Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/15 E. 2023/608 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – (… MİRASÇILARI:
1-…
2-…
3-…
4-…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’a müvekkili … tarafından karşı 80000 TL bedelli bono verildiğini, müvekkilinin bono alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin kendisine senet verdiği …’ın kızıyla evli olup damadı olduğunu, davalının kızı … ile ilk önce gayrı resmi olarak evlendiğini, ancak tarafların resmi nikahın kıyılması ise gayri resmi evlilikten 4 ay sonra sonra mümkün olduğunu, davalı kayınpederin resmi nikahın kıyılmasını sağlamak maksadı ile müvekkiline ve müvekkilin dayısına düğün esnasında 80.000 TL yazılı senedi evlilik güvencesi olarak zorla davalı kayınpederine vermek zorunda kaldığını, resmi nikah kıyıldıktan sonra müvekkilinin dayısı davalıdan resmi nikahın teminatı olarak aldığı senedi geri vermesini istediğini, davalının senedi geri vermeye yanaşmadığı gibi bu senedi elinde evliliğin teminatı olarak tutacağını söylemediğini, müvekkilinin dayısının davalı kayınpederden senedi ısrarla istemesi üzerine müvekkilinin kendi adına kaşeli imzalı olarak vereceği yeni bir senet ile takas edebileceğini beyan etmesi üzerine dayısının kendisi yüzünden sıkıntıya girmemesi için araya bir aracı avukat hakem tayin edilerek imzalanan senedin evliliğin teminatı olarak avukat … tarafından davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin kendisini icra tehdidi altında hissettiği bu senet ahlaka ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya … tarihli ve 80.000 TL bedelli bonodan kaynaklı borcu olmadığının tespit edilmesini, yargılamaya konu bononun yargılama devam ederkken icaraya konulması halinde takdiren teminatsız olarak takibin durdurulmasını, mahkeme aksi kanaatte ise %15 teminat karşılığında takibin durdurulmasını, yargılama devam ederken bononun icraya konulması halinde alacaklının takip çıkışının %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu senedin mehir senedi olduğunu, yerel örf ve adetlere uygun olarak verildiğini, senedin verilmesine hukuka ve ahlaka aykırı amaç söz konusu olmadığını, davacı tarafın iddialarını yazılı ile ispatlayamadığını, icra inkar tazminatı talep edilmesi için gereken şartların olmadığını ileri sürerek; davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı dava dilekçesi ile, Kayseri … Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu keşidecisi Davacı … olan, Lehtarı davalı Muris … olan … tarihli 80.000,00 TL bedelli senedin lehtarın kızı olan … ile evliliği sebebi ile evliliğin teminatı olarak verildiğinden bahisle menfi tespit talep etmiştir.
Davalı ise savunmalarında, söz konusu senedin …’in Mehir senedi olarak verildiğinden bahisle davanın reddini dilemiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında davalı … vefat etmiş, dosyamızda mirasçılık belgesi alınarak taraf teşkili sağlanmıştır. Dosyamız kapsamında taraf tanıkları dinlenmiştir.
Nüfus kayıtlarının incelenmesinde keşidece …’in, davalı …’ın kızı … ile evli olduğu ve yargılama sırasında tarafların boşanma davasının devam ettiği ve Kayseri … Aile Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği görülmüştür.
Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (6100 sayılı HMK m. 191/1, 4721 sayılı TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükünün kaydın aksini iddia edene ait olacağında kuşku bulunmamaktadır.
Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi hâlinde ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bonodaki bedel kaydının her iki tarafça talil edilmesi hâlinde ispat yükü borçlu üzerindedir. Diğer bir ifade ile bu durumda ispat yükü yer değiştirmez. 6100 sayılı HMK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddeleri uyarınca borçlunun bononun bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerekir.
Bu aşamada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (5721 sayılı TMK m. 6). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklı üzerinde olup, alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu, senedin varlığını kabul etmekle birlikte bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir.
Davalı ile davacının kayınbaba olmaları nedeniyle, HMK’nın senetle ispat zorunluluğunun istinası başlıklı 203. maddesinde yer alan “Aşağıdaki hâllerde tanık dinlenebilir:
a) Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.
b) İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
c) Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
ç) Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
d) Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
e) Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli.” yasal düzenleme gereğince tanık dinlenebilmektedir.
Davacı taraf senedin geçersiz olduğunu ve evliliğin teminatı olduğunu iddia etmiş davalı ise senedi talil ederek mehir senedi olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf senedin mehir senedi olduğunu ispat yükü yer değiştirdiğinden ispat etmek zorundadır.
Mahkememizce taraf tanıkları dinlenmiştir, taraf tanıklarının beyanlarının incelenmesinde … ile …’in düğüden bir süre sonra resmi nikahlarının yapıldığı düğün sırasında davacının ve davacının dayısını imzalarının bulunduğu bir senet düzenlendiği daha sonra davacının dayısının isteği üzerine dava konusu senet ile değiştirildiği anlaşılmıştır,
Yine davalı tanık …’un beyanında kendisinin de …’ın ikamet ettiği mahzemin köyünden evlendiğini, kendisinin de düğünde senet verdiğini, köy geleneği gereği eğer taraflar ayrılmaz ise senedin herhangi bir şekilde işleme koyulmayacağına ilişkin beyanı ve taraflar ile akrabalık bağı bulunmayan davalı tanığı … ise beyanında gelin çıkmadan 1 hafta 10 gün önce dava konusu senet gibi mehir senedi verildiğini kendisinin ise kızını evlendirirken damadın babasından mehir senedi aldıklarını, tahsil etmediklerine bu senedi ölene kadar tutacağını, evlenen kişiler arasında herhangi bir sorun çıktığında bu senedin devreye gireceğini, oğlunu evlendirirken de gelinin babasına senet veridiğine ilişkin beyanı dikkate alındığında, beyanı karşısında dava konusu senedin evliliğin teminatı olarak verildiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 27.maddesinde sözleşmenin konusunun, gerek içerik gerekse amaç yönünden ahlakın emirlerine aykırı olmaması gerektiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu bononun gayri resmi evlenmenin teminatı olarak verildiği açıktır. Senedin TBK 27. maddesi uyarınca hukuka ve ahlaka aykırı olduğu ve senedin geçersiz olduğundan davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı kötüniyetli görülmediğinden davacının kötü niyet tazminatı uygun görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu keşidecisi … lehtarı … olan … keşide tarihli … vade tarihli 80.000,00 TL bedelli bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nun 72/5. Maddesi uyarınca Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının derhal durdurulması için icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 5.464,80 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60 TL harcın davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.366,20 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.425,50 TL harcın davalı Ahmet mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta, müzekkere, tebligat, elektronik tebligat, tanıklık ücreti ve Kep reddiyat gideri olmak üzere toplam 444,00 TL yargılama giderinin davalı Ahmet mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 12.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Ahmet mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10- Karar kesinleştiğinde davacı tarafça yatırılan teminatın iadesine,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza