Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1200 E. 2023/956 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında gerçekleşen ticari satım sebebiyle davalının müvekkilinden 8.804,64 Amerikan Doları tutarında mamul satın aldığını, davalı ile müvekkili arasında tek ticari alım satım ilişkisinin bu fatura olduğunu, başkaca fatura ve sair bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan alacağını alamadığını, kalan 4.775,00-USD alacağının tahsili için Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalının takibe haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir şekilde itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, yapılan itirazlarda takip dayanağı belgenin sunulmadığı gibi sebepler ileri sürülmüşse de belirtilen iddiaların haksız olduğunu belirterek, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, davalı vekili duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasına, arabuluculuk son tutanağına, faturaya, ticari defterler, kayıt ve belgelere ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı taraf yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak …Esas sayılı takip dosyasında takibin açıldığı tarihi gösteren sayman mutemet alındısı, takip talebi, ödeme emri, ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası, borçlunun borca itiraz dilekçesi, icra müdürlüğünün durdurma kararı, borçlu tarafından kısmi ödeme yapılmış olması halinde ödeme belgesi ve takip dayanağı olan belgenin bir örneğinin uyaptan gönderilmesi istenmiştir. Kayseri Genel İcra Dairesi’nce adı geçen icra takip dosyasının Uyap örneği gönderilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; a) Davacının bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğunun, b) işletme hesabına göre defter tutması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. ve ilgili diğer maddelerinde belirtilen esnaf işletme sınırı tutarının altında kalıp kalmadığının (esnaf işletme sınırı içinde olup olmadığının) sorulmasına, ilgili kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. 15/12/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; a) Davalının bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğunun, b) işletme hesabına göre defter tutması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. ve ilgili diğer maddelerinde belirtilen esnaf işletme sınırı tutarının altında kalıp kalmadığının (esnaf işletme sınırı içinde olup olmadığının) sorulmasına, ilgili kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. 14/12/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tarafların T.C. kimlik numaraları ve açık kimlik bilgileri belirtilerek Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak tarafların ticaret odasına kayıtlarının olup olmadığının varsa faaliyet alanlarının ve kayıt tarihleri sorulmuştur. 16/12/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı vekili 02/01/ 2023 tarihli dilekçesi ile davacının ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmiştir.
HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu olan 2022 yılına ait tüm ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri, ibrazı mümkün değilse bunun nedenlerinin açıklanarak ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye ibraz edileceği açık adresini ve bu adreste ticari defter ve kayıtları incelemeye sunacak kişinin adı, soyadı ve telefon numarasını bildirmesi için davalı tarafa 2’şer haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddeleri uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayılacaklarının, HMK’nun 94/2. maddesi gereğince ticari defter ve kayıt deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının, 7251 sayılı kanun ile değişik HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca taraflardan birinin ticari defterlerini ibraz etmemesi veya bilirkişi incelemesine hazır edileceği açık adresini bildirmemesi halinde karşı tarafın kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi ve onun halefi lehine delil olarak kabul edileceğinin davalıya çıkarılacak ihtaratlı davetiye ile ihtar edilmesine, işbu ara kararının yer aldığı ön inceleme tutanağının bir suretinin davalıya tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Davalıya 28/03/2023 tarihinde usulünce tebligat yapılmıştır. Davalı tarafça kesin süreye uyulmamıştır.
HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir muhasebeci-mali müşavir bilirkişiye tevdine, bilirkişiyeHMK’nun 268. maddesi gereği davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince tarafların (veya davacının) ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, takibe dayanak yapılan 25/04/2022 tarihli 8.804,64-USD tutarlı faturanın ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, icra takip dosyası, Ba formu, ticari defter kayıtları ve tüm delillere göre icra takip tarihi ve dava tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağı varsa asıl alacak miktarının kaç USD olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Görevlendirilen SMMM bilirkişi *** tarafından düzenlenen 07/08/2023 tarihli raporda özetle; “Davacı …’in İşletme esasına göre defter tuttuğu, defter tasdikinin zorunlu olmadığı, İşletme defterinin Gelir İdaresi Başkanlığı Defter Kayıt Sistemi üzerinden tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı, davacı …’in düzenlediği satış faturasını gelir sayfası 22. sırada 25/04/2022 tarihinde *** fatura numarası ile net 110.210,97-TL KDV dahil 130.048,94-TL tutarında işletme defterine kaydettiği, borç/alacak ilişkisinin işletme defteri esasına göre tutulan defterler ile tespitinin mümkün olmadığı, davacı …’in Ba/Bs beyannamesinden muaf olduğu, davalı …’ın *** bu beyannamesi ile davacı …’ten 1 adet ve net 110.210,97-TL tutarında alış yaptığını ifade edilen alış işlemini beyan ettiği, Türkiye Muhasebe Standartları gereği ticari defterlere kayıt yapılırken yabancı para cinsinden yapılan ticaretlerde yapılan işlemin Türk lirasına çevrilerek defterlere kaydının yapılması gerektiği, rapor istem konusunda USD cinsinden borç/alacak tespitinin istenmiş olduğu, işletme defteri kayıt sisleminde de Türk Lirası kaydın esas olduğu ve borç/alacak ilişkisinin işletme defteri esasına göre tutulan defterlere cari olarak kayıt detayı tutulmadığı için yukarıda ifade edilen tespitlerin yapıldığı sonucuna varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı bakiye alacağının tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Vergi dairelerinden ve ticaret odasından gelen yazı cevaplarına göre tarafların tacir olduğu anlaşılmakla eldeki davaya bakmaya mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konularının; takibe konu edilen nedenlerle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine vaki itirazlarının haklı olup olmadığı, bu itirazlarının iptalinin ve takibin devamının gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatının koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan ispat külfetiyle ilgili kurallar itirazın iptali davasında da geçerlidir. Taraflar iddia ve savunmalarını HMK’nda belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir. İtiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bu dava icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır ve takibe bağlılık alacağın hem miktarı hem de kaynağı yönünden mevcuttur.
HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine az yukarıda değinildiği üzere HMK’nun 222. maddesinin 3 . fıkrası “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü çerçevesinde davacının usulüne uygun tutmuş olduğu defterleri kendi lehine delil olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca davalının düzenlediği Ba formu içeriğinin davacının iddialarını teyit ettiği değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının iptali ile icra takibinin aynı koşullarda devamına karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu görülmekle, icra takip tarihi olan 28/10/2022 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası itibariyle belirlenen döviz efektif satış kuruna göre 1 USD = 18,649401 TL’den olmak üzere itirazın iptaline karar verilen 4.775,00-USD karşılığı olan 89.050,88-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmiştir. Davalının kötü niyet tazminatı istemi bulunmadığından bu konuda karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki İTİRAZININ İPTALİ ile 4.775,00-USD asıl alacak üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 4.775,00-USD asıl alacağın yasal faiz oranını geçmeme koşulu ile 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre kamu bankalarınca Amerikan Doları (USD) mevduatına uygulanan en yüksek orandaki yıllık temerrüt faizi işletilmesine,
3-İcra takip tarihi olan 28/10/2022 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası itibariyle belirlenen döviz efektif satış kuruna göre 1 USD = 18,649401-TL’den olmak üzere itirazın iptaline karar verilen 4.775,00-USD karşılığı olan 89.050,88-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 6.093,82-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.067,20-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 445,25-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.581,37-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 1.067,20-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.512,45-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 19,00-TL e-tebligat gideri, 229,00-TL tebligat gideri, 1,00-TL KEP gideri ve 1.500,00-TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.749,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabulü nedeniyle hesap ve taktir olunan 21.559,16-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır