Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/384 E. 2022/767 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -***
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ***
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen ameliyatlarda ve müdahalelerde kullanılmak üzere ortaz, protez ve sarf malzeme alım sözleşmesi uyarınca … tarihi ile … tarihleri arasında davalı şirketin müdahele ve ameliyatlardan önce kullanmayı ön gördüğü tıbbi cihaz ve malzemelerin müvekkili şirket tarafından temin edilmesi temin edilen malzemelerin bedelinin davalı şirket tarafından SGK mutabakatına müteakip müvekkili şirkete ödeyeceği, müvekkili şirketten kaynaklı tutar – kod – tarih hatası veya KİK’deki mudahil ürün bulunması veya en düşük 5 fiyat ve en az üç hastane ortalaması uyumsuzluğu olması durumunda SGK’nın davalı şirkete yansıttığı kesintilerin müvekkili şirkete yansıtılacağı hususlarında mutabık kalındığını, anılan sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, tüm edimlerin yerine getirmesine ve müvekkili şirket tarafından temin edilen malzemelerin tamamının hastalara kullanılmış olmasına karşın davalı şirket tarafından hiçbir açıklama ve gerekçelendirme olmaksızın müvekkili şirketin cari hesap bakiyesinin kapatılmasından imtina edildiğini, bunu üzerine müvekkili şirket tarafından Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı şirket tarafından böyle bir borcumuz yoktur şeklinde itiraz edildiğini ancak dosyaya yapılan itiraza müteakip müvekkili şirkete cari hesap borç bakiyesinin büyük bir bölümünün ödendiğini, davalı şirket tarafından yapılan ödemeden sonra davalı şirketin borcunun 193.312,92 TL kaldığnı, davalının bu borcu ödemediğini bunun üzerine davalı şirkete ihtarnameler gönderildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarname ile … seri-sıra nolu ve KDV dahil 26.348,50 TL bedelli faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edilerek faturayı iade ettiklerini beyan ve ihtar ettiklerini ileri sürerek; tahakkuk eden 193.312,92 TL cari hesap bakiyesi bugün kadar ödenmediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı şirket aleyhine Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından başlatılan takip tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı olmadığını, davanın kısmi alacak davası şeklinde açılamayacağını, dava konusu alacak için daha önce Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, itirazın iptali davası açılması gerekirken alacak davası açılmasının yerinde olmadığını, davacı ile müvekkili arasında … – … tarihleri arasında geçerli olan sözleşme mevcut olduğunu, bu sözleşmenin ödeme şekli başlıklı maddesinde SGK ile müvekkili arasında satıcı firmaya hastane tarafından ödeme evrakı verilir şeklinde açık hüküm bulunduğunu, sözleşmenin geçerli olduğu döneme ait faturaların SGK tarafından henüz incelenmediğini dolayısıyla alacak borç durumunun netleşmediğini, bu durumu davacının da bildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, ayrıca alacak – borç durumunun tamamının netleşemidği bir konu ile ilgili dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkili tafından sözleşmeye bağlı kalınarak alınan malzemelerin bedelleri konusunda mutabakat temininin müvekkilince istenildiğini, ihtarname ile bu durumunkarşı tarafa ihtar edilmesine rağmen davacının temerrüte düşerek mutabakat sağlayarak evraklarını almadığını, sözleşmeye uygun hareket etmediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
*** tarihli tensip zaptı ile; Dava dosyasının Ankara Nöb. ATM’ye talimat yolu ile gönderilerek dosyanın rapor veren bilirkişi heyetine tevdii ile, istinaf kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi ek raporu düzenlenmesinin istenilmesine dair karar verilmiş bilirkişiler ***’nun talimat mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli rapor ile ilk derece mahkeme kararında belirtilen 112.620,26 TL tutarındaki alacağın müeccel olmuş alacak olmadığını bu sebeple davacı *** Ltd. Şti.’nin dava tarhi olan *** günü itibariyle alacağının bulunmadığını mahkememize bildirmişlerdir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı vekili tarafından ilk olarak *** tarihinde açılmış, dava dosyası mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde … esas … karar sayılı … tarihli ilam ile davanın kabulü ile, 112.620,26 TL’nin … temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş, verilen karar … tarihinde usulüne uygun olarak istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne ait *** karar sayılı *** tarihli ilam ile; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, … Esas, … Karar sayılı ve … tarihli kararının kaldırılmasına, HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair karar verilmiş, dava dosyası mahkememize gönderilmiş ve yukarıda yazılı olan esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince davalıya satışı yapılan mal bedelinin ödenmediğini, tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince SGK tarafından yapılan inceleme neticesinde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, davaya konu edilen alacakla ilgili olarak SGK’nın henüz bir inceleme yapıp ve onay vermediğini, borç durumunun netleşmediğini, davacı yanın sözleşmeye uygun hareket etmediğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
Mahkememiz kaldırma öncesi alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki mal satımından ötürü davacı yanın takip tarihi itibariyle 112.620,26.-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın dava tarihi itibariyle SGK tarafından dava edilen tutarlara ilişkin mutabakat sağlanmadığından alacağın muaccel olmadığı yönündeki savunmanın, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre belirlenen borç tutarının davalı defterinde de kayıtlı olduğu, ayrıca sözleşmede ödeme şekli başlıklı bendin mahiyeti itibariyle alacağın muacceliyetine ilişkin bir ifade içermediği gerekçesi ile davanın kabulü ile 112.620,26.-TL alacağın 28.05.2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2019/880 E., 2022/381 K. Sayılı ilamı ile, ”Taraflar arasında satıma konu malların teslim edildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmamakta olup çekişme sözleşmenin “ödeme şekli” başlıklı maddesinin ödeme hususunda bir vade öngörüp öngörmediği noktasında toplanmaktadır.
Yine sözleşmede “cari hesap” şeklinde işleyecek bir ticari ilişkinin açıkça kabulünden sözedilemeyecektir, zira bu yönde açık bir kararlaştırma bulunmamaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “ödeme şekli” başlıklı maddesi “Firmanın hastaneye kestiği faturalar, fatura döneminin mutabakatını Hastane, Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura kesip ve bu kesilen faturayı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Dünya Tedavi Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında mutabakat sağlandıktan sonra satıcı firmaya hastane tarafından ödeme evrakı verilir “hükmünü içermektedir.
Mahkemece sözleşmenin “ödeme şekli” başlıklı maddesinin vadeye ilişkin bir hüküm olmadığını değerlendirmesine karşın hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının 112.620,26.-TL’lik alacağının muaccel olduğu değerlendirilmiş olması bakımından ilk derece mahkemesinin gerekçesi kendi içerisinde çeliştiği anlaşılmaktadır.
Dairemizce “ödeme şekli” başlıklı maddenin vadeyi düzenlediği değerlendirilmiş olup bu duruma göre dava tarihi itibariyle davalı ile SGK’nın mutabakata varmış olduğu faturaların belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır. Dairemizin benzer uyuşmazlıkla ilgili değerlendirmesi de aynı yöndedir (AnkaraBAM22HD., 31.05.2021 tarih, 2018/2380 Esas, 2021/879 Karar).
Açıklanan nedenle SGK tarafından mahkemece yazılan 13.12.2018 tarihli müzekkereye 18.12.2018 tarihinde verilen cevap da dikkate alınarak mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi heyetinden EK rapor alınması suretiyle dava tarihinde muaccel olan alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir. ” gerekçesi ile kaldırılmıştır. Mahkememizce Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi kararı uyarınca davacının dava tarihi itibariyle muaccel bir alacağı olmadığından ve muacceliyetin bir hukuki yarar dava şartı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 1.753,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.923,78 TL harçtan mahsubu ile artan 1.843,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 3 tebligat gideri 27,00 TL, talimat posta gideri 38,00 TL, BAM posta gideri 48,10 TL ve İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 234,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davaclı tarafa verilmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*