Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/170 E. 2023/43 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Çek Sorumluluk Bedelinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … davalı bankaya … tarihinde müracat ederek … bank … Şubesi’nden verilme, keşideci …’e ait E4-… , E4-… ve E4-… sayılı çeklerin bedelinin tahsil amacıyla davalı banka şubesine başvurduğunu, davalı banka tarafından çeklerin ibrazında çekler üzerindeki imzanın çek sahibine ait olmadığının iddia ederek işlem yapılmaması üzerine müvekkili tarafından çeklerin keşidecisi …’i banka şubesine getirilerek çekler üzerindeki imzanın aidiyeti konusunda çeklerin keşidecisinin beyanda bulunduğunu, müvekkilinin davalı bankadan çeklerin tahsilini talep ettiğinde çeklerin karşılıksız olduğunu öğrendiğini, sonrasında ise çek yaprak bedelinin tahsilini talep ettiğini, davalı banka tarafından çek asılları teslim alınarak çeklerin onaylı fotokopilerinin müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin çek asıllarının alınması sebebiyle çek yaprak bedelinin tahsilini talep ettiğinde ise davalı banka tarafından buna ilişkin bir ödeme yapılmayacağı belirttiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından çek yaprak bedellerinin ödenmemesi sebebiyle Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından ilamsız takip yaptığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu banka tarafından yapılan takibe … tarihinde bankanın borcu olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle borca itiraz etmesi sebebiyle yapılan takibin durduğunu, 3167 sayılı yasanın 4/III. maddesinde “Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlıdır. 10 uncu maddede belirlenen miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi; Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.” hükmünün yer aldığını, ilgili banka tarafından çek aslının alınmasına rağmen yasal sorumluluğu olan çek bedelini ödemesi gerekir iken ödemediği gibi yapılan takibe de ödemeden kaçınmak amacıyla yapılan itiraz ettiğini, bankalarca çek/çeklerin bankaya ibrazında 3167 sayılı yasa, 4814 sayılı yasa ve ilgili yasa ve mevzuat gereğince hamilin talebine bakılmaksızın çek yaprak bedelinin ödenmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … E., … K. sayılı kararı) (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. … , K. … ,T. … sayılı kararı), davalı yanca gerek 3167 ve gerekse 4184 sayılı çekte ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında Kanunla değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun 9. maddesi gereğince beher çek yaprağı için ödenmesi gereken çek yaprak bedelinin ödenmemesi sonucunda girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edilmiş olması sebebiyle, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, bu davanın ilk açıldığı mahkeme olan Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun çek yaprak bedelinin ödenmemesi hususu olduğunu, söz konusu ihtilafın ticari nitelikte olduğunu, müvekkili bankanın tacir olduğu gibi davacı tarafın da tüketici olmadığını, müvekkili bankanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyet gösteren ve kâr elde etme amacı ile kurulmuş bir banka olduğunu, bankaların ticari müesseseler olup, bankaların taraf olduğu davaların ticari iş sayılması gerektiğini, müvekkili bankanın taraf olduğu dava konusu olayın ticari nitelikte olması nedeniyle huzurdaki davanın ticari dava sayılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanmakta olup, davanın TTK’nun 4/1-f. maddesi uyarınca ticari dava niteliği taşıması; tacir olan davalı banka için ticari olan bir işin, davacı için de ticari sayılması da aynı kanunun 19. maddesi hükmü gereği olduğunu, davacının zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden dava açtığını, itirazın kaldırılması koşullarının gerçekleşmediğini, davaya konu çekleri davacının bankaya ibraz ettiğinde çeklerin üzerindeki imzanın müvekkili bankanın sistemindeki keşideci imzası ile karşılaştırıldığını ve keşidecinin imzasına benzememesi nedeniyle davacının talebinin reddedildiğini, müvekkili bankanın imzalar üzerinde detaylı bir inceleme yükümlülüğünün olmadığını, imza uyumsuzluğu dikkate alındığında keşidecinin imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmesinin bir hüküm ifade etmediğini, imza uyumsuzluğu nedeniyle karşılıksızdır işleminin yapılmadığı ve çek taahhüt bedellerinin ödenmediğini, davacı tarafın müvekkili banka aleyhine çek yaprak bedellerinin kendilerine ödenmemesi gerekçesiyle Kayseri … Dairesi’nin … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, müvekkili bankanın davacıya herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle icra takibine haklı sebeple itiraz edildiğini, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talep edilmesinin koşullarının bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kayseri … Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyasının akıbetinin sorulmuş ve tüm takip dosyasının Uyap kayıt örneklerinin istenilmiştir. Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının tüm uyap kayıtlarının incelemesinde; davacı alacaklı … tarafından davalı borçlu … bank A.Ş. aleyhine … bank … Şubesi’ne ait E4-… , E4-… ve E4-… sayılı çek yaprak bedeli olarak 6.090,00-TL ve çek ibraz tarihi olan … tarihinden itibaren işlemiş yasal faiz 15,00-TL olmak üzere toplam 6.105,00-TL alacağın tahsili istemli ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından borca ve takibe yasal süresi içinde itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına verildiği görülmüştür.
Dava dosyasında bulunan dava konusu … bank … Kayseri Şubesi’nden verilme E4-…, E4-… ve E4-… seri numaralı çek görüntüleriyle, çeklerin keşidecisi …’in … tarihli … bank … Şubesi’ne hitaben yazdığı dilekçesinin okunaklı örneğinin eklenmesi ve davacının T.C. kimlik numarası ile açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle … bank … Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; dava konusu 3 adet çekin davacı tarafından hangi tarihte ibraz edildiği, çeklerin karşılığının olup olmadığı, davacının hangi tarihte bankadan çek yasal sorumluluk bedelini talep ettiği, banka tarafından çeklerin bedellerinin veya yasal sorumluluk bedellerinin ödenip ödenmediği, çek asıllarının … tarihinde banka tarafından alınıp alınmadığı ve çeklerin keşidecisi …’in aynı tarihte çeklerin üzerindeki imzaların kendisine ait olduğuna dair dilekçe vermesi üzerine banka tarafından ne gibi işlem yapıldığı sorulmuş, sorulan tüm hususlarla ilgili, özellikle çeklerin ön ve arka sayfalarının görüntüsü, …’in dilekçesi, çek asıllarının banka tarafından alındığına ilişkin yazı ve kayıtların, davacıya ödeme yapılmışsa ödemeye ilişkin belge ve kayıt örneklerinin ivedi olarak gönderilmesi istenmiştir. Davalı banka tarafından … ve … tarihli yazılar ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, çek sorumluluk bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davacının … bank … Şubesi’nden verilme, keşideci …’e ait E4-… , E4-… ve E4-… sayılı çeklerin banka sorumluluk bedeli davalıdan talep edip edemeyeceği, davalının icra takibine vaki borca itirazlarının haklı olup olmadığı, bu itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava ilk olarak … tarihinde Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesi’ne açılmış, bu mahkemenin … tarihinli … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli kararı ile açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar … tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili … tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olması, 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinde davacıların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin dava dilekçesine eklemek/sunmak zorunda olması dikkate alındığında davacı tarafça … tarihinde zorunlu arabuluculuk faaliyeti için Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvurduğu, … tarihinde anlaşamama ile sonuçlanan son tutanağın düzenlendiği ve … tarihinde davacı vekili tarafından görevsizlik kararı veren Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesi’ne sunulduğu, dava dosyasının mahkememize ise … tarihinde tevzi edildiği görülmekle zorunlu arabuluculuk dava şartının sağlandığı görülmüştür.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar anlaşmaya varamadıkları anlaşılmıştır.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” buna göre eldeki dava yasal süresi içinde açılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
Bilindiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6102 sayılı TTK) da kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir.
Çek, 6102 sayılı TTK’nın üçüncü kitabı ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. 6102 sayılı TTK’nun 670 ve devamında yer alan düzenlemelerine göre çek de poliçe ve bono gibi bir kambiyo senedidir. 6102 sayılı TTK’nın üçüncü kitabında 780-823. maddeleri arasında düzenlenen çeke 818. maddenin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir (Bozer, A. /Göle, C.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 2018, s:221, 6102 sayılı TTK’nun 778. ve 6762 sayılı e TTK’nun 690, 730. maddeleri).
Çek, TTK’da tanımlanmamıştır. Çeke ait hükümler göz önüne tutularak çek şöyle tarif edilebilir: Çek, kanunun öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir (Tuna., E./ Göç Gürbüz, D.: Ticaret Hukuku Prensipleri Kıymetli Evrak, Ankara 2018, s.268).
Bu havalenin yazılı şekilde yapılması, belli şekil şartlarını içermesi ve kayıtsız şartsız bir ödeme yetkisi biçiminde olması gerekir. Diğer kambiyo senetlerinde olduğu gibi çekte de sıkı sıkıya şekle bağlılık esası geçerlidir. Zorunlu unsurlardan birinin bile eksikliği çekin bu niteliğini ortadan kaldırır. Çekin zorunlu unsurları, mülga 6762 sayılı eTTK’nın 692-693. maddelerinde gösterilmiştir (6102 sayılı TTK m.780, 781).
Bankalar için öngörülen her bir çek yaprağı için kabul edilen kanunî sorumluluğa değinmek gerekirse;
Bu hususa ilişkin 5941 sayılı Çek Kanunu’nun “İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası” başlıklı 3. maddesi:
” ( 1 ) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
( 2 ) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
( 3 ) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
( a ) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
( 1 ) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
( 2 ) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
( b ) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
( 1 ) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
( 2 ) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun üçüncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde; çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını bankanın ödemekle yükümlü olduğu; bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu öngörülmüştür.
Karşılıksız çıkan çeklerde yaprak başına bankaya yüklenen sorumluluk, sözleşmesel değil yasal bir gayri nakdî kredi niteliğindedir. Buna göre banka, çekin karşılıksız kalması hâlinde, Kanunda öngörülen diğer şartların da yerine getirilmesi suretiyle hamile, Kanunda öngörülen tutarı ödemek zorundadır ( Çek K. m.3 ). Bu haliyle karşılıksızlık bankanın Kanun gereği yüklendiği bir sorumluluk niteliğindedir ve hamile yapılan ödeme ile nakdî krediye dönüşerek istenebilir hâle gelir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarihli, 2016/1 Esas ve 2017/6 Karar sayılı kararında da vurgulanmıştır.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesinin 4. ve 5. fıkralarına göre ise; hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dâhil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
Aynı Kanun’un 3. maddesinin 6. fıkrası ise “muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.” düzenlemesini içermektedir.
Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı tarafın … bank … Şubesi’nden verilme, keşideci … olan E4-… , E4-… ve E4-… sayılı üç adet çekin sorumluluk bedelinin ödenmesi için davalı banka aleyhine girişilen icra takibine ilişkin olarak açılan eldeki itirazın iptali davasında, her bir çekin … tarihinde davalı bankaya ibraz edildiği, ibraz tarihinde bu çeklerin karşılığının bulunmadığı, çeklerin üzerindeki imzalar ile keşideci hesap sahibinin banka nezdindeki imzaları arasında uyumsuzluk olduğu gerekçesi ile karşılıksızdır işleminin yapılmayarak çek sorumluluk bedellerinin davalı banka tarafından davacıya ödenmediği, çek asıllarının davalı banka tarafından alınıp müşterisi olan keşideci hesap sahibine iade edildiği, keşideci …’in davalı bankanın Kayseri … Şube Müdürlüğü’ne … tarihinde dilekçe vererek bahsi geçen çeklerdeki imzaların kendisine ait olduğunu bildirdiği, davalı bankanın bu bildirim üzerine de herhangi bir işlem yapmadığı, bu aşamadan sonra davacının …tarihinde bu üç adet çekin sorumluluk bedelinin ödenmesi amacıyla Kayseri … Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı banka aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalı banka tarafından … tarihinde yasal süresi içinde borca itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına verildiği görülmektedir.
Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de uygulama alanı bulan 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen prosedürün gerçekleştirilmesi için hamilin talepte bulunması şarttır. Somut uyuşmazlıkta ibraz tarihi itibarıyla takibe dayanak çeklerin davalı bankaya bırakıldığı, bankanın ise karşılıksızdır işlemi yapmadığı ve yasal sorumluluk bedellerini davacıya ödemediği ve keşideci …’in davalı bankanın Kayseri … Şube Müdürlüğü’ne … tarihinde dilekçe vererek bahsi geçen çeklerdeki imzaların kendisine ait olduğunu bildirdiği, böylece çeklerdeki imzanın keşidecisi olan müşterisine ait olduğunu öğrenen davalı bankanın buna rağmen yasal prosedür çerçevesinde işlem yapmadığı açıktır. Tüm bu durum karşısında davacı icra takibi yapmakta haklıdır. İcra takip tarihinden önce takibe dayanak çeklerin keşideci …’in davalı bankanın Kayseri … Şube Müdürlüğü’ne … tarihinde dilekçe vererek bahsi geçen çeklerdeki imzaların kendisine ait olduğunu bildirdiği dikkate alındığında, bu aşamadan sonra davalı bankanın çeklerdeki imzaların uyumsuzluğu gerekçesine dayanarak borca itirazını haklı gösterecek bir sebep bulunmamaktadır. Bu nedenlerden dolayı davanın kabulü gerekmiştir.
Çeklerin ibraz edildiği tarih itibarı ile bankaların her bir çek yaprağından doğan yasal sorumluluk bedeli 2.030,00-TL olup, 3 adet çek nedeniyle davalı bankanın sorumluluk bedeli toplamı 6.090,00-TL’dir. İbraz tarihi olan …tarihinden icra takibi olan … tarihine kadar geçen sürede 6.090,00-TL’na işleyecek yasal faiz “işlemiş faiz = ana para x faiz oranı x süre / 36.000” formülünden yararlanılmak suretiyle mahkememizce hesap edilmiş ve 19,52,00-TL olarak bulunmuştur. Bu işlemin basit hesaplama ile yapılması gerektiği nazara alındığında HMK’nun 30. maddesinde ifade edilen usul ekonomisi ilkesi uyarınca bilirkişi raporu aldırılmasına ihtiyaç duyulmamıştır. İcra takibinde işlemiş faiz yönünden davacının talebi ise daha düşük bir miktar olan 15,00-TL’dir. Burada taleple bağlılık ilkesi uyarınca işlemiş faiz yönünden 15,00-TL’na hükmetmek gerekmiştir. Buna göre davanın kabulü ile Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalının vaki itirazının iptali ile 6.090,00-TL asıl alacak ve 15,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.105,00-TL üzerinden icra takip talebinde yazılı koşullarla takibin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 6.090,00-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmesine karar vermek gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen çek yapraklarından dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacağın çek yasal sorumluluk bedeline ilişkin olup sorumluluk bedelleri miktarının belli ve likit olduğu göz önüne alındığında itirazın iptaline karar verilen 6.105,00-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri … Dairesinin … Esas sayılı icra takibine davalının vaki İTİRAZININ İPTALİ ile 6.090,00-TL asıl alacak ve 15,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.105,00-TL üzerinden icra takip talebinde yazılı koşullarla TAKİBİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 6.090,00-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmesine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 6.105,00-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 417,03-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 40,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 376,63-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 20,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç, olmak üzere toplam 64,80-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 35,00-TL e-tebligat gideri, 1,00-TL KEP gideri olarak toplam 36,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 6.105,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341. maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır