Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/256 E. 2022/448 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- *** – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : Birlik Genel Kurul Kararının İptali Ve Kayyım Tayini
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan birlik genel kurul kararının iptali ve kayyım tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilleri dava dilekçesinde özetle; davacıların Kayseri İli, *** Yetiştiricileri Birliği’nin kuruluşundan itibaren üyesi olup diğer tüm üyeler gibi aynı hak ve şartlara haiz olduklarını, birliğin *** tarihinde olağan genel kurul toplantısı yapıldığnı, iş bu toplantıya katılmak üzere davacı ve birlik üyelerinden bir kısmının toplantının yapılacağı yer olan *** Düğün Salonu’na gittiğinde sadece asıl üyelerin oy hakkı olduğu, aday üyelerin oy kullanamayacağı gerekçesi ile olağanüstü güvenlik tedbirleri aldırılmış olan salona giremediklerini ve oy kullanamadıklarını, genel kurul salonuna alınmayan üyelerin bu durumu bir tutanak altına alarak Bakanlık temsilcisine bu tutanağı teslim ettiklerini, üyesi bulunan birliğin bundan önceki tüm genel kurullarında üyelerin tamamının katılımı eşliğinde her hangi bir aday üye, asıl üye ayrımı olmaksızın seçime gitmiş olmasına rağmen *** tarihli seçime 78 kişi ile başvurulduğunu, yapılan bu genel kurulun öncesinde bu durumu düzeltmeleri adına davacı birlik üyelerinin ilgili bakanlık, il müdürlükleri hatta valiliğe başvuruda bulunduğunu, hepsinin de ayrı ayrı bu şartlar altında 78 kişi ile seçime gidilmemesi gerektiği aksi halde hukuki işlemlere başlanacağını gerek yazılı gerekse sözlü olarak birlik başkanı ve yönetime bildirildiğini ancak birlik yönetiminin tamamen kişisel menfaat ve çıkarları için her hangi bir dayanaktan yoksun ana sözleşme, yönetmelik ve kanunlara hatta bakanlığın talimatlarına açıkça aykırı davranarak asıl üye aday üye ayrımı yaptığını, hukuka ve ahlaka aykırı hareket ettiğini, yapılmış olan bu genel kurul ve seçimin geçersiz kabul edilmesi gerektiğini belirterek kanuna ve sözleşmeye aykırı olarak yapıldığını iddia ettikleri genel kurulun iptali ile kayyum atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddinin gerektiğini, usule ilişkin itirazları olduğunu ve yapılan genel kurula karşı açılacak iptal istemli davada asıl üye olup genel kurulda temsil yetkisine haiz olma şartlarının arandığının aşikar olduğunu, bahse konu genel kurulun kanun, mevzuat ya da görüş ve önerilere göre böyle yapılmak zorunda olduğu için yapılmış olduğunu, yani davacıların dilekçesinde belirttiği üzere kişisel menfaat ya da çıkarlar değil kanun ve mevzuatın yorumlandığında böyle bir sonuç çıktığı için genel kurulun bu şekilde gerçekleştirildiğini, hukuk hükümlerine tabi tüzel kişi olarak tescil edilen faaliyetine devam eden birliğin kendi ana sözleşmesine uygun olarak genel kurul kararı almış olduğunu, bu kararında aykırılık tespit edilen bir hususun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflar ana sözleşmeye, yönetmeliğe, Kooperatifler Kanunu’na, 5996 Sayılı Kanun’a, 6589 Sayılı Kanun’a Kayseri Gıda Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün 06/04/2018 tarihli ve … tarihli yazılarına, seçim günü genel kurula alınmayan üyeler tarafından düzenlenen tutanağa ilgili kurumlara üyelerin başvuru ve bir kısım üyelerden alınan imzalara,2018/11460 sayılı Bakanlar Kurulu kararına, Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projesine, birlik ana sözleşmesine, birlik karar kayıtlarına, yönetim kurulu seçim kararına ve karar defterine, hazirun cetvellerine, tanık anlatımlarına, bilirkişi incelemesine ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Taraflar, dayandıkları bir kısım delillerini dava dosyasına sunmuşlardır.
Görevsizlik kararı verin mahkemede yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen tanıklar usulünce dinlenmiştir.
Davacı tanığı … *** tarihli duruşmada”Ben birliğin üyesiyim, 2011 yılında üye oldum. Dava konusu olan genel kurula kadar asıl üyeyken, genel kurul yapıldığı esnada aday üyeliğe düşürülmem sebebiyle oy hakkımın elimden alındığını öğrendim. Bu, genel kurul öncesi ilan edilmedi. Genel kurul binasına alınmadığımız esnada öğrendik. Normalde birliğin 2300 üyesi vardır. Bunun *** üyesi aday üyeliğe düşürüldü. Ben en son 2018 yılında aidat ödedim. Aidat ödemeyen üyelerin de oy hakkı mevcuttur. Birlik bunu gerekli gördüğü takdirde oy hakkını düşürebilir. Yönetimin başarısız olması sebebiyle birçok kişi yönetimin değişmesini talep ediyordu. Bunu talep edenler hep aday üyeliğe düşürüldü, böyle bir düşüncesi olmayanlar asıl üye olarak devam ettiler. Bu genel kurulun ayrıcalığının ne olduğunu neden böyle birşey yapıldığını bilmiyorum. Tahmin ettiğim sebep bahsetmiş olduğum yönetimin değişmesine ilişkin çoğunluğun görüşüdür. Birlik kurulduğu tarihten itibaren 2 senede bir damızlık ıslah projeleri yapılmaktadır. Islah projesinde yer alanlar kendini geliştirenlerden oluşmaktadır. Yani damızlık yapımında daha kaliteli et daha kaliteli süt üreten kişiler bu projelerde yer almaktadır. Dediğim gibi kurulduğu tarihten itibaren bu ıslah projeleri yapılıyor, bunun için ilan veriliyor. Islah projesine katılmak isteyenler talepte bulunuyor ve uygun şartlara sahip olanlar ıslah projelerine dahil ediliyor. Bu ıslah projesinde yer almanın ayrıcalıkları vardır. Normal bir üyeye devlet örneğin 20,00-TL’lık bir destek veriyor ise ıslah projesinde yer alan kişiye 120,00-TL’lık destek veriyor. Yani bu üyeler için ayrı bir konumdur. Biz son ıslah projesinden haberdar edilmedik ve son genel kurula katılan asıl üyeler bu ıslah projesinde yer alan kişilerden oluşmaktadır. Burada ıslah projine seçilme ve asıl üyelikte kalarak genel kurulda oy kullanabilme, seçme seçilebilme hususunda hileli bir işlem yapıldığını düşünmekteyim.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … *** tarihli duruşmada “Ben birlik üyesiyim. 2015 yılında üye oldum. Asıl üyeydim. Önceden asıl yedek üye diye bir ayrım bulunmamaktaydı. Normalde genel kurul toplantılarından önce bildirimde bulunulur. Bu toplantıdan önce herhangi bir bildirimde bulunulmadı. Arkadaşların haber vermesi üzerine birliğe gittiğimizde biz içeri alınmadık ve bizim üyeliğimizin yedek üyeliğe düşürüldüğünü ve oy kullanamayacağımızı söylediler. Oy kullanan kişiler son ıslah projesinde yer alan kişilerdir. Bunlar asıl üye olarak devam ettiler, diğerleri ise yedek üyeliğe düşürüldüler. Ben de bir dönem ıslah projesinde yer aldım. Hatta sondan bir önceki ıslah projesiydi ve bu projeden hayvancılığı bırakmayı düşünmem sebebiyle çıkmıştım. Ben ıslah projesinde yer alırken genel kurul olmuştu ve bu genel kurulda oy kullandım. Benimle birlikte herkes kullandı. Dediğim gibi son genel kurula kadar asıl yedek ayrımı yoktu. Islaha katılacak kişilere üniversite, il tarım ve birlik işletmeleri gezerek karar verirler. Islahta yer almak için talepte bulunmanın çok bir önemi yoktur. Bu ıslahta yer alabilecek kişiler diğerlerine nazaran hayvanları daha iyi ırk, daha kaliteli et süt ürününe sahip olanlardır. Islah projesi içerisinde yer alanlar normal üyelere nazaran daha fazla devlet desteği almaktadırlar. Normal bir üye 500 hayvan için devletten 10.000,00-TL destek alıyor ise ıslah projesinin içerisinde yer alan üye 60.000,00-TL civarında devlet desteği alır. Projede yer alanlar bütün hayvanlarını kayıt altına almak her şeyi kayıt altında tutmak zorundadır. Dediğim gibi son projede yer alanlar asıl üye olarak devam ettiler, diğerleri yedek üyeliğe düşürüldü. Yönetim kurulunun seçileceği genel kuruldu. Yönetim kurulu 4-5 yılda bir seçilmektedir. Yapılan genel kurul seçimi garanti altına almak için yapılmış bir kurgudur. Çünkü yedek üyeliğe düşürüldüğümüz genel kurul anında söylendi. Bu seçim sürecinde yeni yönetim için adaylığını açıklayan bu yöneticiler için kimse yoktu. Adaylıklar genel kurul anında ortaya çıkmıyor. Öncesinde bir hazırlık aşaması var. Adaylar kendi yönetimini oluşturur, delegeleri gezer ve oylarına talip olur. Zaten oy kullanılan zarflarda önceden hazırlanır. Bunun bir basım süreci ve sair de vardır. Yani genel kurul anından önce adaylar bellidir. Yapılan seçim 3. ya da 4. seçimdir, çok uzun bir geçmişi yoktur. Henüz net teammüller oluşmadı ya da bahsettiğim uygulama dışına çıkılmadı. Ben ıslah projesinde yer aldığımı söylemiştim ancak işletmem babam Sami Aslan adına kayıtlıdır. Bu sebeple ıslah projesinde yer alan kişi *** olarak gözükür, ancak ben takip ettim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ***tarihli duruşmada “Ben Erciyes Üniverstesi Veterinerlik Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı öğretim üyesiyim, doçent doktor olarak üniversitede görev yapmaktayım. 2011 yılından beri davalı birlik için danışmanlık yapmaktayım. Beni bu hususta Bakanlık görevlendirdi. Biz bakanlık, üniversite ve birlik olarak üçlü hareket ederiz, bu şekilde kararlar alınır. Islah projesine katılacak kişiler de bu üçlü kararla belirlenir. Katılacak kişilerin kıstasları tarafımca belirlenir, daha sonra verim takipleri de tarafımızca yapılır. Davaya konu olan genel kurul öncesi hazırlanan ıslah projesi 64 vilayette yapıldı, geri kalan iller de yapılmadı. Islah projesine dahil edeceğimiz kişilerin hayvan sayısı, ailenin devamlılığı ve verim kayıtlarının alınacağı noktaların uzaklığı dikkate alınarak seçilmektedir. Kayseri’de 200’ün altında hayvanı olan kişiler elenip 200’ün üstü hayavana sahip olan üyeler üzerinden seçim yapılmaktadır. Burada hayvanların kalitesi dediğimiz gibi hayvancılıkla uğraşan kişinin yaşı, erkek çocuğunun olup olmaması, yapılacak masraflar ve sair hepsi dikkate alınır ve ortak bir şekilde karar verilir. Genel kurul öncesindeki ıslah projesine yaklaşık 94 kişi katılmıştı, şu anda bu sayı 60 küsürlere inmiştir. Projeler 5 yıllıktır, 5 yılın bitiminde yeni projeler yapılmaktadır. Ben birliğin kaç asıl üyesi, kaç yedek üyesi olduğunu, aday üyeliğe düşürülme durumlarını, kimlerin aidat ödeyip, kimlerin ödemediğini bilmiyorum. Bildiğim ise iki yönetmelik ile ilgili olarak Bakanlığın çakıştığı hususunda duyumlarım vardır. Bizzat görgüye dayalı bir bilgim yoktur. Müsteşarın şikayetler doğrultusunda ikinci yapılan yönetmeliğin bir önceki ile çakıştığından dolayı neden böyle yapıldığı hususunda siteminin olduğunu biliyorum. Ancak olayların iç yüzüyle ilgili bir bilgim yoktur. Görevim nedeniyle bilme gibi de bir durumum yoktur. Aynı çakışmanın Kayseri hariç 8 ilde daha çıktığını duymuştum. Yapılacak ıslah programlarının kaç yerde ıslah programı açılacağı TAGEM tarafından karar verilir. Yapılan bu ıslah projesi de ulusal niteliktedir, adı da zaten ulusal ıslah projesi olarak geçmektedir. Yapılan ıslah projesi içerisindeki planlamalara da ıslah programı diyoruz. Islah projelerine seçilecek kişiler belirlenmeden önce yönetim bu hususta duyuru yapmaktadır. Bu duyuru sonucu başvuru yapanlar arasından hayvansal şube müdürü, birlik başkanı ve tarafımca daha önce bahsettiğim kıstaslar dikkate alınarak seçimler yapılmaktadır. Başvuru olmayan ancak istediğimiz kriterlere sahip olan kişiler başvurusu olmaması nedeniyle seçilmemektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı *** tarihli duruşmada “Ben birliğin üyesiyim, yaklaşık 5 sene önce üye oldum. Daha önceden babam birliğin üyesiydi, babamdan ben devraldım. Devraldıktan sonra da üye oldum. Bu sene hariç her yılın aidatını ödedim. Son yapılan ıslah projesinde yer almamam sebebiyle asıl üyelikten çıkarıldım. Projede yer almamayı ben istedim, yoksa benim hayvanlarım için bana gelinmiştir. Birlik bana hayvanların aynı şartları ilerde sağlaması durumunda beni projeye ilerde de dahil edip asıl üyeliğe çıkartabileceklerini sözlü olarak söylediler. Aday üyeliğe düşürülürken tarafıma herhangi bir yazılı bildirim ve sair gelmedi. Dava konusu olan genel kurul esnasında ben genel kurul yapılacak yere hiç gitmedim. İsmim yazılarak sahte imza atılmış, bu hususta dilekçe verdim. Dilekçemin içeriğini tekrar ediyorum, dilekçe altındaki imza bana aittir. Ben projede yer almak için herhangi bir yere dilekçe vermedim. Onlar ben dilekçe vermeksizin projede yer almam için bana geldiler. Yeni bir proje yapılacağı zaman önce asıl adaylara projede yer alıp almayacakları sorulduktan sonra yedek adaylara da sorulmaktadır. Bu proje yaklaşık 5 yıl önce gündeme geldi. Bu proje gündeme geldikten sonra, asıl ve yedek üye ayrımı yapıldı. Ben 2017 yılındaki genel kurula katılarak oy kullandım. 2018 yılına da katılmak için gitmedim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas ve *** Karar sayılı dosyası, dosyamız arasına celp edilmiştir. İncelemesinde; davacısının dosyamız davalısı, davalısının … olduğu, dava konusunun Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün *** Esas sayılı takip dosyasına yapılan iitirazın iptali istemine yönelik olduğu, mahkemece yargılama sonunda *** tarihli, *** Karar sayılı gerekçeli karar ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava Kayseri İli***Yetiştiriciler Birliği üyesi olduklarını,*** tarihli olağan genel kurul toplantısına katılımlarının engellendiğini belirterek bahse konu genel kurul kararının iptali ile Birliğe kayyım atanması istemlerine ilişkindir.
Dava ilk olarak Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. Bu mahkemede evvelce yapılan yargılama sonunda *** tarihli, *** Esas ve *** Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Öncelikli olarak çözülmesi gerekli olan hususun asıl üye – aday üye ayrımına ilişkin olduğu, tanımların yukarıda ayrıntılı olarak yazıldığı, birlik anasözleşmesinde ve yönetmelikte asıl – aday üyeliğin şartlarının ayrıntılı olarak düzenlendiği, dinlenen her iki tarafın tanıklarının beyanlarından ve daha önce yapılan genel kurullarda bildirilen üye sayılarından *** tarihli genel kurul öncesi veyahut son yapılan ıslah projesi öncesi birlikte anasözleşmeye uygun olarak asıl – aday üye ayrımının olmadığı kanaatine varıldığı, son yapılan genel kurul öncesi ıslah programında yer almayan tüm üyelerin aday üyeliğe düşürüldüğünün anlaşıldığı, zira dinlenen tanık beyanlarının bu hususta olduğu, özellikle davalı tanığı ***’in “Bu sene hariç her yılın aidatını ödedim, son yapılan ıslah projesinde yer almamam sebebiyle asıl üyelikten çıkarıldım.” şeklinde beyanda bulunulduğu, birliğin *** tarihli cevabi yazısında davacılardan … ve …’nın 2015 ve 2016 yılı aidat ve hizmet bedellerini birliğe ödedikleri, 2017 yılında birlik tarafından hiçbir üyeden aidat alınmadığını, davacı …’un diğer davalıların aksine birliğe 2015-2016 yıllarında aidat ve hizmet bedeli ödemesi yapmadığını ve 2018 yılında davacıların aday üye olmaları sebebiyle aidat alınmadığına dair yazı yazdıkları, anasözleşme ve yönetmelik gereğince aidat ödemekle yükümlü olanların yalnızca asıl üyeler olduğu, aday üyelerin böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığı, dinlenen tanıkların ve davacılardan … ve …’nın aidatlarını 2018 yılı hariç ödedikleri, 2017 yılında hiç kimseden aidat alınmadığı ve 2017 yılının Nisan ayında yapılan genel kurulda 2359 üye bulunduğuna dair hazirun cetvelinin sunulduğu, anasözleşmede üyeliğin asıl üyelikten aday üyeliğe düşürülmesi prosedürünün – izlenmesi gereken yolların ayrıntılı düzenlendiği, ne tarafların ne de tanıkların üyeliklerinin aday üyeliğe düşürülürken anasözleşmenin 9. maddesine uyulduğuna dair bir bilgi ve belge sunulmadığı, mahkemece de böyle bir izlenim elde edilmediği, davalı tarafın asıl üyeliğin şartlarından “Kendi türünün ülke genelinde ıslah programına dahil olmak ve ıslah programının teknik ve mali yükümlülükleri yerine getirmek ve/veya soy kütüğü kayıt sistemine dahil olmak” şartı gereği son yapılan “Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islah Ülkesel Projesi”ne katılanların asıl üye olarak devam ettiği, diğerlerinin ise üyeliğinin aday üyeliğe düşürüldüğünün beyan edilmesine karşı Bakanlığın 06/04/2018 tarihli cevabi yazısında söz konusu ıslah projesinin ülke genelinde yapılan bir proje olmadığına dair görüş bildirdikleri ve bu nedenle asıl üyelik için birlik anasözleşmesinin 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi ile 5. maddenin 2. fıkrasının (c), (d), (e) bentleri ve aday üyelik için 4. maddenin (b) bendi ile 5. maddenin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan hükümlerinin uygulanmaya başlanmadığı birliklerde koyun keçi türünde müştereken 25 baş anaç koyun ve/veya anaç koyuna ve/veya keçiye sahip olan üyelik şartlarına haiz bütün yetiştiricilerin birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getirmeleri şartıyla, genel kurul toplantısına katılma ve oy kullanma hakkına haiz olduğuna dair bildirimde bulundukları, yani asıl üye şartlarından sayılan “Kendi türünün ülke genelinde ıslah programına dahil olmak ve ıslah programının teknik ve mali yükümlülükleri yerine getirmek ve/veya soy kütüğü kayıt sistemine dahil olmak” şartının dikkate alınmaksızın asıl-aday üye ayrımı yapılarak genel kurulda oy kullanmaları gerektiğinin bildirildiği, projenin ülkesel nitelikte olmadığı, aday üyeliğe düşürülme hususunda usulsüzlükler bulunduğu” gerekçesiyle üyelerin katılımları engellenerek yapılan … tarihli genel kurulun iptalinin gerektiği yönünde vicdani kanaatin oluştuğu, bahsi geçen genel kurulda da yeni yönetim oluştuğu da göz önünde bulundurularak kararın kesinleşmesine müteakip birliğe kayyum atanması gerektiği yönünde karar verilmiştir.
İşbu kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Kayseri Bölge Adliyesi 6. Hukuk Dairesi’nce icra kılınan istinaf incelemesi sonunda 12/11/2020 tarihli, 2020/774 Esas ve 2020/842 Karar sayılı karar ilamı ile “… öncelikle davacıların ana sözleşmede asıl üyelik üyelik için aranan şartları taşıyıp taşımadıkları, davacılar genel kurul toplantısının iptalini talep etmiş iseler de Birlik ana sözleşmesinin 35/1-a hükmü uyarınca genel kurul kararlarının iptali için dava açma haklarının bulunup bulunmadığı, ayrıca *** tarihli ve 27899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 11/2 madde hükmü ( 26 Ağustos 2016 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 14/2. maddesi gereğince); birlik genel kuruluna genel kurul tarihinden en az 90 gün önce birliğe asıl üye olan ve birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getiren üyelerin katılabileceğinin belirtildiği, bu doğrultuda davacıların yönetim kurulu kararı ile asıl üyeliğe alınmış olsalar dahi karar tarihi ile genel kurul tarihinin karşılaştırılarak yönetmelikte aranan en az 90 gün önce üye olma şartının sağlanıp sağlanmadığı hususunun tespiti gerekmektedir.
Yine mahkemece birliğe kayyım atanmasına karar verilmiş olunup birlik ana sözleşmesinin 68. maddesi incelendiğinde; Birliklerin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak 5996 sayılı Kanun, Yönetmelik ve Yönetmeliğe istinaden hazırlanan bu ana sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanacağının düzenlemesinin olduğu görülmüştür.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 530/1-2. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Anılan hükmün başlığı, “Organların eksikliği” olup bahse konu madde metni incelendiğinde; Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının[1] istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir. Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. Şeklinde düzenleme mevcut olup, bu düzenleme ışığında birliğe kayyım atanabilmesi için kanunen gerekli olan organlardan birinin eksik olması veya genel kurulun toplanamaması gerekmektedir.
O halde mahkemece, Birliğe ait tüm defterler, üye kayıt defterleri, yönetim kurulu toplantı tutanakları ile İl Tarım Müdürlüğü’nden sürü kayıt sistemi ve Ülke genelinde uygulana ıslah programına ait bilgi ve belgeler getirtilmek birlik ana sözleşmesi ve ilgili yönetmelik hükümleri incelenmek suretiyle dosyanın mali müşavir veteriner ve kooperatifler hukuku alanında uzman hukukçu hesap bilirkişine tevdi ile genel kurul tarihi itibariyle davacıların genel kurula katılabilmek ve genel kurul kararına karşı dava açabilmeleri için Birlik ana sözleşmesi ve 08/04/2011 tarihli ve 27899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte düzenlenen koşulları taşıyıp taşımadıkları, başka bir deyişle gerekli olan asıl üye olma şartını taşıyıp taşımadıkları, yine birliğin kanunen gerekli olan organlardan birinin eksik olup olmadığı veya genel kurulun süresinde yasalara uygun şekilde toplanıp toplanmadığı, somut olayda kayyım atanmasını gerektirir bir durumun gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken bu hususa dikkat edilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davalının istinaf sebepleri bu yönlerden haklı bulunmuştur.
Davalının istinaf nedenleri göz önüne alındığında davacının istinafının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleriyle Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ***Karar sayılı gerekçeli kararını kaldırarak bu mahkemeye iade etmiştir.
İade edilen dava dosyasının Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi karar ilamı sonrası Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında dava birliğe müzekkere yazılarak birliğe ait tüm defterler, üye kayıt defterler ve yönetim kurulu toplantı tutanakları istenilmiştir. İl Tarım Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak sürü kayıt sistemi ve ülke genelinde uygulanan ıslah programına ait bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. Yazılan bu müzekkerelere cevap geldikten sonra bir mali müşavir, bir veteriner ve bir kooperatifler hukuku alanında uzman nitelikli hesap bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi kuruluna dava dosyası tevdi edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma karar ilamı uyarınca rapor düzenlenmeleri için görevlendirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi ***, veteriner bilirkişi *** ve kooperatifler hukuku alanında uzman nitelikli hesap bilirkişisi ***’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen*** havale tarihli raporda özetle; “… Kayseri İli *** Birliği’nin resmi defterlerinin noter tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin şekil ve usül olarak doğru tutulduğu ve delil olma özelliğinin bulunduğu, 116 nolu …’ın, *** nolu …’un ve 3294 nolu …’nın birliğe aday üye olarak kaydedildikleri, genel kurul tarihi itibarı ile davacıların genel kurula katılabilmek ve genel kurul kararlarına karşı dava açabilmeleri için birlik anasözleşmesi ve 08/04/2011 tarihli ve 27889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması Ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’te düzenlenen koşulları taşımadıkları, birliğin kanunen gerekli olan organlarından birinin eksik olmadığı, genel kurulun süresinde yasalara uygun biçimde toplandığı, somut olayda kayyım atanmasını gerektirir bir durum bulunmadığı” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce *** tarihli celsede Mali müşavir bilirkişi *** veteriner bilirkişi ***ve kooperatifler hukuku alanında uzman nitelikli hesap bilirkişisi Cihangir Dalkıran’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ***havale tarihli raporun yeterli düzeyde olmadığı nedeniyle Ankara Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan bir mali müşavir, bir veteriner ve bir kooperatifler hukuku alanında uzman nitelikli hesap bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi kuruluna dava dosyası tevdi edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma karar ilamı uyarınca rapor aldırılması için Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Yeminli Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi Prof. Dr. *** Veteriner Hekim Bilirkişi Prof. Dr.*** ve Kooperatifler Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisi ***’tan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** tarihli açıklamalı raporda özetle; “Davanın Kayseri İli *** Yetiştiriciler Birliği’nin *** tarihinde gerçekleştirilen 5 olağan genel kurul toplantısının, genel kurul toplantısına davacılar ile bazı üyelerin asıl üye olmadıklarından bahisle genel kurula katılma hakkı olmadığı nedeniyle genel kurul toplantısına alınmamaları ve birlikçe asıl üye olarak sadece 78 üyeden 70 üyenin katılımı ile gerçekleştirilen genel kurulun ve dolayısıyla seçimin kanuna ve anasözleşmeye aykırı olduğu iddiası ile … tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısının iptali ile birliğe kayyım atanmasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacılardan …’nın 3294 üyelik numarası, …’ın 111 üyelik numarası ve …’un 2132 üyelik numarası ile birliğin asıl üyesi oldukları, davalı birliğin *** tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısına katılma hakkına sahip asıl üyelerin kanuna, yönetmeliğe ve anasözleşme hükümlerine aykırı olarak birlik yönetim kurulunun ***tarih ve 181 sayılı kararı ile 78 kişi olarak belirlendiği ve bu şekilde kanuna, yönetmeliğe ve anasözleşme hükümlerine aykırı olarak 78 kişi şeklinde asıl üye belirlemesi yapıldığından, birliğin diğer asıl üyelerinin genel kurula katılma, oy kullanma ve kontrol haklarının engellendiği ve yine bu şekilde usül ve yasaya aykırı olarak yapılan belirlemenin dava konusu genel kurul toplantısının emredici nitelikte olan toplantı ve karar nisaplarını da doğrudan doğruya etkilediğinden dava konusu birlik genel kurulunun kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirildiğinden iptalinin gerekeceği, davalı birliğin kanun ve anasözleşmeye aykırı olarak gerçekleştirilen genel kurul toplantısında alınan kararlar ile birliğin zorunlu organlarından olan yönetim kurulu belirlendiğinden ve bu şekilde davalı birliğin zorunlu organlarından olan yönetim kurulu organında eksiklik bulunduğundan ve bu nedenle de davalı birliğin fiil ehliyetinde de eksiklik oluşacağından hükümle birlikte davalı birliğe kayyım atanmasının gerekeceği sonuç ve kanaatine varıldığı …” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyası, bilahare Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne devredilmiş ve Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ***Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Karar sayılı gerekçeli kararı ile davaya bakmanın asliye ticaret mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan bahisle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, *** tarihinde bu kararın kesinleşmesi ve aynı tarihte davacılar vekilinin gönderme talebinde bulunması üzerine dava dosyası mahkememize tevzi edilerek, mahkememizin *** Esas numarasını almıştır.
Eldeki davada davacılar, Kayseri ili *** Yetiştiriciler birliği üyesi olduklarını, *** tarihinde yapılan birliğin olağan genel kurul toplantısına katılımlarının engellendiğini belirterek bahse konu genel kurul kararının iptali ile birliğe kayyım atanması istemektedirler.
Görev yönünden yapılan değerlendirmede; 4631 sayılı Hayvan Islahı Hakkındaki Kanun, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanununun m. 47(6) hükmü ile yürürlükten kaldırılmış; aynı Kanunun Geçici m. 2(1) hükmünde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kurulu bulunan ıslah amaçlı hayvan yetiştirici birlikleri ile merkez birliklerinin faaliyetlerine devam edeceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, 5996 sayılı Kanuna 6589 sayılı Kanun ile eklenen 10/A maddesi ve devamı hükümleri ile hayvan gen kaynaklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyet göstermek amacıyla gerçek veya tüzel kişi yetiştiriciler tarafından, tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi ”ıslah amaçlı yetiştirici birlikleri” kurulması öngörülmüştür. Davalı *** Yetiştiricileri Birliği de anılan mevzuat hükümlerine tâbidir.
5996 sayılı Kanunun m. 10/F(3) hükmünde, ıslah amaçlı yetiştirici birliklerinin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. O halde birlik genel kurulunda alınan kararlarının iptali istemine ilişkin davaya bakacak görevli mahkemenin belirlenmesi sorunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre çözümlenecektir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99 maddesi hükmüne göre, bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır (Aynı yönde Yargıtay 18. HD, 14/06/2016, E. 2016/10487, K. 2016/9560; 17/05/2016, E. 2016/2089, K. 2016/8072; Dairemizin 18/11/2021, E. 2021/3036, K. 2021/1575; 03/06/2021, E. 2021/950, K. 2021/869 tarih ve sayılı karaları).
6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesi hükmü uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi bulunduğu takdirde, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan yasanın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ve özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır. Bu nedenlerle eldeki davada mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle Kayseri İli *** Yetiştiriciler Birliği ana sözleşmesindeki birliğe üye olma, üyelikten çıkarılma, birlik olağan genel kurul toplantısı, toplantıya çağrılma şekli, oylamaya katılamayacaklar ve kararın bozulması başlıklı hükümlerin incelenmesi gerekmektedir.
Dava dosyası içinde yer alan birlik ana sözleşmesi incelendiğinde;
“Birlik Üyelik” şekli başlıklı 4’üncü maddesinde;
“(1) Birlik üyeleri şunlardır:
a)Asıl üye: Asgari 25 baş anaç koyun ve /veya keçiye sahip kendi türünün ıslah programına ve/veya soy kütüğü sistemlerine dâhil olan gerçek veya tüzel kişi yetiştiricileri,
b) Aday üye: Ön soy kütüğü sistemine kayıtlı, 25 başın altında anaç koyun ve /veya keçiye ya da asıl üye olmaksızın birlik imkânlarından kısıtlı olarak yararlanmak isteyen gerçek veya tüzel kişi yetiştiricileri,
ifade eder.
(2) Aday üyelerin, talep etmeleri ve asıl üyelik şartlarına haiz olması halinde yönetim kurulu bunları asıl üye olarak kabul etmek zorundadır.
“Üyelik şartları” başlıklı 5’inci maddesinde;
“(1) Birlik, asıl ve aday üyelerden oluşur.
(2) Birliğe asıl üyelikte aşağıdaki şartlar aranır:
a)Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak,
b)Asgari 25 baş anaç koyun ve /veya keçiye sahip olmak,
c)Kendi türünün ülke genelinde ıslah programına dahil olmak ve ıslah programının teknik ve mali yükümlülüklerini yerine getirmek ve/veya soy kütüğü kayıt sistemlerine dâhil olmak.
ç)İşletmesi aynı il hudutları içinde bulunmak,
d)Fiilen ıslaha esas olmak üzere verim kayıtlarını tutmak veya Bakanlık tarafından uygulanan ıslah programlarını yürütüyor olmak,
e)Islah programlarıyla ve/veya soy kütüğü sistemleri ile ilgili görev ve sorumlulukları kabul etmek,
f) Genel kurul tarafından belirlenmiş olan üye giriş aidatını ve yıllık aidatını ödemek,
(3) Birliğe aday üyelikte aşağıdaki şartlar aranır:
a)Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak,
b)Koyun-keçi türünden müştereken 25 başın altında, koyun -keçiye sahip olmak veya yeterli sayıda koyun-keçiye sahip olmakla birlikte asıl üye olmaksızın birlik imkânlarından kısıtlı olarak yararlanmak istemek.
c)Koyun-keçi türünde sürü kayıt sistemine, kayıtlı olmak,
ç)Aldığı hizmetlerin karşılığı olan mali yükümlülüklerini yerine getirmek,
d)İşletmesi aynı il hudutları içinde olmak.
(4)Asıl üyeler, birlik genel kuruluna katılma ve oy kullanma hakkına sahiptir. Birliğin tüm hizmetlerinden ayrıcalıklı ve öncelikli olarak yararlanırlar.
(5)Aday üyelerin birlik genel kuruluna katılma ve oy kullanma hakları yoktur. Aday üyeler, yalnızca birlikten almış oldukları hizmetlerin bedelini ödemekle yükümlü olup, asıl üyeler için belirlenen ücretlerden az olmamak kaydıyla bu hizmetlerden yararlanabilirler.
(6)Anasözleşmedeki yükümlülükleri bütün hak ve ödevleri ile birlikte kabul ettiğine dair dilekçe vermiş olmak.
(7) Ülke genelinde ıslah programı ve/veya soy kütüğü kayıt sistemi bulunmayan türlerde kurulan birliklere üyeliklerde, ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilen şartlar aranmaz. Ancak bu fıkra kapsamındaki yetiştiricilerin asıl üye olabilmesi için koyun-keçi türünde sürü kayıt sistemine, kayıtlı olması gerekir.
“Birlik üyeliğinden çıkarılma ve hesaplaşma” başlıklı 9’uncu maddesinde
“(1) Birlik üyeleri, bu anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle üyelikten çıkarılamaz. Bu hükme aykırı hareket edenler hakkında 67. madde hükümleri doğrultusunda işlem yapılır.
(2) Aşağıdaki hâllerde yetiştiriciler üyelikten çıkarılır:
a) Kanunda ve bu anasözleşmede düzenlenen üyelik şartlarını kaybetmiş olmak.
b) Islah programı kapsamında, şahsına kullanım için tahsis edilmiş olan genetik materyalleri, yazılı olarak uyarılmasına rağmen kullanmamak veya kullandırmamak,
c) Islah faaliyetleri ile ilgili olarak birlik veya birlik personelinin yürütmesi gereken çalışmaları engellemek, işletmesinde çalışılmasına yazılı olarak uyarılmasına rağmen izin vermemek.
ç) Genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına, yazılı olarak uyarılmasına rağmen uymamak,
d) Giriş aidatını ve/veya yıllık aidatı ya da varsa yükümlü olduğu hizmet bedelini, dört ay içerisinde yazılı olarak yapılan iki uyarıya rağmen ödememek.
(3) Asıl üyenin, Kanunda ve bu anasözleşmede düzenlenen üyelik şartlarını kaybetmesi hâlinde, bu durumun yönetim kurulunca tespit edilmesinden itibaren üyelik şartlarını yeniden sağlayabilmesi için bu üyeye dört ay süre verilir. Bu sürenin sonunda asıl üyelik şartlarının sağlanamaması halinde üyenin statüsü, asıl üyelikten aday üyeliğe düşürülür. Bu hüküm, madde kapsamında yer alan 2. fıkranın (b)bendindeki koşulu kapsamaz.
(4) Üyelikten çıkarılmaya, yönetim kurulunca karar verilir. Çıkarılma kararı gerekçeleriyle birlikte, yönetim kurulu karar defteri ve üyelik defterine yazılır. Yönetim kurulunun çıkarılma kararının onaylı örneği çıkarılan üyeye tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Üye, üç ay içerisinde çıkarılmaya ilişkin kararla ilgili olarak genel kurula itirazda bulunabilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığıyla tebliğ ettirilecek bir yazıyla yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine dava açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı dava hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde hakkında genel kurula itiraz edilmeyen veya iptali için dava açılmayan çıkarılma kararı kesinleşir. Çıkarılmasına karar verilen üye, itirazının görüşüldüğü genel kurulda kendisiyle ilgili oylamada oy kullanamaz.
(5) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen üyelerin hak ve yükümlülükleri çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
(6) Birlik üyeliğinden düşen, üyelikten çıkan ve çıkarılan yetiştiriciler, birliğin mal varlığından herhangi bir hak iddia edemez. Ancak varsa ödemiş oldukları giriş aidatları üyenin birliğe olan borçlarına mahsup edildikten sonra kalan kısmı üyeye üç ay içerisinde iade edilir. Üyelikten düşen, çıkan ve çıkarılan yetiştiricilerin üyelik dönemlerine ait zararlardan dolayı oluşan sorumluluğu ortadan kalkmaz.”
“Birlik Genel Kurulu” başlıklı ana sözleşmenin 23’üncü maddesinde;
“(1) Genel kurul, birliği temsil eden en yetkili organdır.
(2) Birlik genel kuruluna, genel kurul tarihinden en az doksan gün önce birliğe asıl üye olan ve birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getiren asıl üyeler katılabilir.
(3) Genel kurula katılan her asıl üyenin bir oy hakkı vardır ve gerçek kişiler vekâleten oy kullanamazlar.
(4) Asıl üye olarak genel kurula katılacak tüzel kişi (şirket veya üretici örgütü) temsilcileri, temsil etmeye yetkili olduklarına dair belgeyi ibraz etmek zorundadırlar.
(5) Genel kurul aşağıdaki şekillerde toplanır:
a) Olağan genel kurul,
b) Olağanüstü genel kurul.”
“Olağan genel kurul toplantısı” başlıklı 25 ‘inci maddesinde;
” (1 )Yönetim kurulunun daveti üzerine olağan genel kurul toplantısının dört yılda bir, mali toplantının ise iki yılda bir, en geç Nisan ayının sonuna kadar birliğin bulunduğu il merkezinde yapılması zorunludur. Olağan genel kurul toplantısının yapılacağı mekân ve gerekli fiziki donanım, asıl üye sayısı dikkate alınarak belirlenir. Aday üyeler genel kurula katılamaz ve oy kullanamaz. Genel kurul, asıl üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Genel kurulda toplantı için gerekli çoğunluk sağlanamadığı takdirde, çoğunluk aranmaksızın, en erken yedi en geç otuz gün içerisinde ikinci toplantı yapılır. Toplantıda, gündem maddeleri ayrı ayrı görüşülerek oylanır ve karara bağlanır.
Çağırma şekli ve gündem başlıklı 27’inci maddesi;
” (1) Genel kurul, yönetim kurulu tarafından, toplantının günü, saati, yeri ve gündemi belirtilmek üzere genel kurulun yapılacağı tarihten otuz gün önce toplantı ilanı ve gündemi il düzeyinde yayımlanan yerel bir gazetede, yok ise ulusal bir gazetede ilan edilir. Ayrıca Birliğin internet sayfası var ise, buradan da ilan edilir. Bunun yanında tebligata elverişli bir elektronik adres veya iletişim numarası vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen asıl üyeye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Bu şekildeki elektronik tebligatlarda, genel kurulun tarih, saat, yer ve gündeminin ilan edildiği gazetenin adı ve tarihi bildirilir. Veya imza karşılığı elden toplantı çağrısı ilanını da verebilir. Bu ilanda, ilk toplantıda çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantının yeri ve tarihi de belirtilir. Bu süre ilk toplantı tarihinden en az yedi en çok otuz günü geçemez.
Toplantı tarihinden otuz gün önceden başlamak üzere, toplantı sonuçlanana kadar toplantı ilanı, gündem ve hazır bulunanlar listesi birlik merkezinde, varsa şube ve irtibat bürolarında askıya çıkarılır.
(2) Anasözleşmenin değiştirilmesi söz konusu ise yapılacak ilanda değiştirilecek madde numaralarının yazılması ile yetinilir.
(3) İlanın bir örneği toplantıdan en az on beş gün önce valiliğe gönderilir. Toplantı için gözlemci olarak Bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi talep edilir. Bakanlık temsilcisine, Bakanlıkça tespit edilecek ücret ödenir. İl müdürlükleri, bildirilen gün ve yerde temsilci bulundurulmasını sağlar. Genel kurul kararlarını içeren tutanaklar ile toplantıya katılanların listesi Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır. Bakanlık temsilcisi genel kurulda, Kanuna, Yönetmeliğe ve bu anasözleşmeye aykırı olarak alınan kararlar hakkındaki görüşünü genel kurul tutanağına geçirtir ve ayrıca keyfiyeti temsilci raporunda belirtir. Temsilciler, toplantının kanunlara, yönetmeliğe, bu anasözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesini gözetim ile görevlidirler.
(4) Usulüne uygun müracaat yapıldığı hâlde, Bakanlık temsilcisi toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, bir saat beklenir. Bakanlık temsilcisi bu sürenin sonunda da gelmez ise mahallin mülki amirine haber verilmesini müteakip toplantı yeter sayısının bulunduğunun tespiti ile toplantıya katılan asıl üyelerden birisinin nezaretinde toplantı yapılır. Bu durum yönetim kurulu veya denetleme kurulunca bir tutanakla belirlenir.
(5) Genel kurulda gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şartı ile birliğe kayıtlı asıl üyelerin en az 1/10’unun başkanlık divanının oluşumundan sonra gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı ve imzalı teklifte bulunmaları hâlinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkarılan üyeler hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, toplantıya katılanların salt çoğunluğunun kabulü ile gündeme alınır. Genel kurulda yönetim ve denetleme kurulunun ibra edilmemesi veya bilanço, gelir-gider tablolarının onaylanmaması durumunda gündemde olmasa dahi hesap tektik komisyonu seçilir.
(6) Asıl üyelerin en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az yirmi gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.”
32’inci maddesinin 3. fıkrasında;
” Birliğin aday üyeleri genel kurulda oy kullanamazlar.”
Kararların bozulması 35’inci maddesinde;
“(1) Aşağıda belirtilen kimseler; Kanuna, Yönetmeliğe, bu ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine toplantıyı takip eden günden başlamak üzere otuz gün içerisinde birlik merkezinin bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesine başvurabilir:
a) Toplantıda hazır bulunup da kararlara katılmayarak karşı görüşlerini tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen ya da toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini veya genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden asıl üyeler,
b) Yönetim kurulu,
c) Kararların yerine getirilmesi yönetim kurulu üyeleri ile denetleme kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarını gerektirdiğinde bu üyelerden her biri.
(2) Genel kurul kararları aleyhine dava açıldığı hususu ve duruşma günleri, yönetim kurulu tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde ilan olunur.” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır.
Bahse konu düzenlemeler doğrultusunda öncelikle davacıların ana sözleşmede asıl üyelik üyelik için aranan şartları taşıyıp taşımadıkları, davacılar genel kurul toplantısının iptalini talep etmiş iseler de Birlik ana sözleşmesinin 35/1-a hükmü uyarınca genel kurul kararlarının iptali için dava açma haklarının bulunup bulunmadığı, ayrıca 08/04/2011 tarihli ve 27899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 11/2. madde hükmü ( 26 Ağustos 2016 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 14/2. maddesi gereğince); birlik genel kuruluna genel kurul tarihinden en az 90 gün önce birliğe asıl üye olan ve birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getiren üyelerin katılabileceğinin belirtildiği, bu doğrultuda davacıların yönetim kurulu kararı ile asıl üyeliğe alınmış olsalar dahi karar tarihi ile genel kurul tarihinin karşılaştırılarak yönetmelikte aranan en az 90 gün önce üye olma şartının sağlanıp sağlanmadığı hususunun tespiti gerekmektedir.***, Veteriner Hekim Bilirkişi Prof. Dr. *** ve Kooperatifler Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisi ***’tan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** havale tarihli rapordaki tespitlere göre, davacı …’nın 2018 döneminde 280 adet küçükbaş hayvan sahibi olduğu, davacı …’ın 2018 döneminde 540 adet küçükbaş hayvan sahibi olduğu ve davacı …’un 2018 döneminde 30 adet küçükbaş hayvan sahibi olduğu, davacılardan …’nın 3294 üyelik numarası, …’ın 111 üyelik numarası ve …’un 2132 üyelik numarası ile birliğin asıl üyesi oldukları, bu tespitler kapsamında davacıların birliğin asıl üyeleri olarak bulunmaktayken birlik yönetim kurulunun 01/11/2017 tarihli, 181/5 ve 181/6 sayılı yönetim kurulu kararı ile birlik ana sözleşmesinin 5. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde “Kendi türünün ülke genelinde ıslah programına dahil olmak ve ıslah programının teknik ve mali yükümlülüklerini yerine getirmek ve/veya soy kütüğü kayıt sistemine dahil olmak” şeklinde yer alan şartları sağlamadığı gerekçesiyle Islah Amaçlı Yetiştirici Birlikleri Kurulması Ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 3. fıkrasında yer alan emredici hükümlere aykırı ve yine bu düzenlemelerde yer alan usule de uyulmadan üyelik statülerinin aday üyeliğe dönüştürüldüğü ve yine davalı birliğin 01/11/2017 tarihli ve 181/6 sayılı kararı ile de davalı birliğin mevcut tüm (asıl) üyelerinin üyelik statüsünün kanun, yönetmelik ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak ve yine bu şekilde bir üyenin statüsünün düşürülmesine ilişkin yönetmelik ve ana sözleşmenin 9. maddesinde yer alan usule uyulmadan yeniden belirlendiği ve bu şekilde usul ve yasaya aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararı ile yapılan belirleme neticesinde davalı birliğin mevcut üyelerinden sadece 77 adet üyesinin asıl üye olarak belirlendiği, oysa davalı birliğin incelenen üye kayıt defterleri uyarınca dava konusu genel kurul tarihi olan … tarihinden 90 gün önce 12/01/2018 tarihine kadar birliğe üye olarak kabul edilen son üyeye (03/01/2018 tarihli, 184/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile ***’ye *** numaralı) verilen üyelik numarasının 4709 olduğu ve bu kapsamda dava konusu genel kurula katılabilme şartlarını haiz üyeler arasından belirlenmesi gerektiği, oysa davalı birliğin incelenen üye kayıt defterleri uyarınca dava konusu genel kurul tarihi olan *** tarihinden 90 gün öncesi *** tarihine kadar birliğe üye olarak kabul edilen son üyeye, yani birliğin *** tarihli, 184/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile ***’ye verilen üyelik numarasının 4709 olduğu ve bu kapsamda dava konusu genel kurula katılabilecek asıl üyelerin bu 4709 adet üyeden genel kurula katılabilme şartlarını haiz asıl üyeler arasından belirlenmesinin gerektiği, Kayseri İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün *** tarihli ve ***sayılı yazısında ise “Halk elinde küçükbaş hayvan ıslahı projesi”nin süreli proje temelli olduğu, yetiştirme ve verim kayıtlarının hangi seviye ve metotlar dahilinde tutulduğunun bilinmemesi nedeniyle bu projenin ülke genelinde bir ıslah projesi olmadığının değerlendirildiği, koyun keçi türünde müştereken 25 anaç koyun ve/veya keçiye sahip olan ve asıl üyelik şartlarını haiz tüm yetiştiricilerin birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi şartıyla genel kurul toplantılarına katılma ve oy kullanma haklarını haiz olduğu, aksi yönde hareket eden birlik yöneticileri hakkında 5996 sayılı Kanun’un 10/e maddesi hükümlerine göre işlem tesis edileceği ile ilgili Bakanlığın talimatının 06/04/2018 tarihinde birlik yönetimine tebliğ edildiği, birlik yönetim kurulunun Bakanlık talimatına aykırı hareket ederek *** tarihinde yapılan genel kurula 2359 üyenin kayıtlı olduğu hazirun cetvelini sunarken ***tarihinde yapılan genel kurula ise 78 üyenin kayıtlı olduğu hazirun cetvelini sunduğu hususlarının yer aldığı, tüm bu tespit ve değerlendirmeler kapsamında davalı birliğin davalı birliğin 22/04/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kanun, yönetmelik ve birlik ana sözleşmesi hükümleri uyarınca 2359 asıl üyenin katılma hakkının bulunduğu görülmekte iken davalı birlik yönetim kurulunun kanuna, yönetmeliğe ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak 01/11/2017 tarih ve 181 sayılı kararı ile asıl üye sayısını 77 olarak yeniden belirlediği, bu belirleme esas alınarak dava konusu … tarihli genel kurul toplantısına katılma hakkına sahip asıl üyelerin usul ve yasaya aykırı olarak 78 kişi olduğu, bu şekilde usul ve yasaya aykırı olarak belirlenen hazirun listesinin ana sözleşmenin 27. maddesi uyarınca askıya çıkarılmak suretiyle kanuna, yönetmeliğe ve ana sözleşmeye aykırı olarak genel kurula katılma hakkına sahip asıl üyelerin 5996 sayılı Yasa’nın 10/B, Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması Ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 5, 9, 14 ve diğer ilgili hükümleri ile birlik ana sözleşmesinin 5, 9 ve 23. maddelerinde yer alan hükümlere aykırı olarak engellendiği ve yine bu şekilde usul ve yasaya aykırı olarak alınan kararla belirlenen genel kurula katılabilecek asıl üye listesinde sadece 78 üyeye yer verilmesinin dava konusu genel kurul toplantısının 5996 sayılı Yasa’nın 10/B, Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması Ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 16 ve 21. maddelerinde emredici şekilde düzenlenen toplantı ve karar nisaplarını doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan usul ve yasaya aykırı olarak belirlenen 78 üyeden 70’inin katılımıyla gerçekleştirilen, genel kurula katılma hakkı olan üyelerin katılımı sağlansaydı oy nisaplarının değişme ihtimalinin bulunduğu, tüm bu nedenlerle dava konusu genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirildiğinden genel kurul kararlarının iptalinin gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Yine davacılar tarafından birliğe kayyım atanması talep edilmiştir. Birlik ana sözleşmesinin 68. maddesi incelendiğinde; birliklerin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak 5996 sayılı Kanun, Yönetmelik ve Yönetmeliğe istinaden hazırlanan bu ana sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanacağının düzenlemesinin olduğu görülmüştür. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 530/1-2. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Anılan hükmün başlığı, “Organların eksikliği” olup bahse konu madde metni incelendiğinde; “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir. Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” şeklinde düzenleme mevcut olup, bu düzenleme ışığında birliğe kayyım atanabilmesi için kanunen gerekli olan organlardan birinin eksik olması veya genel kurulun toplanamaması gerekmektedir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyasının uyap kayıt örneklerinin ayrıca bu mahkemede görülen davaya konu edilen *** tarihli genel kurul kararının bir örneği getirtilmiştir.
Mevcut delillere göre davalı …’nin … tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar vermek gerekmiştir. Bu durumda iptaline karar verilen genel kurulda seçilen yönetim kurulunun seçimi de iptal edilmiş olacağından birliğin organsız kalacağı, dava tarihi itibarı ile davacıların kayyım tayini istemekte de haklı olduğu, ancak dava konusu olan … tarihli genel kurul toplantısından sonra davalı birliğin … tarihinde yeniden genel kurul toplantısı yaptığı ve yönetim kurulu üyelerinin bu toplantıda yeniden seçildiği görülmektedir. … tarihli genel kurulda yeniden yönetim kurulu üyesi seçimi yapıldığına göre eldeki davada birliğin organsız kaldığından söz edilemez. Davacıların birliğin organsız kalması gerekçesi ile kayyım tayinine ilişkin talepleri konusuz kalmıştır. Sonradan yapılan … tarihli genel kurul kararının iptali halinde kayyım tayin edilmesi hususu bu durumda Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden görülen davada çözüme kavuşturulması gereken bir durumdur. Bu nedenle davacıların kayyım tayini taleplerinin konusuz kalması nedeniyle davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Yargılama sonunda dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile davalı …’nin … tarihli genel kurul kararlarının iptaline, davalı …’nin … tarihli genel kurul kararı ile birliğe yeniden yönetim kurulu üyeleri seçildiği anlaşıldığından dolayı davacıların kayyım atanması talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı …’nin … TARİHLİ GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİNE,
2-Davalı …’nin … tarihli genel kurul kararı ile birliğe yeniden yönetim kurulu üyeleri seçildiği anlaşıldığından dolayı davacıların KAYYIM ATANMASI TALEBİ KONUSUZ KALDIĞINDAN BU KONUDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 158,40-TL tebligat, 88,00-TL e-tebligat, 1,80-TL KEP gideri, 87,50-TL posta gideri ve 1.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.435,70-TL’nın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider-delil avansından artan olması halinde hüküm kesinleştiğinde ilgili taraflarına iadesine,
8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/06/2022

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır