Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2022/328 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 31/03/2022
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan konkordato (adi konkordatodan kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın … tarihinde ana faaliyetinin ikamet amaçlı binaların inşaatı (müstakil konutlar, birden çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler vb.nin inşaatı) (ahşap binaların inşaatı hariç) olmak üzere, merkezi … İli, … İlçesi’nde … tarafından 10.000,00-TL sermaye ile kurulduğunu ve faaliyete geçtiğini, müvekkili firmanın … tarihinde sermaye artırımına giderek sermayesini 10.000,00-TL’ndan 800.000,00-TL’na çıkardığını, … tarihinde … İnşaat – … işletmesinin … sayılı … tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde de görüldüğü üzere … Yapı Prj. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde birleştirilerek mali ve hukuki yapısında değişikliğe gidildiğini, şirket ortağı ve kurucusu olan … ‘ün aile büyüklerinin yanında bu sektör içerisinde tecrübe edinmiş olup bu tecrübe ve deneyimlerini değerlendirmek için daha önce … İnşaat-… işletmesini kurduğunu, … İnşaat’ın faaliyette olduğu dönem içerisinde toplam 86 adet özel amaçlı konut inşaat yapıp ilgililerine teslim ettiğini, daha sonra da … tarihinde … Yapı Prj. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı sermaye şirketini kurduğunu, müvekkil firmanın faaliyetine ikinci kuşak olarak devam etmekte olup, yıllar boyunca inşaat sektöründe hizmet ettiğini, ağırlıklı olarak kamu kurum ve kuruluşlarından ihale usulüyle almış olduğu projeler gereği inşaat ve yapım faaliyetleri yürütmekte olduğunu, başlangıçta iyi bir nakit akış hızına sahip olarak ticari faaliyetine devam eden müvekkili firmanın 2021 yılından itibaren ülke genelinde gerek döviz kurlarındaki öngörülemeyen artışlar sonucu faiz ve finansman maliyetlerinin artması, buna bağlı olarak da inşaat birim maliyetlerinde meydana gelen fahiş artışlar neticesinde ödeme zorluğu çekmeye başladığını, covid 19 salgının da etkili olduğu makro ekonomik hem de mikro ekonomik sektörel olumsuz koşullar da firmanın borç ve taahhütlerini yerine getirmede zorluklar yaşamasında etkili olduğunu, bu sebeplerden firmanın likitide dengesi bozulduğunu, ülke genelinde yaşanan bu olumsuz koşullar neticesinde müvekkili firmanın borç ve taahhütlerini gereği gibi yerine getiremediğini, kamu ihale kurumu tarafından 1 yıl süre ile kamu ihale yasaklısı haline getirildiğini, vermiş olduğu teminat mektuplarının ilgili kurumlarca nakde çevrildiğini, müvekkili firmanın işlerinin sürekliliğinin sağlanması mevcut ödemelerde yeni bir yapılandırmanın yapılması ile mümkün olabileceğini, tedarikçilere olan borçlarının bir kısmını BCH yolu ile ödemeye çalıştığını, ancak; yeterli finansman kaynağına ulaşamadığını, tedarikçilere şirket adına keşide edilen çek ve senetlerle borçlarını ödeme yoluna gittiğini, bütün bu borç ödeme araçlarını kullanırken belirli bir faiz ve vade yüküne katlanmak zorunda kaldığını, dolayısı ile işletmenin finansal zorluk içerisine düştüğünü, müvekkili işletmenin içerisinde bulunduğu sektör ekonomik anlamda oligopol bir yapıda olup; tedarikçi sayısı az sayıda seyrettiğini, bu olumsuz faktörün de müvekkili işletmenin finansal yapısına uygun koşul ve vadelerde tedarikçi bulmasını güçleştirdiğini, tüm bunlara rağmen, müvekkili işletmenin ticari faaliyetine devam etme gayreti içerisinde hareket ettiğini, gelinen bu noktada, işletmenin satış oranlarının sektörel olarak dengede olsa da, nakit akış döngüsünün bozulması, yüksek faiz ve borç ödeme baskısı ile karşı karşıya kaldığını beyanla, İİK’nun 285 ve devamı maddeleri uyarınca İİK’nun 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz sunulduğunun mahkemece tespiti halinde tensiben 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, geçici konkordato komiseri tayin edilmesini, şirketin olağan faaliyetine devam edebilmesi, hem malvarlığının hem de alacaklıların korunması, alacaklılar arasında eşitsizlik yaratılmaması ve yine konkordato projesinde bahsedilen hususların, konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için İİK’nun 287, 286, 297. ve HMK’nun 389. ve devamı maddeleri gereğince icra takipleri ile şirketin malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlerin alınmasına, takip işlemlerinin yasaklanmasına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının uygulanmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Talep, İİK’nun 285 ve devamı maddeleri uyarınca konkordatonun tasdiki isteğine ilişkindir.
İİK’nun 285. maddesinde “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebil-mek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında kon-kordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.
Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Bu durumda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen uygulanır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Mahkememizce … tarihli tensip tutanağının 2 numaralı ara kararı ile ” 7101 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile değişik İİK’nun 285/son maddesi gereğince konkordato talebinde bulunan, konkordato gider avansını yatırmak zorunda olması, aksi halde 6100 sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddelerinin kıyasen uygulanacağı hüküm altına alındığından, 02/06/2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Konkordato Gider Avansı Tarifesi’nin 4. maddesi gereğince, konkordato talep eden tarafından yatırılması gereken; Konkordato talep edilirken bildirilen alacaklı sayısının üç katı tutarında tebligat gideri olarak ((56×3)x31,00) = 5.208,00-TL, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanacak 7 adet ilan bedelinin asgari tutarı olarak = 770,00-TL, Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında yayınlanacak 7 adet ilan bedelinin asgari tutarı olarak = 6.000,00-TL, ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak bildirim için 50 adet iadeli taahhütlü posta ücreti (56×10,00) =560,00-TL, ileride tayin edilebilecek bilirkişiler nedeniyle bilirkişi ücret tarifesinde bir bilirkişi için belirlenen ücreti gözetilerek muhtemel ücretinin üç katı ücret olarak =3.960,00-TL, Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişiler için aylık 2.500,00-‘er Türk Lirası üzerinden hesaplanan beş aylık ücret tutarı olarak = 37.500,00-TL, diğer iş ve işlemler için 440,00-TL, davacı ticaret şirketi olup iflasa tabi kişilerden olması nedeni ile iflas gideri (avansı) olarak 19.500,00-TL olmak üzere toplam = 73.938,00-TL miktarındaki konkordato gider avansının yatırılması için Gider Avansı Tarifesi’nin 6. maddesi yollamasıyla HMK’nun 120. maddesi gereğince davacı vekiline işbu tensip zaptının tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde işbu konkordato gider avansı dava şartlarından olduğundan HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince davanın/talebin usulden reddine karar verileceğinin ihtarına,” şeklinde karar verilmiş ve davacı vekiline ihtaratlı tebligat yapılmıştır. Davacı tarafça kendisine verilen kesin süre içinde konkordato gider avansının ve iflas avansının tamamı mahkememiz veznesine yatırılmamıştır.
Konkordato gider avansını ve iflas avansını yatırmak üzere davacı tarafa kesin süre verildiği, kesin süreye uymamanın sonuçlarının ihtar edildiği halde, verilen kesin süre içinde konkordato isteyen davacı taraf işbu konkordato gider avansının ve iflas avansının tamamını yatırmamış, değişik zamanlarda parça parça olarak kesin süreye uygun olmayan gider avansı ve delil avansı adı altında sadece toplam 14.257,75-TL civarında bir miktar para yatırmış olduğu, bunun da 7.330,00-TL’nın kesin sürenin bitiminden sonra yatırılmış olduğu görülmüştür. Konkordato gider avansının ve iflas avansının yatırılmasının işbu talep yönündan bir dava şartı olması ve verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça karşılanmamış olması nedeniyle dava dosyası ele alınarak İİK’nun 285/son maddesi yollamasıyla HMK’nun 114/1-g ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İİK’nun 285/son maddesinin yollamasıyla HMK’nun 114/1-g ve 115. maddeleri gereğince davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider ve iflas avansından artan olması halinde hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davanın mahiyeti nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır