Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2022/756 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. D…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun, davacıya olan borcunu ödememesi sebebiyle …tarihinde Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız İcra takibi başlatıldığını, söz konusu takip ile 25.251,03-TL asıl alacak, 567,80- TL faiz olmak üzere toplamda 25.818,83-TL (takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz, icra giderleri ve icra vekâlet ücreti hariç olmak üzere) alacağının tahsilinin talep edildiğini, davalının … tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiğini, takibin icra dairesi tarafından durdurulduğunu, yapılan bu itirazın haksız ve yersiz olduğunu, söz konusu takibin … tarihli faturada belirtilen hasar, hasar keşif özetinden de görüleceği üzere malzeme bedeli ve üçüncü kişilere ait muhtelif elektronik cihaz hasar bedellerine ilişkin oluğunu, davalının ödeme emrinde gösterilen borcunu ödemediğini, ödediğine dair belge sunmadığını, davalının söz konusu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davaya ve icra takibine konu alacağın icra takibinde düzenlenen ödeme emrinde ayrıntılı olarak gösterildiğini hasar tespit raporuna göre davalı tarafından, … tarihinde … Mahallesi, … Sokak, … numara önünde, davacıya ait elektrik şebekesine zarar verildiğini, davacıya ait elektrik kablosu hasar gördüğü için yakın çevrede bulunan bina sakinlerinin bu durumdan zarar gördüklerini, davalının haksız eyleminin elektrik kesintisine ve beraberinde voltaj dalgalanmasına sebep olduğunu, bunun sonucunda elektrikli cihazları zarar gören tüketicilerin davacı şirkete hasar başvurusunda bulunduklarını, tüm hasarların davalının iş yaptığı ve davacıya zarar verdiği adreste meydana geldiğini, tüketicilerin hasarları ile davalının eylemleri arasında illiyet bağı bulunduğunu, davacı tarafından tüketicilerin zararlarının giderildiğini, cihazların davacı tarafından tamir edildiğini, davacı şirket tarafından olay tarihinde hasar nedeniyle keşif tutanağı düzenlendiğini, buna göre, davacının 1 kv, 3×95+50 mm2 NYY ek mufu ve üçüncü kişi tüketicilerin muhtelif elektronik cihazlarının hasar gördüğünü, bu hasarların davalı tarafından karşılanması amacıyla davacının dava şartı arabuluculuk yoluna başvurduğunu ancak tarafların anlaşamadıklarını belirterek davalının borca vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : davalıya usulünce tebligat yapıldığı halde yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. Yasal sürenin dolmasından sonra davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıdan alacağı bulunmadığını, davacının haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlattığını, davalının yasal izinleri alarak kazı işlemi gerçekleştirdiğini, işlem sırasında gerekli tüm güvenlik önlemlerini aldığını, davalının faaliyetleri neticesinde çevre sakinlerinin uğramış olduğu bir zararın meydana gelmediğini, davacının bunu ispatla yükümlü olduğunu, davacının dosyaya sunduğu hasar tespit raporu ve keşif tutanağının tek taraflı olarak düzenlendiğini ve davalıyı bağlayıcı olmadığını, tek taraflı olarak herkes adına düzenlenebilen hasar tespit raporu ve keşif tutanağının davacının iddialarını ispatlamaya yeterli olmadığını, davacı şirkete tüketiciler tarafından birtakım başvurular olduğunu, söz konusu zararın ortaya çıkmasında davalının sorumluluğu olmadığını, yapılan kazı işlemi ile davacı firmaya karşı yapılan başvurulara sebep zarar arasında illiyet bağı olmadığını, somut olayda davalının bir kusuru olmadığı gibi tüketicilerin zararları arasında illiyet bağı bulunmadığını, davalının yasal izinleri alarak kazı çalışması yaptığını, davacının bu esnada koruyucu önlemler almadığını, kazı çalışması esnasında elektrik, doğalgaz, su gibi altyapı şebekelerine zarar verilme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, resmi izinler alınarak yapılan kazı bölgelerinde önlem amaçlı olarak elektrik, su, doğalgaz kesintileri yapıldığını, ancak davacının elektrik kesintisi yapmadığını, ortaya çıkan bir zarar varsa bu zararın gerçekleşmesinde davacının ağır kusuru olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, hasar tespit raporuna, fatura örneğine, keşif, bilirkişi incelemesi ve tanık beyanlarına delil olarak dayanılmıştır.
Davacı, delil olarak dayandığı bir kısım belgeleri dilekçesi ekinde dava dosyasına sunmuştur.
Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere yazı ile istenilmiştir. Bu takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş. tarafından davalı borçlu …Yapı Sanayi Ticaret Ltd. Şti. aleyhine 25.251,03-TL fatura bedeli, 567,80-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.818,83-TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından … tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce … tarihli karar ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacının bağlı bulunduğu Erciyes Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, dava dilekçesinin ekindeki fatura müzekkere ekine eklenmek sureti ile ilgili faturanın davacı tarafından Form BS beyannamesi ile beyan edilip edilmediği sorulmuş, müzekkeremize …tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Davalının bağlı bulunduğu Gevher Nesibe Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, dava dilekçesinin ekindeki fatura müzekkere ekine eklenmek sureti ile ilgili faturanın davalı tarafından Form BA beyannamesi ile beyan edilip edilmediği sorulmuş, müzekkeremize…tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Taraf vekillerine müvekkillerine ait 2021 ve 2022 yıllarına ait ticari defter, kayıt ve belgelerini mahkememize sunmaları, çok hacimli ise incelemeye hazır olacak şekilde bulunduğu açık adresi ve bu adreste incelemeye sunacak kişinin isim ve telefon numarasını bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde HMK’nın 140/5. ve … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile değiştirilen HMK’nın değişik 222. maddesi ile TTK’nın 83. maddesi gereği ticari defter, kayıt ve belgelerin ibrazından kaçınmış sayılacakları ihtar edilmiştir.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişinin re’sen seçilecek bir mali müşavir olarak belirlenmesine, bilirkişiden taraflarca bildirilen adreste yerinde inceleme yapılarak, defterler ibraz edilmez ise … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile değiştirilen HMK’nun 222. maddesindeki değişiklik göz önünde bulundurularak, davacı iddiası, davalının icra takibindeki itirazları, tarafların ticari defterleri incelenerek, elektronik defter ibraz edilmesi halinde ibraz edilen e-defterlerin GİB sisteminden doğruluğu sorgulanarak, defterlerin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, sahibi lehine delil teşkil edip etmediği, takip dayanağı faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ödeme kaydı olup olmadığı, var ise ödemenin tarihinin ne olduğu, ödeme kayıtlarının dava dosyasında veya ticari defter dayanaklarında belgesinin bulunup bulunmadığı, icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise fatura tarihinden icra takip tarihi olan …tarihine kadar işlemiş faiz dahil alacak tutarının ne olduğu, icra takip tarihinden sonra fakat dava tarihinden önce ödeme kaydının olup olmadığı, var ise dava tarihindeki alacak tutarının ne olduğu, dava tarihinden sonra ödeme var ise miktarının ne olduğu konularında gerekçeli dayanaklı rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Muhasebe uzmanı bilirkişi Prof. Dr. …tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davacı tarafça davalıya düzenlenen … tarihli 25.251,03-TL tutarlı faturanın Erciyes Vergi Dairesi ve Gevher Nesibe Vergi Dairesinin Mahkemenin müzekkeresine vermiş olduğu cevap yazılarından hem davacı tarafça hem davalı tarafça vergi idaresine Bs/Ba formları ile beyan edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça fatura bedelinin ödendiğine yönelik herhangi bir belge dosyaya sunulmamış ve bu konuda bir iddia ileri sürülmemiştir. Mahkemenin ara kararında faturanın düzenlenme tarihinden takip tarihine kadar geçen dönem için faiz hesaplanması talep edilmiştir. Söz konusu dönem için takip konusu fatura bedeli üzerinden 567,80- TL avans faizi hesaplanmıştır. Fatura bedeli ile faiz toplamı (25.251,03-TL*567,80-TL )25.818,83- TL'” olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakkim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalının borca vaki itirazının iptal edilip edilmeyeceği, edilecek ise davacının takip ve dava tarihi itibari ile davalıdan ana para ve işlemiş faiz alacağının ne kadar olduğu, dava dilekçesinin davalıya tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, dava dilekçesinin davalı asıla tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüşse de itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekile değil asıla tebliğ edilmesi gerektiği anlaşılmakla (bu yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/2964 Esas 2015/15252 Karar sayılı içtihadı) davalı vekilinin bu yöndeki itirazının reddine ve davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekili tanık deliline dayanmış ise de davacının ödediği zarar için … tarihli 21.399,18-TL asıl alacak ve 3.851,85-TL KDV tutarlı faturayı düzenlediği, davalının celp edilen Form BA beyannamesine göre davalının 2021 yılı 1. ay beyannamesi ile faturayı kabul edip vergi dairesine beyan ettiği görülmekle, tanık dinlemenin bu aşamada dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan ispat külfetiyle ilgili kurallar itirazın iptali davasında da geçerlidir. Taraflar iddia ve savunmalarını HMK’nda belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir. İtiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bu dava icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır ve takibe bağlılık alacağın hem miktarı hem de kaynağı yönünden mevcuttur.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nun 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK’nun 222/1). Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanununa göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK’nun 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK’nun 222/4). Ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın aleyhe olan kayıtlar delil olur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin, 28/05/2009 gün ve 2008/10995 Esas, 2009/5037 Karar sayılı ilamı).
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; takip dayanağı olan ve davacı tarafça davalıya düzenlenen … tarihli 25.251,03-TL tutarlı faturanın Erciyes Vergi Dairesi ve Gevher Nesibe Vergi Dairesi’nin mahkememizin yazdığı müzekkeresine vermiş olduğu cevap yazılarından, hem davacı tarafça hem davalı tarafça vergi idaresine Bs/Ba formları ile beyan edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça fatura bedelinin ödendiğine yönelik herhangi bir belge dosyaya sunulmamış ve bu konuda bir iddia ileri sürülmemiştir. Mahkememizin bilirkişi görevlendirme ara kararında faturanın düzenlenme tarihinden takip tarihine kadar geçen dönem için faiz hesaplanması talep edilmiştir. Muhasebe uzmanı bilirkişi Prof. Dr. …tarafından düzenlenen … tarihli raporda söz konusu dönem için takip konusu fatura bedeli üzerinden 567,80-TL avans faizi hesaplanmıştır. Fatura bedeli ile faiz toplamı 25.251,03-TL*567,80-TL = 25.818,83-TL olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu rapor dosya kapsamıyla uyumlu, denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; icra takip dosyası, form Bs/Ba belgeleri, davacının ticari defter ve kayıtları ve denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalının vaki itirazının iptaline, 25.251,03-TL asıl alacak, 567,80-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.818,83-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla icra takibinin devamına, 25.251,03-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde icra inkar tazminatına hükmedilmesini de talep etmiştir.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen alacağın faturaya dayalı olduğu, ticari defter ve kayıtlardan tespitinin mümkün olduğu, bu nedenle alacağın likit ve belirlenebilir olduğu görülmekle itirazın iptaline karar verilen 25.818,83-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalının vaki iTİRAZININ İPTALİNE, 25.251,03-TL asıl alacak, 567,80-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.818,83-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-25.251,03-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 25.818,83-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 1.763,68-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 311,84-TL ile icra dosyasına yatırılan 129,09-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.322,75-TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 311,84-TL peşin harç ve 129,09-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 521,63-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 13,00-TL e-tebligat gideri, 62,00-TL tebligat gideri, 18,00-TL posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 843,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabulü nedeniyle hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır