Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/213 E. 2022/625 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Kayseri … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasıyla genel haciz yoluyla takibi geçildiğini, davalının … tarihli borca itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasına sebep olduğunu, müvekkilin kendisi adına ticaretle uğraşan ve çeşitli işler yapmakta olan bir tacir olduğu, her ne kadar davalı tarafta aynı şekilde ticari bir işletmede olsa da müvekkili ve davalı arasında ne takip öncesi ne de takip sonrası hiç bir zamanda ticari ilişki bulunmadığı, müvekkilin davalı borçlu firma ile herhangi bir ticari ilişkisi olmasa da bahsi geçen bu davalı şirketi tanımakta ve bu şirket ile ticari alım satım ilişkisi içerisinde bulunmasa dahi her tacirin yapmakta olduğu gibi ülkede yaşanmakta olan ekonomik kriz nedeniyle diğerleri ile yardımlaşma ve dayanışma sağlayabilmek amacıyla ilişkilerini yakın tuttuğu, davalı borçlunun bahsi geçen ilişkiye istinaden borçlunun müvekkili arayarak çok zor durumda kaldığını, elinde 224.000,00-TL tutarında … tarihli olarak ödemesi gereken çeki olduğunu ödenmediği takdirde şirketin büyük sıkıntıya gireceğini belirterek maddi durumu oldukça iyi olan müvekkilden bu çekin karşılığı olarak 214.000,00-TL geri ödemek üzere borç olarak isteğini ve borç verildiği, davalıya havale olarak gönderilen paranın borç başlığı altında gönderildiği ancak gönderilen ihtarnameye rağmen borçlunun sessiz kaldığı ve ödeme yapmadığı, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin işlerini vekaletle takip eden …’in …’dan … plakalı … marka aracı satın aldığını, ancak aracın devrini üzerine almadığını ancak bu aracı yaklaşık 1 yıl civarında kullandığını, söz konusu bu aracın davacıya satış konusunda davacı ile anlaşıldığını, davacı tarafından …’e araç bedeli olarak dava konusu bedelin … tarihinde müvekkili şirketin hesabına ödendikten kısa bir süre sonra da araç devrinin …’in talimatı ile … tarafından gerçekleştirildiğini, yani davacı tarafından ödenen dava konusu bedelin davacının müvekkili şirketin işlerini takip eden …’den aldığı aracın bedeli olup, müvekkili şirkete borç olarak verildiğinden kesinlikle bahsedilemeyeceğini davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyanın, Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi neticesinde mahkememize gelmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamasına bu esas üzerinden devam edilmiştir.
Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas (İstanbul Anadolu … İcra Dairesi …) sayılı takip dosyası, Kayseri … Noterliği’nin …tarih … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin … ve … plakalı araçlara ilişkin kayıtları, davacının davalı şirkete yaptığı eft’lere … Bankası’ndan gelen dekontlar, davacının davalı şirkete yaptığı eft’lere … bank T.A.Ş.’den gelen dekontlar, Kartal … Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, Türkiye Cumhuriyet … Bankası’nın … tarihli cevabi yazısı, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin … tarihli cevabi yazısı ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas (İstanbul Anadolu … İcra Dairesi …) sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun Yatırım Madencilik Nak. Bet. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, 214.000,00-TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tanık … duruşmada:”Ben davalı şirkette müdür olarak çalışmaktayım. Ayrıca vekaletende işlerinide yürütmekteyim. Davacı …’i ise İstanbuldan Muhammet Türk isimli bir şahısla geldiğinde tanışmıştık, bizim ocakta hurdalarımız vardı, biz bu hurdaları onlara satmıştık. Kendiside ortaktı. Sonradan biz bu işleri yaptıktan sonra bize bir para yolladılar, bunun karşılığında ise … marka arabamız vardı. Araç … adına kayıtlıydı. Şirketin yada benim üzerime almamıştık. … aracı …’e devretti, gönderilen para arabaya karşılık olarak gönderilmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada:”Davalı şirket ile işyeri olarak çalışmaktayız. …’de benim arkadaşımdır. Benim 2012 moder … aracım vardı, bu aracı …’e 270.000 TL bedelle sattım. Üzerinde birkaç kredi borcu vardı, istersen kapatıp devrini vereyim dedim, oda önemli değil ne zaman borcu bitti o zaman alırız dedi. Taksit bitincede teklif ettim. Aracın satışını verebilirim dedi, oda önemli değil satış sende dursun ben zaten arabayı satacağım dedi. Ondan 3/4 ay sonra beni notere çağırdılar, ben aracı sattım dedi. Hatta … ile sözleşme yaptım, sözleşmede bir kaza bela olur ise kullanan kişide sorumluluk olsun diye düşündüm. … aracı kullanırken de trafik kazası yaptı. Alkollü olduğu için %100 kusur kendisinde olduğu için kasko şirketine de parayıda … ödedi. Aracı noterde buluştuğumuzda sattığını söyledi, sattığını söylediği kişiye aracı söylediği kişiye Organize 10.Noterde devrettim. Benim başka olayla bilgim görgüm yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesi duruşmasında:”Ben …’i tanırım. Mahalleden arkadaşımdır. Cep telefonu alım-satımı ile uğraşıyorum bir gün beni aradı. Kayseride’yim hurda alımına geldim. Burada … var sen tanıyormuşsun çekinin yazdırılacağını son gün olacağını söyledi. benden borç para istedi vereyim mi diye sordu. Bende Kayseriye gider gelirim. … benim arkadaşımdır. Serdar Temuçin’de …’ün arkadaşıdır. …’i bu şekilde tanımıştım Yakup beni arayınca arada da … olduğu için ver diye söyledim. … ‘la … ‘un arasında hiç bir ticari ilişki sağlanmamaktadır. Hatta ben parayı resmi hesabına göndermesi ve borç olarak gönderdiğini de yazmasını söyledim.Yakup’da bu şekilde göndermiştir. Bana anlattığı budur…. bana okuduğunuz şirketin sahibidir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesi duruşmasında;”Biraz önce dinlenen tanık … ve davacı … benim arkadaşlarımdır. Bir gün … ile beraberken kendisini … aradı ve … isimli şahsın çekinin son günü olup yazdırılacağını beyan ederek kendisinden borç para istediğini söyledi. Kemal abi de vermesini söyledi hatta kefil bile oldu ki bu nedenle … ile Kemal abinin aralarının açıldığını biliyorum. Hatta … abi o konuşmada …’e resmi kanaldan bankadan gönder ve borç olarak gönderdiğini de yaz diye tembihledi ancak … ödemeyecince konu davaya dönüştü. … bana okuduğunuz şirketin sahibidir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili tarafından yemin deliline başvurmayacaklarına ilişkin beyan dilekçesi ve ekinde Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne ait 2 adet emsal karar örneği sunulmuştur.
HMK’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190. maddesinde;“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü üzerinde taşıyacaktır. İkinci fıkrada ise, karinelerin varlığı hâlinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, icra dosyası, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından banka havalesi yoluyla yapılan 214.000,00-TL ödemenin “Borç” açıklamasıyla gönderildiği görülmüştür. Davalı 214.000,00-TL ödemenin daha önce davacı tarafından alınan aracın bedelinin ödemesi olduğunu belirterek, ödünç ilişkisini inkar etmiştir. Davalı bu şekilde, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü değişmeyecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 555. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibariyle bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) havaleyi gönderen tarafın ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarihli 2013/11284 esas, 2013/24182 karar sayılı emsal kararı) Aynı dairenin … esas, … karar sayılı emsal kararında da “Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında havale ile gönderilen paranın borç olarak verildiği hususunda ispat yükü davacıya aittir. Dekontta yazan “borç ibaresi” ifadesi kesin olarak borç verme anlamını taşımadığına göre davacının borç para verme iddiası sübut bulmamıştır.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından 214.000,00-TL gönderildiğine ilişkin dekontta paranın “borç” açıklaması ile gönderildiği, emsal Yargıtay ilamında belirtildiği üzere bu ibarenin borç verildiği hususunu göstermeyeceği, ispat yükü kendisinde olan davacının borç verme iddiasını dekont ile ispat edemediği, açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İtirazın iptali davasında borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için takibin haksız olması, davacı alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davasını açıp yürütmekte kötüniyetli olması gerektiği, alacaklının kötü niyetli olduğu konusunda ispat yükünün davalı borçluda olduğu, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu yönünde mahkememizde bir kanaat oluşmadığından, şartlarının oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 80,70-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 2.584,59-TL peşin harçtan mahsubuna, artan 2.503,89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 32.960,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …