Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E. 2022/695 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2022
Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borcun, 5-6 yıl önce yaptığı alışverişe ait borç olduğunu, borcu kabul etmediğini, ödemelerini zamanında yaptığını ancak senedini alamadığını, senedin sonradan doldurulduğunu, kriminal inceleme yapıldığında senedin 6 yıl önce imzalandığının anlaşılacağını, boş senede alınan imzanın sonradan yeni borçmuş gibi üzeri doldurularak icra takibi yapıldığını, öncelikle Kayseri …Dairesinin … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir konulmasına, takip konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin ve senedin iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının borcunu inkar etmediği ancak ödediği yönünde iddiada bulunduğunu, karşı tarafın senet içeriğindeki yazıların kendisine ait olmadığı, borcunun 5-6 yıl öncesine ait olduğu gibi iddialarının hiçbirinin hukuki temeli bulunmadığını, tarafların sıfatları, dava konusu ve takip konusu borcun kaynağı birlikte değerlendirildiğinde davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebinden ibarettir.
Kayseri …Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı ve tarafların dayandığı deliller toplanmıştır.
Kayseri …Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 8.556,78-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli cevabi yazısında; davacı …’ın potansiyel mükellef (gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu anlaşıldı.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli … sayılı cevabi yazısında; davalı …’in mükellefiyet kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görüldü.
Somut uyuşmazlıkta davacı tüketici hizmet alan, davalı ise hizmet sağlayan konumundadır. Zaman itibarı ile bu uyuşmazlığa uygulanması gereken 6502 sayılı kanun hükümleri uyarınca hizmet alan tüketici tarafından 6 yıl önce alınan eşyalara karşılık olarak verilen senedin dayanak yapılması suretiyle başlatılan icra takibi nedeniyle davacı taraf borçlu olmadığını talep etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 2. maddesinde; “Bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmektedir. Aynı kanunun 3. Maddesinin (d) bendinde hizmet, (ı) bendinde sağlayıcı, (i) bendinde satıcı, (k) bendinde tüketici tanımları yapılmıştır. Aynı yasanın 3. maddesinin (l) bendinde; Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ….” şeklinde düzenleme getirmiştir.
6502 sayılı kanuna göre, davacı hizmet alan, davalı ise hizmet veren – sağlayıcı vasfında olup, davacı kanunun 3. maddesinin (k) bendinde sayılan tüketici vasfındadır.
Aynı maddenin (l) bendine göre sağlayıcı sayılan davalı ile tüketici sayılan davacı arasındaki hizmet sözleşmesine ilişkin her türlü sözleşme ve hukuki işlem kapsamında kalan tüketici işlemi ise bu davanın konusunu oluşturmaktadır.
6502 sayılı kanunun 73. maddesinin 1. bendinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davlarda tüketici mahkemesi görevlidir.” yazmaktadır. Aynı kanunun 83/2. maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde özel bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda taraflanın birinin tüketici olduğu işbu uyuşmazlık yönünden 6102 sayılı TTK.’ nun 4. maddesindeki düzenleme dikkate alınamaz. TTK.’ nun 4. ve devamı maddelerindeki düzenleme davaya konu işlerin tüketici işlemi sayılmasına ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin bu davada uygulanmasına engel teşkil edemez.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık 6502 sayılı kanunun 3. maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …