Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/363 E. 2022/789 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yetkilileri ile katalog çekimi yaptırmak üzere görüştüklerini, davalı tarafından müvekkilinden yurt dışına ihraç edeceklerini söyledikleri iki grup ürünün çekimini yapmasını istediklerini, müvekkilinin ürünlerin çekimini yaptığını, akabinde yaptığı işin ödemesini aldığını, memnun kalan davalı şirket yetkililerinin müvekkiline başka bir iş teklifinde bulunduğunu, bunun için … Han’ının ayarlandığını ve 2021 yılı Haziran ayı başında müvekkili tarafından çekimlere başlandığını, çekimlerin iki hafta sürdüğünü, müvekkilinin katalog için sayfa tasarım ve ürün yerleştirme işlemlerini yaptığını, son kontrollerin birlikte yapıldığını ve baskıya hazır hale getirilip baskı için … Matbaasına teslim edildiğini, baskıya verdikten sonra müvekkilinin işinin bittiğini ancak bu iş nedeniyle davalı şirketten alacağını tahsil edemediğini, bir süre sonra müvekkilinin ücret ödenmek üzere çağrıldığını ancak yapılan iş ile ilgili kusurlar olduğunun söylendiğini, müvekkilinin ise baskıdan önce söylenmiş olsa bu kusurların giderileceğini bildirdiğini, sonrasında müvekkiline yeniden çalışma ve tasarımlar yapması teklifinde bulunduklarını, bunun yapılmasının akabinde ücretinin ödeneceğinin bildirildiğini, davalı tarafın yeni ürünleri hazır edememesinden dolayı çekimlerin 3-4 ay geciktiğini ve bunda müvekkilinin kusuru olmamasına rağmen hakedişini alamadığını, müvekkilinin yaptığı iş nedeniyle toplam alacağının 23.200,00-TL + KDV olduğunu, davalının müvekkiline yalnızca 1.500,00-TL ödeme yaptığını, davalı şirket sahibi …’un kendisine yaptırdığı işler nedeniyle … tarihli faturanın kesildiğini, bu faturadan kaynaklı 4.446,00-TL kdv bedelini de müvekkilinin ödediğini, … tarafından söz konusu faturaya itiraz edildiğine dair Kayseri … Noterliği aracılığıyla ihtarname çekildiğini, ihtarname içeriğinde müvekkili ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığı ve müvekkilinden böyle bir hizmet alınmadığının müvekkiline ihtar olunduğunu, müvekkilinin ise Kayseri … Noterliği vasıtasıyla …’a cevap niteliğinde ihtarname yolladığını, söz konusu borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine karşı yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulü ile borçlunun icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacının hukuka aykırı davasının reddinin gerektiğini, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davaya konu icra dosyasındaki takip dayanağının fatura olduğu ve söz konusu faturanın dava dışı …’a kesildiğini, bu haliyle faturaya dayalı takipte fatura borçlusunun davalı olması gerekirken davacının hatalı şekilde müvekkiline husumet yönelttiğini, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacı tarafın esnaf olduğunu ve söz konusu davanın ticari iş vasfı taşımadığını, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız iddiaları karşısında eldeki davanın öncelikle husumetten reddine, esasa girilmesi durumunda da esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak göre kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli ve … sayılı cevabi yazısında; …’ün işletme usulü hesabına göre defter tuttuğu ve 2. sınıf tacir olduğunun bildirildiği görüldü.
Buna göre davacının işletme hesabına göre defter tutan ikinci sınıf tüccar olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, ikinci sınıf tüccar, tacir sayılmamaktadır. Davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …