Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/549 E. 2022/607 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirkete ait olan …, …, … ve … plaka sayılı araçların müvekkiline ait yetkili serviste bakım ve onarım işlemlerinin yapıldığını ve bu araçların davalıya sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, davalı tarafından müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet ve kullandığı malzemelerin karşılığının ödenmediğini, … plakalı araç için … tarih, … Seri A sıra no ile 733,45-TL miktarlı irsaliyeli fatura düzenlendiğini, … plakalı araç için … tarih … Seri a sıra no ile 1.284,70-TL miktarlı irsaliyeli fatura düzenlendiğini, … plakalı araç için … tarih … Seri A sıra no ile 1.169,53-TL miktarlı irsaliyeli fatura düzenlendiğini, … plakalı araç için … tarihli ve … Seri A sıra no ile 1.053,59 TL miktarlı irsaliyeli fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket lehine açıklanan bu alacaklarının tahsili maksadıyla Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından ilamsız icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk aşamasının dava şartı olması nedeniyle davacı tarafça Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun … başvuru numarası ve … arabuluculuk dosya numarası ile başvuru yapılmış ve arabuluculuk son tutanağından da anlaşılacağı üzere anlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenle borçlu davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline karar verilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek davanın kabulü ve borçlu davalının itirazının iptaline, Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının (icra takibinin) faizi ile devamına, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, araç bakım ve onarıma ilişkin servis hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyamız içine Av. …tarafından …tarihinde davalı şirket adına Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı vekaletname örneğini sunmuştur.
Davacı vekili …havale tarihli dilekçesinde; “müvekkil talebi doğrultusunda vazgeçiyoruz, davadan vazgeçme istemimizin mahkemenizce kabulünü ve gereğinin yapılmasını talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin davadan vazgeçtiklerine ilişkin …havale tarihli dilekçesi açıklamalı tebligat evrakı ile davalı tarafa tebliğ edilmiş, tebligat evrakında “Davacı vekilinin … tarihli davadan vazgeçme dilekçesine muvafakatiniz olup olmadığı, varsa bu dilekçeye karşı beyan ve itirazlarınızı iki haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmeniz, aksi taktirde davacı tarafın davasından vazgeçme talebine muvafakat etmiş sayılacağınız husus ihtar ve tebliğ olunur.” şeklinde ihtarat şerhi yazılmış, ihtar edilen sürede davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Feragat, 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde belirtildiği üzere iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir. Davasından feragat eden davacı, bununla, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur. Feragat sözlü yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. Ancak feragat beyanının açık olması ve davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir. Bunun yanında şarta bağlı feragat da geçerli değildir (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B. 6, C. IV, İstanbul 2001, s. 3544-3673).
HMK’nun 123. maddesindeki davayı geri alma anlamında da kullanılan davadan vazgeçme ile davayı geri alan davacı, bununla talep sonucundan, yani hakkın özünden feragat etmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Davadan feragat, davalının rızasına bağlı olmadığı halde, davacının davayı geri alabilmesi için davalının rızası şarttır.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin … tarihli dilekçesi HMK’nun 123. maddesi gereği davayı geri alma anlamında da kullanılan davadan vazgeçme niteliğindedir. Davanın geri alınması davalının muvafakatı olup olmadığı konusunda davalıya ihtaratlı tebligat yapılmış ve davalıya davanın geri alınmasına ilişkin bu dilekçeye karşı beyan ve itirazlarınızı iki haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmesi, aksi taktirde davacı tarafın davasından vazgeçme talebine muvafakat etmiş sayılacağı ihtar ve tebliğ olunduğu halde davalı kesin süreye uymamıştır. Bu durumda davalının davacı vekili tarafından davanın geri alınmasına açık rızası olduğu kabul edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
“….HMK’nun 123. (HUMK’nun 185.) maddesine göre davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. HMK’nun 307. (HUMK’nın 91.) maddesinde “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” biçiminde tanımlanan davadan feragat iradesi hakkın özüne ilişkin ve kesin hüküm sonuçlarını doğuran, açık ve kolay anlaşılabilir bir ifade ile yapılmış, kayıtsız ve şartsız olarak talep sonucundan vazgeçmeyi ifade eden, başka anlamlara gelmediğinde duraksama olmayan bir beyan şeklinde olmalıdır. HMK’nun 123. (HUMK’nun 185.) maddesi uyarınca davanın geri alınması (davayı takipten sarfınazar edilmesi), dava açma hakkının ileriye bırakılması ve saklı tutulması amacıyla yapılmakta, hakkın özünden vazgeçilmemektedir. Böyle bir beyanın geçerli bir hukuki sonuç doğurabilmesi, davalı yanın buna açıkça muvafakat etmiş olmasına bağlıdır.
Davacı vekili … tarihli celsede maddi tazminat talebine ilişkin davalarını atiye bıraktıklarını beyan etmiş olup, atiye bırakmanın hangi tazminat talebine ilişkin olduğu ve geri alma hususunda davalının beyanı alınarak, buna göre hüküm kurulması ve vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapılması gerekirken bu hususa riayet edilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır.” (Yargıtay … Hukuk Dairesi, … tarih, … E., … K. sayılı kararı )
” …Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davacı idare vekilinin vazgeçme beyanı nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın geri alınması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, yargılama giderinden davacı idarenin sorumlu olması ve kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine ön inceleme tutanağı imzalanmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden maktu ücretin yarısı kadar vekalet ücreti takdir edilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.” Yargıtay … Hukuk Dairesi, … tarih, … E., … K. sayılı kararı )
7251 sayılı yasanın 10. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK.’nun 123. Maddesi: “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.”
Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 6100 sayılı HMK’nun 331. maddesi: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” şeklindedir.
Mevcut yasal düzenlemeler ve yukarıda anılan emsal Yargıtay kararları gereği eldeki dosyada davalının davacının davasını geri almasına açıkça muvafakat etmiş sayılması karşısında davanın açılmamış sayılmasına karar verilip, 6100 sayılı HMK’nun 331/3. maddesi dikkate alınarak yargılama giderinden davacı sorumlu tutulup, kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gereklidir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce bu hususlara ilişkin olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nun 123. maddesi gereği davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 80,70-TL peşin harç dava açılırken peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’nin 7/1. maddesi gereği hesap ve takdir olunan 4.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nun 120. ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde taraflarca numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine, davalı tarafça yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır