Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/880 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :***
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri ilinde faaliyet gösteren konut yapı kooperatifi olduğunu, bugüne kadar 192 üyeye 196 arsa sahibine konut teslimi yapıldığını, davalının ise davacı kooperatif üyesi olup davacı kooperatiften ferdileşme suretiyle taşınmaz temin ettiğini, Kayseri Asliye Ticaret mahkemelerinde görülen 160’dan fazla davada davalarının kabulüne karar verildiğini, söz konusu kararların istinaf mahkemesi tarafından da onandığını, istinaf kararlarının davalılar tarafından temyiz edildiğini ve 107 dosyanın şu an temyiz incelemesinde olduğunu, bu aşamada temyiz incelemesinde bulunan dosyalardan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … K. sayılı ilamına ilişkin yapılan temyiz başvurusunda karar çıktığını ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı *** tarihli ilamı ile kooperatif inşaatlarının tamamı bitmeden kesin maliyet talep edilemeyeceği gerekçesi ile erken dava sebebiyle davaların kabulü yönündeki yerel mahkeme kararlarının bozulduğunu, Yargıtay ilgili ilamında “İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.” şeklindeki ifadeyle kooperatifin üyelerden aidat talep edebileceği, aksi yöndeki taahhütlerin geçersiz olduğunun belirtildiği, söz konusu Yargıtay kararının ardından verilen istinaf mahkemesi kararlarından da anlaşılacağı üzere davalının, istifa edip etmediğine bakılmaksızın aidat borcunu ödemek zorunda olduğunu, davacı kooperatif açısından, davalının 2003 yılından bu yana her yıl alınan genel kurul kararları ile davalıdan zaten muaccel aidat alacağının bulunduğunu, kooperatifin söz konusu aidat alacağını tüm üyelere karşı talep ettiğini, koperatiften taşınmaz temin edip her türlü istifa, ilişik kesme belgesi olsada söz konusu aidatı ödemesi gerektiği, davalının, kooperatiften 125 m2 ev temin etmiş olduğundan 125m2 evler için genel kurulda düzenlenen aidat borcundan sorumlu tutulacağını, davalının 2003 yılı Ocak Ayından dava tarihinde temerrüde düşen son aidat borcu olan 2022 yılı Mayıs ayına kadar ödemesi lazım gelen aidat borcunun, değeri tam olarak hesaplanıncaya kadar şimdilik 9.000-TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiklerini, açılacak tasarrufun iptali davalarında tapuları devralan üçüncü kişilerin mağduriyetinin oluşmaması açısından davalının kooperatiften temin ettiği taşınmaz olan Kayseri ili Melikgazi ilçesi Yıldırım Beyazıt mahallesi 6659 Ada 5 Parsel B Blok Bağımsız Bölüm No:19 da kayıtlı bulunan mesken vasfındaki taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine “davalıdır şerhi” konulmasını talep ettiklerini belirterek dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 9.000-TL aidat alacağının alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %18 / aylık %1,5 faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı kooperatife ödenmesine ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2003 yılından bu yana her yıl alınan genel kurul kararları ile davalıdan muaacel alacağı bulunduğunu belirterek 2003 yılı Ocak ayı itibariyle aidat talebinde bulunduğunu, davalının yıllar önce davalı kooperatif ile ilişiği kesildiğini, ayrıca davacı kooperatiften istifa ettiğini, böylece davacı kooperatife üye olmadığından davacının aidat alacağı talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarına göre inşaatlar devam ederken üyelerden aidat alınacağı belirtildiğinden davacının davasını kabul etmemekle birlikte davacı taraf devam eden inşaatlar sebebiyle davalıdan aidat alacağı talep etmekteyse de kooperatifin devam eden inşaatlarının seviyesinin bilirkişi marifetiyle saptanması ve tamamlanması gereken miktar belirlenmesi ve aidat alacağı miktarının buna göre belirlenmesi ve akabinde genel kurulda bir karar alınarak üyelere tebliği gerektiğini, ayrıca davacı tarafın müvekkilin temerrüde düştüğünden bahsettiğini, bu hususta alınmış ve davalılara tebliğ edilmiş bir genel kurul kararı dahi bulunmadığından temerrüde düştüğü gerekçesi ile dava tarihinden itibaren %18 faiz oranı ile faiz talebinde bulunmasının kanuna aykırı olduğunu, davalının tapusunu uzun yıllar önce aldığını, üyelikle ilişiği kesildiğinden alacak talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davasının esastan reddini ve zamanaşımı itirazının değerlendirilerek zamanaşımından davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı kooperatife yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı kooperatife davalının üyelik dosya örneğinin sunulması için yazılan müzekkeye davacı vekilinin *** tarihli dilekçe ile cevap verdiği görülmüştür.
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden davacı kooperatifin ana sözleşmesi ve tüm genel kurul kararları celp edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi *** ve kooperatif hukuku nitelikli hesaplama bilirkişisi *** tarihli raporunda özetle;
1- Kooperatifçe tamamlanan 6074 ada 5 parsel, A Blok, 10 numaralı bağımsız bölümün davalıya *** tarihinde devir ve tesliminin yapıldığı, söz konusu daire için 28.02.2011 tarihli maliyet raporunda bahse konu bağımsız bölüm için kendisine çıkarılan tutarı ödediğini,
2. Davalı kooperatifin kuruluşundan dava tarihine kadar geçen dönemde 150 m² daire üyesi ortağın yapması gereken aidat ödemeleri toplamının 181.510,00 TL olduğu, dava tarihi itibariyle davacının yaptığı ödeme ise toplamı 113.659,00 TL olduğu, hal böyle olunca dava tarihi itibariyle davalının davacı kooperatife 67.851,00 TL borcu hesaplanmış olduğu yönünde rapor sunmuşlardır. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalı vekilinin beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesini sunduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyesi iken daire tapusunu aldıktan sonra üyeliği sona erdiği belirtilen davalıdan talep edilen üyelik aidat alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 99. maddesi uyarınca ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde aidat alacağı olarak şimdilik 9.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %18 aylık %1,5 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu edilen aidat alacağı davacı kooperatifin 2003 ila 2022 hesap yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarında alınan aidat istemlerine ilişkin genel kurul kararlarına dayalı olup, esasen alınan kararlar ve kararların geçerliliği tartışma konusu olmayıp bahse konu aidat alacağının belirlendiği, genel kurul toplantılarında alınan kararların geçersizliği yahut iptali yönünde açılmış bir dava da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar zamanaşımı def’i ileri sürmüş ise de, kooperatif ile üye arasındaki üyelik ilişkisi devam ettiği sürece üyelik aidat alacağına ilişkin taleplerde zamanaşımı işlemeyeceği, ancak genel gider alacağının TBK m.147/4 hükmü uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu (Benzer Yargıtay (Kapatılan) 23. HD’nin 11.11.2019 tarih, *** Karar; aynı dairenin 21.12.2020 tarih, *** Karar sayılı kararları); dosyada mevcut genel kurul kararlarında genel giderler için ayrı, inşaat finansmanı için ayrı kararlar alınmadığı, tüm giderleri kapsayacak şekilde aidat kararı alındığı ve zamanaşımının söz konusu olmadığı anlaşılmakla davalının ileri sürdüğü zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla biraraya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler.
Kooperatifler Kanunu 23. maddesine göre “kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler.
Kooperatiflerin ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesidir.
Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir.
Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61. maddesi ve kur’a çekimine ilişkin 62. maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat bittikçe biten binalar için kur’a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre % 10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerinin teslim edilerek kooperatiften istifa edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir. Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62. maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir. Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62. maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. (Yargıtay 6. HD’nin 20.01.2022 tarih, *** Karar sayılı kararı)
1163 sayılı Kanun’un 81/2. maddesinde düzenlen ve anılan maddede, “Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. (Ek cümle: 3/6/2010-5983/2 md.) Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla yapımı devam eden inşaatların finansmanı için gerekli bulunan kesin maliyet bedelinin hesaplanarak, taşınmazını devralan yahut henüz devralmayı bekleyen kooperatif üyelerinden tahsili istemi yerinde olduğu gibi, kesin maliyetin veya buna benzer inşaat finansmanı için zorunlu giderlerin aidat alacaklarına eşitlik ilkesi de gözetilerek yansıtılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Yukarıda alıntılanan emsal Yargıtay kararında da belirtildiği gibi; taşınmazın, davalı kooperatif üyesine devredilmesi, genel giderlere ve inşaat finansmanı için zorunlu bulunan giderlere katılım borcunu ortadan kaldırmamaktadır.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Dolayısıyla dosyadaki mevcut genel kurul kararları çerçevesinde davacının dava tarihinden (ıslah edilen tutar yönünden ıslah tarihinden) itibaren asıl alacağa faiz işletilmesi istemi yerinde görülmüştür.
Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, alınan uzman bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedelinin de içerisinde yer aldığı kooperatif aidat alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği aidat alacağının olduğu, kooperatif aidat alacağının en geç dava tarihinde (ıslah ile artırılan tutar yönünden ıslah tarihinde) muaccel olacağı gözönüne alındığında, davalının bu borcuna genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile 9.000,00-TL’nin dava tarihinden, 49.473,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve izah edilen tüm nedenlerle mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
DAVANIN KABULÜ ile;
1-58.473,00-TL aidat alacağının 9.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 01/06/2022, 49.473,00-TL’sinin ıslah tarihi olan 18/09/2023 tarihinden itibarin işleyecek yıllık %18 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 3.994,29 TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 153,70-TL peşin harç ve 845,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 2.995,59-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 153,70-TL peşin harç, 845,00-TL ıslah harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 52,50-TL posta ücreti ve 79,50 tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.811,40-TL yargılama harç ve giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır