Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1417 E. 2023/300 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağını tahsil etmek amacıyla Kayseri … Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalının yasal süre içesinde borca itiraz edildiğinden icra takibinin durduğunu, icra takiben itiraz neticesinde arabuluculuk görüşmeleri de yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin davalının talebi gereği işlerini yaptığını, söz konusu iş karşılığında takibe konu çeki davalının müvekkiline verdiğini, daha sonra oyalamak suretiyle çekin kambiyo senedi vasfını kaybetmesini sağladığını, davalının itirazında imzaya itiraz etmediğini, soyut beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile, davalının itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan … tarihli fatura sahibinin … olduğu, faturanın dava dışı … … Yapı İnş. Ltd. Şti.’ye kesildiğini, davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı vekili, davalıya ait sıhhi tesisat ve elektrik işi aldığını icra takibine konu çekin davacıya verildiğini ve bedelin ödenmediğini, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
İcra takibine konu çekin incelenmesinde … tarihli olduğu ve çekin ibraz edilemediği görülmüştür. Çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işlemeye başlar. İbraz süreleri önemlidir çünkü bu süreler içinde çek ibraz edilmezse; çek kambiyo senedi özelliği olma vasfını yitirir ve zamanaşımına uğrar. Buna ilişkin olarak da senet kambiyo senetleri devir usulü olan ciro ve teslimle devredilemez ve kambiyo senetlerine özgü icra yoluyla takip edilemez. İbraz süreleri hak düşürücü sürelerdir. Bu durumda çek hamili ibraz sürelerine itibar etmezse alacağını asıl borç ilişkisine dayanarak talep edebilecektir. Süresi içinde ibraz edilmeyen çek yazılı delil başlangıcı olur ve konu hakkında tanık dinletilebilir.
Eser sözleşmesine ve buna dayalı olarak bir tacir tarafından tacir olmayan kişi lehine düzenlenen ve zamanaşımına uğramış çekten dayanılarak girişilen takibe vaki itirazın iptali davasının ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve burada varılacak sonuca göre davayı görmek görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde mi, yoksa Asliye Ticaret Mahkemesinde mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Hemen belirtmek gerekir ki itirazın iptali davaları takip hukuku kaynaklı, icra takibine sıkı sıkıya bağlı ve alacağın varlığını maddi hukuk kuralları çerçevesinde belirlemeye yarayan kendine özgü davalardır. Dava ile takip arasındaki bu sıkı ilişki nedeniyle dava konusu, ancak takip talepnamesinde yazılı alacak dayanağı, tutar ve benzeri talepler olabilir ve kural olarak ispat vasıtaları da bu çerçevede değerlendirilir.
Takip talepnamesinde gösterilen borç kaynağına, iddia ve savunma içerikleri ile özellikle bononun zamanaşımına uğradığının sabit olmasına ve tarafların benimsemesine göre takip konusu alacağın bonoya dayanmayıp, satım sözleşmesine dayandığı tartışmasızdır.
Zamanaşımına uğramış /kambiyo senedi olma özelliğini kaybetmiş çekin medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı kambiyo bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmaktadır. Somut olay bakımından zamanaşımına uğramış çek ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki dava, poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732 nci maddesine dayalı bir istemi de içermemektedir.
Bu haliyle somut uyuşmazlık eser sözleşmesinde alacağın tahsili noktasındaki uyuşmazlığın çözümünde hakim kambiyo senetlerine ilişkin kuralları tartışmayacak, zamanaşımına uğradığı için çek vasfını kaybetmiş belgeyi taraflar arasındaki satım sözleşmesinin delili olarak değerlendirerek bir sonuca varacaktır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran çeke dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır. Davalının tacir olduğu sabit ise de dosyaya yansıyan bilgiler davacının 2. Sınıf tüccar olduğu ve bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Varılan sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde işin ticari nitelikte olmadığı, davanın da mutlak ya da nispi ticari dava sayılamayacağı anlaşıldığından davanın asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. (Bknz. Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/19-1241 E. 2016/1033 K. Sayılı,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17318 E.,2018/1926 K. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8698 E., 2016/9227 K. Sayılı ilamı bulunmaktadır. )
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince dava dosyanın re’sen mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*