Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/356 E. 2022/689 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … ..
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan iflas (doğrudan alacaklı tarafından talep edilen iflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla müvekkili lehine sonuçlandığını 39.742,21-TL’nın davalı kooperatiften yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın onandığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin söz konusu tazminat ödemesi için davalı kooperatife birkaç defa başvuruda bulunmasına rağmen davalı takip borçlusunun kooperatife ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin söz konusu mahkeme ilamını icraya koyduğunu ve takip borçlusu olan davalı kooperatife Kayseri…Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından icra emri gönderildiğini, ancak davalı takip borçlusu kooperatifin söz konusu icra emrine rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, davalının icra emirinin tebellüğ etmesine rağmen borcunu ödemediği ve herhangi bir itirazda da bulunmadığını beyanla İİK’nun 177. maddesi hükmü gereğince iflas talebimizin kabulü ile Sınırlı Sorumlu …Konut Yapı Kooperatifi’nin iflasına karar verilmesini yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere İİK’nun 117/4. maddesi uyarınca ilama dayalı alacağın icra emrinin tebliği üzerine ödenmemesi sebebine dayalı olarak müvekkilin iflasına karar verilmesini istemiş ise de talep yerinde olmadığını, İİK’nun 117/4. maddesi hükmü uyarınca, “İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse” borçlu hakkında takip yapılmaksızın doğrudan iflâsının istenebileceğini, dolayısıyla, borçlunun doğrudan iflâsının istenebilmesi için, ilama bağlı alacağın icra emri ile talep edilmesinin zorunlu olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Kayseri…Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ( eski esas Kayseri … İcra Dairesi … Esas) sayılı dosyasından müvekkiline çıkarılan icra emri tebligatının usulsüz olduğunu, zira dosya kapsamında tebliğ mazbatası incelendiği takdirde görüleceği üzere kapıcıdan sorulduğu beyan edilmiş ise de kapıcının kim olduğu belirtilmediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, İİK’nun ilgili hükmü işbu iflas davasının açılması için alacağın icra emriyle istenilmesini zorunlu kıldığından, icra emri tebligatının usulsüz olması sebebiyle kanunun aradığı istenilme şartı yerine getirilmiş olmayacağını belirterek kanunun aradığı koşulu sağlamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflar Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamına, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı karar ilamına, Kayseri…Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına,Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına, tapu kayıtlarına, yapı ruhsatlarına, kat karşılığı inşaat sözleşmelerine, vekalet ve azilnamelere ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmışlardır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı Sınırlı …Konut Yapı Kooperatifi’nin en son tarih itibariyle temsile yetkili kişi/kişileri ve temsil şeklini gösteren karar, kayıt ve imza sirkülerinin kooperatifin en son tarih itibari ile adresinin, muamele merkezinin, ticaret siciline kayıtlı olduğu adresinin neresi olduğunu gösteren kayıt ve belgelerinin okunaklı ve eksiksiz olarak birer örnekleri istenilmiştir. … tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri…Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının örneği uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının ve bu dosyadan verilen kesinleşme şerhli gerekçeli kararın örneğinin Uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 177. maddesi gereğince borçlunun doğrudan doğruya iflası istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla, “1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159, 160, 164, 165 ve 166’ıncı maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “masrafların peşin verilmesi” üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK’nun 160. maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklının, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir.
Mahkememizce … tarihli tensip tutanağının 12 numaralı ara kararı ile İİK’nun 176. maddesi yollamasıyla, 160. madde gereğince iflas masraflarına avans olarak 18.000,00-TL’nı yatırması için tensip zaptının davacı vekiline tebliğinden itibaren başlamak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde İİK’nun 160. maddesi gereğince masrafların peşin verilmesine ilişkin yasanın emredici hükmüne aykırılık nedeniyle davanın ön koşul yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtarına ve 13 numaralı ara kararı ile İİK’nun 173/2, 176. maddesi yollamasıyla ve 166/2. maddesi gereği tirajı 50.000’in üzerinde olan Türkiye genelinde yayınlanan ulusal gazetelerin birisinde, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve mahalli gazetelerden birisinde, davanın ilanı hususunda ilan masraflarına karşılık avans mahiyetinde 4.000,00-TL’nın tensip zaptının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde davacı tarafından karşılanmasına, ayrıca İİK’nun 166/2 ve 158. maddeleri gereği iflas talebinin ilanı zorunlu olduğundan kesin süre içinde ilan masraflarının yatırılmaması halinde davanın ön koşul yokluğundan usulden reddedileceğinin davacı vekiline ihtarına karar verilmiştir. Tebliğe rağmen davacı kesin süre içinde yukarıda sözü edilen ara kararlarında yazılı iflas avans ve giderlerini yatırmamıştır.
İİK’nun 160. maddenin ilk fıkrasında, iflas isteyen alacaklının masraflardan sorumlu olduğu açıkça ifade edilmişken masrafların Hazine’den karşılanması düzenlenmemiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve …Karar sayılı emsal karar ilamında da iflas avansının Hazine’den karşılanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, İİK’nun 177. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas talebinde bulunan davacı alacaklıya mahkememizin … tarihli tensip zaptının 12 ve 13 numaralı ara kararı ile iflas avansını ve giderlerini yatırması için kesin süre verilmesinin yasal düzenlemeye uygun olduğu, iflas masraflarının Hazine’den karşılanmasının ise somut davada mümkün olmadığı, bahsi geçen tensip ara kararı ile davacıdan yatırması istenilen iflas giderlerinin tensip zaptının 12 ve 13 nolu ara kararında açıklandığı üzere İİK’nun 160. maddesinde yer alan masraflarının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan iflas tasfiye işlemleri için iflas dairesince kullanılması gereken masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını kapsamakta olduğu, kanun metnine bakıldığında bunun kolayca görülebileceği, mahkememizce verilen kesin sürenin tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı olduğu, bu nedenle aynı hususta yeniden kesin süre verilemeyeceği anlaşılmakla davacının talebinin reddine dair karar verilmiştir. Buna rağmen davacı kesin süre içinde yukarıda sözü edilen ara kararlarında yazılı iflas avans ve giderlerini yatırmamıştır.
Eldeki davanın mevcut safahatı itibarı ile uyuşmazlık, İİK’nun 177/4. bendi gereğince açılan doğrudan doğruya iflas davasında İİK’nun 160. maddesinde düzenlenen masrafların peşin verilmesine dair özel dava şartının yerine getirilmemesi durumuna ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla, “1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159, 160, 164, 165 ve 166’ncı maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Bilindiği üzere, mahkeme, iflas talebini İİK’nun 166. maddesindeki usule göre ilan eder (KURU B./ARSLAN R./YILMAZ E.; İcra ve İflas Hukuku 23. Baskı, Ankara 2009, s. 471). İİK’nun 173/2. ve 176. maddeleri yollaması ile aynı kanunun 166/2. maddesi gereğince tirajı 50.000’in üzerinde Türkiye’de yayınlanan ulusal gazetelerin birinde, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve mahalli gazetelerden birinde, davacının ilan hususunda ilan masraflarına karşılık avansın davacı tarafından yatırılması gerekir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “masrafların peşin verilmesi” üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK’nun 160. maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklı, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Yani, 2004 sayılı İİK’nun 160. maddesi uyarınca, iflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. İflas isteyen alacaklı İİK’nun 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartıdır. Dava şartı mahiyetindeki iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve Karar sayılı ve … tarih … Esas ve Karar sayılı ilamlarında bu husus açıkça vurgulanmıştır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir. Çünkü, yasanın öngördüğü bu yükümlülük davanın görülebilmesi şartıdır. Bir diğer anlamıyla dava şartıdır.
İflas avansının yatırılmış olması, 6100 sayılı HMK’nun 114/2. maddesinde düzenlenen “diğer kanunlarda yer alan dava şartları”ndan olup, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca, mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verilir.
Eldeki davada, davacı kendisine verilen kesin süreye rağmen iflas avansını yatırmamış ve bu nedenle HMK’nun 114. maddesindeki dava şartı gerçekleşmemiştir. HMK’nun 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Somut olayda davacı vekiline iflas avansını yatırması için usulüne uygun kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafça iflas avansını yatırmamış ve bu nedenle dava şartı noksanlığı giderilememiş olmakla HMK’nun 114. ve 115. maddeleri gereğince iş bu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ni 27/04/2015 tarihli, 2014/7945 Esas ve 2015/2915 Karar sayılı, 17/01/2017 tarihli, 2016/2973 Esas ve 2017/56 Karar sayılı, 14/04/2016 tarihli, 2015/1364 Esas ve 2016/2405 Karar sayılı kararları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2017 tarihli, 2017/1009 Esas ve 2020/370 Karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarihli, 2020/1552 Esas ve 2020/248 Karar sayılı emsal kararı).
HÜKÜM: Yukarıda arçıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran davacıya iadesine, davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına.
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır