Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/732 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu bononun …düzenleme tarihli 50.000,00 TL meblağlı ve … vade tarihli bono olduğunu, takibe dayanak bononun müvekkilince davalıya iyi niyet ve güven göstergesi olarak verildiğini, büyükbaş hayvan ticari yapan müvekkilinin davalının hayvanlarını satmak üzere aldığını, karşılığında davaya konu senedi verdiğini, hayvanları satıp parasını alan davalının sonradan çevreninde etkilemesi üzerine kendi kafasında kurduğu bir takım hesaplamalarla bu teminat senedini kötü niyetli olarak işleme koyduğunu, ileri sürerek; davanın kabulü ile, Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak davacı taraf üzerinde olduğunu, davacının mevcut olayda davacının borcu kabul etmekle ödediğini iddia ettiğini, davacının da ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, davacının yazılı delil ile ispatla mükellef olduğunu ileri sürerek; davanın reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; 80 gram altının … -… -… ve takip tarihi … tarihi itibari ile değerlerini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile Kayseri … Dairesinin … Esas sayılı dosya kapsamındaki bono nedeniyle menfi tespit talep etmiştir.
Davalı ise davanın reddini dilemiştir.
Kayseri … Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde lehtarının davalı, keşidecisinin ise davacı olduğu, …keşide tarihli … tarihli bonodan kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin ödenmiş olduğunu ileri süren tarafa aittir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201.maddesi gereğince; yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen hususların tanıkla ispatlanması mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nun 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış ancak ispat kuralları kapsamında tanık ile ispat mümkün olmadığından reddine karar verilmiş. Daha sonra ise davacı yemin teklifinde bulunmuştur. Davalı asil duruşmaya davet edilerek yeminli beyanı alınmıştır.
Yeminli beyanının incelenmesinde” Ben bana göstermiş olduğunuz dava konusu senet için davacıya mal verdim. Karşılığında senet aldım. Bu senetten dolayı borç ödenmemiştir. Senedi yırttığıma dair bir beyan söylemedim. Emanet hayvan bırakmadım. Oğlum 21.000,00 TL para almış. Bu parayı oğlum benim alacağıma karşılık almış. Bu borcu senede ilişkin vermiş. Ben bu parayı oğlumdan aldım sayarım. Ben 8.000,00 TL’ye kurban aldım. 3.500,00 TL’sini vermediğim için 4.000,00 TL’yi buradan düşmüş. 400,00 TL’de kesim parası olarak düşmüş. Davacı bana telefon etmiştir. 5 tane malı istiyorlar dedi. Bana kendisi 1 – 2 ay vadeli satmak istedi. Bende kendisine 10.000,00’er TL’den peşin vereyim. 10 tane hayvan getir dedim. Kurban yaşına ermeden davacı hayvanı satan birisidir. Davacı bunu alıcılara söylemezler. Bu senede mukabil bedelin geri kalanını alamamaktayız. Hayvanda alamamaktayız. Benim bu senetten 21.000,00 TL’sini çıkarttığımız zaman bakiye 29.000,00 TL alacağım vardır. Bu 3 sene evvelindendir. Bahsettiğim 3.500,00 TL’yi vermediğim için borcum kalmıştı. O da 3.500,00 TL’yi 25.000,00 TL’den düştü. Ayrıca 400,00 TL’de kesme parası düşmüş. 21.000,00 TL aldığım ödeme ile 3.500,00 TL bakiye borcu olan hayvan farklı hayvandır. Dava konusu senedi ben davacıdan aldım. Yerine hayvan verdim. Bahsettiğim gibi bu hayvanlar davacıda duran benim hayvanlardır. Kendisi vadeli olarak hayvanları satmak istedi. Ben ise 10.000,00 TL’den 10 tane getir alayım dedim. Benim bıraktığım hayvan sayısı 5 tanedir. Verdiğim tarihte hayvanın tanesinin fiyatı zannedersem 5.000,00 TL’ydi. 2020 yılında yaklaşık olarak 10.000 TL idi. 2019 yılında 5.000,00 TL’miydi şuan tam hatırlayamıyorum. Kendisi bana borcunu altına çevirmek istedi. Şimdi inkar etmektedir. Benim için fark etmez nasıl verirse versin. Altında olur para da olur. Altın o tarihte 100 gramdı. 21.000,00 TL’sini altına çevirdik. Geriye kalan 80 gram altını alamadık. Bu 3 sene evvelki şeylerdir. 5 tane hayvanı senedin düzenlenmesinde verdim. 8.000,00 TL’lik hayvan ise benim kendisinden aldığım kendisine ait 1 kurbanlık havyandır. Kurban aldığım tarihi tam olarak hatırlamıyorum. Benim şu anda 80 gram altın alacağım vardır. 3 sene evvelinden kalmadır. Benim hayvanları davacının geri vermeyi teklif edip almadığım iddiası yalandır. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili … tarihli duruşmasında “Tarafların arasında bir hayvan ticareti mevcuttur. Bu ticaretten kaynaklı 50.000,00 TL’lik bir senet alınmıştır. 21.000,00 TL’lik bir ödeme aldığını kabul etmektedir. Ancak kalan bakiyeyi uzun bir süre davacı taraf ödemediği için taraflar arasında uzlaşma için görüşmeler başlamış, davacı bu borcu ben şuan ödeyemeyeceğim ilerleyen tarihlerde ödemem mümkündür demesi üzerine, taraflar bu borcu altına endeksliyorlar. O dönem şartlarıyla borç tam olarak 100 gram altındır. 21.000,00 TL’yi o dönem ki altın kurundan alacaktan düşünce müvekkilin alacağı 80 gram altına düşünüyor. Daha sonra eldeki senet borcu karşılamadığı için senedin arkasına herhangi bir ödeme kaydı düşülmüyor. Davacı müvekkilin şahsını bildiği için ödemeleri reddetmeyeceğini bildiği için menfi tespit davası açıyor ve özellikle yemin teklif ediyor. Bir kaç yıl önce müvekkil davacıdan gelecek para ile taşınmaz satın alımı yapmak istemiştir. Davacı borcunu ödemediği için mevcut olarak yatırımını yapamadığından artan enflasyon ve konut artışından dolayı zararı tahmin edilemeyecek boyuttadır. Davacı kötü niyetli olarak bu davayı açmış olup, davanın reddi gerekmektedir. 21.000,00 TL ödendiğine dair dava dilekçesinde bir iddia yoktur. Sonradan ileri sürülmektedir. Kabul edilmesi mümkün değildir. Davanın reddini talep ediyoruz. ” beyan ettiği görülmüştür.
Davacı asil ise …tarihli duruşmada” 2019 yılında benim … Bey’de bulunan senedimi şahitler huzurunda ödediğimde 25.000,00 TL’sini bana geri verdi. 5 tane kurbanlık tosun aldı. 5 tane kurbanlık tosunları yem parasını ödemek suretiyle bakmamı istedi. Ben de kabul ettim. Kurbanda kendisi oğluyla gelmiş, kendisi hayvanları kontrol etmiş, kurban olmaz dişleri uygun değil bunlar zarar eder diyerek hayvanları almamış. Hayvanlara ben daha sonra bakmaya devam ettim. Bana 1 yıl hiç uğramadı. Hayvanları bir tane esnaf benden 10.000,00’er TL’ye 2 ay vadeli olarak istedi. Ben kendisine telefon ettim. Hayvanlarını isteyen var. Verelim mi dedim. O da sen kefilsen verelim dedi. Yok ben tanımıyorum kefil olmam, kefil olacak olsam kendi hayvanlarımdan veririm dedim. O da bana hayvanlar sende dursun dedi. Daha sonra bu hayvanları satmak zorunda kaldım. Yem paralarını ve maliyetleri düşünce 19.000,00 TL denk geldi. Yani … Bey’in hayvanları 6.000,00 TL zarar etti. Hayvanları 28.000,00 TL civarında sattım. Tekrar o yıl kendi adına hayvan aldı. Yine para kazanmadı para. 2020 yılında bana çocukları geldi. Ben onlara … Bey gelsin. Hesabı kapatalım dedim. Telefonda aradı. Bana altın borcun var dedi. Ben ise benim sana altın borcum yok. Bende 5 tane havyanın var. Gel onları vereyim dedim. Hayvanları kabul etmedi. 25.000,00 TL’yi kabul etmedi. Bana 60.000,00 küsür TL borcum olduğunu söyledi. Ben 4.000,00 TL’yi benden aldığı kurbana binaen mahsup ettim. Kalan 21.000,00 TL’yi ise oğluna ödedim. Benim bu şekilde hiçbir borcum kalmamıştır. Kendi kafasına göre altına çeviriyor. 2019 yılında bana 25.000,00 TL verdiğini kabul ediyor. Senet 2018 düzenleme tarihlidir ticaretimiz 2019 yılındadır. … Bey hayvanları 10.000,00’er TL’den paraya çevirdiği tarih ise 2020 yılıdır. Yani benden 50.000,00 TL karşılığında senedi almış olması gerekmekteydi. Ben bu 50.000,00 TL’yi ödemeyecek bir esnaf değilim. Ben geçen sene 25.000,00 TL’yi ödediğimde, aynı değerde 5 tane tosun vermeyi teklif etmiştim. Parayı ödediğimde senet şehirdeki evde bir ara veririm dedi. Bir ara görüştüğümüzde de Senedi yırttım, attım” dediği görülmüştü.
Somut olayda mahkememizce tarafların beyanı dikkate alınarak altına çevrildiği iddiasına konu bedelle ilgili rapor alınmıştır. Davalı asil yeminli beyanında 25.000,00 TL aldığını kabul etmiştir. Davalı vekili ve davalının beyanları dikkate alındığında bakiye 25.000,00 TL’nin altına çevrildiğini beyan edilerek borçlu bulunmadığından alacaklarının devam ettiğini beyan etmiştir. Davacı taraf davalının 25.000,00 TL’lik kısmına karşılığında yemin etmesi karşılığında ilgili bonodan dolayı 25.000,00 TL ve buna ilişkin icra dosyasındaki işlemiş faize ilişkin kısmından sorumlu olmadığı anlaşılmıştır.
İkrar tek taraflı bir irade açıklamasıdır. İkrarın bir çeşidi olan bileşik ikrarda ise, bir tarafın ileri sürdüğü vakıa, karşı tarafça bütünüyle kabul edilmekle birlikte, ikrara öyle bir vakıa eklenir ki, eklenen bu vakıa, ya ikrar edilen vakıanın hukuksal sonuçlarının doğmasını engeller ya da onu hükümsüz kılar. Bileşik ikrar, ikrara konu olan vakıa ile, ona eklenen vakıa arasında bir bağlantı bulunup bulunmamasına göre, bağlantılı bileşik ikrar ve bağlantısız bileşik ikrar olarak ikiye ayrılır. Bağlantısız bileşik ikrarda; ikrar edenin ikrarına eklediği vakıa ile ikrar ettiği vakıa arasında bir bağlantı yoktur. Bunun sonucu olarak ikrar eden tarafın ikrarına eklediği yeni vakıanın o kişi tarafından ispatlanması gerekir. Başka bir değiş ile kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. (TMK m. 6) İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m.190)
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …E. …K. Sayılı ilamında belirtiği üzere yemin içi beyanlar ikrar mahiyetindedir. Bu kapsamında dosyanın bakiye 25.000,00 TL alacağın ise altına çevrildiği iddiası bir bağlantısız bileşik ikrar mahiyetindedir ve davalı tarafça ispatlanamadığından ilgili iddia mahkememizce kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle asıl alacağın 25.000,00 TL’lik kısmı ve işlemiş faizin 12.866,80 TL’lik kısmı olmak üzere toplam 37.866,80 TL miktarında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Tarafların tazminat taleplerinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.586,68 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.249,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.337,02 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.249,66 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.330,36 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan kep reddiyat gideri 1,50 TL, 6 elektronik tebligat gideri 34,50 TL ve 2 tebligat gideri 37,00 TL olmak üzere toplam 73,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 37,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 600,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 289,62 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı … ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*