Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/38 E. 2022/416 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
Av. …

DAVALILAR :1- …
2- …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı iş ortaklığı arasında ticari bir iş ilişkisi kurulduğunu, davacının bu ticari ilişki kapsamında bahsedilen iş ortaklığına harita mühendisliği hizmeti sunduğunu fakat bu hizmetin karşılığı olarak kararlaştırılan ücretin ilgili ortaklıktan tahsil edemediğini, borçlu firma olarak gösterilmiş olan adi ortaklık firmalarının Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından “www.ekap.com.tr” üzerinden ilan edilen … ihale kayıt numaralı projeye başlamak maksadı ile ilgili ilçe belediyesinden ruhsat izni almaları gerektiğini, bu izni alabilmeleri için de … olarak adlandırılan dosyanın hazırlanması gerektiğini, söz konusu … dosyasının davacı tarafından hazırlandığını, ayrıca bu dosyanın hazırlanmasına müteakip olarak ilgili projenin yapım aşamasında temel kazısı, bina yerleri aplikasyonu ve bunun dışında bu işlemlerden kaynaklanan hesaplarının da aynı şekilde davacı tarafından tamamlandığını, davalı iş ortaklığı tarafından davacıya bu borcun ödeneceğine dair güçlü bir intiba uyandırıldığını, davacının bu hizmetine ilişkin olarak da e-serbest meslek makbuzunu davalı şirketler adına oluşturduğunu, … İnş. Temizlik Ticaret Ltd. Şirketi’nin verilen hizmet karşılığında makbuz talebi olsa da davacıya hak ettiği ödemeyi gerçekleştirmediğini, alacağın tahsili için başlatılan … … ’nin … Esas sayılı dosyasında davalıların borca itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalılara yapı aplikasyon projesi için etüt proje yapımı ve uygulaması hizmeti verdiğini iddia etmekte olup, söz konusu sözleşme eser sözleşmesi niteliğindedir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Taraflar arasındaki var olduğu iddia edilen eser sözleşmesinden kaynaklanması ve söz konusu sözleşmenin TTK’ nın 4/1 maddesinde düzenlenmeyip, Borçlar Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Davanın taraflarının incelenmesinde, davalıların tacir olduğu, Gevher Nesibe Vergi Dairesi’nden gelen … tarihli yazı cevabına göre ise davacının tacir olmadığı görülmektedir. Serbest meslek kazancı esasına göre defter tutmak tacir sayılmamaktadır. Somut olayda davanın her iki tarafının tacir olmadığı, yalnızca davalıların tacir sıfatını taşıdığı, dolayısı ile eldeki davanın nısbi ticari dava da olmadığı görülmüştür.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası ile Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü itirazından çıkarılmış, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında her aşamada karar verebilir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE, görevli Mahkeme’nin KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nun 331/2. maddesi gereğince dava dosyanın mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.