Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1240 E. 2023/463 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1- ***
2- ***
3- ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatifler Kanunu’na Eklenen Geçici 11. Maddeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddeden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis kooperatiften ev aldığını, 1137 numaralı kooperatif üyeliği nedeniyle ferdileşme sonucu müvekkiline isabet eden tapu senedinin müvekkiline devredildiğini ve müvekkiline tahakkuk ettirilmiş tutarın ödendiğini, ancak müflis kooperatifin başkaca alacaklar oluşturmak sureti ile müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini ve müvekkili aleyhine takipler başlatıldığını, Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı (eski) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı (yeni) dosyasından yapılan itiraz nedeniyle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile itirazın iptal edildiğini bu mahkemeden verilen ilam ile takibin devam ettiğini, yine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyalarından ek yükümlülük getiren ve yeni bir alacak oluşturma niteliğine haiz alacak takibe konulduğunu ve halen derdest olduğunu, müflis kooperatifin sicilden terkin edilmediğini ancak iflas halinde olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası ile iflas dosyasının derdest olduğunu, işbu davanın 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kanun’un geçici 11. maddesine eklenen madde uyarınca açılmış olduğunu belirterek müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine, kooperatifin tapu devrinden sonra yaptığı borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespitine, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı (Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı (eski)) ,Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyalarından borçlu olunmadığının tespitine, 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca 1163 sayılı Kanun’a eklenen geçici 11. madde kapsamında kooperatif tarafından her ad altında olursa olsun yapılan borçlandırmalar yönünden müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; … tarihli ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesinde yer alan madde 2- 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklendiğini, “geçici madde 11-Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri İli’nde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır. a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, b) Terkin edilmemiş olması, c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması, şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.” şeklindeki düzenlemenin açıkça Anayasa’ya aykırılık içerdiğini ve bu düzenlemeye dayanan işbu davanın esası hakkında karar verilmeden önce somut norm denetimi yoluna başvurulması gerektiğini, müflis kooperatifin davacıdan talep etmiş olduğu genel giderlere katılım payında ve konut maliyetlerinin endekslenmiş bedellerinde bir hukuka aykırılık bulunmamakta olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek Anayasa’ya aykırılığı açıkça ortada olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. madde hükmü hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını, Anayasa Mahkemesi’nden başvuru hakkında karar gelene kadar başvurunun bekletici mesele yapılmasını, davacının talepleri hakkında öncelikle usulden reddine kararı verilmesini ,mahkeme aksi kanaatte olur ise davacının taleplerinin hukuka aykırı olması ve kanundaki şartların sağlanmaması nedeni ile davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça, kooperatif ana sözleşmesine, kooperatif kayıtlarına, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu karar defterine, tapu kayıtlarına, banka kayıtlarına, noter kayıtlarına, vergi kayıtlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça yapılan inşaatlara ait tüm yapı kullanım izni belge örneklerine, devam eden inşaatlara ait kayıtlara, kesin maliyet hesaplarına ve tapu kayıtlarına delil olarak dayanılmıştır.
Müflis kooperatife müzekkere yazılarak, davacının üyelik dosya örneğinin gönderilmesi, davacının peşin bedelli, sabit fiyatlı üye olup olmadığı sorularak böyle bir uygulama varsa buna ilişkin genel kurulu veya yönetim kurulu kararlarının, kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, davacının üyelik nedeniyle borç ve ödemelerini gösterir hesap dökümlerinin, davacının üyelikten istifasına, ihracına veya çıkarılmasına dair dilekçe, ihtar, yönetim kurulu ve genel kurul kararı varsa bunların örneğinin gönderilmesi, müflis kooperatifin ana sözleşmesi, genel kurul kararları, hazirun cetvellerinin, daha önce çıkarılan maliyet raporlarının, davacıya tahsis edilen daire ile maliyet raporunun gönderilmesi ve davacının daha önce tespit edilen maliyet bedelini ödeyip ödemediğinin bildirilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekmesi halinde kooperatifi kayıt ve defterlerinin bilirkişi incelemesine, hazır bulundurulacağı açık adresin ve bu adreste defter ve kayıtları bilirkişiye sunacak görevli kişinin adı soyadı ve telefon numarasının bildirilmesi istenilmiştir. Davalı kooperatif iflas idare memurlarınca verilen cevap dilekçesinde müzekkerede istenen hususlarda bilgi verilmiştir.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı kooperatifin tebliğe yarayışlı adresinin ne olduğunun sorulmuş ve tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin, tüm genel kurul toplantı tutanakları ile hazirun tutanaklarının tasdikli örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. 19/12/2022 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri İli, *** Mahallesi, ***Ada, 3 Parsel, 10. Kat 37 Bağımsız Bölüm numaralı bölümde bulunan taşınmazın davalı S.S. *** Konut Yapı Kooperatifi’nden itibaren tapu kayıt maliklerini gösterir tedavüllü tapu kayıt örnekleri istenilmiştir. *** tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Melikgazi Belediyesi’ne müzekkere yazılarak Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, ***Mahallesi,*** Ada, 3 Parsel, 10. Kat, 37 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın yapı kullanma belgesi olup olmadığı sorulmuştur. 30/12/2022 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin *** İflas sayılı dosyaya müzekkere yazılarak müflis S.S. *** Yapı Kooperatifi’nin iflasına ilişkin mahkeme karar örneği, iflasın hangi tarihte ilan edildiği, müflis şirketin defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine hazır edileceği açık adresinin, iflas idare memurlarının isim ve adresleri ile tek başına mı birlikte mi temsile yetkili oldukları hususunda gerekli bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. 20/12/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. madde kapsamında davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 1.000.000-TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Eldeki dava; … tarih ve *** sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Anayasa Mahkemesi’nin ***Karar sayılı ilamında; “*** sayılı Kooperatifler Kanunu’na*** sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının *** sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” şeklinde karar vermiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138. maddesinde; “Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331. Maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun *** tarihli ilamı)
Yukarıda belirtildiği gibi derdest davaların konusuz kalması değişik şekillerde vuku bulabilir. Bu durum taraflardan birinin işlem ve eylemi nedeniyle gerçekleşmişse dava tarihindeki haklılık durumunu belirlemek nispeten kolaydır. Ancak somut dosyada görüldüğü üzere kanun koyucunun bir tasarrufunun (kanun) anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından kanunun iptal edilmesi nedeniyle gerçekleşmişse her iki tarafa da kusur izafe edecek bir durum söz konusu olamayacağından Anayasa’nın 138. maddesinde belirtilen ana ilke ve TMK’nun 4. maddesinde yer alan “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir” hükmü gereğince hakimin her bir tarafın yaptığı yargılama giderini kendi üzerinde bırakması keza tarafların leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmetmesi hakkaniyete daha uygun düşecektir.
Öte yandan dava tarihindeki haklılık durumunun araştırılması bazen işin esasına yeniden girmeyi gerekli kıldığından, yargılamayı tekrar başa saracağı ve uzun süre derdest tutmak gibi arzu edilmeyen sonuçlar doğurur ki, bu durum HMK’nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde tarif edilen usul ekonomisi ilkesine de uygun düşmeyecektir.
Yasama organının çıkardığı Kanun’un Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle konusuz kalan davada yargılama giderlerinden sorumluluk ideal (tabi) hukuk açısından devlete ait ise de mer’i hukuk sistememizde bu yönde düzenleme bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarihli, 2022/126 Esas ve 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğinden, eldeki davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davanın reddi nedeniyle alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL’nın harçtan mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usuen anlatıldı. 05/06/2023

Katip ***
E-imzalıdır

Hakim ***
E-imzalıdır