Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/580 E. 2023/759 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …,
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle Çıkma Payı)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan alacak (kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle çıkma payı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi’nin E1/696 sayılı üyesi olarak kooperatif ortaklığına katıldığını, müvekkilinin yıllar boyunca kooperatife aidat ödemelerini yaptığını, şerefiye bedelini ödediğini, aidat borcu bulunmayan müvekkiline *** tarihli kur’a katılım belgesi verildiğini, müvekkiline ait … tarihli “ortak cari hesap ekstresinde” ödediği toplam aidat miktarının 69.930,00-TL olarak bildirildiğini, davalı kooperatifin son genel kurul toplantısının … tarihinde yapıldığını, mevzuat ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kooperatiften çıkan müvekkilinin alacak hakkının bulunduğunu, nitekim sayısız içtihatta olduğu gibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Karar sayılı kararında da bu hususun “Kooperatiften çıkma hakkını kullanan veya çıkartılan ortak, “ayrılma payı” alır. Ayrılma payının asgari miktarı, pay sahibinin sermayeye katılma borcu için ödemiş olduğu bedeldir. Fakat, ana sözleşmelerle, buna ek olarak, ortakların veya mirasçıların kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden oluştuğu düzenlenebilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı “yılın bilançosuna göre hesaplanır. Kanundaki “yedek akçe” kelimesi sadece kanuni yedek akçelere ” inhisar ettirilmelidir. Ayrılma payı, yılsonu bilançosu esas alınarak düzenlenir, çıkma tarihinin kabulü doğru olmaz (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 2010, s.887). Ayrılma payının nasıl belirleneceği, 1163 sayılı KK’nun 17. maddesi ve örnek (tip) ana sözleşmenin 15. maddesinde düzenlenmiştir. Kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebilir. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay süre geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. …Ayrılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı (istifa) veya çıkartıldığı (ihraç) yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Hakların geri ödenmesi ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, başka bir anlatımla bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde yapılabilir. Dolayısıyla alacak, bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay sonra muaccel hale gelir.” şeklinde ifade edildiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek miktara göre ileride ıslah/dava yoluyla artırılmak üzere, şimdilik çıkma payı alacağı olarak 20.000,00-TL’nın muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yine müvekkili kooperatifin davacıya karşı muaccel hale gelmiş bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça kooperatif kayıtlarına, Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü kayıtlarına, banka kayıtları ve dekontlarına, tahsilat makbuzlarına, hesap ekstrelerine, istifanameye, kooperatif genel kurul toplantı tutanağına, arabuluculuk tutanağına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça kooperatif defter ve kayıtlarına, kooperatif genel kurul toplantı tutanaklarına, üyelik dosyasına, ortak cari hesap ekstresine ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı kooperatife müzekkere yazılarak; davacı ortağın üyelik dosyası örneğinin gönderilmesi, davacının peşin bedelli, sabit fiyatlı üye olup olmadığının sorularak böyle bir uygulama varsa buna ilişkin genel kurulu veya yönetim kurulu kararlarının, kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, davacının üyelik nedeniyle borç ve ödemelerini gösterir hesap dökümlerinin gönderilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekmesi halinde kooperatifi kayıt ve defterlerinin bilirkişi incelemesine, hazır bulundurulacağı açık adresin ve bu adreste defter ve kayıtları bilirkişiye sunacak görevli kişinin adı soyadı ve telefon numarasının bildirilmesi, davacının istifası sonrasında genel kurul toplantısı yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise bilançonun onaylanıp onaylanmadığı, toplantı tarihinin ne olduğunun bildirilmesi ve toplantı tutanağından bir örneğinin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmemiş, yargılama sırasında davalı vekili bir kısım kayıt ve belge örneği sunmuştur.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının ayrıca 05/02/2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının hazirun cetveli örneğinin tasdikli suretlerinin ve tebliğe elverişli adresinin bildirilmesi istenilmiştir. 18/07/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan bir kısım kayıt ve belge örnekleri sunulmuştur.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266.maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek kooperatif uyuşmazlık konusunda bilgisi olan bir muhasebeci-mali müşavir bilirkişiye tevdine, Bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği davalı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliği nedeniyle yaptığı ödemenin toplam kaç TL olduğu, davacının kooperatif üyeliğinden 2021 tarihinde istifa ettiğinden davalı kooperatifin 2021 yılı genel mizan tablosuna göre 2021 yılına ilişkin genel giderlerin toplam kaç TL olduğu, 2021 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının … tarihinde yapıldığı, … tarihli genel kurul hazirun cetvelinin incelenerek bu cetvele göre kooperatifin toplam üye sayısının kaç kişi olduğu, 2021 yılı genel gider toplamının … tarihli hazirun cetvelinde yazılı toplam üye sayısına bölünerek davacıya düşecek genel giderlerin payının bulunması, davacının üyeliği nedeniyle kooperatife yaptığı toplam ödemeden payına düşen genel giderler miktarının mahsup edilerek neticede davacının çıkma payı alacağı var ise miktarının kaç TL olduğu hususunda gerekli tespit ve hesaplamaların yapılarak hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Görevlendirilen Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davalı kooperatifin incelenen defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin HMK’nun 222/2. maddesine uygun olarak süresinde yapıldığı tespit edilmiştir. Davacının davalı kooperatifin 150 m2’lik I. etap üyesi olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerden ve davalı kooperatif kayıtlarından davacının toplam üye ödentisinin 73.530,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının davalı kooperatife 11/08/2021 tarih ve *** yevmiyeli istifanamesini Kayseri 8. Noterliği’nce göndermiş ve davalı 14/08/2021 tarih ve *** sayılı yönetim kurulu kararı ile istifasını kabul etmiştir. Davalının istifa ettiği 2021 yılı genel kurulunun … tarihinde yapıldığı, genel kurul hazirun listesindeki üye sayısının 97 olduğu tespit edilmiştir. Davalı kooperatifin 2021 yılı detay mizanından genel yönetim giderlerinin 240.363,15-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacıya isabet eden genel yönetim gider payının 2.478,00-TL (240.363,15/97) olduğu hesap edilmiştir. Davacının üye ödentisi toplamı 73.530,00-TL’ndan davacıya isabet eden 2.478,00-TL genel yönetim gider payı düşüldüğünde çıkma payı alacağının 71.052,00-TL (73.530,00-2.478,00) olacağı hesap edildiği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava kooperatif ortaklığından istifa nedeniyle çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 1.000.000,00-TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Davacı, üyelikten istifa etmiştir. Davacının üyeliğinin son bulduğu taraflar arasında çekişmesizdir.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davacının çıkma payı alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, davalının görev itirazının ve zaman aşımı definin haklı olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Davacı vekilinin *** tarihli ıslah talebinde bulunduğu ve ıslah harcını yatırdığı, bu dilekçenin bir suretinin davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinden istifa nedeniyle çıkma payı alacağı istemine ilişkin olup, uyuşmazlık 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Anılan Kanun’un 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemeler ticaret mahkemeleridir. Öte yandan; *** sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi ile, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğu takdirde, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan yasanın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ve özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, dava tarihi tarihi itibariyle görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu nedenle davalının mahkememizin görevine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 10. maddesinde; her ortağın kooperatiften çıkma hakkı bulunduğu, 12. maddesinde; çıkmanın ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılacağı, kooperatif anasözleşmesinde daha kısa bir süre belirtilip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebileceği, 13. maddesinde; yönetim kurulunun, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınması halinde, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirdiğinde, bildirim tarihinden itibaren çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiştir.
Kooperatiften çıkma hakkını kullanan veya çıkartılan ortak, “ayrılma payı” alır. Ayrılma payının “asgari” miktarı, pay sahibinin sermayeye katılma borcu için ödemiş olduğu bedeldir. Fakat ana sözleşmelerle, buna ek olarak, ortakların veya mirasçıların kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden oluştuğu düzenlenebilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yılın bilançosuna göre hesaplanır. Kanundaki “yedek akçe” kelimesi sadece kanuni yedek akçelere inhisar ettirilmelidir (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 2010, s.887). Ayrılma payının nasıl belirleneceği, Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi ve örnek (tip) ana sözleşmenin 15. maddesinde düzenlenmiştir. Kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebilir. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay süre geçtikten sonra bu hak talep edilebilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun *** tarihli, *** Karar sayılı ilamı).
Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi; “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür.” şeklindedir.
Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatların tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1.maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiye kalan miktarı talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir hale gelir. Aynı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin karar alınması da mümkündür, böyle bir kararın aynı genel kurulda alınması gerekmektedir. Erteleme kararı, kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri üç yıla kadar erteleme hakkı verir. Bu sürenin sonunda ortak, yine aynı yasa maddesi ile tip anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca, yaptığı ödemelerin iadesini ayrıldığı yılın bilanço tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonraki tarihten itibaren faiziyle birlikte geri isteyebilir. Ancak davacıya yapılacak geri ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecekse, dolayısıyla erteleme kararı geçerliyse ve dava erteleme süresi dolmadan açılmışsa, zamanından önce açılan davanın reddi gerekecektir. Böyle bir erteleme kararı alınsa dahi, dava edilmesi durumunda, mahkemece öncelikle, ortağın istediği iade alacağının, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği kooperatif kayıtları incelenerek tespit edilmelidir. Kooperatif tip anasözleşmesinin 15/2. maddesinde “Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir.” hükmü gereğince ayrılan ortağın yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal iade edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle erteleme kararı alınmış olsa dahi kooperatif bu karardan yararlanamayacaktır.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamında; “…Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir. Aynı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin alınan bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce açılan dava, ödemeleri geciktirme süresinden önce (erken) açıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir. Diğer anlatımla, erteleme kararı, kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri 3 yıla kadar geciktirme hakkı verir ise de, alacağın muacceliyet tarihini etkilemez. Bu erteleme süresinin sonunda ortak, yaptığı ödemelerin iadesini, yine anılan 17/1. maddesi ile anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca, ayrıldığı yılın bilançosunu kabul ederek kesinleştiren genel kurulu izleyen bir ayın sonundan itibaren faiziyle birlikte geri isteyebilir. Ancak, davacıya yapılacak geri ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecekse, dolayısıyla erteleme kararı geçerli ise ve dava, erteleme süresi dolmadan açılmışsa, zamanından önce açılan davanın reddi gerekecektir.
Öte yandan, kooperatif anasözleşmesinin 15/2. maddesinde “Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir.” hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi, genel gider payının düşülmemesi gerekmektedir. Bu durumda, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanmayacaktır. Davalının payı yerine yeni ortak alınmamış, yani davalının payı dışında boş olan üyelik paylarının biri yerine yeni üye alınmış ise, derhal ödeme yapılması gerekmemektedir. Gerek davalı yerine üye alınması, gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır. İstifadan sonra, kooperatife yeni ortak alınmış ise alınan ortağın, ayrılan ortağın doğrudan ortaklık payı yerine alınıp alınmadığı üzerinde durulması, ayrılan ortaklık payının yerine yeni ortak alınmış ise, ayrılan ortağa anasözleşmenin 15/2. maddesi uyarınca çıkma payının yeni üyeliğin başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte derhal ödenmesi gerekir.” şeklindedir. Yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı karar ilamı da bu doğrultudadır.
Dosya kapsamına göre davacının üyesi olduğu davalı kooperatife Kayseri 8. Noterliği’nin *** yevmiye sayılı istifanamesi ile kooperatif ortaklığından istifa ettiğini bildirmiş ve davalı kooperatif yönetim kurulunun *** sayılı kararı ile davacının istifasının kabulüne karar verilmiştir. Alacak için zamanaşımı muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar. Kooperatiften çıkan ve çıkarılan ortaklarla ilgili hesaplaşma Kooperatifler Kanunu’nun 17. ve anasözleşme 15. madde uyarınca yapılır. Bu maddelerde davacının alacağı ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan 1 ay sonra muaccel olur ve bu ödeme 3 yıla kadar ertelenebilir. Erteleme halinde muacceliyet ertelemesinin son bulduğu tarihte oluşur. Bir borç ilişkisinden muacceliyet tarihleri farklı, aynı nitelikte birden çok borç doğmuşsa, zamanaşımı her alacak için o alacağın istenebileceği tarihten itibaren işlemeye başlar. Davalının istifa ettiği 2021 yılı genel kurulunun … tarihinde yapıldığı, yukarıda anılan hüküm nedeniyle çıkma payı alacağı bu tarihten 1 ay sonra, yani 05/05/2022 tarihinde muaccel olacağı, eldeki davanın ise *** tarihinde açıldığı dikkate alındığında TBK’nun 147. maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı görülmekle davalının zaman aşımı def’ine itibar edilmemiştir (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı karar ilamı).
Davalı vekili tarafından olağan genel kurul toplantılarında çıkan veya çıkarılan ortağa yapılacak geri ödemelerin kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye girecek olması nedeniyle 3 yıla kadar ertelenmesi kararı verildiğini bu nedenle alacağın muaccel hale gelmediğini ileri sürmüş ise de, 3 yıllık erteleme süresi yönünden yukarıda yer alan emsal ilamda (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2023 tarihli, *** Karar sayılı karar ilamı) ifade edildiği gibi … tarihli genel kurulun dikkate alınması gerekmektedir. … tarihli genel kurulda çıkma payının ödenmesinin ertelenmesine ilişkin bir karar alınmadığından dava tarihi itibariyle alacağın istenebilir olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın aksine savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre davacının kooperatif üyeliğinden istifa ettiği yıl bilançosunun görüşüldüğü 2022 yılına ilişkin genel kurulunun … tarihinde yapılmış, bu genel kurulda ayrılan üyelere yapılacak çıkma payı ödemelerine ilişkin bir erteleme kararı alınmamış, davacının çıkma payı alacağı *** tarihinde muaccel hale gelerek davalı kooperatif ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüştür. Mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delillerle uyumlu olan ve benimsenen bilirkişi raporunda davacının çıkma payı 71.052,00-TL olduğu hesaplanmış olduğu görülmüştür. Davacı vekili *** tarihli ıslah dilekçesinde bilirkişi raporu doğrultusunda 71.052,00-TL çıkma payı alacağı talebinde bulunmuş ve ıslah harcını yatırmıştır. Islah dilekçesinin bir sureti davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
İzah edilen nedenlerle, davanın kabulü ile 71.052,00-TL çıkma payı alacağının muacceliyet tarihi olan 05/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile 71.052,00-TL çıkma payı alacağının muacceliyet tarihi olan 05/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.853,56-TL nispi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 341,55-TL harçtan ve ıslah harcı olan 179,90-TL’ndan mahsubu ile eksik bakiye 4.332,11-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 80,70-TL, peşin harç 341,55-TL ve ıslah harcı 179,90-TL olmak üzere toplam 602,15-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 49,50-TL e-tebligat gideri, 5,00-TL dosya masrafı, 0,75-TL KEP gideri, 46,00-TL posta masrafı ve 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.301,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden 11.368,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/09/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır