Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1401 E. 2023/763 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; *** günü saat 21:00 sularında davalı adına kayıtlı olan ve yine davalının sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracı ile Kayseri ili *** Caddesi ile Dilsu Sokağın kesiştiği kavşakta kendisine hitap eden dur levhasına uymayarak müvekkili … adına kayıtlı ve onun sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda 38 … plakalı aracı kullanan davalının yüzde yüz kusurlu olduğunu ve müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin ticari taksi şoförlüğü yaptığını ve geçimini bu şekilde sağladığını, aracın … araç bakım ve onarım servisinde 30 günde tamir edildiğini, ticari taksi şoförlüğü yapan müvekkilinin günlük kazancının en az 1.500,00-TL – 2.000,00-TL arası olduğunu ve aracın yaklaşık bir ayı aşkın süre kullanamadığını, bundan dolayı müvekkilinin aracını kullanmaktan yoksun kaldığından kazanç kaybı oluştuğunu, ayrıca araçta 20.228,93-TL’lik hasar meydana geldiğini ve müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğinden bahisle fazlaya ilişkin dava, talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00-TL aracı kullanmaktan mahrum kalınan kar (kazanç kaybı) ve 10,00-TL araçta meydana gelen değer kaybı olmak üzere toplam 20,00-TL’nin kaza tarihi olan 25.08.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; söz konusu davanın ticari dava niteliğinde bir dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, eldeki davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkiline arabuluculuk görüşme tebligatı gelmediğini, arabuluculuk görüşmelerinin usule uygun yapılmadığını, davacının taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin %100 kusurlu olduğu hususunu kabul etmediklerini, olayda davacı tarafın tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı ve aracını kullanamamaktan kaynaklı oluşan zarar konusunda dava açma hakkını saklı tuttuklarını, davalının kendi kusuruna dayalı olarak dava açamayacağını, davacının aracının sanayide 30 günde tamir edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ticari taksinin davacının belirttiği şekilde 1.500-2.000-TL günlük gelir elde etmesinin mümkün olmadığını, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini, aksi halde arabuluculuk sürecinin usule aykırı yapılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde davacının olayda tam kusurlu olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybının ve aracı kullanamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybının tazminine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlığın araç değer kaybı ve kazanç kaybı isteminden kaynaklanması sebebiyle davanın TTK 4/1 maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacıya ait araç ticari taksi olsa da davacının tacir olduğu iddia edilmediğinden nisbi ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden de karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazanç kaybı ve araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin olduğu, TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı