Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/300 E. 2022/777 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- …
(Tebligat Kanunu 35. maddesine göre)
3- …
(Tebligat Kanunu 35. maddesine göre)
4- …
(Tebligat Kanunu 35. maddesine göre)

DAVA : 2499 Sayılı …’nın 46. Maddesine Dayalı Tedbir, Tespit Ve Tahsil İstemi
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketler tarafından kurula kayıt yükümlülüğüne uyulmaksızın gerçekleştirilen halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı yabancı paranın … tarihli efektif satış kuru üzerinden 4.175.735,00-TL karşılığında, halktan toplanan paraları şirket hesabına geçirmeyen Holding Yönetim Kurulu başkanı … ve …’dan bu paraların şirkete iadesi talebiyle tespit davası açtığını, bunun 2499 sayılı S.P.K.nın 46. madde hükmüne istinaden açıldığını, … Holding’de S.P.K. çerçevesinde … tarihinde yapılan bağımsız denetim sonucu, Holding bünyesinde herhangi bir ticari ve sınai faaliyet olmadığını, davalı …’ın …Tekstil’in merkezi olan bir büroda oturduğu, bu büroda gruba ait 8 adet şirkete dair kayıtlar bulunduğu, bunların da 2001 yılından beri herhangi bir ticari veya sınai faaliyetinin olmadığı, bu şirketin çoğunluk ortağı …’nun nerede olduğunun bilinmediği, şirketlerin 6 tanesinin öz kaynaklarının negatif olduğu, grup şirketlerinden Holding, …Tekstil, …Dokuma tarafından bastırılmış hisse senedi tahsilat makbuzu ile 1997 yılından itibaren yurtdışında yaşayan vatandaşlardan para toplandığı, bu makbuzlarda her bir hissenin değerinin 500 DM olarak belirlendiği, toplam 962 adet tahsilat makbuzunun ibraz edildiği, bu makbuzlarla; 6.211.790 DM, 2400 Avusturya Şilini, 200.000 Belçika Frangı, 123.075 Hollanda Florini, 240.286 USD ve 798 TL toplandığının belirlendiğini, davalı grup şirketleri adına para toplama faaliyetinin şirket yöneticilerince yetkilendirilen temsilciler vasıtasıyla yürütüldüğü, holding muhasebesinde diğer emanet hesaplar kısmına 671 kişiden toplanan 2.3 milyon TL’nin kaydedildiği, bu rakamın … tarihli efektif satış kuruna göre 4.175.735,00-TL olduğu, bu paraların grup şirketlerine borç verildiğine ilişkin kayıt ile aktarıldığı, daha sonra bunun takip edilmediği, …’nun grupla bağlantısının kesilmesinden sonra Nisan 2001 döneminde holding bünyesinde takip edildiği ve grup şirketlerine verilen para miktarının 724.000,00-TL olduğunun kayıt altına alındığı, daha sonra Holding bünyesinden …Gıda’ya kullandırıldığı gerekçesiyle bu şirketi 2.2 milyon TL borçlandıracak kayıt yapıldığı, bunlara ilişkin bir belgenin olmadığı, esasen bu paraların tamamen davalı … ve … ‘ın kontrolünde olduğu, …’nun halkı ortaklığa katılmaya davet eden bir çok yazı ve yayınlarda yer aldığının tespit edildiğini, bütün bu olayların S.P.K.’na aykırı olduğu, yine aynı kanunun 46. maddesi gereğince bu davacı açtıklarını, bu çerçevede bütün bu paraların şirketlere iadesini istediklerini, bunların miktarının da … Holding için 3.529.750,00-TL, …Tekstil için 636.254,00-TL, …Dokuma için 9.731,00-TL olduğunu belirterek, bunların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalılardan … … tarihinde vefat etmiştir. Geride kalan mirasçılarının da mirası reddettiği, mirasçıları tarafından beyan edilerek, davanın kendilerine karşı düşürülmesini istemişlerdir.
Davalı şirketler; … Holding A.Ş, …Tekstil Tic. ve San. A.Ş. ve …Dokuma Giyim San. ve Tic. A.Ş. süresinde bir cevap dilekçesi sunmamışlar, bu davalıların HMK kuralları gereği davanın reddini diledikleri kabul edilmiştir.
Davalı … … tarihli cevap dilekçesinde özetle; kendisinin davadan … tarihinde tarafına tebliğ edilen bilirkişi raporu ile haberdar olduğunu, daha öncesinde kendisine tebligat yapılmadığını, kendisinin geçim sıkıntısı çektiğini ve HMK’nın 334. maddesi uyarınca yargılama giderlerini karşılamak için adli yardım talebinde bulunduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, Borçlar Kanunu’nda davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun belirtildiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davada Sermaye Piyasası Kurumu’nun aktif dava ehliyetinin de bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin de gerektiğini, dava konusu şirketlerin 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun hükümleri kapsamında olmadığını, bu şirketlerin halka açık olmayan anonim ortaklık niteliğinde olduğunu, ayrıca halka arz edilmiş herhangi bir hisse senedi ihracının da bulunmadığını, bu nedenle kanun kapsamı dışında olduğunu, ayrıca davacı … Kurumu huzurdaki dava ile bir eda davası ikame ettiğini, ancak davacı kuruma 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile yatırımcılara ait paranın şirket yönetim kuruluna karşı dava açılarak iadesini talep etmek şeklinde bir eda davası ikame etme yetkisinin verilmediğini, kanuni düzenlemede yer almayan bir durumu yorum yoluyla genişleterek, davacı kurumca tarafına karşı eda davası ikame edilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, … Holding A.Ş.’nin ticari faaliyet yapmak üzere kurulduğunu, ancak holdinge daha sonra müracaat edip, para verenlerin olduğunu, kimseden ilan yolu ile para alınmadığını, kimseyi kandırmadıklarını, kişilerin kendi istekleri ile adi ortaklık hükümleri çerçevesinde … Holding’e para verdiklerini, … tarihinde sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek; hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine, zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine, husumet itirazı doğrultusunda aktif ve pasif dava ehliyeti bakımından sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine, esas bakımından yapmış olduğu tüm itirazlar doğrultusunda haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, her türlü yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dilemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. … K. sayılı dosyasına, … denetleme raporuna ve … tarihli tutanağa, holding ve diğer ilgili şirketlerce hazırlanan broşür reklam, ilan örneklerine, banka kayıtlarına delil olarak dayanmış, celbi gereken kayıt ve deliller mahkememizce yazılar yazılarak dosya içine kazandırılmıştır.
Mahkememizce tensip tutanağı ile birlikte …’nın 46. maddesi uyarınca davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas Sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmıştır. Dosya incelendiğinde; davacısının Sermaye Piyasası Kurulu, davalılarının; … Holding A.Ş., …Tekstil San. Tic. A.Ş., …, … ve …Dokuma Giyim San. Tic. A.Ş. olduğu, davanın …tarihinde açıldığı ve tespit davası olduğu, davanın … tarihinde karara çıktığı ve davanın HUMK 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı kurumun kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay … H.D. Başkanlığı’nın …tarih, … E. – …K. Sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketlerin Ticaret Siciline kayıtlı adresleri ve temsile yetkili olan kişiler Kayseri ve … Sicil Müdürlüğünden sorulmuştur.
Davalı …’ın nüfus kayıt örneği dosyamız arasına alınmış, davalının … tarihinde öldüğü anlaşılmıştır.
Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. – …K. Sayılı kararı örneği getirtilmiş, … mirasçıları …, … ve …’in mirası reddettiklerinin tesciline karar verildiği kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı …’nun adli yardım talebiyle ilgili olarak mali ve sosyal durum araştırması yapılmış, davalının SGK emeklisi olduğu anlaşılmakla adli yardım talebi reddedilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … günlü … Esas ve … Karar sayılı bozma ilamına uyulduğundan bozmada işaret edilen hususlar yönünden, daha önce rapor veren bilirkişi kurulundan ek rapor istenmiştir.
Muhasebeci bilirkişi Prof. Dr. … ve ticaret hukuku mevzuatı alanında nitelikli hesap bilirkişisi Yrd. Doç. Dr. …’den oluşan bilirkişi kurulu … tarihli ek raporunda; “….nın 46. maddesi uyarınca, davacının, kayıt yükümlülüğü yerine getirilmeksizin yapılmış izinsiz halka arıza yönelik olarak gerekli her türlü tedbiri almaya; kayıt yükümlülüğüne uyulmaksızın yapılan halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı ve satışı yapılacak senetler için her türlü teminattan muaf olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacz istemeye, tedbir ve haciz tarihinden itibaren altı ay içinde dava açmaya yetkili olduğu, huzurdaki davadan öne ve açılmamış sayılmasına karar verilen davanın 6 aylık süre beklenmeden ihtiyati tedbir talebi ile birlikte, ortakların tespiti, şirket yönetim kurulu üyelerinin malvarlıklarına ihtiyati tedbir ve bunların sorumlulukları gereği şirket dışına çıkardıkları paraların iadesi davası olarak açıldığı, daha sonra açılan huzurdaki davanın da aynı konuda açıldığı, bu dava açısından da kanaatlerine göre ilk ek raporda bahsettikleri üzere zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, davalıların buna karşı da zamanaşımı def’inde bulundukları, bu nedenle ….nın 46. maddesi hükmü uyarınca da açılan davanın zamanaşımına uğradığı sonuç ve kanaatine varıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafın ek rapora yaptığı itirazları ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamının içeriği birlikte gözetilerek yeniden bir inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere rapor alınması için dosya … Mahkemesi’ne talimat yolu ile gönderilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan Sermaye Piyasası ve Borsa Uzmanı, SMMM …, … Üniv. Ticaret Hukuku Öğretim üyesi Prof Dr … ve Uzman Ekonomist Öğr. Gör. E. Ü. Mütteki … …tarihli raporlarında özetle; ” 1-Kurul’a kayıt yükümlülüğü yerine getirilmeksizin ihraç, halka arz ve satış işlemleriyle, izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin durdurulması, izinsiz olarak halktan ortak yapılma vaadi ile para toplanmasına karşı gerekli tedbirleri aldırma ve dava açma yetkisi, …’ya kanunla verilmiş bir görevdir. 2-…’nın piyasa düzenini ve yatırımcıları korumak amacıyla dava açmasında, Sermaye Piyasası Kanununun 46. maddesi uyarınca alınması gereken tedbir ve önlemlerin görevi olduğu konusunda, herhangi bir tereddüt yoktur. 3- Açılan davanın zamanaşımı süresi yönünden alacak davası olmadığı, özünde bir tespit ve tedbir talepli dava olduğu görülmektedir. Zamanaşımı süresinin TTK mevzuatına göre değil, … mevzuatına göre değerlendirmesi gerekir. Yargıtay’ın bozma kararının gerekçesi de bu doğrultudadır.4-Sermaye Piyasası Mevzuatına aykırı bir şekilde toplanan, şirket hesabı yerine davalıların şahsi hesaplarına oradan da grup şirkelerine aktarılan … tarihli kurlar üzerinden hesaplanmış 4.175.735 TL karşılığı yabancı para ve mağdur edilmiş yüzlerce kişi bulunmaktadır. 5- Bu kişiler makbuz karşılığı para ödemelerine karşın şirketlerin pay sahibi sıfatını kazananamamışlardır. Onların hukuki durumu şirketin alacaklısı olarak nitelendirilebilir. 6- …’nın süresi içerisinde tespit ve tedbir talepli dava açtığı,mahkemenin ise alacak davası olarak nitelendirip reddine karar verdiği husus dikkate alındığında … nın açmış olduğu davada bir karar verilmeidği ve dolayısıyla … mevzuatı açısından davanın zamanaşımına uğramadığı kanaatine ulaşılmıştır.”şeklinde bildirmişlerdir.
Mahkememizce evvelce yapılan yargılamalar sonunda, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … günlü … Esas ve … Karar sayılı bozma ilamına uyularak … günlü … Esas … Karar sayılı kararı ile iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı …., …Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile …Dokuma Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açtığı davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olan yatırımcılar ile bunların alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapılarının tespitine dair talep ve davasının HMK’nın 114/1-h bendi ve 115. maddeleri gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespitine dair talep ve davasının kabulü ile; davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak kabul edilemeyeceğinin yani pay sahibi sıfatını kazanamadıklarının tespitine, davacının davalı … aleyhine açtığı davasının HMK’nın 114/1-d bendi ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı … aleyhine açtığı davasının kabulü ile 4.175.735,00 TL’nin davalıdan tahsili ile bunun 3.529.750,00 TL’lik kısmının davalı …’ye, 636.254,00 TL’lik kısmının davalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye, 9.731,00 TL lik kısmının da davalı … Dokuma Giyim Sanayi Ticaret A.Ş.’ye iadesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2499 sayılı …’nın 46. maddesine dayalı olarak davalı şirketler tarafından toplanan parada hak sahibi olan yatırımcıların ve alacak tutarların tespiti, davalı şirketlere para veren kişilerin davalı şirketlerin ortakları olup olmadığının tespiti ve toplanan paraları şirket hesaplarına geçirmedikleri iddia edilen şirketlerin yönetim kurulu başkanı … ve yardımcısı …’dan 4.175.735,00-TL alınarak davalı şirketlere iadesi ve tedbir istemlidir.
Mahkememizce verilen … günlü … Esas … Karar sayılı kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce icra edilen temyiz incelemesi sonunda … günlü … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “Dava, 2499 sayılı …’nın 46. maddesine dayalı tedbir, tespit ve tahsil istemine ilişkindir. Davacı … vekili dava dilekçesinde daha önce Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. … K. sayılı dosyasında …tarihinde aynı taleplerle dava açtıklarını, … tarihinde davanın takip edilmemesi nedeniyle HUMK 409. maddesi uyarınca “davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, anılan kararı temyiz etmeleri üzerine kararın Dairemizin …tarih … E. …K. sayılı ilamı ile onandığını, onama ilamının …tarihinde tebliğ edildiğini, ilk davada açılmamış sayılma kararı verildiği için aynı taleplerle tekrar işbu davanın açılması zarureti doğduğunu ileri sürerek … tarihinde işbu davayı açtıklarını bildirmiştir. Davalı … vekili, … tarihli dilekçesi ile davanın 2499 sayılı Kanunun 46. maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece hükme esas alınan …tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafça açılan ilk davada verilen Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. … K. sayılı kararın Yargıtayca onanması üzerine 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde öngörülen 60 günlük sürede tekrar açılması nedeniyle önceki davanın devamı niteliğinde olduğunu ve açılan bu ikinci davanın … mevzuatına göre zamanaşımına uğramadığını bildirmiş, davalı … vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde 818 sayılı BK’nın 137. maddesi hükmünün somut olaya uygulanamayacağını savunmuştur.
Mahkemece, “…davanın …’nın 46. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramadığı, bu davanın daha önce açılmış olan …Esas sayılı davanın devamı niteliğinde olduğu…”gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde, dava veya defi, başvurulan hakimin yetkili olmaması veya düzeltilebilecek bir biçim yanlışlığı veya zamanından önce açılmış olması sebebi ile reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı süresi dolmuşsa, alacaklının hakkını talep etmek için 60 günlük ek süreden yararlanacağı hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 150/son maddesi (HUMK’nun 409.) uyarınca davanın açılmamış sayılması kararı ile, dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkar. Yeniden harç yatırılmak suretiyle açılan yeni davada eski davanın açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar devam etmez.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafça …tarihinde açılan ilk davada verilen “davanın açılmamış sayılması” kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan tüm sonuçların ortadan kalktığı ve somut olayda BK’nın 137. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile … günlü … Esas … Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş ve dava dosyası mahkememize iade edilmiştir. Bozma ilamından sonra dava dosyasının mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmış, yapılan duruşmada bozma sebepleri yerinde bulunarak usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı … AŞ., …Tekstil Ticar… tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı … AŞ., …Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile …Dokuma Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açtığı davaların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olan yatırımcılar ile bunların alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapılarının tespitine dair talep ve davasının HMK’nun 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespitine ilişkin talep ve davasının kabulüyle, davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak kabul edilemeyeceğinin yani pay sahibi sıfatını kazanamadıklarının tespitine, davalı … aleyhine açılan davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı … aleyhine 4.175.735,00- TL’nın iadesine ilişkin davasının zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince alacak talebi yönünden hesap ve taktir olunan 2.725,0-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili A.A.Ü.T. madde 13. gereğince reddedilen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği itirazıyla temyiz etmiştir. 
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce icra edilen temyiz incelemesi sonunda … günlü …Esas ve …Karar sayılı ilamı ile ” “07/12/2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’nun 41. maddesinde 25.3.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”… tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu ile yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davalı … vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememizin … tarihli, … Esas ve …. Karar sayılı sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş ve dava dosyası mahkememize iade edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından bozma kararı sonrasında karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında dava dosyası mahkememize iade edilmiştir. Bozma ilamından sonra dava dosyasının mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmış, yapılan duruşmada bozma sebepleri yerinde bulunarak usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyulan bozma ilamı doğrultusunda davalı şirketlerin ticari ünvanlarının tam olarak belirtilmesi sureti ile Sermaye Piyasası Kurulu’na müzekkere yazılarak 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile çeşitli kanunlara eklenmiş bulunan geçici 4. madde kapsamında bu davalı şirketlerin bulunup bulunmadığının sorulmasına ve bu kanun kapsamına giren şirket isimlerinin bulunduğu listenin bir örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir. Verilen cevap incelendiğinde 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile çeşitli kanunlara eklenmiş bulunan geçici 4. madde kapsamında bu davalı şirketlerin bulunmadığı görülmüştür.
Dava, 2499 sayılı …’nın 46. maddesine dayalı olarak davalı şirketler tarafından toplanan parada hak sahibi olan yatırımcıların ve alacak tutarların tespiti, davalı şirketlere para veren kişilerin davalı şirketlerin ortakları olup olmadığının tespiti ve toplanan paraları şirket hesaplarına geçirmedikleri iddia edilen şirketlerin yönetim kurulu başkanı … ve yardımcısı …’dan 4.175.735,00-TL alınarak davalı şirketlere iadesi ve tedbir istemlidir.
… Holding A.Ş, …Tekstil Tic. Ve San. A.Ş ve …Dokuma Giyim San. Ve Tic. A.Ş aleyhine açılan alacak davası irdelendiğinde; somut talep esasen davalı şirketlerde yatırımcı olan ve pay sahibi yapılacağı vaadinde bulunan kişilerin davalı şirketlere verdiği paraların grup şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından sermayeye konulmayarak şirket aktifinden çıkarılması ve ortadan yok edilmesi iddiasına dayalı olup, söz konusu talep 6762 sayılı TTK’nın 336/5. maddesi uyarınca şirket yönetim kurulu üyelerine karşı ileri sürülebilecek hususlara ilişkindir. Bizatihi şirketler aleyhine bu talebin ileri sürülmesi mümkün değildir. Mahkememizce davalı şirketler aleyhine açılan alacak davalarının pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yine aynı sebeplerle davacının, davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olan yatırımcılar ile bunların alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapılarının tespitine dair talep ve davasının HMK’nun 114/1-h bendi ve 115. maddeleri gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacının davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespitine dair talep ve davası yönünden ise, Yargıtay’ın bozma ilamında işaret edilen hususlarla ilgili en son alınmış ayrıntılı, bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi heyetinin …tarihli raporunda da belirtildiği üzere, bu şekilde olan kişilerin makbuz karşılığı para ödeme yapan durumunda oldukları, anonim şirketlerde pay sahipliğinin, faaliyette bulunan bir anonim şirkette mevcut bir ortağın payının devralınmasıyla veya rüçhan hakları kısıtlanarak yapılan nakit sermaye arttırımı ile oluşacak yeni payların yeni ortaklara satılması (halka arz, ihraç) ile gerçekleşebileceği, somut olayda ise böyle bir durumun söz konusu olmadığı, ortak adı altında paraların davalılar tarafından toplanmış olmasının para yatıran kişilerin söz konusu anonim şirketlere ortaklık sıfatını kazandıramayacağı, dolayısıyla bu kişilerin söz konusu şirketlerin ortağı olduğunun kabul edilemeyeceği,bu şekilde pay sahibi sıfatını kazanamayacakları, şirketin alacaklısı olarak nitelendirilebilecekleri kanaatine varıldığından, davacının, davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespitine dair talep ve davasının yönünden; davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak kabul edilemeyeceğinin yani pay sahibi sıfatını kazanamadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Davalı … … tarihinde ölmüş, mirasçıları olan …, … ve …’ın ise Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve …Karar sayılı kararı ile …’ın mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiklerinin tesciline karar verilmiş, karar … tarihinde kesinleşmiştir. Mahkememize açılan iş bu dava ise … tarihlidir. Davalı dava tarihinden önce ölü durumundadır. Ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün değildir. Taraf ehliyeti dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilir. … aleyhine açılan alacak davasının taraf ehliyeti dava şartı dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
Davalı … aleyhine açılan alacak davası irdelendiğinde; davacı … vekili dava dilekçesinde daha önce Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. … K. sayılı dosyasında …tarihinde aynı taleplerle dava açtıklarını, … tarihinde davanın takip edilmemesi nedeniyle HUMK’nun 409. maddesi uyarınca “davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, anılan kararı temyiz etmeleri üzerine kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …tarihli, … Esas ve …Karar sayılı ilamı ile onandığını, onama ilamının …tarihinde tebliğ edildiğini, ilk davada açılmamış sayılma kararı verildiği için aynı taleplerle tekrar işbu davanın açılması zarureti doğduğunu ileri sürerek … tarihinde işbu davayı açtıklarını bildirmiştir. Davalı … vekili, … tarihli dilekçesi ile davanın 2499 sayılı Kanunun 46. maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. HMK’nun 150/son maddesi (HUMK’nun 409.) uyarınca davanın açılmamış sayılması kararı ile, dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkar. Yeniden harç yatırılmak suretiyle açılan yeni davada eski davanın açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar devam etmez. Bu durumda davacı tarafça …tarihinde açılan ilk davada verilen “davanın açılmamış sayılması” kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan tüm sonuçların ortadan kalktığı ve somut olayda BK’nun 137. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı nazara alınmış ve davalı … hakkında açılan davanın 2499 sayılı Kanunun 46. maddesi uyarınca işbu davanın açıldığı tarih itibarı ile anılan yasa hükmü ile öngörülen 6 aylık zaman aşımı süresinin dolduğu ve davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davacının davalı … aleyhine 4.175.735,00-TL’nın iadesine ilişkin davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektirmiştir. Davalı … aleyhine 4.175.735,00-TL’nın iadesine ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, bu durumda dava değeri üzerinden bu davalı yararına nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizde oluşan tam ve bağımsız kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davalı … Holdinç AŞ., …Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile …Dokuma Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açtığı davaların pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olan yatırımcılar ile bunların alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapılarının tespitine dair talep ve davasının HMK’nun 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davacının davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespitine ilişkin talep ve davasının KABULÜ ile, davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak kabul edilemeyeceğinin yani pay sahibi sıfatını kazanamadıklarının TESPİTİNE,
4-Davacının Davalı … aleyhine açtığı davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
5-Davacının davalı … aleyhine 4.175.735,00-TL’nın iadesine ilişkin davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
6-21/02/2011 tarihli tensip tutanağının 5 numaralı ara kararınca konulan ihtiyati tedbirin HMK’nun 197/2. maddesi gereğince hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
7-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yapılan 487,00-TL tebligat gideri, 132,55-TL posta gideri, 2.050,00-TL bilirkişi ücreti, 1.653,00-TL talimat gideri olmak üzere toplam 4.322,55-TL ve bozma sonrası yapılan 183,60-TL tebligat gideri ile ikinci bozma sonrasında yapılan 6,50-TL e-tebligat, 248,00-TL tebligat, 1,50-TL KEP gideri eklenmek suretiyle toplam 4.762,15-TL yargılama giderininin davalılar … Holdinç A.Ş, …Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile …Dokuma Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nden alınarak davacıya alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince alacak talebi yönünden hesap ve taktir olunan 271.514,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır