Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/590 E. 2022/594 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan iflas (doğrudan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası (İİK 179)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu kooperatif hakkında Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında verilen ilam gereği hakkında Antalya … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından Örnek 4-5 ilamlı icra takibi başlatıldığını, dosya üzerinden yapılan araştırmada borçlunun herhangi bir taşınır, taşınmaz, mevduat hak ve alacağı olmadığı gibi borçlunun borcunu karşılayacak miktarda aidat alacağı da olmadığının 89/1 yazıları sonucunda öğrenildiğini, borçlu kooperatifin bu haliyle borca batık durumda olduğunu, borca batık olduğu halde kooperatif yetkililerince kooperatifin iflası da istenmediği gibi Kooperatifler Kanunu’nun 63. maddesi hükmü gereği borca batıklık hususunu Ticaret ve Sanayi Bakanlığına ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına da bildirilmediğini, bu kapsamda ilgili kooperatif yetkilileri hakkında Antalya … İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden İİK’nun 345. maddesi gereğince kooperatifin iflasını istememe suçundan icra ceza şikayeti yapıldığını, yine kooperatif yetkilileri hakkında kooperatifin borca batıklığının ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmemesi, ara bilançonun düzenlenmemesi ve sair hususlardan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na … Soruşturma sayılı dosyası ile savcılık şikayetinin yapıldığını, anılan sebeplerle davalı borca batık kooperatif hakkında ayrıca İİK’nun 179. maddesi uyarınca doğrudan doğruya iflasının açılmasını talep etme gereğinin hasıl olduğunu, İİK’nun 179. maddesinde “…Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir…” düzenlemesinin bulunduğunu, davalı kooperatifin borca batık olduğunun tespitinin yapılması, gerekmesi halinde bu konuda bilirkişi raporu alınmasını ve kooepratifin iflasının açıklanmasını talep etme gereğinin hasıl olduğunu beyanla davanın kabulüne, davalı kooperatifin borca batık olunduğunun tespiti ile iflasının açıklanmasına, iflasın ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesine, vekalet ücreti, yargılama masrafı ve diğer tüm harçların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı delil olarak ticaret sicil kayıtlarına, vergi kayıtlarına, bilirkişi incelemesine ve davalı şirketin hesap kayıtlarına dayanmıştır.
Antalya … İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas numaralı takip dosyası incelenmek üzere istenilmiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’nin en son tarih itibariyle temsile yetkili kişi/kişileri ve temsil şeklini gösteren karar, kayıt ve imza sirkülerinin kooperatifin en son tarih itibari ile adresinin, muamele merkezinin, ticaret siciline kayıtlı olduğu adresinin neresi olduğunu gösteren kayıt ve belgelerinin okunaklı ve eksiksiz olarak birer örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 177. maddesi gereğince borçlunun doğrudan doğruya iflası istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla, “1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159,160,164,165 ve 166’incı maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “masrafların peşin verilmesi” üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK’nun 160. maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklının, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir.
Mahkememizce … tarihli tensip tutanağının12 numaralı ara kararı ile İİK’nun 176. maddesi yollamasıyla, 160. madde gereğince iflas masraflarına avans olarak 18.000,00-TL’nı yatırması için tensip zaptının davacı vekiline tebliğinden itibaren başlamak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde İİK’nun 160. maddesi gereğince masrafların peşin verilmesine ilişkin yasanın emredici hükmüne aykırılık nedeniyle davanın ön koşul yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtarına ve 13 numaralı ara kararı ile İİK’nun 173/2, 176. maddesi yollamasıyla ve 166/2 maddesi gereği tirajı 50.000’in üzerinde olan Türkiye genelinde yayınlanan ulusal gazetelerin birisinde, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve mahalli gazetelerden birisinde, davanın ilanı hususunda ilan masraflarına karşılık avans mahiyetinde 4.000,00-TL’nın tensip zaptının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde davacı tarafından karşılanmasına, ayrıca İİK’nun 166/2 ve 158. maddeleri gereği iflas talebinin ilanı zorunlu olduğundan kesin süre içinde ilan masraflarının yatırılmaması halinde davanın ön koşul yokluğundan usulden reddedileceğinin davacı vekiline ihtarına karar verilmiştir. Tebliğe rağmen davacı kesin süre içinde yukarıda sözü edilen ara kararlarında yazılı iflas avans ve giderlerini yatırmamıştır.
Davacı vekili tarafından … tarihli tensip zaptının 12 ve 13 numaralı ara kararına itiraz edilmiştir.
İİK’nun 160. maddenin ilk fıkrasında, iflas isteyen alacaklının masraflardan sorumlu olduğu açıkça ifade edilmişken masrafların Hazine’den karşılanması düzenlenmemiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı emsal karar ilamında da iflas avansının Hazine’den karşılanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, İİK’nun 177. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas talebinde bulunan davacı alacaklıya mahkememizin … tarihli tensip zaptının 12 ve 13 numaralı ara kararı ile iflas masraflarını yatırması için kesin süre verilmesinin yasal düzenlemeye uygun olduğu, iflas masraflarının Hazine’den karşılanmasının ise somut davada mümkün olmadığı, bahsi geçen tensip ara kararı ile davacıdan yatırması istenilen iflas giderlerinin tensip zaptının 12 ve 13 nolu ara kararında açıklandığı üzere İİK’nun 160. maddesinde yer alan masraflarının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan iflas tasfiye işlemleri için iflas dairesince kullanılması gereken masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını kapsamakta olduğu, kanun metnine bakıldığında bunun kolayca görülebileceği, mahkememizce verilen kesin sürenin tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı olduğu, bu nedenle aynı hususta yeniden kesin süre verilemeyeceği anlaşılmakla davacının talebinin reddine dair karar verilmiştir. Buna rağmen davacı kesin süre içinde yukarıda sözü edilen ara kararlarında yazılı iflas avans ve giderlerini yatırmamıştır.
Eldeki davanın mevcut safahatı itibarı ile uyuşmazlık, İİK’nun 177/4. bendi gereğince açılan doğrudan doğruya iflas davasında İİK’nun 160. maddesinde düzenlenen masrafların peşin verilmesine dair özel dava şartının yerine getirilmemesi durumuna ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla, “1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159,160,164,165 ve 166’ncı maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Bilindiği üzere, mahkeme, iflas talebini İİK’nun 166. maddesindeki usule göre ilan eder (KURU B./ARSLAN R./YILMAZ E.; İcra ve İflas Hukuku 23. Baskı, Ankara 2009, s. 471). İİK’nun 173/2. ve 176. maddeleri yollaması ile aynı kanunun 166/2. maddesi gereğince tirajı 50.000’in üzerinde Türkiye’de yayınlanan ulusal gazetelerin birinde, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve mahalli gazetelerden birinde, davacının ilan hususunda ilan masraflarına karşılık avansın davacı tarafından yatırılması gerekir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “masrafların peşin verilmesi” üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK’nun 160. maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklı, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Yani, 2004 sayılı İİK’nun 160. maddesi uyarınca, iflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. İflas isteyen alacaklı İİK’nun 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartıdır. Dava şartı mahiyetindeki iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve Karar sayılı ve … tarih … Esas ve Karar sayılı ilamlarında bu husus açıkça vurgulanmıştır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir. Çünkü, yasanın öngördüğü bu yükümlülük davanın görülebilmesi şartıdır. Bir diğer anlamıyla dava şartıdır.
İflas avansının yatırılmış olması, 6100 sayılı HMK’nun 114/2. maddesinde düzenlenen “diğer kanunlarda yer alan dava şartları”ndan olup, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca, mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verilir.
Eldeki davada, davacı kendisine verilen kesin süreye rağmen iflas avansını yatırmamış ve bu nedenle HMK’nun 114. maddesindeki dava şartı gerçekleşmemiştir. HMK’nun 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Somut olayda davacı vekiline iflas avansını yatırması için usulüne uygun kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafça iflas avansını yatırmamış ve bu nedenle dava şartı noksanlığı giderilememiş olmakla HMK’nun 114. ve 115. maddeleri gereğince iş bu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır (Yargıtay … Hukuk Dairesi’ni … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı, … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı, … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı emsal kararı).
HÜKÜM: Yukarıda arçıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan HMK’nun 114/2. ve 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran davacıya iadesine,
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır