Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/371 E. 2023/378 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili … aleyhine Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe dayanak olarak … düzenleme tarihli, … tediye tarihli, 30.000,00-TL bedelli davalı … lehine keşide edilmiş ve davalı … tarafından davalı …’e ciro edilen bononun gösterildiğini, icra dosyası kapsamında müvekkilinin taşınır-taşınmaz malları üzerine haciz işlemi uygulandığını ancak söz konusu icra dosyası incelendiğinde davalı … tarafından davalı … aleyhine icra takip işlemine girişilmediğinin görüldüğünü, müvekkili ile davalılar arasında icra takibine konu edilen bononun düzenlenmesini gerektirir ne bir alışveriş yapılmış ne de bir sözleşme düzenlenmediğini, müvekkilinin …’i Kayseri ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, …. nolu parselde kain taşınmazın satışına aracılık etmesi ve tapuda taşınmazın satış ve devir işlemlerinin yapılması sırasında tanıdığını, söz konusu taşınmazın satışı için müvekkili ile dava dışı … arasında sözleşme imzalandığını ve davalı …’in de tanık olarak imzasının bulunduğunu, müvekkilinin senedi dava dışı … adına düzenlemiş olmasına rağmen davalı …’nin hileli bir şekilde söz konusu senede lehtar olarak kendisini yazdığını ve senedi işleme koyduğunu, diğer taraftan dava dışı … tarafından da aynı senet ile icra takibi başlatıldığını, davaya konu edilen senet incelendiğinde senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, davalı …’nin bu hileli işlemin anlaşılmaması için bonoyu diğer davalı …’e ciro ettiğini, bu işlemin muvazaalı bir işlem olduğunu, işlemin hileli olduğu hususun da takibin yalnızca müvekkili aleyhine başlatılmasından anlaşılacağını, dava konusu bononun kambiyo vasfını haiz olmadığından davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alamadıklarından bahisle öncelikle dava konusu senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı nazara alınarak dava sonuçlanıncaya kadar Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki icra takibinin tedbiren durdurulmasını ve yapılacak yargılama sonunda takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, müvekkilinin mezkur bonodan dolayı herhangi bir borcu olmadığının tespitine ve senedin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatması nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı taraflara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma gün ve saatini bildiren davetiye tebliğ edilmesine rağmen taraflarca süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı … vekili dosyaya sunduğu … tarihli beyan dilekçesinde; menfi tespite konu edilen Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası davacı tarafından dosya ödemesi yapılarak … tarihinde kapatıldığını ve davanın konusuz kaldığını, açılan davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, icra takibine konu edilen bonodan dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, Melikgazi Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısı, vergi dairesi kayıtları, tanık beyanları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 30.751,64-TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen … tarih … esas … karar sayılı ilamı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih … esas … karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla, dosya mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamasına bu esas üzerinden devam edilmiştir.
Uyuşmazlık, … düzenleme tarihli, … ödeme tarihli, 30.000,00-TL bedelli, borçlusu …, alacaklısı … olan senetten kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce … tarihli celsenin 1 nolu ara kararında “Davacı …’in davaya konu edilen senetteki imzanın kendi el ürünü olup olmadığı hususunda beyanlarının alınması, imzayı inkar etmesi halinde imza ve yazılarının alınması için isticvap edilmesine, isticvap davetiyesine “ekte bir örneği gönderilen Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki … vade tarihli, … tanzim tarihli, 30.000,00-TL bedelli bonodaki imzaların ve yazıların tarafınıza ait olup olmadığı hususunda HMK’nun 171.maddesi gereği isticvap edilmenize karar verilmiş olup, işbu davetiye tebliğ edildikten sonra duruşmaya geçerli bir mazeret olmaksızın gelmez iseniz veya duruşmaya gelir de size sorulacak sorulara cevap vermez ve/veya imza ve yazı örneği vermez iseniz dava konusu bononun üzerinde adınıza atfen atılı yazı ve imzanın tarafınıza ait olduğunun, tarafınızın el ürünü olduğunu kabul etmiş sayılacağınız tebliğ ve ihtar olunur.” şeklinde ihtarat yazılmasına, masrafın davacı gider avansından karşılanmasına,” karar verildiği,
… tarihli duruşmada hazır olan davacı asilin “davalı … emlakçılık yapmaktadır, bir taşınmaz nedeniyle görüştük, taşınmazın değerinin 170.000,00-TL olduğunu söyledi, ben de 90.000,00-TL nakitim var başka param yok dedim. Bunun üzerine sen 90.000,00-TL’yi ver kalana da 2 tane senet yapalım, aylık 3.000,00-TL olarak ödersin ancak 20.000,00-TL fark olur dedi. Toplam taşınmazın bedeli 190.000,00-TL’ye çıktı. 2 tane senet imzaladım, senetleri müteahhit …’a verdim. Bu senetlerin biri 30.000,00-TL, diğeri 70.000,00-TL’idi. Davaya konu edilen 30.000,00-TL’lik senet altındaki imza bana aittir, … ve … beni oyuna getirdi. Ben taşınmazın tapusunu aldıktan sonra … beni aradı, 30.000,00-TL’lik senet bende ne zaman ödeyeceksin dedi. Ben de sıranı bekleyeceksin şu an ödeme gücüm yok dedim. Zaten senetteki … yazısı ve senetteki tarih onun yazısıdır. Bu taşınmaz nedeniyle fazlasıyla ödeme yaptım, tahminime göre icra ile birlikte 40-50 bin TL fazla ödeme yaptım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… tarihli duruşmada hazır olan davacı tanığı …: “ben gıda toptan işletmesinde çalışıyorum, … market işletmektedir, bizim iş yerimizden mal alır, bu nedenle kendisini tanırım, senetle ilgili benim herhangi bir bilgim yoktur, bir ara bana arsa alacağını söylemişti. Sende ara görüş dedi. Bende emlakçıyı aradım bana arsanın 170.000,00-TL olduğunu söyledi. Daha sonra parayı denkleştiremediğim için ben almaktan vazgeçtim. … bana arsayı 190.000,00-TL’ye aldığını, ödemenin vadeli olduğunu söylemişti, ayrıca bana borcu parça parça ödeyeceğini ve senedi olduğunu da söylemişti. Olay ile ilgili başkaca bir bildiğim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer davacı tanığı …’in usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmaya gelmediği, ihzaren celbi için kolluğa müzekkere yazıldığı, ihzara rağmen duruşmada hazır bulunmayan davacı tanığının HMK’nun 241. maddesi uyarınca dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verildiği görüldü.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (5721 sayılı TMK m.6) İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları ve yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı … tarafından icra takibine konu edilen 30.000,00-TL bedelli bononun davacı … tarafından ödendiğine ilişkin ödeme belgesi veya bu bonodan dolayı borçlu olmadığına ilişkin başkaca bir belge sunulmadığı, her ne kadar davaya konu edilen senette keşide yerinin bulunmaması nedeniyle senet kambiyo vasfında değil ise de; belge adi yazılı belge niteliğinde olup bu belgedeki yazılı tutarın ödendiğinin miktar itibariyle yazılı belge ile ispatlanması gerektiğinden davacı tarafçada bu yönde bir yazılı belge sunulmadığından senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi gereği davacının subuta ermeyen davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 512,33-TL peşin harçtan mahsubuna, artan 332,43-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’in yaptığı 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 200,00-TL posta ücreti olmak üzere 420,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …