Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2023/20 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, … – … tarihleri arasında davalı şirket ile ticarette bulunulduğunu, faturalar kesildiğini, davalının müvekkili şirkete borcunun 40.756,00 TL olduğunu, alacağın tahsili için Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, dosyaya 16.002,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye kısmının ise ödenmediğini belirterek; Davanın kabulü ile takibin 24.754,00 TL üzerinden devamına, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya kuru temizleme işi yaptırdıklarını, ürünlerin yırtık ve lekeli ve eksik olarak teslim edildiğini ve davacının sebebiyet verdiği bu zarar sebebiyle 13.756,50 TL’ye yeni nevresim takımları alındığını savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacı davasından açık hesap ilişkisinden dolayı borcu bulunduğundan bahisle itirazın iptali dilemiştir. Davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Davalı süresinde olmayan cevap dilekçesi ile, davacıya kuru temizleme işi yaptıdıklarını, ürünlerin yırtık lekeli ve eksik olarak teslim edildiğini ve davacının sebebiyet verdiği bu zarar sebebiyle 13.756,50 TL’ye yeni nevresim takımları aldığını belirterek ve bu nedenle borcu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri incelenmiştir. HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’nin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacının …-2020-2021-2022 yılı yevmiye-kebir-envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı (2022 yılı yevmiye defteri kapanış tasdiki için son tarih … olup henüz süresi dolmamıştır), içerdiği kayıtların birbirini doğruladığı, defterlerin HMK 222/2 ye uygun olduğu tespit edilmiştir. Davalının …-2020-2021-2022 yılı yevmiye-kebir-envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı (2021-2022 yılı yevmiye ve kebir defterinin e-defter olduğu beratlarının olduğu görülmüştür), içerdiği kayıtların birbirini doğruladığı, defterlerin HMK 222/2 ye uygun olduğu tespit edilmiştir. Taraf kayıtlarındaki uyumsuzluklar hesaba dahil edilmediğinde; her iki taraf kayıtlarına göre davacının takip tarihi … itibarı ile davalıdan 40.756,29-TL alacaklı görünmektedir. Taraf kayıtlarına göre mutabakatın sağlandığı bu tutar esas alınarak uyumsuzluklar irdelenerek değerlendirildiğinde ise davacı alacağı 8.197,29-TL hesap edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu uyarınca taraflar arasındaki 40.756,29 TL mutabık kalınan alacak olduğu, davacı tarafça daha önce icra kanalı tahsil edilen 20.100,00 TL’nin masraflar çıkıldıktan sonra 15.799,70 TL, ve taraflar arasındaki sabit akdi ilişki nedeniyle davalı tarafından davalıya düzenlenen 3 adet fatura yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden ilgili faturalar düşüldükten sonra davacının 8.197,29 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacak ticari defter kayıtları uyarınca likid olduğundan icra inkar tazminatı hükmedilmiştir. Davacı ise kötü niyetli görülmediğinden ve kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına vaki davalının itirazının kısmen iptali ile takip tarihi itibariyle 8.197,29 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar yasal faiz uygulanmasına,
2-Haksız itiraz sebebiyle 8.197,29 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 559,95 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 298,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 260,98 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 516,51 TL’sinin davalıdan bakiye 1.043,49 TL’sinin ise davacıdan (yargılama gideri) alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 298,97 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 379,67 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 7 elektronik tebligat gideri 50,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.050,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 347,82 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 8.197,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
11-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*