Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/561 E. 2023/874 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
(GÖREVSİZLİK)

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … – ***
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Tüketici İşleminden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Tüketici İşleminden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibine konu borcun *** tarihinde Kayseri İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada, 1. Parsel, B Blok, 47 numaralı bağımsız bölümün müvekkili şirket tarafından davalı …’ya satılmasından kaynaklandığını, söz konusu taşınmazın davalıya 800.000,00-TL bedelle satıldığını, bu konuda *** ile borçlu arasında … tarihli Tellaliye Satış Sözleşmesi düzenlendiğini, satış bedelinin 625.000,00-TL’lik kısmının kredi ile, bakiye 175.000,00-TL bedelin 25.000,00-TL’lik kısmının kısa sürede ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkili şirket lehine 09.11.2016 tarihli *** yevmiye numaralı 150.000,00-TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, takip borçlusunun bakiye borcu şimdiye kadar ödemediğini, ödemediği gibi borcu da inkar noktasına geldiğini, söz konusu edimlerin borçlu tarafından yerine getirilmemesi ve takibe konu ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ipotek limiti ile sınırlı olarak 23/03/2022 tarihinde Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine takip başlatıldığını, borçlunun 07.04.2022 tarihinde borcunun bulunmadığını iddiasıyla borca itiraz ettiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak borcunu ödemediğini ve yapılan icra takibine itiraz ettiğini, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durumun Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından anlaşılacağını, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığının tespit edildiğini, adı geçen dosyada davacı tarafa yemin teklif etme hususunda süre verildiğini ancak davacı tarafın yemin delilini icra edemediğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığının ispatlandığı halde icra takibi başlatarak müvekkilini zor durumda bırakmaya çalıştıklarından bahisle davacının haksız davasının reddine, %100’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, takibin iptaline karar verilmesini, davaya konu gayrimenkul üzerindeki davacı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlığın, davacı şirket tarafından Kayseri İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada, 1. Parsel, B Blok, 47 numaralı bağımsız bölümün davalı …’ya satılmasından dolayı bakiye borcun ödenmemesi iddiasından kaynaklandığı, yapılan tacir araştırmasına göre davalının 26.03.2018 tarihinde işini sonlandırdığı, yani dava tarihinden önce tacirlik sıfatının sonlandığı, davalının satın aldığı taşınmazı ticari faaliyetleri kapsamında değil mesken olarak kullanılmak üzere satın aldığı, taraflar arasındaki işlemin bir tarafı satıcı / sağlayıcı bir tarafı tüketici olan bir işlem olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanun anlamında davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemeleri olacaktır.
Taraflar arasında aynı taşınmaza ilişkin satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla genel haciz yoluyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine dair mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın istinafa götürülmesi üzerine Kayseri BAM 6. HD *** Karar sayılı ilamı ile “Somut olay değerlendirildiğinde, davalının Gelir İdaresi Başkanlığı belgesi incelendiğinde *** tarihinde işini sonlandırdığının anlaşıldığı, yani dava tarihinden önce davalının tacirlik sıfatının sonlandığı,dava tarihi itibariyle tacir olmadığı,davalının mesken olarak kullanmak amacıyla satışa konu taşınmazı satın aldığı, nitekim satışa konu taşınmazın davalının mernis adresinde kayıtlı taşınmaz olduğunun Takbis kayıtlarından anlaşıldığı, belirtilen satış işleminin bu anlamada ticari sayılmasına durumunun elverişli olmadığı, davalının yasada tanımlandığı şekilde mesleki veya ticari amaçla hareket etiğine dair dosyada delil bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasanın kapsamında olduğu, somut davanın/uyuşmazlığın yani “tüketici davası/uyuşmazlığı”, dava konusu işlemin de “tüketici işlemi” niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.” Gerekçesi ile davaya tüketici mahkemesince bakılması gerektiğine karar verilmiştir. Eldeki dava da taraflar arasındaki aynı uyuşmazlıktan kaynaklanmakta olup yalnızca icra takibinin türü farklıdır.
HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Eldeki davanın tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/10/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı