Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/550 E. 2023/334 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın … İşletme ve Piyasa İşlemleri Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … Müdürlüğü’nde “Personel Çalıştırılmasına Dayalı İdari ve Hizmet Binaları ile Çevre ve Genel Temizlik ve Düzenlemesi, Ziraat, Çay Ocağı, Bakım, Taşıma, Yabancı Otla Mücadele ile Misafirhane İşçilik Alımıma Ait İş”e dair ihaleyi davalıların aldığını, ihale şartname hükümleri kapsamında iç ilişkide ihale konusu iş kapsamında oluşan işçilik alacaklarından münhasıran davalıların sorumlu olduğunu, davalı firma çalışanı …’ın … tarihi itibarıyla emekliliğe hak kazandığını ve emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenmesi talebiyle kendisine başvuru yaptığını, bunun üzerine kendisine Genel Müdürlük oluru ile … tarihinde 55.824,56-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, davalıların davacı şirket nezdinde bulunan teminatlarından yapılan tahsilat sonucu tahsil edilmeyen alacak miktarının 43.095,26-TL olduğunu, sözleşme ve idari şartname kapsamında müvekkilinin yaptığı bu ödemeden dolayı, 2010-2015 tarihleri arasında yapılan çalışmaya istinaden 25.990,97-TL’lık kısımdan davalı … ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.’nin ve 2016-2018 tarihleri arasında yapılan çalışmaya istinaden 17.104,29-TL’lık kısımdan davalı … Grup Kişisel ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu beyanla, her bir davalının kendi sorumlu olduğu döneme ilişkin olan bedellerin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesi tebliğine rağmen davalıların yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadıkları ve duruşmalara katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından … … Müdürlüğü ile … ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti. Ve … Grup Kişisel ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. Arasında imzalanan sözleşmelere ve yapılan her türlü yazışmalara, işçiye ödeme yapıldığını gösterir belge ve dekontlara, ödeme belgelerine, davacının defter, kayıt ve yazışmalarına, dava dilekçesine ekli belge ve yazışmalara ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır.
Davalılar yasal süresi içinde delil bildirmemişlerdir.
Davacı taraf, dava dilekçesi ekinde bir kısım delillerini dava dosyasına sunmuştur.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı işçi …’ın kıdem tazminatına esas şahsi dosyası istenilmiştir. … tarihli yazı ile istenilen belgeler gönderilmiştir.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir iş hukuku mevzuatı alanında nitelikli hesap bilirkişisine tevdine, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia, SGK hizmet dökümü tablosu, hizmet alım sözleşmeleri, idari şartnameler, teknik şartnameler, banka dekontu, yazışmalar, işe giriş ve ayrılış bildirgeleri ile diğer tüm deliller incelenmek sureti ile dava dışı işçi …’ın emekliye ayrılması nedeni ile hakettiği kıdem tazminatı alacağının kaç TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler, teknik ve idari şartnamelerdeki hükümlere göre ve mevzuat hükümlerine göre davacının dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatını davalılara rücu edip edemeyeceği, rücu mümkün ise davacı işçinin her bir davalı işveren bünyesindeki çalışmaları nedeni ile davacının dava dışı işçiye ödediği toplam 55.824,56-TL’nın ne kadarının davalı … Ve Dış Tic. Pazarlama Ltd. Şti.’ne ve ne kadarının … Grup Kişisel Ve Sosyal Ltd. Şti.’ne rücu edebileceği hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi Dr. …tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “a) Dava dışı işçi …’ın davacı asıl işveren bünyesinde çalıştığı dönem için toplamda 49.913,35-TL kıdem tazminatı alacağı olduğu, b) Dava dışı işçinin, davalılara sigortalı olarak çalıştığı dönemler dikkate alındığında, dava dışı işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapan davacının; davalı … Ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.’nden 23.070,51-TL, davalı … Grup Kişisel Ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden 15.185,14-TL rücuen alacağının olacağı, c) Takdir mahkemeye ait olmakla birlikte işbu alacaklar için, davacının davalı şirketlere gönderdiği 05/07/2021 tarihli ihtar yazılarının davalılara tebliğini takip eden 7 gün sonrasından itibaren faiz talep edebileceği değerlendirildiği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklı asıl işverenin alt işverenlerden rücuen alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri itibariyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dosya kapsamından, davacının davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı işçi …’a davacı tarafından … tarihinde 55.824,56-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, davalıların davacı şirket nezdinde bulunan teminatlarından yapılan tahsilat sonucu bakiye 43.095,26-TL’nın sözleşme hükümleri ile İş Kanunu’nun 2/6. maddesi 6098 sayılı TBK’nun 162 – 167. maddeleri uyarınca bu miktarın dava dışı işçinin 2010-2015 tarihleri arasında yapılan çalışmasına istinaden 25.990,97-TL’lık kısımdan davalı … ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.’nden ve 2016-2018 tarihleri arasında yapılan çalışmasına istinaden 17.104,29-TL’lık kısımdan davalı … Grup Kişisel ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının davalılara rücu edilip edilemeyeceği, edilecek ise davalıların hangi miktarda sorumlu olduğuna ilişkindir.
Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından davanın TBK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
6098 sayılı TBK’nun müteselsil borçluluk başlıklı 162. maddesinde, “Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar.
Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.” hükmü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun iç ilişki başlıklı 167. maddesinde, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.
Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.
Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” hükmü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun alacaklıya halef olma başlıklı 168. maddesinde, “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” hükmü bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Asıl işveren ile alt işverenin işçileri arasında bir hukuki ilişki bulunmamasına rağmen, 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesiyle asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı kanundan veya iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur. Kanundan doğan bu müteselsil borç ilişkisinden dolayı dava dışı işçiye ödemede bulunmuş olan davacı idare, ödediği tutarı aralarındaki iç ilişkiye göre davalı alt işverenlere rücu edebilir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim yukarıda açıkça yazılan TBK’nun 167. maddesinde de müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise İş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Sözleşmelerinde hüküm bulunduğundan dolayı çalıştırılan işçilerin tazminat dahil tüm işçilik alacaklarından yüklenici davalı şirketler sorumludur.
Davacı şirket ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet alımına ait birden fazla çeşitli yıllara dair sözleşmelerde teknik şartnamenin de sözleşmenin eki olduğu belirtilmiş yine bu sözleşmelere ait teknik şartnamenin ikinci maddesinde kıdem tazminatının sözleşme kapsamında olduğu bildirilmiştir. Davalılar tarafından bu sözleşmelere ve teknik şartnamelere ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiştir. Yine teknik şartnamede, “İş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen hizmet personelinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli iznine ilişkin hakları ile kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülüklerinin yüklenici tarafından yerine getirileceği” düzenlenmiştir. Diğer taraftan 4857 sayılı Kanun’un 112. maddesinin 6. fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin … tarihli … Esas ve … Karar sayılı ve … tarihli … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile iptal edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde talep ettiği dava dışı işçi …’a … tarihinde ödediği toplam 55.824,56-TL kıdem tazminatından davalıların davacı şirket nezdinde bulunan teminatlarından yapılan tahsilat sonucu bakiye 43.095,26-TL’nın sözleşme hükümleri ile İş Kanunu’nun 2/6. maddesi 6098 sayılı TBK’nun 162 – 167. maddeleri uyarınca bu miktarın dava dışı işçinin 2010-2015 tarihleri arasında yapılan çalışmasına istinaden 25.990,97-TL’lık kısımdan davalı … ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.’nden ve 2016-2018 tarihleri arasında yapılan çalışmasına istinaden 17.104,29-TL’lık kısmının ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Söz konusu ilkeler ve çalışma sürelerine göre, her bir alacak kalemi yönünden davalı şirketlerin sorumlu olduğu miktarlar bilirkişiye hesaplatılmıştır. Bilirkişi Dr. …tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “a) Dava dışı işçi …’ın davacı asıl işveren bünyesinde çalıştığı dönem için toplamda 49.913,35-TL kıdem tazminatı alacağı olduğu, b) Dava dışı işçinin, davalılara sigortalı olarak çalıştığı dönemler dikkate alındığında, dava dışı işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapan davacının; davalı … Ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.’nden 23.070,51-TL, davalı … Grup Kişisel Ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden 15.185,14-TL rücuen alacağının olacağı” şeklinde hesap ve tespitlerde bulunulmuştur. Bilirkişinin raporunda yaptığı hesaplamalar; dosya kapsamına, sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun, denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunarak benimsenmiştir.
Davacının ödediği bedeli dava dışı …’ya ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren yukarıda belirtildiği üzere sorumlulukları oranında talep edebileceği anlaşıldığından faiz başlangıç tarihinin de ödeme tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre kısmen kabulü ile, 23.070,51-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, 15.185,14-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-23.070,51-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-15.185,14-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.613,24-TL nisbi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan 735,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.877,29-TL karar ve ilam harcının 1.132,12-TL’lık kısmının …’nden, bakiye 745,17-TL’lık kısmının ise davalı …’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 964,90-TL’lık kısmının davalı … ve Dış Ticaret Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden ve bakiye 635,10-TL’lık kısmının davalı … Grup Kişisel ve Sosyal Hizmetler Temizlik Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 735,96-TL peşin dava harcı, 386,00-TL tebligat gideri, 16,50-TL e-tebligat gideri, 1200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.419,16-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre belirlenen 2.131,47-TL yargılama giderinden 1.285,52-TL’lık kısmının davalı … Ve Dış Ticaret Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden ve bakiye 845,95-TL’lık kısmının davalı … Grup Kişisel ve Sosyal Hizmetler Temizlik Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adresine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan gider ve delil avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Ve Dış Ticaret Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden ve 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Grup Kişisel Ve Sosyal Hizmetler Temizlik Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır