Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/360 E. 2023/905 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdaki alacağının tahsili için faturalar dayanak gösterilerek davalı aleyhine Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca ilişkin itirazlarda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, söz konusu itirazın süreci uzatmak için yapıldığını ve bu haksız itirazın iptalinin gerektiğini, davaya konu takip dayanağı faturalar, cari hesap ekstresi ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun ve davalının itirazının iptaline karar verilmesinin gerekeceğini, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, söz konusu arabuluculuk görüşmesinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibin 37.000,00-TL üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili aleyhine Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yasal süresi içerisinde kendilerince borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davacının bu kez de itirazlarının iptali ve takibin devamı için huzurdaki haksız davayı ikame ettiğini, takipte alacaklı olduğunu iddia eden davacıya, davalı müvekkilinin hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından kötüniyetli bir şekilde müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davaya konu ticari ilişkiye ilişkin BS ve BA formlarına, tarafların ticari defter ve kayıtlarına, arabuluculuk son tutanağına, cari hesap ekstresi ve faturalara ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, bilirkişi incelemesine ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Mahkememizce öncelikle gerçek kişi olan davalının tacir olup olmadığı araştırılmıştır.
Davalının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Kozan Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının ticaret odasına kaydı olup olmadığı, varsa faaliyet alanı sorulmuş ve buna ilişkin ilgili kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. 17/05/2022 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; a) Davalının bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğu, b) İşletme hesabına göre defter tutması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. ve ilgili diğer maddelerinde belirtilen esnaf işletme sınırı tutarının altında kalıp kalmadığı (esnaf işletme sınırı içinde olup olmadığı) sorulmuş, ilgili kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. 28/04/2022 tarihli yazı ile istenilen kayıtlar gönderilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının Uyap kayıt örneği istenilmiştir. Kayseri Genel İcra Dairesi’nce takip dosyasının Uyap kayıt örneği, Uyap sistemi üzerinden gönderilmiştir.
Davacının bağlı olduğu Kayseri Mimar Sinan Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021 yılı mart ayı Form BS beyanname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. 28/04/2022 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalının bağlı olduğu Kozan Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021 yılı mart ayı Form BA beyanname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. 28/04/2022 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının Uyap kayıtlarının incelenmesinde 76.420,00-TL asıl alacak ve
32,98–TL işlemiş faiz olmak üzere toplam
76.452,98-
TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, dava dilekçesinde ise takibin 37.000,00-TL üzerinden devamının talep edildiği görülmekle HMK’nun 31. maddesi gereği işbu davada talep edilen 37.000,00-TL’nın icra takibindeki asıl alacak olup olmadığının, değilse kaç TL’nın asıl alacak ve kaç TL’nın takipte istenilen işlemiş faiz alacağı olduğunu açıklamak üzere davacı vekiline süre verilmiştir. Davacı vekili 28/04/2023 tarihli dilekçesi ile bu dava ile davalıdan talep ettikleri miktarın 37.000,00-TL asıl alacak olduğunu ve 37.000,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesini mahkemeden talep ettiklerini bildirmiştir.
Davacı vekiline takibe konu alacaklarının dayanığını teşkil eden faturaları ve cari hesap ekstresini sunması için süre verilmiştir. Davacı vekili 11/10/2023 tarihli dilekçesi ekinde cari hesap ekstresinin ve faturaların örneğini dosyaya sunmuştur.
HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu olan 2021 ve 2022 yıllarına ait tüm ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri, ibrazı mümkün değilse bunun nedenlerinin açıklanarak ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmesi için taraflara tebliğ tarihinden itibaren kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddeleri uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayılacakları, HMK’nun 94/2. maddesi gereğince ticari defter ve kayıt deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları, 7251 sayılı kanun ile değişik HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca taraflardan birinin ticari defterlerini ibraz etmemesi veya bilirkişi incelemesine hazır edileceği açık adresini bildirmemesi halinde karşı tarafın kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi ve onun halefi lehine delil olarak kabul edileceği taraflara çıkarılacak tebligat evraklarına ihtarat şerhi yazılmak suretiyle taraflara ihtar edilmiştir. Davacı vekili 28/04/2023 tarihli dilekçesi ile davacının ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmiştir. Davalı tarafça kesin süreye rağmen davalının ticari defter ve kayıtları ibraz edilmediği gibi, davalının ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmemiştir.
Mahkememizce HMK’nun 200. maddesi uyarınca tarafların tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir muhasebeci-mali müşavir bilirkişiye tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, 25/03/2021 tarihli 81.420,00-TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının ticari defterleri, celp edilen Ba-Bs formları, icra takip dosyası, tarafların iddia ve savunması ile tüm dosya kapsamı incelenmek sureti ile davacının davalıdan bu fatura nedeni ile tamamen veya kısmen tahsilat yapıp yapmadığı, tahsilat varsa hangi tarihte ne miktarda tahsilat yaptığı, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarının kaç TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Görevlendirilen Mali Müşavir bilirkişi *** tarafından düzenlenen 17/04/2023 tarihli raporda özetle; “Davacı *** Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterler noter tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, e-defter beratlarının zamanında alındığı, tutulması zorunlu ticari defterlerin 6102 sayılı TTK ve VUK, açısından usulüne uygun tutulmuş olduğu, kayıtları birbirini doğruladığı tespit edilmiştir. Form Bs beyannamesine istinaden; davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2021/03 döneminde davalı ***’e 1 adet ve net 69,000,00-TL (toplam 81.420,00-TL) tutarında mal satışı yaptığını Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ettiği tespit edilmiştir. Davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyanına istinaden; davalı …’in 76.420,00-TL borçlu olduğu sonucuna varıldığı” belirtilmiştir.
Dosya kapsamına göre davalının cevap dilekçesinin deliller bölümünde “Yemin” deliline dayandığı görülmekle davalı tarafa davaya konu icra takibi nedeni ile alacaklı olup olmadığı konusunda davacıya yemin teklif edip etmeyeceğini bildirmesi, yemin teklif edecekse yemin metnini sunması için tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının davalı vekiline usulünce ihtar edilmiş, davalı tarafından süresinde yemin metni sunulursa masrafının davalının gider avansından yoksa şimdilik davacının gider avansından karşılanmak sureti ile davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne (davacı asile) HMK’nun 228/2. maddesine uygun yemin davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafından yemin metni sunulması üzerine davacı şirkete yemin davetiyesi çıkarılmış, yemin davetiyesine “Yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile şirket yetkilinizin geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkememize bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği, yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde yemin konusu vakıaları ikrar (kabul) etmiş sayılacağınız (ayrıca yemin duruşmasına davacı şirket yetkilisinin imza sirküsü ve fotoğraflı kimlik kartı ile birlikte gelmesi) ihtar ve tebliğ olunur.” şeklinde ihtarat yazılmıştır. Yemin davetiyesi davacıya usulünce tebliğ edilmiştir.
Davacı şirket adına davacı şirketin yetkilisi Mikail Şahin yemin için tayin olunan duruşmaya katılmış, 16/10/2023 tarihli duruşmada yemin eda ettirilmiştir. Davacı şirket yetkilisi Mikail Şahin “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiç bir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum. Temsilcisi olduğum davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … arasında ticari ilişki vardır. Takibe dayanak yapılan 25/03/2021 tarihli 81.420,00-TL fatura ve cari hesap ekstresi nedeni ile taraflar arasında ticari ilişki vardır. Bu takip dosyasına dayanak yapılan faturada yazılı mallar …’e teslim edildi. Bu faturadan ve cari hesaptan dolayı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı …’den alacağı vardır.” şeklinde yemin beyanında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, alacağın tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Yapılan araştırmalar neticesinde gelen müzekkere cevaplarından davalı gerçek kişinin de tacir olduğu görülmekle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri itibariyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar anlaşmaya varamadıkları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra takibine konu edilen nedenlerle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine vaki itirazlarının haklı olup olmadığı bu itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının dinlenebilir olup olmadığı, icra inkar tazminatının koşullarının bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 50/1. maddesinde aynen “para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe selahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesindeki genel yetkili borçlunun yerleşim yerinin yanında HMK’nun 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerdeki icra dairesi ve İİK’nun 50/1. maddesi uyarınca akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir. Yine sözleşmeden kaynaklanan para alacağının, para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ödeneceğine dair TBK’nun 89. maddesi hükmü mevcuttur.
Eldeki davada; icra takibi davacının yerleşim yerindeki icra dairesinde başlatılmış olup davalı tarafından icra dairesinin yetkisine süresinde itiraz edilmekle birlikte yetkili icra dairesinin hangisi olduğu da gösterilmemiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2010/8938 Esas ve 2011/3602 Karar sayılı emsal içtihadında, itirazın iptali davasında davalının icra dosyasına yaptığı itirazında yetkili yerin gösterilmemesi nedeniyle bu itirazın reddi gerektiği karar bağlanmıştır. Bu bağlamda davalı borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının haksız ve yersiz olduğu anlaşılmış ve ön inceleme duruşmasında davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının kaldırılmasına (reddine) karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve davanın esasına girilmiştir.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223). Eldeki dava bir yıllık yasal süre içinde açılmıştır.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan ispat külfetiyle ilgili kurallar itirazın iptali davasında da geçerlidir. Taraflar iddia ve savunmalarını HMK’nda belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir. İtiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bu dava icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır ve takibe bağlılık alacağın hem miktarı hem de kaynağı yönünden mevcuttur.
HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nun 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK’nun 222/1). Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanununa göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK’nun 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK’nun 222/4). Ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın aleyhe olan kayıtlar delil olur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin, *** Karar sayılı ilamı).
Mali Müşavir bilirkişi *** tarafından düzenlenen 17/04/2023 tarihli raporda özetle; “Davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterler noter tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, e-defter beratlarının zamanında alındığı, tutulması zorunlu ticari defterlerin 6102 sayılı TTK ve VUK, açısından usulüne uygun tutulmuş olduğu, kayıtları birbirini doğruladığı tespit edilmiştir. Form Bs beyannamesine istinaden; davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2021/03 döneminde davalı …’e 1 adet ve net 69,000,00-TL (toplam 81.420,00-TL) tutarında mal satışı yaptığını Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ettiği tespit edilmiştir. Davacı … Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyanına istinaden; davalı …’in 76.420,00-TL borçlu olduğu sonucuna varıldığı” belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davalı tarafa, davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi veya ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmesi için kesin süre verilmiş ve kesin süreye uymamanın sonuçları usulünce davalı vekiline ihtar edilmiştir. Davalı tarafça kesin süreye rağmen davalının ticari defter ve kayıtları ibraz edilmediği gibi, davalının ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmemiştir. Celp edilen icra takip dosyası, form BA ve BS belgeleri, davacının ticari defter ve kayıtları ve denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunan bilirkişi raporu, dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının takip talebine dayanak gösterdiği 25/03/2021 tarihli 81.420,00-TL tutarlı fatura nedeniyle davalı tarafından davacının hesabına 12/05/2021 tarihinde 5.000,00-TL kısmi ödeme yapıldığı, bu nedenle davacının bakiye alacağının olduğu görülmüştür.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK’nun 233. maddesi) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkememizce; davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak davalı şirkete borcu olmadığı savunmasına yönelik davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğini, yemin teklif edecekse yemin metnini sunması için kesin süre verilerek, kesin süreye uyulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan ve yemin teklif etmekten vazgeçmiş sayılacakları davalı vekiline ihtar edilmiştir. Davalının süresinde yemin teklif edeceğini bildirmesi üzerine talimat yolu ile davacı şirket yetkilisine usulünce yemin eda ettirilmiştir.
Dosya kapsamına göre; icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile ticari ilişkiye dayalı olarak davanın davalıdan bakiye 37.000,00-TL miktarında alacağı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Yargılama sonunda yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile davacının talebi ile bağlı kalınarak 37.000,00-TL asıl alacak üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 37.000,00-TL asıl alacağın değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacağın miktarının belli ve likit olduğu göz önüne alındığında itirazın iptaline karar verilen 37.000,00-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile davacının talebi ile bağlı kalınarak 37.000,00-TL asıl alacak üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 37.000,00-TL asıl alacağın değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmesine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 37.000,00-TL’nın takdiren %20 oranında icra inkar tazminatının davalından alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.527,47-TL karar ve ilam harcının davacıdan dava açılırken peşin olarak yatırılan 249,61-TL’nın mahsubu ile bakiye 2.277,86-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 249,61-TL peşin dava harcı olmak üzere toplam 330,31-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 64,00-TL e-tebligat gideri, 31,00-TL posta gideri, 1,50-TL KEP gideri ve 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.296,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabulü nedeniyle hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı şirket yetkilisinin, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2023

Katip ***
E-imzalıdır

Hakim ***
E-imzalıdır