Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/241 E. 2022/623 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Kayseri ilinde …ve Paça Salonu ismi ile faaliyet gösteren lokantanın sahibi ve işletmecisi olduğunu, gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, corona virüs tedbirleri ve kısıtlamalar nedeni ile tandırda pişirilecek kuzu kellelerinin temininde sorun yaşamaya başladığı için yüzülmüş ve temizlenmiş kelle tedarik edebileceği vaadinde bulunan davalı ile ham, yüzülmüş ve temizlenmiş kuzu kellesinin adet fiyatı 10,00-TL’den toplamda 10.000 adet kellenin satın alınması konusunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşma karşılığında, …’nin borcuna karşılık olmak üzere … bank Kayseri Şubesinin … seri numaralı, … keşide tarihli, Keşide yeri Kayseri olan, 100.000,00-TL bedelli avans çekini tedarik edilecek malların alımında kullanılması amacı ile davalı …’e teslim ettiğini, müvekkilinin kendisine vaat edilen yüzülmüş ve temizlenmiş kuzu kellelerinin teslim edilmemesi üzerine ödemeyi geciktirdiğini, çeki elinde bulunduğunu bildiren ve müvekkiline çek ile satın aldığı kuzu kellelerini ödeme yapması halinde göndereceği vaadinde bulunan davalı …’nın talebi doğrultusunda … tarihinde …’nın sahibi olduğu … Gıda Tarım Hayvancılık adına … tarihli … adına kesilmiş çeke istinaden 54.000,00-TL havale yaptığını, kalan 46.000,00-TL için ise davalı …’nın talebi doğrultusunda Erzincan’da faaliyet gösteren …’nın sahibi olduğu … Gıda Ltd. Şti. firmasına … ödeme tarihli 46.000,00-TL bedelli senet düzenlendiğini ve teslim edildiğini, … Gıda Ltd. Şti. firması adına tanzim olunan senedin davalı … … tarafından şirketinin imza yetkisi kullanılarak dava dışı … isimli şahıs adına ciro edilip teslim edildiğini ve çek ile bağlantılı olan bono senedine istinaden müvekkilinin … ‘a … tarihinde 37.000,00-TL ve … tarihinde 9.000,00-TL havale yaparak 100.000,00-TL’lik çekin tamamını ödediğini, yapılan ödemelere rağmen müvekkili firmaya teslim edilecek malların teslim olunmadığını ve avans çekinin de müvekkiline iade edilmediğini, akabinde davalı …’nın kötü niyetli olarak Erzincan … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasıyla 100.000,00-TL bedelli avans çekini dayanak göstererek icra takibi başlattığını ve Erzincan … Ceza Mahkemesi’ne karşılıksız çek iddiası ile şikayette bulunduğunu, müvekkilinin tanzim ettiği bononun ödeme yapıldığı için müvekkiline teslim edilmesi amacıyla … isimli şahsa … tarihinde teslim edildiğini, neticeten müvekkilinin ücretini ödemesine rağmen davalıların anlaştıkları kuzu kellelerinin teslimini yapmayarak müvekkilinin zarara uğratıldığından bahisle dava değerini ıslah etmek ve alacak davası açma hakları ile istirdat talebinde bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili firmanın … bank Kayseri Şubesinin … seri numaralı, .. keşide tarihli, Keşide yeri Kayseri olan 100.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılar … ve …’ya borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesi yönünde karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin … Mah. … Sok. No:… – Merkez/Erzincan adresinde ikamet ettiğini, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının davaya konu etmiş olduğu çekin … tarafından müvekkiline ciro edilerek verildiğini ve çekin keşide tarihinde müvekkili tarafından bankaya ibraz edildiğini, bankada çekin karşılığının olmamasından dolayı çek yaprak bedelinin müvekkiline ödenerek ve karşılıksızdır ibaresi çekin arkasına basılarak müvekkiline iade edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin kanuni hakkını kullanarak keşideci davacı şirket ve çeki ciro ederek veren … hakkında Erzincan … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını çek keşidecisi olan şirket yetkilisi hakkında Erzincan … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile şikayette bulunduğunu, müvekkilinin davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, çekin … tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir taahhüdünün söz konusu olmadığını, davacı şirketin müvekkiline bu çek kapsamında herhangi bir ödeme yapmadığını, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddine ve söz konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı … … tarihli duruşmada; “benim bu dava ile ilgim yoktur, ben serbest çalışıyorum, sakatat alıp satıyorum, davanın reddini talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısında: davalı …’ün işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.
Erzincan … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısında: davalı …’nın sürekli mükellefiyetinin bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Buna göre davalıların işletme hesabına göre defter tutan ikinci sınıf tüccar olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, ikinci sınıf tüccar, tacir sayılmamaktadır. Davalıların tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/517 esas 2022/558 karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …’ün yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …