Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/796 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin *** tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu …’nun … tarihinde yaya kaldırımında yürürken, davalı şirket tarafından sigortalanmış 06 … plakalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, olaya sebebiyet veren araç sürücüsü … hakkında Tomarza Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, bilirkişi raporlarında müvekkilinin oğlu İmam Evran’ın kusuru olmadığının tespit edildiğini, oğlunu kaybeden müvekkilinin, oğlunun maddi ve manevi desteklerinde mahrum kaldığını, yaşanan trafik kazası sonucu evin geçimini maddi olarak tek başına sağlayan oğlunu kaybeden ve bu sebeple de ölenin ardından maddi destekten yoksun kalan müvekkilinin adına davalı sigorta şirketi aleyhine sigorta poliçesi teminatları dahilinde maddi destekten yoksun kalma davasının açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacak davasına konu destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP: Davalı Vekili 20.04.2022 tarihli savunma dilekçesinde özetle; başvuru şartının usulüne
uygun yerine getirilmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini; davanın usulden reddi gerektiğini, dosyanın ATK ‘na gönderilerek kusur oranının tespitini, hesap raporu alınması halinde tazminat hesabının 2918 sayılı Karıun’un 90/c maddesi uyarınca “TRH-2010 Hayat Tablosu ile en az %1,65 teknik faiz (devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi) kullanılarak yapılması gerektiğini; varsa açılmış davaların bekletici mesele yapılmasını; kaza neticesinde SGK başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının irdelenmesini; Kazaya karışan 06 … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 31.08.2019-2020 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalı olduğunu; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve limitleri ile sınırlı olduğunu; davacının tüm delillerini dava dilekçesi ekinde tebliğ etmesini; tebliğ edilmeyan delillere karşı beyanda bulunma ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddini, aksi takdirde esastan reddini; davanın kabulü halinde ise, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden, müvekkili şirket aleyhine faize, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini; kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilmesi halinde “dava dilekçesinde yazılı miktar yönünden dava tarihinden, ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini; yargılama gideri ve vekalet ücretinir karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi ***’nun mahkememize sunmuş olduğu tarihli bilirkişi raporunda özetle; 06 … plaka sayılı araç sürücüsü …’nün 2918 sayılı K.T.K,m.52/1-b ve m.52/1-a kural ihlallerinin olduğunu Yaya … yayalar için ayrılmış kaldırımda nizami olarak yürüyüşünü gerçekleştirirken araç sadmesine maruz kalmakla, atfı kabil bir kural ihlafinin olmadığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek aktüerya konusunda nitelikli hesaplama uzmanı olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; talep edilen tazminatlar yönünden kaza tarihindeki yürürlükte olan maluliyet yönetmeliğine göre hesaplama yapılmasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi ***’un mahkememize sunmuş olduğu 01/02/2023 tarihli raporda özetle; davacı anne …’nun destek zararının 419.742,79 TL olduğunu, … kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 410.000,00 TL olduğunu, hesaplanan nihai gerçek zararın poliçe limitini aştığını, davalı sigorta şirketinin en fazla 410.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere teminattan sorumlu olduğunu mahkememize bildirmiştir.
27/04/2023 tarihli celsede Davalı tarafın anneye ayrılan pay sebebiyle yapılan itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi Göksel Ulusoy’un mahkememize sunmuş olduğu 08/05/2023 tarihli ek raporda özetle; kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirir bir hususa rastlanılmadığını mahkememize bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, davalı sigorta şirketinde ZMMS’si bulunan 06 … plakalı aracın davacının oğlu yaya …’na çarptığından bahisle destekten yoksun kalma tazminatı dilemiştir. Davalı ise usule uygun başvuru olmadığını, kusura itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı tarafından hasar dosyasının incelenmesinde başvurusu bulunduğundan ilgili başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin itiraz *** tarihli ön inceleme duruşmasının 1 nolu ara kararı ile reddedilmiştir. Mahkememiz Tomarza Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bir örneğini dosyamız arasına almış, dosya içerisindeki nüfus kayıtlarının incelenmesinde; muris …’nun … tarihinde vefat ettiği, davacının ise murisin annesi olduğu görülmüştür.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 06 … plakalı aracın Quick sigorta bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı ve ölüm teminat limitinin 410.000,00 TL olduğu görülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememiz kusur konusunda kural ihlallerinin tespiti aldırmıştır. Ceza dosyasındaki kusur raporu ve kaza tespit tutanağı üzerinde yapılan incelemede; … sevk ve idaresindeki 06 … plakalı aracın Toki kavşağından geçip virajlı yolda Aytemiz Akaryakıt İstasyonu’nu geçtiği sırada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek önce orta taraftaki refüje sol tekeri ile çarptığı sonra kaldırımda yürüyen yaya …’na çarptığı ve ölümüne sebebiyet verdiği görülmüştür. Olayla ilgili Tomarza Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporunun incelenmesinde de aynı hususların tekrar edildiği görülmüştür.
Olayla ilgili Tomarza Belediye’sinden alınan müzekkere cevabında yol zemininde ıslaklık olduğu, orta refüjden su salınımının olmadığı ifade edilmiştir.
Somut olayda sürücünün bir sebepten dolayı aracı kaydırdığı panik içerisinde kontrolünü kaybederek yayaya çarpmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmakla tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
-Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin değerlendirme,
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi destekten yoksun kalma tazminatından giderinden sorumludur.
– Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında davacılar ve muris Eren’in ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerekmektedir. Mahkememizce bu doğrultuda bilirkişiden rapor alınmıştır. Alının raporun yöntemine uygun olduğu, davacının 419.742,79 TL destekten yoksun kalma zararı bulunduğu ve sigorta şirketinin teminatının 410.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Anılan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile; 410.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,) alacağa 04/02/2022 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 28.007,10 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 1.396,94 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.477,64 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ve 1.396,94 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.558,34 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, müzekkere, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.525,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 63.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 21/09/2023

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*