Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 E. 2023/29 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
(35. MADDEYE GÖRE TEBLİGAT)

DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkmaya İzin Verilmesi
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı ana sözleşmesi ile kurulduğunu ve Kayseri Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kaydedildiğini, müvekkili ve dava dışı iki kurucu ortaktan oluşan şirketin bir kurucu ortağının yabancı uyruklu olduğunu, 2003 yılı kuruluş tarihli davalı şirket ile müvekkilinin yıllardır hiçbir bağlantısı ve irtibatı bulunmadığını, şirketin kurulduğundan bu yana müvekkilinin şirketin hiçbir faaliyetine dâhil edilmediğini, şirketle hiçbir ilgisinin olmadığını, şirket kurulduğundan bu yana müvekkiline hiçbir şekilde kar payı da verilmediğini, müvekkilinin edindiği bilgiye göre davalı şirketin faal durumda olmadığını, müvekkilinin şirketin adresini dahi bilmemekte olup, şirket faaliyetleri hakkında da hiçbir şekilde bilgilendirilmediğini, şirketin doğmuş veya doğacak olan borçlarından da haberdar olmadığını, davalı şirketin müvekkilinin aile birliğini maddi olarak tehdit eder konuma geldiğini, ayrıca limited şirket faaliyetinin tamamen durduğunu, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde olmadığını belirterek Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulünce tebligat yapılmış olmasına rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş ve mahkememizde yapılan duruşmalara katılmamıştır. HMK’nun 128. maddesi uyarınca süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalının, dava dilekçesinde davacının ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından ticaret sicil kayıtlarına, ticaret sicil gazetesine, noter kayıtlarına, vergi kayıtlarına ve maliye kayıtlarına delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça yasal süresi içinde delil bilridilmemiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin hissedarlarının kimler ve hisse oranlarının ne kadar olduğu, şirketin kayıtlı adresinin, yetkili temsilcisinin, şirket müdürünün kim olduğu sorulmuş, şirketin ana sözleşmesinin ve tüm ortaklar kurulu karar örneklerinin, hazirun cetveli örneklerinin, bu şirketin malvarlığı ile ilgili kayıt, beyan ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin vergi kayıt örneğinin çıkartılarak, şirketin halen faal olup olmadığının ve vergi yükümlüsü olup olmadığının, faal ise faaliyet gösterdiği yerin açık adres bilgilerinin bildirilmesi ve son 5 yıllık kurumlar vergisi beyanname örneğinin ve varsa vergi borcu dökümünün, vergi dairesinden terkin edilmişse buna ilişkin talep, tespit, tutanak, karar, kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin kayıt örneğinin çıkarılması, bu şirketin halen faal olup olmadığının ve sigorta kaydının bulunup bulunmadığının, faal ise faaliyet gösterdiği yerin açık adres bilgilerinin sorularak, varsa bu şirketin borçlarını gösterir kayıt örneğinin gönderilmesi, sigorta kaydı terkin edilmişse buna ilişkin talep, tespit, tutanak, karar, kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri … , … , … , … ve … Tapu Müdürlüklerine ayrı ayrı müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin adına kayıtlı taşınmazlar olup olmadığının sorularak varsa tapu kayıt örneklerinin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkerelerimize cevaplar verilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin adına araç kaydı olup olmadığının sorulmuş ve varsa araç kayıt örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin oda kaydının bulunup bulunmadığının, bu şirketin faal olup olmadığının, en son hangi tarihte işlem yapıldığının sorularak, bu şirketin malvarlığı ile ilgili kayıt, beyan ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, TTK’nun 638/2. maddesi uyarınca limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık ticari niteliktedir. Davalı şirketin ticaret sicillinde kayıtlı adres nazara alındığında mahkememizin eldeki davaya bakmakta yetkili olduğu da görülmektedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama, mahkememiz heyeti tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davacının davalı şirketin ortaklığından çıkma isteminin haklı sebeplerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında davacı vekiline şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi talep ve davası kapsamında davacının, davalı şirketten çıkma payı (ayrılma akçesi) isteyip istemediği hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir. Davacı vekili … tarihli beyan dilekçesinde “Davacı müvekkilin, davalı şirketten çıkma payı (ayrılma akçesi) talebi yoktur.
” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, limited şirketlerde haklı nedenle ortaklıktan çıkma ya izin isteminin hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır.
6102 sayılı TTK’nun 638. maddesinde; “(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Limited şirketlerde ortağın şahsi haklarından biri de 6102 sayılı TTK’nun 638. maddesinde düzenlenen, ortağın ortaklıktan çıkma hakkıdır. Çıkma hakkı, ortağın özgür iradesi ile ortaklıktan çıkma istemini içerir. Çıkma hakkını kullanarak ortaklıktan ayrılan ortağın, ortaklığa ait bütün hak ve mükellefiyetleri sona ererek şirketle arasındaki bütün ilişkisi kesilmiş olacaktır. Limited şirketlerde ortakların tek yanlı iradeleriyle şirketten ayrılmaları kural olarak mümkün değildir. Bunun için ortağın çıkma iradesinin bir hukuki temele dayanması gereklidir. Bu temel 6102 sayılı TTK’nun 638. maddesi gereğince ya esas sözleşmesel, ya da kanuni olabilir. Başka bir deyişle bu temel, ya şirket sözleşmesinin ortağa şirketten tek yanlı irade ile çıkma hakkı veren bir hükmü ya da kanunun ortaklara belirli koşullarda çıkma hakkı tanıyan düzenlemesidir. 6102 sayılı TTK’nun 638/1. maddesi “şirket sözleşmesi ortaklara şirketten çıkma hakkı verilebileceği gibi bu hakkın kullanılması belirli şartlara da tabi tutulabilir” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, limited şirket sözleşmesi ile ortaklara şirketten çıkma hakkının tanınması veya bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanması mümkündür. Ayrıca bu hakkın kullanılması için sözleşme özgürlüğü kapsamı içinde bazı şartların varlığı da gerekli kılınabilir. Şirket sözleşmesi ile ortaklara tanınan çıkma hakkı, hukuki açıdan onlara tanınmış bozucu yenilik doğuran bir haktır. Ortak bu hakkını kullanıp çıkma iradesini ortaklığa ulaştırdığında çıkma gerçekleşir, ayrıca bu beyanın şirket tarafından kabulüne gerek yoktur. Limited şirkette ortaklara şirketten çıkma hakkı tanıyan bir diğer durum ise 6102 sayılı TTK’nun 638/2. maddesinde yer alan “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” şeklindeki düzenlemedir. Buna göre ortak, haklı bir sebebin varlığı hâlinde, diğer ortakların rıza ve muvafakatlerine lüzum olmaksızın şirketten çıkmasına müsaade edilmesini mahkemeden talep edebilmekte ve mahkeme kararı ile şirketten çıkabilmektedir. Böylece ortaklar, esas sözleşmede şirketten çıkma hususu düzenlenmiş olsun ya da olmasın şirketten çıkmalarını haklı gösterecek bir sebebin varlığı hâlinde her zaman bu hakkı kullanabileceklerdir. Limited şirket ortağı tarafından açılan haklı sebebe dayalı çıkma davası ileriye etkili hüküm ifade eden bozucu yenilik doğuran bir dava olup, bu davada çıkmayı gerçekleştiren irade mahkeme kararıdır. Mahkemenin çıkmaya ilişkin kararı şirketle ortak arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir ve sonuçlarını dava tarihinden değil kararın kesinleştiği tarihte doğurur.
Bilindiği üzere limited şirketlerde, şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamıştır. Buna göre; haklı nedenler somut olayın özelliğine göre ortaya konulup değerlendirilmek durumundadır. TTK’nda limited şirkette haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplere de örnek madde metninde yer verilmemiştir. Ancak anonim şirkete ilişkin TTK’nun 531. maddesine ait gerekçede tasarıda İsviçre öğretisinde genel kurulun birçok kez kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmış olması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlalî, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kâr payının düzenli azalmasının haklı sebep sayıldiği ifade edilmiştir.
Limited şirketler için yasada haklı nedenler açıkça belirtilmemiş ise de, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların niteliği, şirket ortağının ortak sıfatının devamında yarar kalmaması,
ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen, ortaklar arasında kişisel ve grupsal çıkarların ön plana çıktığı ve ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının bulunmadığı durumların varlığı halinde haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü gerekir. Ancak, haklı nedenlerle çıkma davası açılabilmesi için, davacı ortağın/ortakların, haklı nedenlerin ortaya çıkmasında kendilerinin eylem ve işlemlerinin katkısının bulunmaması, diğer bir anlatımla çıkmaya dayanak gösterilen haklı nedenlerin kendisinden kaynaklanmayan nedenler olduğunun kanıtlanması gerekir. Hiç kimse kendi eylem ve işlemlerine dayanarak kendi lehine sonuç çıkaramaz ilkesi de bunu gerektirmektedir (Yargıtay 11. H.D.’nin11/06/2014 tarihli, 2014/6309 Esas ve 2014/11166 Karar sayılı kararı).
Doktrinde ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkânsız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.
Hakim her somut olayda haklı sebep bunup bulunmadığını durumun özelliğine göre ortaklığın yapısını gözeterek takdir edecektir. …’na göre haklı sebep; hukuki ilişkinin sürdürülmesini çekilmez hale getiren ve bozucu yenilik doğuran bir bildirim veya dava ile hukuki ilişkiyi sona erdirmek ve değiştirmek yetkisinin kullanılmasını adil gösteren hukuki olgudur.
Limited şirket, anonim şirkete nazaran kişisel niteliklerin de gözetildiği bir özelliğe de sahiptir. Bu anlamda ortaklar arasındaki uyumsuzluk gibi şahsi sebeplerde haklı sebep olarak ileri sürülebilir. Haklı sebep kavramı kanunda çoğul olarak belirtilmiş ise de tek bir sebep bile niteği ve ortaya çıkardığı soncular gözetildiğinde fesih için yeterli haklı sebep oluşturabilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında davalı … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin … tarihinde davacı … ile dava dışı … ve … tarafından Serçeönü Mahallesi, … Caddesi, … İş Merkezi, kat:… , … / Kayseri adresinde kurulduğu, 10.000.000,00- eski TL sermayeli şirkette davacının 140 paya karşılık 3.500.000.000,00- eski TL hisse sahibi olduğu anlaşılmıştır. (1 Ocak 2005 tarihinden itibaren, 1 milyon Türk Lirası (1.000.000,00 TL) 1 Yeni Türk Lirası (1,00 YTL) na eşittir. Diğer bir ifadeyle, paramızdan 6 sıfır atılmıştır.).
Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazı ve eklerinden davalı şirketin … tarihinde faaliyetine başladığı ve vergi mükellefi olduğu, vergi borcunun bulunmadığı, … tarihinde vergi dairesi tarafından resen terk işlemi yapıldığı, müzekkere ekindeki … , … , … ve … tarihli yoklama fişlerinde “adreste şirket ve şirket yetkililerinin bulunmadığı, şirketin 5 yıldır gayri faal olduğu ve şirket ortaklarının yurt dışında olduğunun” tespit edildiği, yine celp edilen kurumlar vergisi beyanname örneklerinden davalı şirketin en son … tarihinde düzenlenen kurumlar vergisi beyannamesinde ticari faaliyet nedeniyle kazanç bildiriminin olmadığı, çalışan sayısının sıfır olduğu görülmüştür.
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Kayseri İl Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazı ve eklerinin incelenmesinde davalı şirket adına kayıtlı işyeri dosyasının olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce ilgili kurumlardan yapılan araştırmalarda davacı şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araç bulunmadığı, vergi ve SGK borcunun olmadığı, vergi dairesi tarafından ticari faaliyetinin bulunmaması nedeniyle terk işleminin yapıldığı, ticaret odası kaydının ve SGK işyeri kaydının bulunmadığı, mevcut haliyle davalı şirketin gayri faal olduğu anlaşılmıştır.
Bu haliyle davalı şirketin ticari faaliyetlerine devam etmeyip gayri faal olduğu, uzun süreden beri şirketin genel kurulunun toplanamadığı, ticaret sicili, ticaret odası vergi dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlarda işlem yapılmadığı görülmektedir. Somut uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK’nun 636/3. maddesinde yazılı “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemede şirketin feshini isteyebilir. …” mevcut olduğu, bu nedenle davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Haklı sebeple şirket ortaklığının sona ermesi halinde ortak, esas sermaye payının gerçek değerini isteme hakkını haizdir. Ancak davacı vekili … tarihli beyan dilekçesinde “Davacı müvekkilin, davalı şirketten çıkma payı (ayrılma akçesi) talebi yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Burada değerlendirilmesi gereken ikinci bir konu şirket ortaklığından çıkma isteminde bulunduğu halde çıkma payı istemeyen şirket ortağının şirketteki payının (hissesinin) ne olacağı durumudur.
Uygulamada zaman zaman çıkma istemi kabul edilen ortağın payının kime intikal edeceği hususunda Ticaret Sicili Müdürlükleri tarafından payların kime devredileceği hususunda bir açıklık olmadığından kesinleşmiş mahkeme kararını ticaret siciline tescil etmediği, davalı şirketi tescile davet ettiği davalı şirketin kaçınma sebeplerini bildirdiği görülmektedir. Çıkma kararında ayrılan ortağın paylarının ne olacağı belli olmadığından tescil yapılmamış ise de şirketin ayrılan ortağın paylarını devretme veya esas sermayenin azaltılması yoluna da gitmesi mümkündür. Koşulları var ise ticaret sicili kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapmakla yükümlü olup çıkan ortağın paylarının şirketçe iktisap edilip edilmeyeceği veya şirket tarafından üçüncü şahıslara veya diğer şirket ortaklarınca devralınıp alınmayacağı hususları şirket genel kurulunun yetkisindedir. Davacı ortağın ortaklıktan ayrılma davası sırasında talep etmediği ayrılma payı için sonradan dava açarak talepte bulunması da mümkündür.
Kesinleşen hükümde payların kime devredileceği hususunun belli olmadığı gerekçesiyle, davalı şirketi tescile davet üzerine kaçınma sebeplerinin bildirildiğini bildirerek mahkemeden re’sen tescil talebinde bulunmanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu bağlamda, şirketin kendi paylarını iktisap etmesi halini düzenleyen TTK’nun 612. maddenin ise, davacı sicil müdürlüğü tarafından ayrılan şirket ortağının hisselerinin devri için re’sen tescil istemiyle açılan bu yönde bir davanın, davalı şirketin kendi talebi gibi kabulü ile olaya uygulanarak ayrılan şirket ortağının paylarının şirketçe iktisabına karar verilmesi de olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay … HD’nin emsal nitelikteki … tarihli ve … Esas ve … Karar sayılı emsal kararı bu yöndedir.
Yargılama sonunda toplanan tüm deliller karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davacının eldeki davada çıkma payı alacağı olmadığı için bu konuda hüküm tesis edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının ortağı bulunduğu Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davalı … İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ndeki ORTAKLIĞINDAN ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 179,90-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin dava harcı, 104,00-TL tebligat gideri, 6,50-TL e-tebligat gideri, 6,75-TL KEP gideri olmak üzere toplam 278,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve talebi olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adresine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine, davalı tarafça yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır