Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2022/921 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM :…
KATİP : …

A) … ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVACI :TÜRKİYE … BANKASI …
VEKİLİ :Av….

DAVALILAR :1-…
2-…
3-…
VEKİLİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …

B)BİRLEŞEN … ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVASINDA:
DAVACI : TÜRKİYE … BANKASI …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
BİRLEŞTİRME TARİHİ : …

KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/12/2022
Mahkememize açılan asıl ve birleşen dava dosyaları üzerinden görülen itirazın iptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) 2021/249 ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Kayseri Şubesi ile davalı … Optik A.Ş. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen davalı şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, diğer davalıların ise söz konusu genel kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu nedenle asıl borçlu gibi ana para ve tüm fer’i borçlardan sorumlu olduklarını, söz konusu genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirket lehine davaya ve takibe konu banka teminat mektuplarının düzenlenip ve verildiğini, teminat mektuplarının … tarihinde nakde dönüştüğünü, davaya konu Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip açıldığını belirterek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalıların %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkûm edilmelerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği alacakların 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolması itibariyle zamanaşımına uğradığını, gerek eski Borçlar Kanunu, gerekse Türk Borçlar Kanunu gereğince, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacağın on yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan teminat mektubunun tarihinin 2000 yılına, teminat mektubunun dayanağı olan kredi sözleşmelerinin ise 1995-1996 yıllarına ait olup, zamanaşımı süresinin dolduğunu, iddiaların eski bir döneme dayandığını, TTK’nun 82. maddesinde belirlenen on yıllık defter ve belge saklama sürelerinin dahi dolduğunu, davacının dosyaya sunduğu Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … sayılı ihtarnamesinden anlaşıldığı üzere, davacının 2005 yılında dava konusu ettiği teminat mektupları yönünden mektupların iadesini veya mektup bedellerinin yatırılmasını ihtarname kanalıyla talep ettiğini, ancak 2021 yılına kadar bu konu ile ilgili olarak davacı tarafından herhangi bir yasal işlem yapılmadığını, dosyaya sunulan sözleşmelerde davalı … ve … ‘nın iddia edilen borçlar yönünden herhangi bir imzası, beyanı, irtibatı veya sorumluluğunun bulunmadığını, bu sözleşmeler incelendiğinde davalı …’ın veya …’nın, borca dayanak olduğu iddia olunan kredi sözleşmelerinde ne müşterek ve müteselsil kefil olarak ne de başka herhangi bir sıfatla ismi, imzası veya beyanı bulunmadığını, davacının 2005 tarihli bir mahkeme ilamının alacağın dayanağı olduğunu iddia etmesine karşın 2021 yılında bu alacakla ilgili ilamsız icra takibine giriştiğini, davacının sunduğu teminat mektuplarında …’in isminin geçtiği ancak davacı tarafından sunulan evraktan, mektupların neye istinaden veya hangi sözleşmeye dayanılarak düzenlendiğinin net olmadığını, icra takibinde takibe dayanak belge sunmayan davacının, itirazın iptali davasında icra dosyasında var olan belgeler dışında başka belgelere dayanamayacağını belirterek davanın reddi ile davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B)BİRLEŞEN … ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVASINDA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kayseri Şubesi ile davalı … Optik A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, dosya davalısının da söz konusu krediyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu nedenle asıl borçlu gibi anapara ve tüm fer’i borçlardan sorumlu olması gerektiğini, kredi sözleşmeleri kapsamında adı geçen şirket lehine banka teminat mektupları düzenlendiğini ve verildiğini, teminat mektuplarının … tarihinde nakde dönüştüğünü ve davaya konu Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ayrıca asıl borçlu, kefil olan davalının ve diğer kefillerin kredinin geri dönüşü konusundaki edimlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkili banka tarafından hesaplarının kat edildiğini ve davalıya Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesi ve hesap özetinin gönderildiğini, kat ihtarnamesinde davaya konu teminat mektupları bakımından depo ihtarında da bulunulduğunu, ayrıca davaya ve takibe konu banka teminat mektupları bakımından Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında depo talep davası açtıklarını ve davanın kabulüne dair verilen kararın kesinleştiğini, davalının icra dosyasına yaptığı itirazların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, herhangi bir belge ve delile dayanmadığından bahisle davanın kabulü ile davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya borçlusunun … isimli şirket olduğunu, müvekkilinin bu dava ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin vergi kaydının da bulunmadığını, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu bu nedenle yetkili icra dairesinin İstanbul … Daireleri ve yetkili mahkemenin de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin başlatılan takipten dolayı davacı tarafa hiç bir borcu bulunmadığını, daha önce hesabın kat edilmediğini ve müvekkiline bir ihtar veya borç tebliği gelmediğini, ayrıca zamanaşımı itirazlarının itirazlarının bulunduğunu, müvekkilin davacı banka ile imzaladığı bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin adına atılı imzalara itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu kredi için eş rızasının da bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı tarafça Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ilamına, … ve … nolu teminat mektupları ve ödeme dekontlarına, hesap özeti ekli ihtarnameye, banka kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Asıl dava dosyasında davalılar tarafından Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, bilirkişi incelemesine, davalı şirketlerin defter ve kayıtlarına, banka defter ve kayıtlarına, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmelere, ihtarnamelere, teminat mektuplarına, dekontlara, Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına, mahkeme ve savcılık dosyalarına, gümrük müdürlüğü, vergi dairesi ve defterdarlık belge ve kayıtlarına ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Birleşen dosyada davalı tarafça … Belediyesi’nin davalı adres kayıtlarına, icra dosyasına yapılan itiraz dilekçesine, tanık anlatımlarına, bilirkişi incelemesine ve vekaletnameye delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
… bank Kayseri Şubesi’ne müzekkere yazılarak banka ile davalılar arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, ihtarnamenin tebliğ belgesi, ihtarnamenin masraf makbuzu, faiz uygulamasına ilişkin tebliğ olmak üzere kredi ile ilgili tüm belgelerin okunaklı birer örneği celp edilmiştir.
Davacı bir kısım delillerini dilekçesi ekinde dava dosyasına sunmuştur.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Memurluğu’na müzekkere yazılarak … Optik ve Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile … İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.’nin kuruluştan itibaren hissedarlarının ve yetkili temsilcilerini gösteren belgeler celp edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi …. tarihli raporunda özetle; “1-Davacı Bankanın davalı asıl borçlu … Optik ve Elekt. San. Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 15.300,00 -TL işlemiş faiz ve 765,00-TL BSMV olmak üzere toplam 116.065,00-TL nakit alacağının bulunduğu, 2-Davaya ve konu olan teminat mektuplarının banka tarafından … tarihinde düzenlendiği, teminat mektuplarının düzenlenme tarihi itibariyle mevcut bulunan davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan: -… tarihli 30.300,00-TL ve … tarihli 31.800,00-TL miktarlı kredi genel sözleşmelerinde diğer davalılar … ve … İnş. Taah. A.Ş.’nin kefalet imzalarının bulunmadığı, -… tarihinde 2.600.000,00-USD tutarında imzalanan ve … tarihinde 1.300.000,00-USD limit artırımı yapılan kredi genel sözleşmesinde sadece davalı …’nın 3.900.000,00-USD tutarında müteselsil kefalet imzasının bulunduğu görüldüğünden davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik ve Elekt. San. Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 15.300,00-TL işlemiş faiz ve 765,00-TL BSMV olmak üzere toplam 116.065,00-TL nakit alacağına davalı …’nın müteselsil kefaletinin bulunduğu, – Teminat mektubu düzenlenmesinden sonra davacı banka ile davalı asıl borçlu … Optik Ve Elekt. San. Tic. A.Ş. arasında çok sayıda kredi genel sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmelere diğer davalı … İnşaat Taah. A.Ş.’nin 3 adet kredi sözleşmesinde toplam 3.772,000-USD tutarında ve … tarihli kredi sözleşmesinde 500.000,00-TL tutarında müteselsil kefaletinin bulunduğu, 3-Banka ile asıl borçlu arasında 2000 yılı ile 2004 yılları arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerinin bankada mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı konusunda sözleşmede tarafların kabulüne sunulmuş açık bir hüküm bulunmadığı ayrıca taraflar arasında da bu konuda varılmış bir uzlaşma olduğuna dair belge bulunmadığı, 4-İcra takip tarihinden sonra 100.000,00-TL asıl alacak tutarına %22,10 oranında temerrüt faiz oranı uygulanabileceği” yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin ayrı ayrı rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Takip dayanağı alacak nakde dönen teminat mektubunun tazmin kredisi olup, sözleşmede nakde dönen krediler yönünden asıl ve birleşen davalı kefillerin sorumlu olduklarını açıkça düzenleyen bir hüküm yoktur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu verilmesine ilişkin sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarihli, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). Kefilin borçtan sorumlu olması için kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerekmektedir. Kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığı aranmakta olup, Yargıtay içtihatlarında da önceden belirlenmemiş borcun sözleşme ile üstlenilen edime ek teminat gösterme borcu olarak kabul etmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018/19-689 Esas ve 2018/1624 Karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/3637 Esas 2018/6380 Karar sayılı içtihadı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2019/424 Esas ve 2019/1333 Karar sayılı kararları bu yöndedir. İzah edilen nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. A)Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı asıl davasında; davacının davalı … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. aleyhindeki davasının zamanaşımı nedeni ile reddine, davacının diğer davalılar aleyhindeki davasının reddine, davalıların şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,… B)Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı birleşen davasında; davanın reddine, davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı asıl ve birleşen dosya davacı ve birleşen dosya davalı vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nce icra kılınan istinaf incelemesi sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamı ile “… Davacı banka tarafından davalı … … A.Ş. hakkında Gümrük Müdürlüğü’nce uygulanacak gümrük vergi ve resimlerinin teminatı olmak üzere süresiz/vadesiz … tarihli, … ve … sayılı teminat mektuplarının düzenlenerek Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne verildikleri, davacı banka tarafından … tarihinde teminat mektuplarının karşılığının ödendiği, ödenen bu bedellerin tahsili amacıyla Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı sabit olup davacı kurum yönünden mektubun tazmin koşullarının/ olgusunun hangi tarihte gerçekleşmiş olduğu, başka bir deyişle teminat mektubundan doğan alacağın muaccel hale geldiği mahkemece araştırılmadan 818 sayılı BK’nun 128. ve 133. maddeleri uyarınca teminat mektubunun tazmin talebinde bulunulmasının zamanaşımını kesen bir neden olmadığı gözetilmeden davalı asıl borçlu yönünden davanın zaman aşımı yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Yukarıda değinilen Yargıtay kararları uyarınca teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin gerçekleşmesi ve muhatabın ödeme talebinde bulunmasıyla zamanaşımının işlemeye başlayacağından mahkemece asıl borçlu yönünden davaya konu teminat mektupları yönünden garanti edilen alacağın ne zaman muaccel hale geldiği araştırılarak, teminat mektuplarının düzenlenip Gümrük İdaresi’ne verildiği tarihten sonra gümrük idaresince teminat mektubuna bağlı riskin ne zaman gerçekleştiği, davacı kurumdan ne zaman tazmin talebinde bulunulduğu ve davacı tarafça ne zaman ödeme yapıldığı, yine bu süre zarfında davacı banka tarafından Gümrük Müdürlüğü’nce teminatın sonlandırıldığına yine davalılar tarafından yönelik bir yazı alınıp alınmadığı gerektiğinde bilirkişi marifetiyle araştırılarak teminat mektubunun muaccel olduğu tarih belirlenerek garanti edilen alacağın muacell olduğu tarihten itibaren 10 yıllık sürenin dolup dolmadığı araştırılmak, teminat mektubu ile garanti altına alınan alacağın zaman aşımına uğradığının tespiti halinde kefiller hakkında 818 sayılı BK’nun 134/1-2 maddesi hükümleri dikkate alınmak, alacağın zaman aşımına uğramadığının tespiti halin de ise gerçek kişi kefiller yönünden kefillerin kefil oldukları tarihler, davacının icra takibinde bulunduğu tarih 818 saylı yasanın 125. maddesi 6100 sayılı TBK’nun 598/3.maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5/2. maddesi birlikte değerlendirilmek suretiyle takip tarihi itibari ile TBK’nun 598. maddesi ve Uygulama Kanunu’nun 5/2. maddesinde düzenleme yeri bulan on yıllık hakdüşürücü süre ile bir yıllık ek sürenin geçip geçmediği değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar ve … tarih sayılı ilamı incelendiğinde; davaya konu teminat mektuplarının … tarih … numaralı 13.000,00-TL bedelli, … tarih … numaralı 40.000,00-TL bedelli; … tarih … numaralı 25.000,00-TL bedelli; … tarih … numaralı 60.000,00-TL bedelli, … tarih … numaralı 100.000,00-bedelli, … tarihli … numaralı 130.000,00-TL bedelli teminat mektupları oldukları mahkemece davanın kabulü ile belirtilen mektup bedellerinin depo edilmesine karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu teminat mektupları ise Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenmiş olup … tarih … numaralı 50.000,00-TL bedelli ve … tarih … numaralı 50.000,00-TL bedelli teminat mektuplarıdır. Bu durumda her iki davaya konu teminat mektuplarının farklı olduğu sabit olup eldeki davaya konu teminat mektupları ile garanti altına alınan riskin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması zaman aşımı itirazının buna göre irdelenmesi gerekecektir.
Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin kabulüne davacının istinaf nedenlerine göre davalıların istinaf talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.

Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden, davacı tarafın istinaf itirazları değerlendirilmeden HMK’nun 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-a.6. maddesi gereğince mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine …” karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Yapılan duruşmada … Bank A.Ş. Kayseri Şubesi’ne müzekkere yazılarak … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nin edimini teminen Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenen … tarihli … … seri numaralı, 50.000.000.000,00-TL bedelli ve … tarihli … … seri numaralı 50.000.000.000,00-TL bedelli teminat mektuplarının muhatap tarafından hangi tarihte tazmin talebinde bulunulduğunun ve kime, hangi tarihte, ne miktarda ödeme yapıldığının sorulmasına, buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. Bu konuda … tarihinde yazılan müzekkeremize davacı banka vekili tarafından … tarihli dilekçe ile yanıt verilmiş, dilekçe ekinde anılan teminat mektuplarının ve ödeme dekontlarının örneği sunulmuştur.
Daha sonra dava dosyamız, önceki raporu sunan bilirkişiye tevdii edilerek; gerek Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamında işaret edilen hususlar, gerek … tarihli celsenin (1) numaralı bendinde yapılan ihtarat, gerek asıl ve birleşen davada tarafların önceki rapora vaki itirazları ve gerekse asıl ve birleşen davada tarafların istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri hususlar tek tek denetlenerek itirazları karşılar mahiyette ek rapor düzenlenmesi konularında HMK’nun 281/2. maddesi uyarınca ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; ” Davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 15.300,00-TL işlemiş faiz ve 765,00-TL BSMV olmak üzere toplam 116.065,00-TL nakit alacağının bulunduğu, davaya ve konu olan teminat mektuplarının banka tarafından … tarihinde düzenlendiği, teminat mektuplarının düzenlenme tarihi itibariyle mevcut bulunan davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında; … tarihinde 2.600.000,00-USD tutarında imzalanan ve … tarihinde 1.300.000,00-USD limit artırımı yapılan kredi genel sözleşmesinde sadece davalı …’nın 3.900.000,00-USD tutarında müteselsil kefalet imzasının bulunduğu görüldüğünden davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 15.300,00-TL işlemiş faiz ve 765,00- TL BSMV olmak üzere toplam 116.065,00-TL nakit alacağına davalı …’nın müteselsil kefaletinin bulunduğu, teminat mektubu düzenlenmesinden sonra davacı banka ile davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. arasında çok sayıda kredi genel sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmelere diğer davalı … İnşaat Taah. A.Ş. firmasının 3 adet kredi sözleşmesinde toplam 3.772,000,00-USD tutarında ve … tarihli kredi sözleşmesinde 500.000,00-TL tutarında müteselsil kefaletinin bulunduğu, banka ile asıl borçlu arasında 2000 yılı ile 2004 yılları arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerinin bankada mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı konusunda sözleşmede tarafların kabulüne sunulmuş açık bir hüküm bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında da bu konuda varılmış bir uzlaşma olduğuna dair belge bulunmadığından, banka ile asıl borçlu arasında teminat mektubu verildikten sonra imzalanan kredi genel sözleşmelerindeki kefaletlerin mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı hususunda takdirin mahkemenizde olduğu, sonucuna varıldığı” belirtilmiştir.
… tarihli rapora karşı taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının karşılanması, yine davacı vekilinin … ve … numaralı nakde dönüşen teminat mektupları yönünden … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide ettiklerini, davalı borçluların bu ihtarnameye … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname ile cevap verdiklerini, bu karşı ihtarname tarihinde temerrüte düşürdüklerini beyan etmiş olmakla davacı vekilinin bu itirazları yönünden temerrüt tarihinin … olduğuna ilişkin alternatifli olarak bu tarihten itibaren temerrüt faizi hesabı yapılması konularında ek rapor tanzimi için HMK’nun 281/2 maddesi gereğince bilirkişiye yetki ve görev verilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 19.890,00-TL işlemiş faiz ve 994,50-TL BSMV olmak üzere toplam 120.884,50-TL nakit alacağının bulunduğu, davaya ve konu olan teminat mektuplarının banka tarafından … tarihinde düzenlendiği, teminat mektuplarının düzenlenme tarihi itibariyle mevcut bulunan davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında; … tarihinde 2.600.000,00-USD tutarında imzalanan ve … tarihinde 1.300.000,00-USD limit artırımı yapılan kredi genel sözleşmesinde sadece davalı …’nın 3.900.000,00-USD tutarında müteselsil kefalet imzasının bulunduğu görüldüğünden davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 19.890,00-TL işlemiş faiz ve 994,50-TL BSMV olmak üzere toplam 120.884,50-TL nakit alacağına davalı …’nın müteselsil kefaletinin bulunduğu, teminat mektubu düzenlenmesinden sonra davacı banka ile davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. arasında çok sayıda kredi genel sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmelere diğer davalı … İnşaat Taah. A.Ş. firmasının 3 adet kredi sözleşmesinde toplam 3.772,000,00-USD tutarında ve … tarihli kredi sözleşmesinde 500.000,00-TL tutarında müteselsil kefaletinin bulunduğu, banka ile asıl borçlu arasında 2000 yılı ile 2004 yılları arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerinin bankada mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı konusunda sözleşmede tarafların kabulüne sunulmuş açık bir hüküm bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında da bu konuda varılmış bir uzlaşma olduğuna dair belge bulunmadığından, banka ile asıl borçlu arasında teminat mektubu verildikten sonra imzalanan kredi genel sözleşmelerindeki kefaletlerin mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı hususunda takdirin mahkemenizde olduğu sonucuna varıldığı” belirtilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamından sonra mahkememizde yapılan yargılama sonunda; bahsi geçen karar ilamı, bankacı bilirkişiden alınan ek raporlar, icra takip dosyası, dosya kapsamında bulunan genel kredi sözleşmeleri, teminat mektupları, ihtarname ve diğer tüm beyan belge ve deliller incelenmiştir.
Dava; Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenmiş olup … tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL bedelli ve … tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL bedelli teminat mektuplarının tazmini amacıyla banka tarafından başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konuları; birleşen dosyada davalı …’ın yetki ilk itirazının kabul edilebilir olup olmadığı, Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında asıl ve birleşen dosya davalılarının borca vaki itirazının iptal edilip edilmeyeceği, edilecekse takip ve dava tarihi itibari ile ayrı ayrı davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV tutarının ne olduğu, davalıların zaman aşımı def’ilerinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenmiş olan … tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL bedelli ve … tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL bedelli teminat mektuplarının takibe dayanak yapıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmeleri irdelendiğinde; davacı banka tarafından birden fazla kredi sözleşmesi sunuşmuştur. Söz konusu genel kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu davalı … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. olup, diğer davalıların ise müteselsil kefil oldukları sözleşmeler aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

Sözleşme Tarihi
Sözleşme Tutarı
Limit Artışı
Kefiller
1
….
30.300,00 TL

1….
2….
3…. 4…. 5….
6….
2

31.800,00 TL
3.000 TL
1….
2….
3…. 4…. 5….
6….
3

2.600.000 USD
1.300.000 USD
1…. 2….
3….
4….
5….
4

180.000 TL

1….
2….
3….
4…. 5….
5

300.000 TL

1….
2….
3….
4….
5….
6

1.300.000 USD

1….
2….
3….
4….
5….
7

1.300.000 USD

1….
2….
3….
4….
8

1.092.000 USD

1….
2….
3…. A.Ş.
4…. Şti
5…. Kimya Şti
9

110.000,00 TL
390.000 TL toplam 500.000 TL
1….
2….
3…. A.Ş.
4…. Şti
5…. Kimya Şti
6…. Deri A.Ş.
7…. Mağaza A.Ş.
10

1.300.000 USD

1….
2….
3…. A.Ş.
4…. Şti
5…. Kimya Şti
6…. Deri A.Ş.
7…. Mağaza A.Ş.
11

780.000 USD

1….
2….
3…. A.Ş.
4…. Şti
5…. Kimya Şti
6…. Deri A.Ş.
7…. Mağaza A.Ş.
12
tarihsiz
1.300.000 USD

1….
2….
3….
4….
5….

Her bir davalının kefil olduğu sözleşme, yukarıdaki tablonun son sütununda isim kısmı koyu harfle yazılarak belirtilmiştir.
Yetki İlk İtirazı İncelendiğinde; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin 38. maddesinde “… Şu kadar ki, kredi sonradan başka bir şubeye nakledilecek olursa, nakledilen şubenin bulunduğu yer mahkeme ve icra daireleri de yetkilidir. Bu mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınması bankaca müşterinin ikametgahı veya bulunduğu yerin veya kredinin nakledildiği şubenin bulunduğu yerin adli mercilerine başvurulmasına ve kovuşturma yapılmasına engel olmaz. ..” denilmektedir. Sözleşmeye göre davacı bankanın yetkili mahkeme ve icra dairesi konusunda seçimlik hakkının olduğu bellidir. Davaya konu ve takibe dayanak yapılan teminat mektuplarının Kayseri şubesinden verildiği ve kredilerin bu şubeden kullandırıldığı tereddütsüzdür. Davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nin adresi “… Mahallesi, … Bulvarı, No:… , İç Kapı No:… , … / Kayseri”dir. Davacı banka yetkili mahkeme konusunda seçim hakkını Kayseri mahkemeleri ve icra daireleri olarak kullanmıştır. TTK’nun 7. maddesi ile HMK’nun 17. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak düzenlenen ve taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmesinin 38. maddesi kapsamında kredinin kullandırıldığı Kayseri mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı görülmekle birleşen dosyada davalı … vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine ve yine mahkememizin yetkisine yapılan ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmelerinin hükümlerine göre davalıların sorumlu olup olmadıkları irdelendiğinde; sözleşmelerin tamamı 818 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde imzalanmış olup, davalıların sözleşmelerdeki imzalarını inkar etmedikleri görülmüş ve kefaletlerinin geçerli bir şekilde kurulduğu sonucuna varılmıştır.
Davalılardan … Optik ve Elektronik San ve Tic A.Ş. sözleşmede asıl borçlu ve diğer davalılar ise kefil olduklarından, davalıların sorumluluğu ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Genel kredi sözleşmelerinin 10/4. maddesinde “… Banka, bu kredilerle ilgili işlemler, kredilerin teminatları, teminat mektupları dolayısıyla ilgili kanun, kararname ve kararlarda gösterilmiş en yüksek oran veya miktarlarda her türlü komisyon, ücret ve masrafı müşteriden talep etme yetkisine sahiptir. … “, 10/6. maddesinde “… Banka, vadesinde ödenmeyen anapara (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirdikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir. Banka bu şekilde tespit edeceği faiz oranın yürürlük tarihini de serbestçe belirler. “, 39. maddesinde “İşbu kredi genel sözleşmesi daha önce bankanın yukarıda yazılı şubelerince akdedilmiş bulunan genel ve özel nitelikteki tüm taahhütname ve sözleşmelerin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kredi genel sözleşmesinde yer alan yeni ve farklı hükümler yukarıda banka şubeleri, tarih ve no’ları yazılı sözleşme ve taahhütnamelerin ekleri için de aynen geçerli olup, banka; kredi veya kredileri bundan böyle işbu sözleşme uyarınca bir veya birden fazla hesap açma, hesap limitlerini azaltma veya çoğaltma, bakiyeleri sıfıra inen hesapları kapatarak dilediği miktarda yeni hesaplar açma veya dilediği diğer şekillerde ve her türlü kredi ve bankacılık işlemlerinde kullandırmaya yetkilidir. …”, “kefalet şerhi” başlıklı bölümde ise 1. maddede “Kefalet borcu; anapara ile bu sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken her türlü faiz, komisyon, vergi ve vekalet ücretleri ile diğer her türlü masraflar eklenerek hesaplanacak ve müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefilin (kefillerin) sorumluluğu bütün bu hususları kapsayacaktır.”, 8 maddede “Banka, kefil olunan borçlar hakkında tam bir hareket serbestisine sahip olup, kefilin bu yüzden durumunun ağırlaştığını ileri sürerek, bankaya karşı hiçbir iddia ve istek hakkı yoktur. Bankanın, müşterinin yükümlülüklerini bir ve birçok temdit etmesi, borcu taksitlendirmesi, borç için verilmiş rehinleri kısmen veya tamamen geri vermesi, fek etmesi, elden çıkarması, azaltması veya her ne suretle olursa olsun değersiz hale gelmesine sebep olması yahut rehinli senetlerin zamanaşımına uğraması delilleri elden çıkarması hallerinde kefil bunlardan dolayı bankaya karşı bütün haklarından vazgeçtiğini beyan ve kefaletinin aynen devam edeceğini kabul eder.”, 12 maddesinde “Kefil, banka ile müşteri arasındaki genel kredi sözleşmesinin, kefaletin niteliğine aykırı olmayan maddelerinin tamamının uygulanmasını ve bu maddelerde yer alan hususları aynen kabul ve taahhüt eder. Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller, bankanın … Genel kredi sözleşmesinin ve kefalet şerhinin tamamını okuduklarını, anladıklarını, her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığını, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağını kabul ve taahhüt ederler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yazılı sözleşme hükümlerine göre nakde dönüşen teminat mektupları nedeniyle asıl borçlu davalının ve müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalıların sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir.
Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı, … tarihli ilamı incelendiğinde; davaya konu teminat mektuplarının … tarih … numaralı 13.000,00-TL bedelli, … tarihli … numaralı 40.000,00-TL bedelli; … tarihli … numaralı 25.000,00-TL bedelli; … tarihli … numaralı 60.000,00-TL bedelli, … tarihli … numaralı 100.000,00-TL bedelli, … tarihli … numaralı 130.000,00-TL bedelli teminat mektupları oldukları ve mahkemece o yargılamanın sonunda davanın kabulü ile belirtilen mektup bedellerinin depo edilmesine karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu teminat mektupları ise Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenmiş olup … tarihli … numaralı 50.000,00-TL bedelli ve … tarihli … numaralı 50.000,00-TL bedelli teminat mektuplarıdır. Bu durumda her iki davaya konu teminat mektuplarının farklı olduğu sabittir. Ayrıca depo yönünden verilen önceki kararın infaz edilmemesi davacının nakde dönüşen gayri nakdi alacaklarının tahsilinden de vazgeçmiş olduğunu göstermez. Aksi yöndeki davalı savunmalarına itibar edilmemiştir.
Zamanaşımı def’inin irdelenmesinde; davacı banka tarafından davalı … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. hakkında Gümrük Müdürlüğü’nce uygulanacak gümrük vergi ve resimlerinin teminatı olmak üzere süresiz/vadesiz … tarihli … numaralı 50.000,00-TL bedelli ve … tarihli … numaralı 50.000,00-TL bedelli teminat mektuplarının düzenlenerek Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne verildikleri sabit olup bu durumda öncelikle zaman aşımı yönünden hangi kanun hükümlerinin uygulanacağına değinmekte fayda vardır.
Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama şekli Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde;” Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.”
4. maddesinde; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.”
5. Maddesinde; “(1) Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.
(2) Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz. ” düzenlemeleri mevcuttur.
Teminat mektubunun düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K’nun 125. maddesi: “Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava 10 senelik müruru zamana tabidir”; denildiği, B.K’nun 128. maddesi: “Müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder.”; denildiği, YHGK. 27/10/1982 T. 1979/11-1915 E ve 1982/865 s. K. “Teminat mektupları mahiyeti itibariyle 3. kişinin filini taahhüt niteliğinde olup, bunlar için ayrı bir zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu nedenle sorunun B.K 125. maddesine göre çözümlenmesi gerekir.”, denildiği, Yargıtay 11. HD 01/12/2008 T. 2007/11034 E. ve 2008/13662 s. K. “Teminat mektubunda süre/vade sonunda geçersiz kalması için taahhüdün vade sonunda hükümsüz hale geleceğinin sözleşmeye dercedilmiş olması gerekir. Teminat mektubunda böyle bir şartın bulunmadığında, vade tarihi içinde riskin doğması durumunda, bankanın 10 yıllık zamanaşımı süresi boyunca sorumluluğu devam eder”; denildiği, dava konusu mektubun limit içi kesin ve süresiz olarak verilmiş olduğu nazara alındığında, olayın ağırlıklı olarak süresiz teminat mektubu faslında irdelenmesi gerekir.
Teminat mektupları uygulamasının ilk yasal dayanağını Bakanlar Kurulu’nun 1928 yılında kabul ettiği ve Devlet İhalelerinde kullanılan teminat mektupları oluşturmuştur. Daha sonra zaman içerisinde ana işlevi “ilk talepte ödeme garantisi” hiçbir şekilde değişmemekle birlikte, iş taahhüdü, kredili mal alımları, bayilik teminatı, avans teminat mektupları vd….tür ve konularda teminat mektupları verilmektedir. Bu mektuplar limit içi (kamu kuruluşları) ve limit dışı (özel sektör kuruluşları) gibi tasniflere de tabi tutulmaktadır. Yine geçici ve/veya kat’i olarak tasnife tabi tutulmak suretiyle teminat ve kefalet mektupları verilmektedir.
Mektubun vadeli/süreli olarak verilmesi durumuna kısaca değinmek gerekirse; bankaların vermiş oldukları teminat mektupları vadeli veya vadesiz olarak verilebilmektedir. Vadeli teminat mektuplarında bankanın sorumluluğu ya vade sonunda sona ermekte ya da muhatabın riskin vade içinde doğduğunu ispat etmesi koşulu ile 10 yıl devam etmektedir. Banka yükümlülüğünün vade sonunda sona ermesini sağlamak için mutlaka B.K 110 m. eklenen fıkra ve Yargıtay Kararları uyarınca teminat mektubunda “Bu teminat mektubu vade sonuna kadar yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır.”; şeklinde veya benzeri bir ibareye yer vermelidir.” Bu teminat mektubu….tarihine kadar vadelidir”; ibaresi ile yetinilmesi halinde ise muhatabın, riskin vade içinde doğduğunu ispat koşulu ile 10 yıl içinde bankadan mektubun tazminini isteme hakkına sahip olmaktadır.
Somut olayda olduğu gibi, vadesiz/süresiz teminat mektuplarında zamanaşımı, muhatabın bankaya karşı alacağının muaccel olmasından itibaren 10 yıldır. Teminat mektubu bir garanti sözleşmesi olduğundan, bilindiği üzere, TTK hükümlerine göre her bir sermaye şirketi (A.Ş, Ltd. Şti vd….gibi) kendi taahhütleri ile bağlıdır. Bu meyanda somut olayda gerçek yatırımcı … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nin taahhütlerini zamanında ifa edememesi nedeniyle, lehdar konumundaki Kayseri Gümrük Müdürlüğü’nün tazmin talebinde bulunabileceği bilinmektedir. Süresiz/vadesiz teminat mektuplarında 10 yıllık zamanaşımının başlangıç tarihi, mektubun tanzim edildiği ve/veya düzenlendiği tarih değildir. Bilindiği üzere B.K. göre bir borç muaccel olduğu tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye başladığından, teminat mektuplarında 10 yıllık zamanaşımı, garanti edilen riskin muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Başka bir deyişle teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin gerçekleşmesi ve muhatabın ödeme talebinde bulunmasıyla zamanaşımının işlemeye başlayacaktır. Mülga 818 sayılı BK’nun 128. ve 133. maddeleri uyarınca teminat mektubunun tazmin talebinde bulunulmasının zamanaşımını kesen bir husus da değildir (İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/240 Esas 2012/292 Karar sayılı ilamının onanmasına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/5482 Esas 2014/15928 Karar sayılı ilamı, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/334 Esas 2013/119 Karar sayılı ilamının onanmasına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/1806 Esas 2014/8136 Karar sayılı emsal kararı).
Davacı Banka tarafından davalı … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. hakkında Gümrük Müdürlüğü’nce uygulanacak gümrük vergi ve resimlerinin teminatı olmak üzere süresiz/vadesiz … tarihli … ve … tarihli teminat mektuplarının düzenlenerek Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne verildikleri, davacı banka tarafından … tarihinde teminat mektuplarının karşılığının ödendiği ödenen bu bedellerin tahsili amacıyla Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı sabit olup teminat mektupları ile güvence altına alınan riskin gerçekleşmesi ve muhatabın ödeme talebinde bulunmasıyla zamanaşımının işlemeye başlayacağından teminat mektupları ile garanti edilen alacağın muacell olduğu tarihten itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle davalı tarafın zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Yargılama sonunda tüm deliller irdelendiğinde; bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 19.890,00-TL işlemiş faiz ve 994,50-TL BSMV olmak üzere toplam 120.884,50-TL nakit alacağının bulunduğu, davaya ve konu olan teminat mektuplarının banka tarafından … tarihinde düzenlendiği, teminat mektuplarının düzenlenme tarihi itibariyle mevcut bulunan davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında; … tarihinde 2.600.000,00-USD tutarında imzalanan ve … tarihinde 1.300.000,00-USD limit artırımı yapılan kredi genel sözleşmesinde sadece davalı …’nın 3.900.000,00-USD tutarında müteselsil kefalet imzasının bulunduğu görüldüğünden davacı bankanın davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nden icra takip tarihi itibariyle tazmin edilen teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 100.000,00-TL asıl alacak, 19.890,00-TL işlemiş faiz ve 994,50-TL BSMV olmak üzere toplam 120.884,50-TL nakit alacağına davalı …’nın müteselsil kefaletinin bulunduğu, teminat mektubu düzenlenmesinden sonra davacı banka ile davalı asıl borçlu … Optik Ve Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. arasında çok sayıda kredi genel sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmelere diğer davalı … İnşaat Taah. A.Ş. firmasının 3 adet kredi sözleşmesinde toplam 3.772,000,00-USD tutarında ve … tarihli kredi sözleşmesinde 500.000,00-TL tutarında müteselsil kefaletinin bulunduğu, banka ile asıl borçlu arasında 2000 yılı ile 2004 yılları arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerinin bankada mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı konusunda sözleşmede tarafların kabulüne sunulmuş açık bir hüküm bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında da bu konuda varılmış bir uzlaşma olduğuna dair belge bulunmadığından, banka ile asıl borçlu arasında teminat mektubu verildikten sonra imzalanan kredi genel sözleşmelerindeki kefaletlerin mevcut riskleri kapsayıp kapsamayacağı hususunda takdirin mahkemenizde olduğu sonucuna varıldığı” yönünde görüş ve kanaatini bildirilmiştir. Bilirkişinin bu raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gözetilerek hükme esas alınmış ve … Esas sayılı asıl dava dosyasında; davanın kısmen kabulü ile Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile 100.000,00-TL asıl alacak, 18.969,17-TL işlemiş temerrüt faizi ve 948,46-TL BSMV olmak üzere toplam 119.917,63-TL üzerinden icra takibinin ödeme emrinde yazılı koşullar ile devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 100.000,00-TL asıl alacağa yıllık %22,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, birleşen … Esas sayılı dava dosyasında; davanın kısmen kabulü ile Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 100.000,00-TL asıl alacak, 18.969,17-TL işlemiş temerrüt faizi ve 948,46-TL BSMV olmak üzere toplam 119.917,63-TL üzerinden icra takibinin ödeme emrinde yazılı koşullar ile devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 100.000,00-TL asıl alacağa yıllık %22,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde ve davalılar ise cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden İİK’nun 67. maddesindeki %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Buna göre asıl ve birleşen davada itirazın iptaline karar verilen 119.917,63-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının kötüniyetli sayılabilmesi için haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olmalıdır. Alacaklının kötüniyetli olduğu konusunda ispat yükü davalılardadır. Davalı borçlular, takip konusu alacağın aslında hiç doğmadığını veya sona erdiğini alacaklının bildiği halde takibe geçtiğini kanıtlarsa alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. İzah edilen tüm nedenler karşısında dosya kapsamına göre, kısmen kabulüne karar verilen asıl ve birleşen davada davacının takipte kötü niyetli olduğu davalılar tarafından ispatlanmadığından yasal koşulları bulunmayan davalıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A- … Esas sayılı dava dosyasında;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 100.000,00-TL asıl alacak, 18.969,17-TL işlemiş temerrüt faizi ve 948,46-TL BSMV olmak üzere toplam 119.917,63-TL üzerinden icra takibinin ödeme emrinde yazılı koşullar ile DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 100.000,00-TL asıl alacağa yıllık %22,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 119.917,63-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 8.191,57-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan 157,00-TL e-tebligat gideri, 114,00-TL tebligat gideri, 1,95-TL KEP masrafı, 148,00-TL istinaf posta gideri, 1.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.870,95-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak belirlenen 1.852,24-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 18.987,64-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
B-Birleşen … Esas sayılı dava davasında;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile 100.000,00-TL asıl alacak, 18.969,17-TL işlemiş temerrüt faizi ve 948,46-TL BSMV olmak üzere toplam 119.917,63-TL üzerinden icra takibinin ödeme emrinde yazılı koşullar ile DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 100.000,00-TL asıl alacağa yıllık %22,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,
4-… Esas sayılı asıl dava dosyasında yukarıda A/4 bendinde yazılı asıl dava dosyasındaki davalılar ile tahsilde tekerrür olmamak ve o davalılarla müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile itirazın iptaline karar verilen 119.917,63-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 8.191,57-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan 19,00-TL tebligat gideri, 11,00-TL e-tebligat gideri, 2,00-TL dosya masrafı olmak üzere toplam 32,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak belirlenen 30,00-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 18.987,64-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

11-Davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili Av. … ve bir kısım davalılar vekili Av. … davalı … vekili Av. …’nın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır