Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/531 E. 2022/947 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO :…
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememize açılan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … tarihinde 1 adet 35 tonluk portal vinç , 1 adet 12+3 slim makinesi, 1 adet triming makinesi, 1 adet pah makinesi, 1 adet 2,5 tonluk forklift, 1 adet trafo, 1 adet este dört ayak iki baş kesmeli mermer kesme makinası, 1 adet kompresör ile makinelere ait alet edevat ve sair kullanılacak el aletlerinin satışı için 340.000,00-TL bedelli protokol düzenlendiğini ve ayrıca ipotek verildiğini, 1 adet 2,5 tonluk foklift, 1 adet trafo, 12+3 slim makinesi dışında kalanların müvekkiline … tarihli teslim tutanağı ile teslim edildiğini, protokole göre taahhüt edilen bono senetlerinin müvekkilleri tarafından ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili taşınmaz için düzenlenen protokoldeki bütün edimlerin yerine getirildiğini ancak davalı şirketin teslim etmesi gereken 1 adet 2,5 tonluk forklift, 1 adet trafo, 12+3 slim makinesini teslim etmediğini, müvekkilinin ipoteğe konu senetleri ödemekte zorlanması üzerine Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sonrasında tüm senetlerin ödendiğini, davalı şirket ile makinelerin teslim edilmesi ve faturalarının düzenlenmesini talep ettiklerini ancak hiçbir olumlu dönüş alınamadığını, öncelikli olarak müvekkilinin zararının tazmini ve alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için davalı şirketin araç, taşınmaz ve banka hesaplarına alacağa yeter miktarda ihtiyaten tedbir konulmasına, sonrasında davalının müvekkiline satmış olduğu ancak teslim etmediği malzemelerin teslim edilmesine, sözleşmeye konu iş makinelerinin müvekkiline teslim edilememesi halinde müvekkilinin makineler için ödemiş olduğu bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmiş, herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış, duruşmaya katılmamış, yargılama yokluğunda yapılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, istirdat davasıdır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
… Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarih …sayılı yazısında; davacı …’ın şahsen herhangi bir faaliyeti olmadığı ve potansiyel mükellef olduğu bildirilmiştir.
Buna göre davacının 1. sınıf tüccar olmadığı görülmektedir. Davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/517E. 2022/558K. sayılı ve 2022/2477 E.2022/1547K. sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …