından çıktığını ve ilamsız icra takibinde bulunduğunu belirterek davalı tarafça Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacığa işleyecek faizin davalıdan tahsiline, davalının %20 ‘den az olmamak üzer icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, söz konusu davada tarafların tacir sıfatının bulunmadığı kanaatinde olduklarını, Mahkemenin … Vergi dairesi ve … Vergi Dairesine yazacağı yazıda tarafların vergi mükellefi olup olmadıkları yazı cevapları geldiğinde anlaşılacağını, iş bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olmasının HKM’da düzenlenen göreve kuralına uygun olmadığının anlaşılacağını, söz konusu davada görevli mahkemenin Kayseri Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu ve öncelikle davanın görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle yetkili hamil olmayan davacının bahsi geçen belgeye istinaden alacak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını belirterek iş bu davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, dosyanın Kayseri Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesini, delillerin toplanmasını, davacının delillerine karşı delil bildirme haklarının saklı tutulmasını, davacının savunmasını genişletmesine ve değiştirmesine muvafatanın bulunmadığını, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Taraflar arasındaki var olduğu iddia edilen ilişkinin satım sözleşmesinden kaynaklanması ve satım sözleşmesinin TTK’ nın 4/1 maddesinde düzenlenmemesi, Borçlar Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; davaya uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
… Kaymakamlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından mahkememize sunulan … tarihli müzekkere cevabında davacının basit usul mükellef olduğu mahkememize bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından mahkememize sunulan … tarihli müzekkere cevabında davalının 2.sınıf tüccar olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu hususunu mahkememize bildirmiştir.
Davanın taraflarının incelenmesinde, tarafların tacir olmadığı görülmektedir.
… tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası ile Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü itirazından çıkarılmış, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, görev ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince dava dosyanın re’sen mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*