Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/139 E. 2022/919 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- ***
2- ***

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ilgili ünitesi olan Doğal Gaz İşletme ve Piyasa İşlemleri Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Kayseri İşletme Müdürlüğü’nde “Personel Çalıştırılmasına Dayalı İdari ve Hizmet Binaları ile Çevre ve Genel Temizlik ve Düzenlemesi, Ziraat, Çay Ocağı, Bakım, Taşıma, Yabancı Otla Mücadele ve Misafirhane İşçilik Alımına Ait İş’e” dair ihalesini davalıların aldığını, ihale nedeniyle yapılan hizmet alım sözleşmesine ilişkin … ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli, *** ihale kayıt numaralı *** tarihli idari şartnamelerin diğer hususlarını düzenleyen 47. maddesinde; 47.6.”Yüklenici çalıştırdığı işçilerine karşı ilgili Kanun ve mevzuatları doğan herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle, ücret, fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve benzeri mali ve sosyal haklar ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalığı ve üçüncü şahıslara zarar verilmesi gibi sebeplerle veya yüklenicinin istihdam ettiği işçinin iş kazası sonucu vefat etmesi veya sakat kalması gibi. nedenlerle doğan yüklenici işçilerinin, varislerinin veya üçüncü kişilerin her çeşit alacak ve tazminatlarından yüklenici sorumludur. Bu konularda idareden tazminat veya alacak talep edilmesi halinde ödeme yüklenici tarafından derhal yapılacaktır. Aksi halde idarece ödenmediği kesin olarak tespit edilen bu miktarlar Yüklenicinin hak edişlerinden, bunun mümkün olmadığı durumlarda teminatlardan tahsil edilecektir.üklenici çalıştırdığı işçilerine karşı ilgili Kanun ve mevzuatları doğan herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle, ücret, fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve benzeri mali ve sosyal haklar ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalığı ve üçüncü şahıslara zarar verilmesi gibi sebeplerle veya yüklenicinin istihdam ettiği işçinin iş kazası sonucu vefat etmesi veya sakat kalması gibi. nedenlerle doğan yüklenici işçilerinin, varislerinin veya üçüncü kişilerin her çeşit alacak ve tazminatlarından yüklenici sorumludur. Bu konularda idareden tazminat veya alacak talep edilmesi halinde ödeme yüklenici tarafından derhal yapılacaktır. Aksi halde idarece ödenmediği kesin olarak tespit edilen bu miktarlar Yüklenicinin hak edişlerinden, bunun mümkün olmadığı durumlarda teminatlardan tahsil edilecektir.” 47.1. “Yüklenicinin çalıştırdığı işçilerine karşı ilgili Kanun ve mevzuattan doğan herhangi bir yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeniyle ücret, fazla mesai, kıdem ve jhbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve benzeri mali ve sosyal haklar ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalığı ve üçüncü şahıslara zarar verilmesi gibi sebeplerle idare aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılması halinde, davaların Mahkemelerce veya ilgili Birimlerce sonuçlandırılmasına kadar Yüklenicinin teminatlarının idarece tutulacağını, dava ve icra takiplerinin İdare aleyhine sonuçlanması halinde ve idarenin Yüklenici işçilerine veya üçüncü şahıslara herhangi bir ödeme yapmak durumunda kaldığı takdirde, yüklenici bu ödemeleri rücuen Kuruma derhal ödemekle yükümlüdür. Aksi halde, alacaklar yüklenicinin hak edişinden, yetmediği takdirde teminatından defaten kesilerek tahsil edilecektir.” hükmünün düzenlendiğini, yine aynı hususların ihalenin teknik şartnamesinin 5.5. maddesinde de düzenlendiğini, bu düzenlemeler ile müteselsil sorumlulukta iç ilişkilere dair 6098 sayılı TBK m.167’de öngörülen sorumluluk paylaşımına gerçekleştirildiğini, ihale konusu iş kapsamında oluşan işçilik alacaklarından münhasıran davalıların sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki akdi düzenlemelere karşın, davalı firma çalışanı ***’nın *** tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığını ve emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenmesi talebiyle davacıya başvuru yaptığını, dava dışı işçinin talebi doğrultusunda Genel Müdürlük oluru ile *** tarihinde toplam 59.959,36 TL kıdem tazminatının ödendiğini, ödenen işbu bedelden; sözleşme ve idari şartname kapsamında *** dönemi arasında … Pazarlama Ltd. Şti. bünyesinde çalıştığını, bu döneme isabet eden 36.008,57- TL’dan davalı … Pazarlama Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu, *** tarihleri arasında aynı işçinin diğer davalı … ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. bünyesinde çalıştığını, sözleşme ve idari şartname gereğince bu döneme ilişkin 15.691,74-TL kıdem tazminatından davalı … ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu belirterek, davalı … Tic. Paz. Ltd. Şti.’nden, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ödemesine karşılık kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğundan kaynaklı olarak 36.008,57-TL’nın, ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı … ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ödemesine karşılık kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğundan kaynaklı olarak 15,691,74-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıların Ticaret Sicil Memurluğu nezdindeki adreslerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş, davalıların yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadıkları ve duruşmalara katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından *** Müdürlüğü ile … Tic. Paz. Ltd. Şti. ve … ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. arasındaki imzalanan sözleşmelere ve ilgili firmalarla yapılan her türlü yazışma, işçiye ödenen miktarı gösterir belge ve dekontlarına, sair tüm ödeme belgelerine, dava konusuna ilişkin olarak taraflara ait her türlü defter, belge, kayıt ve yazışmalara, dava dilekçesi ekinde sunulan tüm sözleşme, belge ve yazışmalara ve bilirkişi deliline dayanılmıştır. Davalılar ise yasal süresi içinde delil bildirmemişlerdir.
Davacı taraf, dava dilekçesi ekinde bir kısım delillerini dava dosyasına sunmuştur.
Davalı şirketlere ayrı ayrı müzekkere yazılarak dava dışı işçi …’nın özlük dosya örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkerelerimiz davalı şirketlerin adreslerinden bilaikmal iade edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı işçi …’nın kıdem tazminatına esas şahsi dosyası istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
HMK’nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dosyanın re’sen seçilecek nitelikli hesap uzmanına tevdii ile taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve şartnameler ile ödemeler göz önünde bulundurularak, davacının davalılardan rücuen talep edebileceği bir rücuen alacağının olması halinde (asıl alacak, temerrüt tarihi) dava tarihindeki miktarının ne olduğu hususlarında tarafların iddia ve savunmaları ile davalının icra dosyasındaki itirazlarını karşılar mahiyette denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “dosyada yapılan incelemeler sonucunda yapılan hesaplamalara göre,
Hesaplanan Talep Edilen Hükmedilebilir
… Tic Ltd Şti 36.012,51-TL 36.008,57-TL 36.008,57-TL
Karaca Grup Ltd.Şti 15.689,20-TL 15.691,74-TL 15.691,74-TL
Toplam 51.701,71-TL 51.700,31-TL 51.700,31-TL” şeklinde hesap ve tespitlerde bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklı asıl işverenin alt işverenden rücuen alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dosya kapsamından, davacının davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı işçi …’ya davacı tarafından*** tarihinde 59.959,36-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ve yapılan bu ödemenin sözleşme hükümleri ile İş Kanunu’nun 2/6. maddesi 6098 sayılı TBK’nun 162 – 167. maddeleri uyarınca davalılardan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının davalılara rücu edilip edilemeyeceği, edilecek ise davalıların hangi miktarda sorumlu olduğuna ilişkindir.
Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından davanın TBK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
6098 sayılı TBK’nun müteselsil borçluluk başlıklı 162. maddesinde, “Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar.
Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.” hükmü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun iç ilişki başlıklı 167. maddesinde, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.
Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.
Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” hükmü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun alacaklıya halef olma başlıklı 168. maddesinde, “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” hükmü bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Asıl işveren ile alt işverenin işçileri arasında bir hukuki ilişki bulunmamasına rağmen, 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesiyle asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı kanundan veya iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur. Kanundan doğan bu müteselsil borç ilişkisinden dolayı dava dışı işçiye ödemede bulunmuş olan davacı idare, ödediği tutarı aralarındaki iç ilişkiye göre davalı alt işverenlere rücu edebilir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim yukarıda açıkça yazılan TBK’nun 167. maddesinde de müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise İş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Sözleşmelerinde hüküm bulunduğundan dolayı çalıştırılan işçilerin tazminat dahil tüm işçilik alacaklarından yüklenici davalı şirketler sorumludur.
Davacı şirket ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet alımına ait birden fazla çeşitli yıllara dair sözleşmelerde teknik şartnamenin de sözleşmenin eki olduğu belirtilmiş yine bu sözleşmelere ait teknik şartnamenin ikinci maddesinde kıdem tazminatının sözleşme kapsamında olduğu bildirilmiştir. Davalılar tarafından bu sözleşmelere ve teknik şartnamelere ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiştir. Yine teknik şartnamede, “İş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen hizmet personelinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli iznine ilişkin hakları ile kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülüklerinin yüklenici tarafından yerine getirileceği” düzenlenmiştir. Diğer taraftan 4857 sayılı Kanun’un 112. maddesinin 6. fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin *** sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile iptal edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde talep ettiği dava dışı işçiye ödediği toplam 59.959,36-TL kıdem tazminatı ödemesinden davalı … Tic. Paz. Ltd. Şti.’nden, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ödemesine karşılık kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğundan kaynaklı olarak 36.008,57-TL’nın, ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve davalı … ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ödemesine karşılık kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğundan kaynaklı olarak 15,691,74-TL’nın ödeme tarihi olan*** tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Söz konusu ilkeler ve çalışma sürelerine göre, her bir alacak kalemi yönünden davalı şirketlerin sorumlu olduğu miktarlar bilirkişiye hesaplatılmıştır. Bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “dosyada yapılan incelemeler sonucunda yapılan hesaplamalara göre, davacının dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatı nedeniyle davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin 36.008,57-TL’dan sorumlu olduğu ve davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin 15.691,74-TL’dan sorumlu olduğu” şeklinde hesap ve tespitlerde bulunulmuştur. Bilirkişinin raporunda yaptığı hesaplamalar; dosya kapsamına, sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun, denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunarak benimsenmiştir.
Davacının ödediği bedeli dava dışı …’ya ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren yukarıda belirtildiği üzere sorumlulukları oranında talep edebileceği anlaşıldığından faiz başlangıç tarihinin de ödeme tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre davanın kabulü ile 36.008,57-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine ve 15.691,74-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-36.008,57-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-15.691,74-TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 3.531,64-TL nisbi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan 882,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.648,72-TL karar ve ilam harcının, davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin 2.018,28-TL’lık kısmından sorumlu olması, davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise bakiye 630,44-TL’lık kısmından sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin 919,36-TL’lık kısmından sorumlu olması,davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise bakiye 400,36-TL’lık kısmından sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 882,92-TL peşin dava harcı, 22,00-TL e-tebligat gideri, 0,60-TL KEP masrafı, 455,00-TL tebligat masrafı 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.091,22-TL yargılama giderinden davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nin 1.456,50-TL’lık kısmından sorumlu olması, davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise bakiye 634,72-TL’lık kısmından sorumlu olması koşulu ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Pazarlama Personel Temizlik Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’nden ve 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … ve … Taşımacılık İnşaat Peysaj Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/11/2022

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır