Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/22 E. 2022/488 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Kabul
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 2007 yılından beri davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı Kooperatif Yönetim Kurulunun … sayılı kararı ile alınan ortaklıktan çıkarma kararında 20.460,00-TL borcun zamanında ödenmediğini, iki ihtarnamede verilen süreler içerisinde 1.000,00-TL ödendiğini, 19.460,00-TL’nin ödenmediğini, bu nedenle müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını, ortaklıktan çıkarma kararının Kayseri 8. Noterliğinin *** yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkiline tebliğ edildiğini, ortaklıktan çıkarma kararının yapılacak ilk genel kurulda görüşülmesi talebi ile karara itiraz ettiklerini, bu hususta davalı kooperatif yönetim kuruluna Kayseri 4. Noterliğinin *** yevmiye numaralı 18.10.2021 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnamenin *** tarihinde kooperatife tebliğ edildiğini, davalı kooperatifin Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın *** tarihinde gerçekleştirildiğini, bu toplantının 12 numaralı gündem maddesinde ortaklıktan çıkarma kararlarının görüşüldüğünü, bu madde kapsamında sadece … ve …’ın ortaklıktan çıkarma kararlarının oylandığını fakat müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının görüşülmediğini, bu nedenle müvekkilinin ortaklıktan çıkarma kararının hukuka aykırı olup iptalinin gerektiğini, müvekkilinin borcunu ödemediği takdirde ihraç edileceğine ilişkin, PTT Müdürlüğünden 18.05.2021 tarihli -*** sayılı taahhütlü mektup ile ilk ihtarname gönderildiğini, yine PTT Müdürlüğünden 15.06.2021 tarihli-*** sayılı taahhütlü mektup ile ikinci ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamelerin kanuna uygun olarak gönderilip gönderilmediğinin tespitinin gerektiğini, müvekkili adına noter aracılığıyla yaptıkları itirazların dikkate alınarak genel kurul toplantısında ilgili gündem maddesinde görüşülmesinin kanuni bir zorunluluk olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunca, müvekkilin ihraç kararının gündeme alınmamasının kooperatifin kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğundan bahisle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile müvekkiline isabet eden daire üzerine tedbir konulmasına, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ve müvekkili hakkında alınan ortaklıktan çıkarma kararının iptali ile kooperatif ortaklığının devamına ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davanın kooperatif yönetim kuruluna karşı açılmasının mümkün olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının itirazı hakkında genel kurulda karar alınamaması nedeni ile izah edilen yasal mevzuat gereği üyeliğinin devam ettiğini, davacıdan talep edilen ödemelerin kooperatifin kesinleşmiş genel kurul kararlarına dayalı olarak tahsil edildiğini, kooperatif genel kurullarında alınan tüm kararların iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğunu ve bu kararların birer sözleşme hükmünde olduğunu, davacının genel kurullara katıldığını ve alınan kararların iptali yönünde herhangi bir dava açmadığını, alınan kararların kesinleştiğini, davacının yeniden yapılan hesaplar nedeni ile kendisine çıkarılan borcu ödediğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin *** esas sayılı dosyasının işbu dosyada bekletici mesele yapılmasının bu dava yönünden hukuki dayanağı bulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilerek tüm yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca ortaklıktan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali isteminden ibarettir.
Davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları, Kayseri C. Başsavcılığı’nın *** sayılı soruşturma dosyasının uyap kayıtları, Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde bulunan davalı kooperatife ilişkin kayıtlar, davalı kooperatif vekili tarafından sunulan kooperatif kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinin 2. Ve 7.paragrafında ve duruşmadaki beyanlarında davacının üyeliğinin devam ettiğini kabul etmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesi “..Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır” hükmünü havidir.
Somut olayda davacı aleyhinde, davalı Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından, Kooperatifler Kanunu’nun 16/2. maddesinde belirlenen usule uygun olarak birinci ve ikinci ihtarnamenin düzenlendiği, ihtarnamelerin kanunda ve Yargıtay kararlarında aranan şekil şartlarını taşıdığı, davacının birinci ve ikinci ihtarnamede yazan borcu ödememesi üzerine davalı kooperatif yönetim kurulunun davacı aleyhinde ihraç kararı verdiği, söz konusu karar ile öncesindeki birinci ve ikinci ihtarın davacı tarafından tebliğ alındığı, davacının ihraç kararına karşı genel kurulda görüşülmek üzere itiraz ettiği, itirazın gündeme alınmakla birlikte genel kurulda görüşülmesinin unutulduğu taraflar arasında çekişmesizdir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davacının genel kurula itiraz ettiğini, genel kurulda tartışma çıkınca davacının itirazı ve davacının üyeliği hakkında herhangi bir karar alınmasının unutulduğunu, davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğini kabul etmiş ve davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını ileri sürmüştür. Mahkememizce öncelikle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmuştur.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/8774 Esas 2016/2290 Karar sayılı içtihadında ayrıntısı ile ifade edildiği üzere; “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/4. maddesi uyarınca, yönetim kurulunun alacağı ihraç kararı üzerine ortak, genel kurula itiraz edebileceği gibi, mahkemeye iptal davası da açabilir. Anılan Kanun’un 16/3-4 ile 4. maddeleri davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2. ve 3. maddelerinde “Ortak çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.” hükmüne yer verilmiştir. Bir üyenin yönetim kurulunun ihraç kararına itirazı ihraç kararının iptali davasından önce yönetimce genel kurula intikal ettirilmiş ve üye aleyhine davadan önce karar verilmiş ise, davanın yönetim kurulu kararına karşı açılmadığı, genel kurulca verilen karara karşı süresinde itiraz davası olarak açıldığı kabul edilerek, bundan sonra davanın esasına girilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, ortaklık devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi; şayet yargılama aşamasında bu itiraz genel kurula intikal ettirilmiş ise genel kurul kararı sonucu beklenilerek bu karar ortak aleyhine çıktığı takdirde davaya genel kurul kararının iptali olarak devam edilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağının düşünülmesi; itiraz genel kurula davadan önce ya da sonra intikal ettirilmemiş ve intikal ettirilmeyecekse, üyeliğin askıda ve devam ettiği, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Genel kurulun, üyenin ihraç kararına yaptığı itirazı üzerine esasen yetkisinde olan itirazı görüşerek karara bağlaması halinde, artık itirazın geç yapıldığına bakılmaksızın, ya da üyenin ihracının gündeme alınması üzerine genel kurulun kendiliğinden görüşüp karar bağlaması halinde davanın ihracı onaylayan genel kurul kararının tebliğinden itibaren üç ay içerisinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.”
Somut olayda, yukarıda değinilen içtihat çerçevesinde değerlendirme yapmak gerekirse; davacı, ihraç kararının tebliğini takip eden ilk genel kurulda görüşülmek üzere karara itiraz etmiştir. Fakat söz konusu itiraz gündeme alındığı yani genel kurula intikal ettirildiği halde ilk genel kurulda görüşülmesi unutulmuştur. O halde davacının üyeliği askıdadır ve devam etmektedir. Fakat yukarıda belirtilen içtihattan farklı olarak somut olayda davacının itirazı gündeme alınarak genel kurula intikal ettirilmiş fakat görüşülmesi unutulmuştur. Davalı kooperatif tacirdir ve basiretli davranma yükümlülüğü nedeni ile gündem maddelerinin müzakere edilip oylanmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu olayda olduğu gibi müzakere edilmesi unutulan bir madde var ise Yönetim Kurulu’nun ivedi bir şekilde kooperatif genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırmakla ve itirazın oylanmasını saplamakla yükümlüdür ancak somut olayda böyle bir iddia ve delil de ileri sürülmemiştir. Nitekim genel kurula yapılan bir itirazın süresiz-belirsiz süreli bir şekilde askıda kalması düşünülemez. Zira kooperatif ile üyesi arasındaki ilişki dinamik bir ilişkidir; ilişkinin kurulmasından son bulmasına kadar, taraflara karşı hak ve yükümlülükler yükler. Davacının en erken bir yıl sonra yapılacak diğer olağan genel kurula kadar dava açmadan beklemesi düşünülemez zira ilerleyen bir tarihte yapılacak genel kurulda davacının itirazı davacı lehine kabul edilir ise bu kez davacının üyeliğinin askıda olduğu süre boyunca kooperatife karşı olan akçalı yükümlülüklerini ödememesi nedeni ile ortaya çıkacak başta faiz zararı olmak üzere bir çok zarardan kimin sorumlu olacağı hususunda yeni yeni hukuki ihtilaflar ortaya çıkar. Hukuk düzeni ise taraflar arasındaki hukuksal sorunları derinleştirmeyi ve artırmayı değil, en kısa zamanda en doğru şekilde sonuçlandırmayı hedefler. İzah edilen nedenle mahkememizce davacının dava açmakta hukuki yararının olduğu sonucuna varılmış ve esastan yargılamaya devam edilmiştir.
Hakkında üyelikten ihraç kararı verilen üyenin bu karara karşı iptal davası açmaktaki amacı davanın kabul edilerek ihraç kararını iptal ettirmektir. Yani davanın kabul edilmesi halinde davacı yararına doğacak sonuç davacının üyeliğinin devam etmesidir. Somut olayda davalı vekili cevap dilekçesinde (2). ve (7). sayfalarda açıkça davacının üyeliğinin devam ettiğini kabul etmiş ve davalının vekâletnamesinin incelenmesinde davayı kabul yetkisinin olduğu görülmüştür. Mahkememizce öncelikle davanın niteliği itibari ile davalının davayı kabul edip edemeyeceği üzerinde durulmuştur. Dava kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Şayet işbu dava, davacının peşin bedelli-sabit fiyatlı üye olduğunun tespiti talebine yönelik bir dava olsa idi, bu durumda davalının davayı kabul yetkisi olmayacaktı zira kabul iradesi nedeni ile kooperatifin diğer üyeleri aleyhinde eşitsizliğe sebebiyet verilebilirdi. Ancak dava kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, bu davada davalının talebi kabul etme yetkisi vardır çünkü böyle bir karar alınması, diğer üyelerin lehine sonuç doğurmaktadır. Zira davalı kooperatif alacak iddiasını, kesin maliyet bedeline dayandırmaktadır ve hesaplanan kesin maliyet bedeli, ne kadar çok üyeye paylaştırılırsa diğer üyeler lehine maddi kazanım oluşacak; bu durum da tüm üyelerin menfaatine olacaktır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin, davacının hâlihazırda kooperatif üyesi olduğunu kabul etmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
İzah edilen nedenle mahkememizce davanın kabul nedeni ile kabulüne, davacı aleyhinde davalı Kooperatif Yönetim Kurulu’nun *** karar sayılı ortaklıktan ihraç kararının iptaline karar verilmiş; usul ekonomisi ilkesi gereği ihtarname içeriğindeki borcun miktarı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Neticeten yukarıda belirtilen nedenlerle davanın kabul nedeni ile kabulüne, davacı aleyhinde davalı Kooperatif Yönetim Kurulu’nun*** karar sayılı ortaklıktan ihraç kararının iptaline karar verilmiş, davalı vekilinin davacının üye olduğunu ön inceleme duruşmasından önce cevap dilekçesi ile kabul ettiği ve davalının davacının dava açmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek harç ve yargılama giderleri HMK’nun 312. maddesi uyarınca davalı üzerinde bırakılmış ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 6.maddesi uyarınca vekalet ücretinin yarısına hükmedilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabulü ile, davalı kooperatif yönetim kurulunun *** sayılı davacının kooperatif üyeliğinden çıkarma işleminin iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davalı taraftan alınması gerekli 80,70-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 80,70-TL peşin harçtan mahsubuna,
3-Davacı tarafın yaptığı 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç, 133,00-TL tedbir talebi harcı ve 49,60-TL posta ücreti olmak üzere toplam 344,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nün 6.maddesi uyarınca 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …

Hakim …