Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2022/486 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kardeşi ve dosya asıl borçlusu olan … için davalı tarafından Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibin kesinleştiğini, borçlu … ‘ın çalışmadığını borçludan tahsilat yapamayacağını anlayan alacaklı tarafından … ‘ın kardeşi olan müvekkili … ‘a haciz ihbarnamesi gönderdiğini, pandemi döneminde yasal yollardan haberdar olmaması nedeniyle itiraz edemediğini, bunun üzerine davalı vekili tarafından 2. Kez haciz ihbarnamesi yollandığını, ancak yine müvekkilinin itiraz edemediğini, son olarak … tarihinde 3. Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalının sırf tahsilat şansının olmadığını görmesinden dolayı borçlunun hiçbir ticari bağı olmayan müvekkiline haciz ihbarnamesi bile göndermemesi gerekirken ihbarnameler gönderdiğini, bunun üzerine işbu davayı açma zarureti doğduğunu belirterek Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müvekkili yönünden şeklen kesinleşmiş dosyaya yatırılacak olan dosya borcuna karşılık olan meblağın 3. Kişilere ödenmesinin durdurulması ve varsa bu aşamadan sonra müvekkili için konulan hacizlerin kaldırılmasını, takip dosyası nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkili yönünden işlemlerin kaldırılmasına, davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden borçlu … ‘a ödeme emrinin tebliğinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce borçlu … ‘ın vasinin bulunduğunu ve ödeme emrinin vasisi olan …’a tebliğinin gerektiğini karar verildiğini, bu nedenle varsa sıfatıyla …’a ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takipten haberdar olduğunu, devamında 1. Ve 2. İhbarnamelerin gönderildiğini, herhangi bir cevap verilmediğini, vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve mal vralığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olduğunu, davacının maddi hukuk anlamında borçlu bulunmadığını ispata elverişli ve de geçerli delillerden hiçbirine dava dilekçesinde yer verilmediğini, delillerin dava dışı … ‘ın banka hesap kayıtları, icra dosyaları, miras davası vs hususların olduğunu, kesin delil niteliği taşıyan herhangi bir ispat aracı olmadığını, davanın esasına etkili olacak hiçbir unsur ortaya konulmadığını belirterek öncelikle davanın hak düşürücü süre itirazına binaen usulden reddine, davacı tarafça hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın reddine, kötün niyetli davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takibin iptali ile davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri … Dairesi Başkanlığı’nın … tarih… sayılı yazısında; davalı …’in faaliyetini … yılında terk ettiği, başka iş ve ortaklığının bulunmadığı, işi terk öncesi dönemde işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
Samsun … Dairesi Başkanlığı’nın … tarih … sayılı yazısında; davacı … ‘ın birinci sınıf tacir olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Buna göre davalının işletme hesabına göre defter tutan ikinci sınıf tüccar olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, ikinci sınıf tüccar, tacir sayılmamaktadır. Davalının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …