Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/225 E. 2022/321 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Gıda adı altında Kayseri’de toptan sebze meyve işi yaptığını, davalının ise Kayseri ilinde restaurant işlettiğini ve müvekkili ile uzun süredir ticari ilişkisi olduğunu, müvekkilinin yaptığı edimlere karşılık davalının bedel ödeme yükümlülüğünü kısmen yerine getirmişse de 43.442,33 TL’yi bütün girişimlere rağmen bir türlü ödemediğini, ödeme yapılmaması üzerine KAyseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu tarafça itiraz edildiğini, TTK 21. Madde uyarınca faturaya itirazın 8 gün içerisinde yapılabileceğini söz konusu faturalara herhangi bir itirazın da bulunmadığını, yapılan itirazın sırf kötü niyetli biçimde alacağın tahsil süresini uzatmak amacıyla yapılmış bir itiraz olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkinin mutlak olduğunu ileri sürerek; davalı tarafından Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak davalı vekili … tarihli dilekçesinde ve duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının mahkememize ait iş bu dava davacısı, takip borçlusunun ise dosyamız iş bu dava davalısı şirket olduğu alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 43.442,33 TL üzerinden 26 adet fatura alacağı dayanak yapılarak ilamsız icra takiben geçildiği, ödeme emrinin … tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekilinin … tarihli dilekçesi ile icra takibine faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş, Kayseri … İcra Müdürlüğü tarafından verilen … tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Dava, davacı vekili tarafından ilk olarak … tarihinde açılmış, dava mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde … esas … karar sayılı … tarihli karar ile Davanın kabulü ile, Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalının vaki itirazının iptali ile, 43.442,33 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 43.442,33 TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş, verilen karar usulüne uygun bir şekilde taraflara tebliğ edilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından verilen … esas … karar sayılı … tarihli karar ile Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi, … Esas, … Karar sayılı ve … tarihli kararının kaldırılmasına, HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş, dosya mahkememizin yukarıda yazılı olan esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde mal satıp teslim ettiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davaya konu Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının mahkememize ait iş bu dava davacısı, takip borçlusunun ise dosyamız iş bu dava davalısı şirket olduğu alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 43.442,33 TL üzerinden 26 adet fatura alacağı dayanak yapılarak ilamsız icra takiben geçildiği, ödeme emrinin … tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekilinin … tarihli dilekçesi ile icra takibine faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş, Kayseri … İcra Müdürlüğü tarafından verilen … tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
İİK’nın 67/1. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine dayanak yapılan faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nın 67. maddesi uyarınca tazminat talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Takibe konu alacak fatura alacaklarıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde incelme neticesinde aldırılan bilirkişi rapor ve ek raporları ile tespit edildiği üzere icra takibine dayanak yapılan 26 adet faturanın 21 adedin davalı defterinde kayıtlıdır. Yani bu faturalar yönünden akdi ilişki ispat edilmiştir. Davalının bu 21 adet fatura ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu faturalar yönünden kendi defterlerinde ödeme kaydı bulunmakta ise de ödemeye ilişkin belge bulunmamaktadır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi rapor ve ek raporları da dikkate alınarak bu 21 adet fatura yönünden davalı tarafın ödeme hususunu ispat edilemediği anlaşılmıştır. Davacı 21 adet faturaya ilişkin toplam 26.289,14 TL’yi tarafların ticari defter ve kayıtları ile bilirkişi raporu da dikkate alınarak ispatlamıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun denetime açık, objektif, yeterli, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir.
İcra takip dosyasına dayanak kalan 17.153,19 TL’lik bedele ilişkin,… numaralı 983,48 TL bedelli, … numaralı 1.299,83 TL bedelli, … numaralı 4.957,20 TL bedelli, … numaralı 4.923,08 TL bedelli ve … numaralı 4.989,60 TL’lik bedelli toplam 5 adet fatura davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almamaktadır. Davalı vekili ve davalı şirket mahkememizin … tarihli celsesi 1 ve 2 nolu ara kararları gereğince teslim iddiasını kabul etmemişlerdir. Bu 5 adet fatura asıllarında mahkememize sunulmaması nedeniyle … tarihli celse 1 nolu ara kararda da belirtildiği üzere imza incelemesi talebi reddedilmiştir. Davacı vekili bu 5 adet faturalar yönünden mal teslim iddiasının kanıtlayamamıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 5 adet fatura yönünden davacı tarafa yemin delilini hatırlatmış, davalı şirketin yemin tarihinde yetkilisi tarafından yemin edildiğinden davanın ispatlanan 26.289,14 TL fatura bedeli uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacak ticari defter kayıtları ile belirli olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına konu davalının itirazının kısmen iptali ile, 26.289,14 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-İcra İflas Kanunu’nun 67/2. Maddesi uyarınca haksız itiraz sebebiyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.795,81 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 741,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.053,92 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 741,89 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 771,09 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4 müzekkere gideri 37,20 TL, 12 tebligat gideri 136,00 TL, bilirkişi ücreti 350,00 TL, kep reddiyat gideri 0,80 TL ve 2 elektronik tebligat gideri 11,00 TL olmak üzere toplam 535,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesap edilen 323,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30 TL, BAM posta gideri 66,00 TL, 3 elektronik tebligat gideri 18,70 TL ve kep reddiyat gideri 0,75 TL olmak üzere toplam 206,75 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 81,64 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*