Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : ***
DAVALI : ***
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (trafik sigorta sözleşmesi kaynaklı rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından sigorta edilen 38 … plakalı motosikletin dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken … tarihinde dava dışı … adlı yayaya çarparak sakatlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonucu olay tarihinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre; yaya …’in Almer önünden gelip Park Caddesi girişindeki yaya geçidinden kırmızı ışıkta yaya grubu halinde Cumhuriyet Meydanı istikametine geçiş yaparken, geçişini tamamlamak üzereyken 38 … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın *** Caddesi istikametinden gelip Park Caddesi istikametine gitmek istediği esnada kendisine her ne kadar yeşil ışık yansa da yaya geçidinde yavaşlamayarak, aracının ön kısmıyla yayaya yaya geçidi üzerinden çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda yaya …’in 2918 sayılı KTK’nda yer alan 68-b.1 maddesini ihlal ettiği yani yayalar için ışıklı trafik işaretlerine uymadığını, 38 … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ise aynı kanunun 521-a maddesini ihlal ettiği yani kavşak ve yaya geçitlerine yaklaşırken aracının hızını yavaşlatmadığını, meydana gelen bu kaza sonucu, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen *** tarihli adli rapor olduğunu, bu rapor doğrultusunda *** tarihinde geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri, tedavi giderlerinin tazmini talebiyle davacı şirket aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun ***sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı ile aynı olaya ilişkin bağlantılı *** numaralı Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasından alınan *** tarihli bilirkişi raporuna göre sürücü …’ın, 2918 Sayılı KTK’nun madde 52/a ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 101/a bentlerinde açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden, kazanın meydana gelişinde %60 oranında kusurlu olduğu, yaya …’in, 2918 Sayılı KTK’nun madde 68/b ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin madde 138/b bentlerinde açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden, kazanın meydana gelişinde %40 oranında kusurlu olduğunun bildirildiğini, davacı şirket ile başvurucu … arasında *** tarihinde sürekli iş göremezlik tazminatı kapsamında yapılan ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması gereğince, KDV tevkifat ve stopaj dahil *** tarihinde 40.738,00-TL ve *** tarihinde geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderleri tazminatları kapsamında yapılan ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması gereğince KDV tevkifat ve stopaj dahil *** tarihinde 16.762,44-TL olmak üzere toplamda davacı şirket tarafından 57.500,44-TL ödeme yapıldığını, sonuç itibariyle çarpmanın şiddeti ile yaya … daimi sakat kaldığını belirterek 57.500,44-TL tazminatın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesinin davalının elektronik tebligat adresine *** tarihinde tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Bu nedenle HMK’nun 128. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen tüm iddiaları inkar ettiği kabul etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça sigortalı 38 … plakalı araca ilişkin ZMMS poliçesine, … tarihli trafik kazası tespit tutanağına, görüntü izleme tutanağına, ifade tutanaklarına, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen *** tarihli adli rapor ve diğer hastane kayıtlarına, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun *** tarihli Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararına, İtiraz Hakem Heyeti’nin *** Karar
sayılı *** tarihli Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, *** sayılı dosyasına sunulmuş olan ***tarihli bilirkişi raporuna, ***tarihli ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması ve *** tarihli ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşmasına, yaya … adına vekili Av. *** hesabına yapılan *** tarihli ödemelere ilişkin iki adet dekonta, KDV tevkifat ve stopaj ödemelerini gösterir iki adet serbest meslek makbuzuna, Ankara ***İcra Müdürlüğü’nün *** Esas sayılı icra takip dosyasına ilişkin ödeme emrine, *** başvuru sayılı ***tarihli hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı aslına, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi *** Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı kaldırma kararı (kaldırma kararının gerekçesi emsal nitelik taşıdığı için), Kayseri *** Asliye Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyasına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı taraf yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
Davacı taraf, delil olarak dayandığı bir kısım kayıt ve belge örneklerini dilekçesi ekinde dava dosyasına sunmuştur.
Kayseri *** Asliye Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyası celbedilmiştirtir. İncelemesinde; … tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki 38 … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken … adlı yayaya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’in yaralanmasından dolayı … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan açılan kamu davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda *** tarihli, *** Karar sayılı gerekçeli karar ile sanık …’ın *** tarihinde vefatı nedeniyle TCK’nun 64/1 ve CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, bu kararın *** tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ankara *** İcra Dairesi’nin *** Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak takibin açıldığı tarihi gösteren sayman mutemet alındısı, takip talebi, ödeme emri, ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası, borçlu tarafından ödeme yapılmış olması halinde ödeme belgesi ve takip dayanağı olan belgenin bir örneğinin gönderilmesi istenmiştir. Alacaklı … tarafından borçlu *** Sigorta Şirketi aleyhine 17.443,29-TL geçici iş göremezlik-geçici bakım ve tedavi gideri, 4.080,00-TL vekalet ücreti, 750,00-TL yargılama gideri, 11,07-TL geçmiş gün faizi, 2,03-TL geçmiş gün faizi, 696,78-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 22.983,17-TL alacağın tahsili talepli Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin ***(dosya) Esas ve *** Karar sayılı ilamına dayanılarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
***Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyasının, sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, herhangi bir ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ekinde istenilen belgeler davacı vekilince sunulmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na müzekkere yazılarak ***Karar sayılı dosyanın tamamı ile *** Karar sayılı dosyanın tamamından bir örneği istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinde ve halen kimin adına tescilli olduğunun sorulmasına ve araç tescil kaydının gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazılarak dava dışı *** T.C. kimlik numaralı …’in … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı, bu hastanede gördüğü muayene ve tedavilere ilişkin hasta tabela, müşahade kağıtları, epikriz raporları, her türlü tıbbi tahlil, reçete rapor, hasta dosyası, kayıt ve evrakların okunaklı birer suretinin film ve grafilerin ise CD formatında suretlerinin gönderilmesi istenilmiş, kazada yaralanması nedeniyle söz konusu kişinin tedavi amacıyla kaç defa hastaneye giriş çıkış yaptığının sorularak buna ilişkin kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiş, kazada yaralanması nedeniyle söz konusu kişinin tedavisi sırasında SGK tarafından karşılanmayan bizzat söz konusu kişi tarafından yapılan tedavi giderleri olup olmadığı, varsa hangi tedavi için kaç TL gider sarfedildiği sorularak ilgili tedavilere ilişkin reçete, rapor, vs. tıbbi belge, fatura ve ödeme makbuzlarının gönderilmesi istenilmiş, söz konusu kişinin tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığının sorulmuş, söz konusu kişi hakkında bu hastanede düzenlenen *** tarihli veya başkaca bir engelli sağlık kurulu raporu var ise gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiş, istenilen belgeler gönderilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı *** T.C. kimlik numaralı …’in … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, varsa maaş veya gelir bağlama ya da ödeme yapma kararının, peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin hesap çizelgelerinin, bunlara dayanak kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiş, ayrıca bu kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı söz konusu kişinin tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığının sorularak buna ilişkin kayıtların dökümü istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı yazı ekine eklenmek suretiyle, Kayseri Emniyet Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihinde meydana gelen 532 kaza sırasında kayıtlı kaza tespit tutanağına konu olan trafik kazasına ilişkin kamera kaydı olması halinde CD formatında gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne müzekkere yazılmış, müzekkere ile birlikte dava dosyasının ve eklerinin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, tarafların iddia ve savunmaları, trafik kaza tespit tutanağı, tüm dava dosyamızın içeriği incelenmek suretiyle … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda açıklamalı oransal rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen *** tarihli raporda özetle “A) Sürücü …’ın %15 (Yüzde On Beş) oranında kusurlu olduğu, B) Yaya …’in %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
Davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın *** tarihli raporuna karşı beyan ve itirazları, dosya içerisinde bulunan kusura ilişkin diğer raporlarla atk raporu arasında kusur konusundaki çelişkiler dikkate alınarak Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Trafik Uzmanlar Kurulu’na müzekkere yazılmasına, dava dosyası ve eklerinin müzekkeremiz ekinde Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine, iddia, savunma, trafik kaza tespit tutanağı, dosya arasına celbedilen Kayseri ***Asliye Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyası, sigorta tahkim komisyonu, dosyaları, davacı sigorta şirketinin hasar dosyası sureti ve diğer tüm deliller incelenmek sureti ile … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu konusunda dosya içinde bulunan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın *** tarihli raporu ile dosya içindeki diğer kusur raporları arasındaki çelişkileri giderici açıklamalı rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunca düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “A)Davalı taraf sürücüsü …’ın %15(yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, B)Yaya …’in %85(yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası sonucu ZMMS poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar anlaşmaya varamadıkları görülmüştür.
Taraflar arasında uyuşmazlık konuları … tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan dava dışı …’e yapılan ödemenin davalıya rücu edilip edilemeyeceği, rücu edilecekse tutarın ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatın, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a bendi ile “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise” sigortacının sigortalıya rücu hakkı düzenlendiği, dava konusu olayda da sigortalının kasta yaklaşan hareketi, ağır kusuru mevcut olduğundan bahisle kendi sigortalısından rücuen tahsilini talep etmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavramların ve yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
ZMMS poliçesinin düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) Genel Şartlarının A.1. maddesi, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” düzenlemesini getirmiş iken; “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.3. maddesinde ise; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dâhilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır… Bu sigorta, sigortalının haksız taleplere karşı savunmasını bu genel şartların B.2.4. maddesi hükmü çerçevesinde temin eder.” ibarelerine yer verilmiştir.
Yine, Kanun’un 95. maddesi ile sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin Kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâllerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği hüküm altına alınmıştır. Burada düzenlenen rücu hakkı kaynağını sigorta sözleşmesi ilişkisinden almaktadır. Eş söyleyişle; bu rücu hakkının kaynağını halefiyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve Yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacının, bu hakka dayanarak kendi akidine dönmesini sağlamaktadır (Ulaş, I: Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, Ankara 2012, s:1010 ).
Hangi hâllerin sigortalıya rücu hakkı vereceği Genel Şartlar’ın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4. maddesinde düzenlenmiş, B.4.a. maddesinde “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, …
” sigortacının sigortalıya rücu hakkı olduğu düzenlenmiş ve bu madde ile de sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin Kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâllerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği bir kez daha vurgulanmıştır.
Somut olayda davacı sigortacı; sigortalı araç sürücüsünün kasta yaklaşan hareketi, ağır kusuru mevcut olduğunu belirtmiş, kendi akidi olan sigortalısından rücuen tazminat isteminde bulunmuştur. Bir başka anlatımla davacı sigortacı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddelerine dayanmıştır.
Bu durumda uyuşmazlığın çözümü için bu maddelerde düzenlenen “ağır kusur veya kasıt” hâlinin açıklanması gerekmektedir.
Taraflar arasında akdi ilişkiyi düzenleyen sigorta poliçesinin sigortacının işletene rücu hakkını düzenleyen B.4.a maddesi; sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise sigortacının zarar görene ödeme yaptıktan sonra kendi sigortalısına rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Görüldüğü gibi maddede tam kusurdan değil, kasıt veya ağır kusurdan söz edilmektedir.
Kast, ceza hukukunda suçun manevi unsuru olup, yasanın suç saydığı bir fiili bilerek ve isteyerek işlemek iradesi anlamına gelir. Kast, özel hukukta ise kusur çeşitlerinden olup, haksız bir sonucun elde edilmesi için bilerek ve isteyerek yapılan iradi faaliyettir. Kusur ise, tazminatı (ödenceyi) veya cezalandırılmayı gerektiren hukuka aykırı davranış biçimidir. Kusur, ihmal veya tedbirsizlik sonucunda ortaya çıkar. Ayrıca borçlunun sözleşmenin gereklerini yerine getirmemesi akdi kusurdur. İhmal; haksız sonuca yönelmemekle birlikte, durumun ve koşulların gerektirdiği dikkat ve özeni göstermeme hâli, dikkatsizlikten ve/veya özensizlikten kaynaklanan kusur; savsama ve gerekli özeni göstermeme durumudur (Yılmaz, E: Hukuk Sözlüğü, Ankara 1996, s:363, 451, 490).
Öğretide ve yargısal uygulamada yerleşik şekliyle sadece kusurun “ihmal türü” kusur sözcüğü ile ifade edilmekte, “kast türü” ise yine “kast” olarak anılmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu’nda, Yönetmelikte ve Tüzükte, karayolundan yararlanan motorlu araç sürücüleri, yayalar ve hayvan güdücülerin hâl ve hareketleri belli kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar kusurun belirlenmesinde önemli bir unsur olup, bunlara aykırı davranış, sorumluluk hukuku açısından kusurlu davranış olarak kabul edilir. Trafik kuralları nitelik açısından iki grupta toplanır. Bunlardan ilkinde, karayolundan yararlanacakların davranış biçimi teknik ve objektif olarak tüm kapsamıyla belirlenip tanımlanmış ve objektif hukuk normu hâline getirilmiştir. İkincisi ise; karayolundan yararlananlara belli durum ve koşullarda özen yükleyen kurallardır. Ayrıca, her kusur, sorumluluk için mutlak bir değer ifade etmez; zararın uygun sebebi olan ve zarar tehlikesi ihtimalini artıran kusurlar önemlidir.
İşte bu noktada “ağır kusur” kavramı ve somut olayda ağır kusurun varlığından söz edilip edilemeyeceği irdelenmelidir.
Ağır kusur, yargısal kararlarda “aynı durum ve koşullar altında her mantıklı insanın göstereceği en ilkel (basit) dikkat ve özenin gösterilmemesi” şeklinde tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla ağır kusurda; hâl ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara “tam bir aldırmazlık” söz konusudur. Ağır kusur, bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre de ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olarak; kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun varlığını ifade etmektedir.
Yukarıda da açıklandığı gibi, trafik kurallarının büyük çoğunluğu, karayolundan yararlanan sürücü ve yayalara belli durumlarda kesin olarak belirlenmiş (objektif) nitelikte bir hareket tarzı emreder. Bu kurallar karşısında kişinin bir takdir ve değerlendirme hakkı yoktur. Ne emredilmişse ona uymak zorunluluğu vardır; özenin ölçüsü kuralın kendisidir. Ancak, kusurun derecelendirilmesinde somut olayın özelliği de gözetilmelidir; belli bir hareket tarzını emreden mutlak nitelikteki bir trafik kuralı ihlal edilmesine rağmen, ağır kusur kavramından ayrılmak gerekebilir.
Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun *** tarihli ve *** Karar sayılı kararında ve, *** tarihli ve *** Karar sayılı kararlarında da detaylı bir biçimde açıklanmıştır.
Davacı sigortacı tarafından dayanılan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesi yukarıda ayrıntılı biçimde açıklanmıştır. Şimdi davalı sigortalının kazaya neden olan eyleminin niteliği üzerinde durulmasında da yarar vardır.
… günü saat …40 sıralarında davalı taraf sürücüsü … sevk ve idaresindeki 38 … plaka sayılı motosikleti ile *** Caddesi istikametinden Park Caddesi istikametine seyir halinde iken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiği esnada seyir yönüne yanan yeşil ışığa binaen geçiş yaptığı sırada motosikletinin ön kısmı ile seyir istikametine göre yolun sağ tarafından, yaya geçidi üzerinden yayalara hitaben yanan kırmızı ışık yandığı esnada karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dosya kapsamındaki kaza tespit tutanağında olay mahallinde yolun; 10.5 metre genişliğinde, 3 şeritli, bölünmüş, düz, olay mahalli azami hız limiti 30 km/h, zemin asfalt, yol yüzeyi kuru, hava açık, görüşün açık, vaktin gündüz, ışıklı/sesli işaret bulunduğu, kavşak mahalli olduğu, mahalde yaya geçidinin bulunduğu, çarpma noktasının yaya geçidi üzerinde ve sol şeritte yer aldığı belirtilmiştir.
Davalı taraf sürücüsü … … tarihli ifadesinde:”…… günü saat 14,40 sıralarında sevk ve idaremde bulunan 38*** plakalı motosikletimle ile Cumhuriyet Meydanı’ndaki kavşaktan dönerek Park Caddesi’ne giriş yaptığım esnada araçlara yeşil ışık yanmasından dolayı yanımdaki araçla birlikte yaya geçidini geçtiğimiz esnada yan tarafımda gitmekte olan araçtan dolayı yaya geçidini tamamen göremiyordum ve bu esnada ismini burada öğrendiğim … isimli şahıs önüme çıkınca şahsa çarpmamak için manevra yaptım ancak şahsa çarpmak zorunda kaldım. Kazadan sonra gelen ambulans şahıs alarak hastaneye intikal ettirdi. Kaza yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen …’in yolu geçmeye çalışmasından dolayı meydana geldi. Kaza anında motosikletimin hızı 20-30 km civarındaydı…”şeklinde belirtmiştir.
Yaya … *** tarihli ifadesinde:”…Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste ikamet ederim. Emekliyim. … günü saat: …30 sıralarında Cumhuriyet Meydanı’nda trafik ışıklardan kale istikametine doğru yaya geçidinden geçiyordum. Bu sırada trafik ışığı bana yeşil yanıyordu. Bir anda ismini daha sonradan öğrendiğim *** isimli kişi kullanmış olduğu motorsiklet ile bana çarptı. Ben çarpmanın etkisi ile bayılmışım. Daha sonra gözümü açtığımda başımda polisler vardı. Olay yerine gelen ambulans ile Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldım. Burada uzun süre tedavi gördüm…”şeklinde belirtmiştir.
Dosya kapsamında bulunan CD’de mevcut kaza anı görüntüsü incelendiğinde ışık kontrollü yaya geçidinde yayalara hitaben yeşil ışığın yandığı ve yoğun bir yaya geçişi olduğu, bir yayanın ise …35.41’de yayalara kırmızı ışık yandığı esnada yaya geçişi mahallinden geçiş yapmaya başladığı, yayanın sol şeride kadar geldiği esnada yolun sol şeridinden seyreden bir motosikletlinin araç sürücülerine yeşil ışık yanması nedeniyle seyrini sürdürdüğü esnada yayaya çarptığı görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na sunulmak üzere tanzim edilen bilirkişi raporunda sürücü …’ın %60 oranında kusurlu olduğu, yaya …’in %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından Kayseri *** Asliye Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen *** tarihli raporda sürücü …’ın alt düzeyde tali kusurlu olduğu, yaya …’in asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan *** tarihli raporda sürücü …’ın %15 (Yüzde On Beş) oranında kusurlu olduğu, yaya …’in %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Trafik Uzmanlar Kurulu’na müzekkere yazılarak; Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın *** tarihli raporu ile dosya içerisindeki diğer kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ile tanzim edilecek raporun mahkemenize gönderilmesinin istenilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunca düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Tüm dosya kapsamı, iddianame, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, tüm beyanlar, Ankara Trafik İhtisas Dairesi raporları, Sigorta Tahkim Komisyonu’na sunulmak üzere tanzim edilen bilirkişi raporu, CD de mevcut kaza anı görüntüsü incelendiğinde kazanın raporlarının “olay” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği, yayanın kaplamaya gireceği esnada yayalara hitaben ışığın kırmızıya döndüğü, yayanın kurallara aykırı şekilde kendisine kırmızı ışık, sürücülere yeşil ışık yandığı esnada kaplamaya girdiği kırmızı ışık nedeniyle durup yeşil ışığa binaen hareketlenecek olan araçların önünden kontrolsüz şekilde yolun karşısına geçmek istediği,ilk geçiş hakkını bırakmadığı motosiklet sürücüsünün seyir şeridini kapattığı kazada asli kusurlu olduğu,motosiklet sürücüsünün ise yaya yoğunluğunun olduğu olay yeri ışık kontrollü yaya geçidine kontrollü ve müteyakkız şekilde girmemekle alt düzeyde tali kusurlu olduğu değerlendirilmiş olup Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkemenize sunulmak üzere tanzim edilen *** tarihli rapordaki kusur oranı isabetli görülmüş olup aşağıdaki kanaate varılmıştır.
Mevcut verilere göre;
A)Davalı taraf sürücüsü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile gündüz vakti olay yerindeki ışık kontrollü yaya geçidine yaklaştığı esnada ışık dönüşümü esnasında durmakta olan araçları,yaya yoğunluğunu dikkate alarak seyir hızını düşürerek seyrini müteyakkız şekilde sürdürmesi gerekirken belirtilen bu hususlara riayet etmediği, seyir istikametine göre yolun sağından karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya etkin tedbir almadan çarpması ile meydana gelen kazada alt düzeyde tali kusurludur.
B)Yaya … olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidinden karşıdan karşıya geçiş yapmadan önce yayalara hitaben yanan kırmızı ışığı dikkate alıp beklemesi, yayalara hitaben yeşil ışığın yanması üzerine yolun karşısına geçişine başlaması gerekirken belirtilen bu hususlara riayet etmeyip yayalara hitaben kırmızı ışık yandığı esnada kaplamaya girdiği,yolun solundan araçlara yeşil ışık yanarken seyrini sürdüren motosiklet sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada asli kusurludur. Somut olayda;
A)Davalı taraf sürücüsü …’ın %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu,
B)Yaya …’in %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapor, Kayseri *** Asliye Ceza Mahkemesi’nin *** Karar sayılı dava dosyası ile bu dosya üzerinden aldırılan kusur raporu, dosya kapsamındaki iddianame, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, tüm beyanlar, Ankara Trafik İhtisas Dairesi raporları ile diğer deliller ve olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Burada üzerinde durulması ve tartışılması gereken davalı tarafa atfedilen kusurun ağır kusur sayılıp sayılamayacağıdır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun koyduğu kurallara uyulması zorunludur. Ancak bu kuralların her türlü ihlali, sürücünün, kasta yakın bir kusuru olduğunu göstermemektedir. Anılan Kanunun 47. maddesinde belirtilen kusur hâllerinin hepsinin, aynı zamanda ağır kusur olarak nitelendirilmesini gerektiren bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Aksine, asli kusurun varlığı teminat kapsamında kalabileceği gibi, sonucun gerçekleşme şekli ağır kusuru gösteriyorsa, tali kusur hâlinde dahi teminat dışında kalma söz konusu olabilir. İşte bu nedenle, Genel Şartların B.4.a maddesindeki düzenlemede, tam kusurdan bahsedilmeyip sadece kişilerin kasti hareketleri veya ağır kusurları sonucunda meydana gelmiş olma olgusuna yer verilmiştir. Buradan çıkan sonuç, nitelikleri gereği rücu davalarında, her somut olayın kendi özelliği çerçevesinde değerlendirilmesinin gerektiğidir.
Somut olayda da; davalı taraf sürücüsü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile gündüz vakti olay yerindeki ışık kontrollü yaya geçidine yaklaştığı esnada ışık dönüşümü esnasında durmakta olan araçları, yaya yoğunluğunu dikkate alarak seyir hızını düşürerek seyrini müteyakkız şekilde sürdürmesi gerekirken belirtilen bu hususlara riayet etmediği, seyir istikametine göre yolun sağından karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya etkin tedbir almadan çarpması ile meydana gelen kazada alt düzeyde tali kusurlu olduğu, yaya … olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidinden karşıdan karşıya geçiş yapmadan önce yayalara hitaben yanan kırmızı ışığı dikkate alıp beklemesi, yayalara hitaben yeşil ışığın yanması üzerine yolun karşısına geçişine başlaması gerekirken belirtilen bu hususlara riayet etmeyip yayalara hitaben kırmızı ışık yandığı esnada kaplamaya girdiği,yolun solundan araçlara yeşil ışık yanarken seyrini sürdüren motosiklet sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada asli kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bu kusur şekli de ağır kusur veya kast olarak nitelendirilemeyeceğinden davacı sigortacı Genel Şartların B.4.a maddesine dayanarak da rücuen tazminat talebinde bulunamayacaktır.
Bu durumda davacı sigortacı tarafından, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesine dayanılarak açılan davanın, rücu koşullarının bulunmaması nedeni ile reddine karar vermek gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından davacılardan peşin olarak alınan 981,97-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 901,27-TL ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adresine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/01/2023
Katip ***
E-imzalıdır
Hakim ***
E-imzalıdır