Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/602 E. 2022/1003 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibin nedeniyle müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, takip dayanağı olan senedin … İnşaat Ahşap ve Çelik Kapı Ltd. Şti. yetkilisi … tarafından davalı şirketle olan ticari alış veriş nedeniyle teminat senedi olarak verildiğini, ödeme günü yazılı bulunmayan ve keşide tarihi … olan evrakın davalı şirkete teslim edildiğini ve davalı şirketçe teminat senedi olarak teslim alındığı yazılmak ve imzalanmak suretiyle davalı şirket çalışanınca teslim alındığını, senette asıl borçlunun … İnşaat Ahşap ve Çelik Kapı Ltd. Şti. olduğunu, müvekkili …’nın ise kefil olduğunu, … şirketinin davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, bu durumun ticari kayıt ve defterlerle ispat edilebileceğini, … şirketinin dava konusu teminat senedine ilişkin olarak kalan bakiye borcunu … tarihinde düzenlenen temlike ilişkin evrak ile dava dışı … Kapı ve … İnş. Mal. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den davalı … Yapı Elemanları İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye devredildiğini ve ödemenin davalı şirketçe teslim alındığını, bu senede ilişkin olarak müvekkili …’nın herhangi bir borcu kalmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde de bir sonuca varamadıklarından bahisle davanın kabulü ile müvekkilinin takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; borçlu …’nın sahibi bulunduğu … Ltd. Şti. hakkında Kayseri … ATM’nin … esas sayılı dosyası ile kayyum tayin edildiğini, dosyada müvekkili şirketin borçlu şirketten olan alacağı için …Kayseri … Şubesi’nin …nolu … tarihli 55.000,00-TL bedelli … nolu … tarihli 55.000,00-TL bedelli, …Bankası Kayseri … şubesinin … nolu … tarihli 30.000,00-TL bedelli, yine aynı bankanın …nolu … tarihil 75.000,00-TL bedelli 4 adet çek alacağı için müracaat ettiklerini, Kayyum süreci içerisinde dava dilekçesinde belirtilen borçlu … Ltd.Şti.nin borcundan dolayı bahsi geçen … tarihli temliknamenin düzenlendiğini, davacı borçlu … hakkında yukarıda belirtilen icra dosyasından takip yapıldığını, borçlu şirketin kayyum sürecine girmiş olması nedeni ile Kayseri … ATM nezdinde belirtilen dava dosyasında 4 adet çeke dayalı müracaatta bulunduklarını, borçlu … Ltd. Şti.’nin borcuna dayalı temlikname alınarak … Ltd Şti.nin borcunun ibra edildiğini, davacının şahsi borcu ile sahibi bulunduğu … şirketinin borçlarının farklı dayanakları olan 2 ayrı borç olduğunu, davacının kefil olduğu kambiyo senedi borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibine devam edildiğini, davacı tarafın tek borç varmış iddiasına dayalı açmış olduğu haksız ve yersiz davasının reddine, kötü niyet tazminatının davacı taraftan alınmasına ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı cevabi yazısında; davacı …’nın bilanço esasına göre defter tuttuğu, … tarihinde mobilyaların boyanması, verniklenmesi, cilalanması vb. tamamlayıcı işlerin yapılması işine başladığı ve … tarihinde terk olduğunun bildirildiği görüldü.
Buna göre davacının … sınıf tüccar olmadığı görülmektedir. Davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
Davaya dayanak yapılan icra takip dosyasındaki kambiyo senedinin tanzim edildiği tarih olan … tarihi itibariyle davacının ticareti terk ettiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/517E. 2022/558K. sayılı ve 2022/2477 E.2022/1547K. sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …