Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/559 E. 2022/757 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : S.S….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Alacak
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri’de faaliyet gösteren yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin …tarihli genel kurul gündem maaddesinde yer alan “biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi” maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini ancak komisyon tarafından çıkarılan maliyet raporu incelendiğinde eksik ve hatalı olduğunun görüldüğü, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetlerinin kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine maliyet hesabında kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, o zamanki yönetim tarafından bilinçli bir şekilde %50-60 gibi fahiş oranlarda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak kooperatifin büyük zarara uğratıldığını, kooperatif tarafından bugüne kadar 196’sı kooperatif üyesi, 197’si arsa sahibi olmak üzere toplam 393 dairenin teslim edildiğini, halihazırda 309 dairenin de (152 kooperatif üyesi, 157’si arsa sahibi)yarım kalmış olup, dairlerin henüz teslim edilmediğini, kooperatifin mevcut 305 üyesinin olduğunu, bunlardan 196’sının davalı gibi dairesini ve tapusunu almış olup, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, eksik ve hatalı maliyetlerle kooperatif ortaklarına kat mülkiyeti tapularının ferdileşme ile verildiğini ve daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, eğer yapılan geçici maliyet hesapları doğru olarak üyelere pay edildmiş olsaydı dairesini teslim alan üye başına maliyetin daha fazla çıkacağını, yine dairesini teslim alan üyelerden aylık aidat miktarının % 40’ı oranında kira bedeli alınması yönünde genel kurul kararı olmasına rağmen bu bedellerin üyelerden tahsil edilemediğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar evlerini teslim alan üyeler için yapılan inşaatlarda kullanılan banka kredi borçları, vergi, sgk vs borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet hesabıan eklenmediğini ve tüm bu borçların dairesini teslim almayan üyelere bırakıldığını, yapılan tüm bu hataların yeni yönetim göreve geldikten sonra fark edildiğini ve … tarihli olağan genel kurul toplantısında şimdiye kadar hesaplanan tüm geçici/kesin maliyet hesaplarının iptali ile yeniden kesin maliyet bedeli hesaplanmasına karar verildiğini, eski hesap hatalarında sorumluluğu olduğu düşünülen yöneticiler aleyhinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını ve iptali için dava açılmadığını, tüm kararların kesinleştiğini, bu kapsamda kesin maliyet bedeli hesaplanması sürecinin başlatıldığını, hesaplanan kesin maliyet hesabı bedelinin tüm üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süresinin geçtiğini, verilen süre içerisinde ödemelerini yapmayan tüm üyelerle ilgili olarak yasal sürecin başlatıldığını, kooperatif genel kurulunda alınan kararların herkesi bağlayacağını, bu kapsamda kooperatiften Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel, … Blok bağımsız bölüm no: … ‘te kayıtlı bulunan mesken vasıflı daireyi ve tapusunu teslim alan, kooperatif tarafından yapılan olağan genel kurul üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeksizin kooperatif ğeyliğinden istifa ettiğini beyan eden davalının hak ve vecibelerde eşitlik ilkesi gereğince ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakları (daireyi) kooperatife aynen iade etmesi gerektiği, ancak verilen süre içinde harhangi bir devrin gerçekleştirilmediği, kooperatifin henüz tamamlanmamış ve tasfiye aşamasına geçmemiş oluşu da göz önünde bulundurularak davalının istifası geçerli kabul edilecek ise davalı adına tapuda kayıtlı olan Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel, … Blok bağımsız bölüm no: … ‘te kayıtlı bulunan mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesicline karar verilmesini, davalının istifası geçerli kabul edilmez ve halen kooperatif üyesi olduğu kabul edilir ise kooperatifin halen devam etmekte olduğu, tasfiye aşamasına geçmediği ve istifa beyanına karşı davalının da kooperatiften almış olduğu daireyi iade etmediği ve yine üyeliğinin gerektirdiği kesin maliyet bedeli borcu ödeme yükümlülüğünü de ihlal ettiği birlikte düşünüldüğünde davalının istifasının sonuç doğurmayacağı değerlendirilerek kooperatif yönetimi tarafından ana sözleşmenin 61.maddesine göre yeniden hesaplanan kesin maliyet bedelleri sonucunda davalının ödemekle yükümlü olduğu kesin maliyet bedeli için şimdilik 5.000,00-TL’nın arabulculuk başvurusu tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, bu aşamada öncelikle taşınmazın üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ara buluculuk başvurusunun usule aykırı olduğunu, hangi hususların müzakere edileceğinin açıkça belirtilmediğini, davacı tarafça harcın eksik yatırıldığını, davalının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatife olan tüm borcunu ödediğini ve 2012 yılında tapusunu aldığını, bu tarihten sonra yapılan genel kurullarda davalının isminin hazirun listesi tutanaklarında dahi gösterilmediğini, en son alınan … tarihli genel kurul toplantı tutanağının hazirun listesinde de davalının isminin görünmediğini, davalının 2012 yılından sonra yeniden üye olmak gibi bir talebinin olmadığını, davacının davalıyı genel kurullara davet etmeyerek itiraz hakkını engellediğini, davalının alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça … tarihli kooperatif genel kurul kararına, kooperatif defter ve kayıtlarına, tüm genel kurul kararlarına, kooperatifin ana sözleşmesine, davalının üyelik dosyasına, Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kayıtlarına, kesin maliyet raporlarına, tapu kayıtlarına, ihtarnameye ve bilirkişi incelemesine delil olarak delil olarak dayanılmıştır.
Davalı taraf ise Kayseri … Noterliği’nin …tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesine, davacı kooperatif tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin daha önce çıkarılan kesin maliyet bedeline, Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden alınan … tarihli belgeye, kooperatifin ana sözleşmesine, genel kurul tutanaklarına, hazirun cetvellerine, kooperatifin kesin maliyet hesaplarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden davacı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesi, tüm genel kurul kararları, hazirun cetvelleri celp edilmiştir.
Davacı kooperatife müzekkere yazılarak davalının üyelik dosyası celp edilmiştir.
… Tapu Müdürlüğü’nden dava konusu taşınmazın tapu kaydı tapu kayıt örnekleri celp edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile kesin maliyet hesabının kooperatifin tüm üyelerine tebliğe çıkarıldığına ve tebliğ edildiğine ilişkin evrakları liste halinde sunmuştur.
Mahallinde … günü keşif yapılmış, keşif mahallinde bir harita mühendisi ve bir inşaat mühendisi hazır bulundurulmuş, … tarihli raporda özetle; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariye değerinin 210.000,00-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra davalının davacı kooperatifte hangi dönemde üye olduğu, halen üyeliğinin devam edip etmediği, kesin maliyet hesabının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı,davacı kooperatifin davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının ne olduğu, davalının yaptığı ödemenin dava tarihi itibari ile endekslenmiş değerinin ne olduğu hususunda rapor alınmış, mali konularda uzman Prof. Dr. … ve inşaat mühendisi … … tarihli raporda özetle; 1-Davalının davacı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif tarafından davalıya tapusunun verilmesinin, bir dönem genel kurullara çağrılmamasının, kendisine borcu olmadığına dair belge verilmesinin onun ortaklıktan ayrıldığı anlamına gelmediğini, zira Kooperatifler Kanunu ve davacı kooperatif ana sözleşmesi gereği ortaklar kooperatif tasfiye oluncaya kadar hak ve borçlarda eşit olup, buna aykırı genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının veya temsil yetkisine sahip kişilerin bu yöndeki beyanlarının Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinin emredici nitelikteki hükmüne göre geçersiz olacağını, 2-Davacı kooperatifin … tarihli kesin maliyet hesabının önceki kesin maliyetin iptal edilerek yapılması kararı verildiğini, bu karara istinaden davalıya kooperatif ana sözleşmesinin kesinleştiğini, davalının kooperatif ana sözleşmesinin m.61/d uyarınca kesinleşen kesin maliyeti kabule mecbur olduğunu ve çıkarılan maliyeti ödemekle yükümlü olduğunun değerlendirildiğini, 3-Yapılan kesin maliyet hesabında davalıdan talep edilen miktar içinde yer alan ve kooperatif borç payı olarak isimlendirilen 77.682,00-TL’nın tüm ortaklara daire büyüklükleri dikkate alınmadan aynı miktarda usule uygun olmayan şekilde dağıtıldığını, ancak teknik komisyon tarafından … tarihli ek hesaplama ile nispi eşitlik ilkesi doğrultusunda usule uygun olarak (müteahhitlik karne kat sayısına göre) yeniden hesaplandığını, buna göre davalının davacı kooperatife 205.220,20-TL kesin maliyet ve şerefiye borcu hesaplandığını, 4-Ancak davalıya teslim edilen daire için dava tarihindeki karşılığının inşaat mühendisi gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi tarafından yapılan sepet hesabı yöntemine göre 295.925,94-TL olarak hesaplandığını, şerefiyeli inşaat maliyeti olan (382.248,00-TL + 70.040,00-TL)= 402.288,00-TL’ndan bu tutar mahsup edildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı alacağının (402.288,00-TL -295.925,94-TL) =106.362,06 -TL olarak hesaplanacağını, 5-Davalıya yapılan tebligatın 28/06/2019 tarihli olduğu göz önüne alındığında takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalı borcuna … tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden faiz uygulanacağının değerlendirildiğini, ancak davacının talebinin dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yönünde olduğunu bildirir görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı vekilinin ayrı ayrı bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak dava dilekçesi, tevzi formu, tensip zaptı ve cevap dilekçesinden bir örnek uyaptan celp edilmiştir.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesi ile emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararı sunduğu, … tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesini sunduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin … tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır.
Mahkememizce evvelce yapılan yargılama sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Toplanan delillerden davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, benimsenen bilirkişi raporunun içeriğine göre davalının daha önceden ödediği tutarın müteahhitlik karne katsayısı dikkate alınarak yeniden hesaplanması sonucu davalının ödemesi gereken kesin maliyet bedelinin 205.220,20-TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda, davalının ödediği tutar, müteahhitlik karne kat sayısına ve sepet hesabına göre alternatifli hesaplanmış ise de kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinde endekslemenin müteahhitlik karne kat sayısı esas alınarak yapılacağı açıkça düzenlendiğinden, bilirkişi raporunda müteahhitlik karne kat sayısına göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. İzah edilen tüm nedenlerle davacının davalıdan 205.220,20-TL talep edebileceği anlaşılmıştır. Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu iptal tescil davasının kabulünü, mahkeme aksi kanaatte ise toplam 205.220,00-TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00-TL’na dava tarihi olan … tarihinden ve 200.220,00-TL’na ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının ıslah ile arttırdığı tutar, daha önceden davacının tapu iptal tescili talebi nedeni ile taşınmazın değeri üzerinden tamamlanan harç sınırında kalmış, yani harç daha önceden tamamlanmıştır. Ancak alacak talebi yönünden ıslah iradesinin ortaya konulduğu yani ıslah dilekçesinin verildiği tarih …’dir. Davalı vekili davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. Yukarıda davalının istifasının hüküm ve sonuç doğurmadığı, üyeliğinin devam ettiği ayrıntısı ile açıklanmıştı. Davacı kooperatif tarafından davacıya karşı edimi yerine getirildiği, taşınmazın davalı adına tescil edildiği dosyadaki kayıtlar ile sabittir. Kooperatif tarafından bunun karşılığında talep edilecek olan inşaat gideri olarak talep edilen aidata zamanaşımı işlemesi mümkün değildir. … Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 205.220,20-TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya ilanen yapılan tebligatın … tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna … tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davacının terditli taleplerinden ikinci talebi olan alacak davasının kabulü ile toplam 205.220,00-TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00-TL’na dava tarihi olan … tarihinden ve 200.220,00-TL’na ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı taraf alacak talebi için banka mevduat faizi talep etmiş ise de kooperatif ile üyesi arasındaki somut uyuşmazlıkta uygulama imkanı bulunmadığından davacının asıl alacağa bankalarca mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesi talebi yerinde görülmemiş, Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ilk talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin reddine, Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ikinci talebi olan alacak davasının kabulü ile toplam 205.220,00-TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00-TL’na dava tarihi olan … tarihinden ve 200.220,00-TL’na ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından icra edilen istinaf incelemesi sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamı ile davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK’ nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin yukarıda sözü edilen kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından icra kılınan temyiz incelemesi neticesinde … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir.
Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla biraraya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler.
Kooperatifler Kanunu 23. maddesine göre “kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler.
Kooperatiflerin ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesidir.
Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir.
Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61. maddesi ve kur’a çekimine ilişkin 62. maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat bittikçe biten binalar için kur’a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre % 10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerinin teslim edilerek kooperatiften istifa edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir.
Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62. maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir.
Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Yine somut olaya gelindiğinde mahkemece; Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesine istinaden amacına ulaşarak dağılma sürecine girmiş kooperatiflerde istifa eden üyeden bağımsız bölümün tapusunun istenemeyeceği gerekçe gösterildikten sonra kooperatifin henüz amacına ulaşmadığı bu nedenle tapu iptali talep edilemeyeceği sonucuna varılarak çelişkiye düşülmüş ise de tapu iptali talebinin reddi kararı davacı vekilince temyiz edilmediği için bu konuda kararın bozulmasına gerek duyulmamıştır. Kaldı ki geçersiz de olsa kooperatif Ana Sözleşmesinin 61 ve 62. maddelerine istinaden üyelerin istifasının gerçek iradeyi yansıtmaması nedeniyle bu üyelerin üyeliklerinin devam ettiği kabul edildiğinde tapu iptali talebinin reddi kararı sonucu itibariyle doğru olmuştur. Ancak kooperatiflerde kesin maliyet hesabının nasıl yapılacağı ana sözleşmelerinde belirlidir. Kesin maliyet yok sayılan ana sözleşme değişikliği yapılmamış olsaydı nasıl yapılacak idiyse o şekilde yapılacaktır. Kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62. maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır.
Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Bu durumda mahkemece eldeki davanın erken dava olduğu gerekçesiyle reddi ile masraf ve vekalet ücretinin bu doğrultuda sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir. Yapılan duruşmada davalı vekilinin davayı takip etmek istediğini bildirmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı bozma ilamının bu ilam tarihinden sonra çıkan … sayılı kanununun 2. maddesi ile değişik kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. madde hükmü de dikkate alınarak bu koşullar kapsamında değerlendirme yapılmak suretiyle bozma ilamına uyulmasına, davacı tarafın Anayasa Mahkemesi’ne başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
… tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan … sayılı Kanun’un 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddenin kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibari ile, Kayseri İli’nde inşaatları etap halinde yapılarak teslim eden, terkin edilmemiş, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikinin kooperatifçe taahhüt edilen bedelin ödenmiş olması ve kooperatif tarafından üye tapu devrinin yapılmış olması halinde tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yönetim gideri hariç ne adda olursa olsun borçlandırmalar veya bu kapsamda 3. şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devri sözleşmelerinin hükümsüz olduğu belirtilmiştir.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin inşaatları etap halinde yapılarak teslim ettiği, davalının kooperatifçe çıkartılan kesin hesap bakiyesinin, yani taahhüt edilen bedelin davacı kooperatife ödediği ve yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölümün davacı kooperatif tarafından davalı üyeye tapudan devrinin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Esasen bu husus tarafların da kabulündedir. Bu durumda 410 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı kooperatifin davalıdan kesin maliyet veya sair isimler adı altında alacağı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 85,39-TL ve tamamlama harcı olan 3.500,89-TL harçtan mahsubu ile artan 3.505,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 38,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır