Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1170 E. 2023/1014 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından başlatılan icra takibine konu senetlerde yer alan imzaların sahte olduğunu, müvekkili şirketin böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhinde başlatılan takibe konu senetlerdeki imzaların tümünün müvekkil şirketin tek yetkilisi olan … T.C. kimlik numaralı müteveffa …’a olmadığını, müvekkili şirket hakkında başlatılan takibe konu senetlerin sahte olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı görünen tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, bu hususlara ilişkin olarak itirazlarının Kayseri İcra Hukuk Mahkemesi’nce reddedildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu senetlerdeki yazılı miktarın %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesine, ilerde telafisi imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen dava konusu icra takibi ile ilgili olarak müvekkili hakkında başlatılan takibin ve takibe konu satış işlemlerinin teminatsız olarak, bu talepleri uygun görülmez ise; muris … adına … Mahallesi, 1285 Ada, 14 Parsel, … Ada, 107 Parsel ve Kaleardı Mahallesi, 1239 Ada, 19 Parselde kayıtlı bulunan gayrimenkuller veya Ziraat Bankası ….. Şubesi’nde bulunan … nolu hesaplardaki yaklaşık 4.000.000,00-TL civarındaki mevduatın teminat kabul edilerek dava sonuna kadar takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazlarında temel olarak borcun mevcut olmadığını, kambiyo evrakının ve imzanın sahte olduğunu iddia etmiş ise de; öncesinde davacı vekili tarafından takibin iptali ve imzaya itiraz için açılan davada, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamı ile ödeme emrini öğrenme tarihinin 20/11/2020 olarak tespitine ve süre aşımı nedeniyle imzaya itiraz davasının reddine karar verildiğini, kararın Kayseri Bölge Adliyesi 5. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı incelendiğinde görüleceği üzere hüküm kısmının 1. maddesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun sadece davacı vekilince belirtilen14/12/2020 tarihinde yapılan tensip ile takibin iplaline ilişkin davanın bu dosyadan ayrılmasına ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği ve bu davanın mahkemenin … Esas sırasına kaydedildiği ve daha sonrasında bu davanın tekrar mahkemenin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve 03/03/2021 tarihinde birleştirme kararının yazıldığı mahkemece bu şekilde dava ikiye ayrılmış olmasına rağmen karar da asıl ve birleşen dava yönünden karar verilmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun belirtilen sebepler ile sınırlı olmak kaydıyla kabulü doğrultusunda karar verildiğini, istinaf kararının 1. maddesinin gayet açık olup sadece usulü işlem eksiğine dayalı olduğunu, esasa ilişkin olmadığını, icra müdürlüğünün dosyasının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğunu, takibin iptaline ve imzaya yönelik itirazların ise 5 günlük itiraz süresinde yapılmasının gerektiğini, halbuki davacının imzaya itiraz davasını 03/12/2020 tarihinde ve 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra açıldığını, bu sebeple bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu kararın yerel mahkemenin deliller ile tespit etmiş olduğu tebliğ tarihi olan 20/11/2020 tarihini değiştirmeyeceği gibi takibin iptaline de sebep olmayacağını, imzaya itiraz davasının süresinde açılmadığını bu nedenle usulden reddinin gerektiğini, davacı şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresinin aynı zamanda … Gıd. Paz. Otom. Hayv. Temz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, …San. Tic. Ltd. Şti.’nin, adresi olduğu, şirket yetkilisinin … olduğunu, daha sonra … Gıd. Paz. Otom. Hayv. Temz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin hissesini …’e devrettiğini, yine aynı adreste … Gıd. Hayv. Temz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin bulunduğunu, bu şirketin ortaklarının Dağıstan Aygün ve dava konusu kambiyo evrakını müvekkiline cirolayan … olduğunu, müvekkili ile bu şirketler arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu … Su Paz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından muhtelif tarihlerde e-fatura ve sevk irsaliyesi tanzim edildiğini, davacı şirketle aynı adreste faaliyet gösteren şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, aynı adreste faaliyet gösteren bütün şirketlerin birlikte hareket etmek suretiyle müvekkilinin mağduriyetine sebep olduklarını, kıymetli evraktaki şahsi defilerin üçüncü kişi konumundaki müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, şahsi defilerin ileri sürülmesinin müvekkilinin zararına hareket etmiş olması, davacının itirazlarının sadece muhataplarını bağladığını, müvekkilinin 3. kişi durumunda olduğunu, müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu gösterir delil bulunmadığını, müvekkilinden kambiyo evrakının ne şekilde tedavüle çıktığı, taraflar arasında nasıl bir ilişkinin bulunduğunu bilmesinin beklenemeyeceğini, bu itirazın ancak ve ancak kambiyo evrakını tanzim edene karşı ileri sürülebildiğini, müvekkille bağlantısının olmadığının yapılan şikayetler ve soruşturmadan açıkça anlaşıldığını, müvekkilinin daha fazla mağdur edilememesi için haksız, hukuka, yasalara ve Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olarak açılan menfi tespit davasının usulden veya esastan reddine, davacının %20’den az olmayacak şekilde tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, 30/11/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine, … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. yetkilisini gösterir bilgi ve belgeler, Tokat Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’nün yolcu sorgulama bilgilerine, … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. yetkilisine ait imza sirkülerine, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma sayılı dosyasına, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı dava dosyasına, yemin ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …, … ve … Esas sayılı takip dosyaları ile bu dosyalar içindeki takip dayanağı kambiyo senetlerine, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma sayılı dosyasına, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma sayılı dosyasına, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı dava dosyasına, … Gıd. Paz. Otom. Hayv. Temz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, …San. Tic. Ltd. Şti.’nin ve … Gıd. Hayv. Temz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarına, … Su Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait fatura, sevk irsaliyesi, ticari defter ve kayıtlarına, davalı şirket tarafından verilen kambiyo evrakı resimlerine, yemin ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının akıbeti sorularak takip dosyasının tüm Uyap kayıt örnekleri celp edilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının akıbeti sorulmuş, tüm ifade tutanaklarından, imza hususunda bilirkişi raporu alınmış ise bilirkişi raporundan, KYOK kararı verilmiş ise karardan, dava açılmış ise iddianameden bir örneğin uyaptan gönderilmesinin ve dosyanın tevzii olduğu mahkeme bilgilerinin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosya akıbeti sorularak, soruşturma tamamlanıp dava açılmışsa mahkeme adı ve esas numarasının bildirilmesi, soruşturma tamamlanıp KYOK kararı verilmişse bu kararın kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş ve soruşturma dosyasının ve alınmışsa bilirkişi raporu, kriminal raporlar dahil tüm soruşturma evraklarının Uyap kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı dava dosyasının akıbeti sorulmuş, bu dosya üzerinden verilen karar kesinleşmişse dava dosyasının fiziken gönderilmesi, kesinleşmemiş ise dava ve cevap dilekçesi, duruşma tutanakları, alınmış ise bilirkişi raporu ve gerekçeli karardan bir örneğin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Karar sayılı dava dosyası akıbeti sorularak, bu dosyadan verilen karar kesinleşmiş ise dava dosyasının fiziken gönderilmesi, kesinleşmemiş ise Uyap kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; … Sıcak Pres Kapı Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin işlem dosyasından bir örneğin gönderilmesi ve şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişinin imza aslının bulunduğu belgenin gönderilmesi istenmiştir. 13/08/2021 ve 22/12/2021 tarihli yazılar ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat İl Seçim Kurulu’na, Tokat Belediye Başkanlığı’na, Tokat Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Tokat Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … T.C. kimlik numaralı …’ın imza asıllarının bulunduğu belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. Tokat Belediye Başkanlığı’nca 02/08/2021 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir. Tokat Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce 02/08/2021 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı İle Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … T.C. kimlik numaralı …’ın yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarının gönderilmesi istenmiştir, Aynı kişinin imza asıllarının bulunduğu belgelerin gönderilmesi istenmiş, bu müzekkeremize 02/08/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Tokat SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin ilk işveren mükellefiyet tesis tarihinden itibaren SGK’lı çalışanlarını gösteren belgelerin gönderilmesi istenmiş 04/01/2022 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı şirketin yetkilisi olduğu bildirilen … T.C. kimlik numaralı …’ın Uyap sisteminden nüfus aile kayıt tablosu örneği çıkarılarak dosyamıza eklenmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 30/10/2018, 30/11/2018 ve 30/12/2018 tarihli 250.000,00’er TL bedelli, alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Tic. A.Ş. olduğu yazan 3 adet senet aslının mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas, … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarının akıbeti sorularak bu 3 dosyanın Uyap kayıt örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya akıbeti sorulmuş ve bu dosyanın tüm Uyap kayıtlarının örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Tokat Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak … vergi nolu … Gıda Pazarlama Mobilya Otom. Hayvancılık Temizlik San. Tic. Ltd. Şti., … vergi nolu Öz Asya Otom. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … vergi nolu … Gıda Hayvancılık Otom. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin hangi tarihlerde kurulduğu, şirket ortakları ve şirket yetkililerinin kim olduğu, faaliyet konularının neler olduğu, kuruluşundan bu yana tüm kayıtlı adreslerinin ve en son güncel adresinin neresi olduğu, adres değiştirme işlemi yapıldıysa bunların bilgileri ile müzekkeremiz ile sorulan tüm hususlara dair kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı vekiline davacı şirketin 2016 ve 2017 yılına ait yönetim kurulu karar defterlerinin aslını mahkememize sunması için süre verilmiştir. Davacı vekili ara karar gereğini yerine getirmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan bir kısım belgeler dava dosyamıza sunulmuştur.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı’ndan resen seçilecek bir sahtecilik ve grafoloji uzmanı bilirkişinin görevlendirilmesine ve dava dosyası ile birlikte senet asıllarının bu bilirkişiye tevdine, HMK’nun 273. maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyamız arasına celbolunan tüm tatbiki imza ve yazı örnekleri ile dava konusu edilen 30/10/2018, 30/11/2018 ve 30/12/2018 vade tarihli üç ayrı senette keşideci … Sıcak Pres Kapı San. Tic. A.Ş.’nin yasal temsilcisi olan ve 15/01/2018 tarihinde vefat etmiş olan …’a atfedilen imzaların …’ın el ürünü olup olmadığı konusunda incelemenin teknik donanıma sahip laboratuvar ortamı kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle, incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya konu belgelerdeki imza ve yazıların tersim, seyir baskı derecesi, eğim doğrultusu gibi yönlerde taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta dava konusu üç adet senetteki imzaların atfedilen …’ın el ürünü olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, karşılaştırılan imzaların hangi nedenlerle aynı veya farklı kişinin el ürünü olduğunun fotoğraf ve diğer görüntü yöntemleriyle desteklenmiş hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Uzman Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli raporda özetle; “İncelemeye konu, alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. ve kefili … olan; 17/11/2017 tanzim ve 30/10/2018 vade tarihli “250.000 (İkiyüzellibin) TL.”, 17/11/2017 tanzim ve 30/11/2018 vade tarihli “250.000 (İkiyüzellibin) TL.” ve 17/11/2017 tanzim ve 30/12/2018 vade tarihli “250.000 (İkiyüzellibin) TL.” meblağlı senetlerin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasen …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kambiyo yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile mahkememiz heyeti yazılı yargılama usulüne göre yargılama tarafından yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının sahtelik iddiasına dayanarak icra takibinden sonra açtığı davada HMK’nun 209. maddesi uyarınca icra takibinin ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasını talep ettiği, sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davasının icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı, HMK’nun 209. maddesinin İİK’nun 72/3. maddesine göre özel hüküm taşımadığı, İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği değerlendirilmekle, davacının icra takibinin ve satış işlemlerinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine 27/07/2021 tarihli ara kararı ile karar verilmiştir.
Davacının icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir talep etmesi üzerine İİK’nun 72/3. maddesine göre menfi tespit talep eden takip borçlusu, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep edebileceği, icra dosyasının incelenmesinde 13/08/2021 tarihinde dosya hesabının 1.228.440,02-TL olarak hesaplandığı görülmekle, yaklaşık ispat koşullarının bulunduğu nedeniyle davacı tarafın icra veznesine giren paran alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davacı tarafça 1.228.440,02- TL’nin %20’si oranında teminatın mahkememiz veznesine yatırılması yahut bu tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulması halinde icra veznesine girecek paranın takip alacaklısına ödenmemesine, teminat yatırıldığında icra müdürlüğüne yazı yazılmasına 13/08/2021 tarihli ara kararı ile karar verilmiştir.
Davalının ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi üzerine, taraflar duruşmaya davet edilerek itirazlar duruşmada dinlenmiş ve davacı vekilinin İİK’nun 72/3. maddesinin ilk cümlesi gereğince, iş bu menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılmış olması sebebiyle icra takibinin durdurulmasını talep etmesi mümkün değil ise de davacının, İİK’nun 72/3. maddesinin 2. cümlesi gereğince gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, icra veznesindeki paranın alacaklısına ödenmemesine ilişkin olarak ihtiyati tedbir konulmasını, icra takibinden sonra açılan iş bu menfi tespit davasında talep etmesi yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde mümkün olup, mahkememizce yaklaşık ispatın bulunması nedeniyle icra veznesine giren/girecek paranın alacaklısına ödenmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararı kanuna uygun olduğu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine kara verilmiştir. Bu konuda 11/10/2021 tarihli gerekçeli ara kararı yazılarak kararın bir sureti itiraz eden davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda 13/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. ve kefili … olan; 17/11/2017 tanzim ve 30/10/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli, 17/11/2017 tanzim ve 30/11/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli ve ve 17/11/2017 tanzim ve 30/12/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli üç adet bonoya dayalı olarak davalı alacaklının davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığı görülmüştür. Mahkememizce yazı ve imza incelemeleri, grafoloji ve sahtecilik konularında uzman bilirkişiden takibe dayanak yapılan senetlerdeki davacıya atfen atılı imzaların davacı şirket yetkilisi …’ın el ürünü olup olmadığı konusunda açıklamalı rapor aldırılmıştır. Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli raporda özetle; “İncelemeye konu, alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. ve kefili … olan; 17/11/2017 tanzim ve 30/10/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL”, 17/11/2017 tanzim ve 30/11/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL” ve 17/11/2017 tanzim ve 30/12/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL” meblağlı senetlerin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasen davacı şirketin yetkilisi olan …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı” bildirilmiştir. Bu raporun yüksek mahkeme içtihatlarına uygun, teknik yönden yeterli, dosya kapsamıyla uyumlu, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Davalı vekili tarafından müvekkilinin takibe dayanak yapılan dava konusu kambiyo senetlerini iyiniyetli hamil sıfatı ile iktisap ettiği savunmaları bulunmaktadır. Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,”senedin zamanaşımına uğramış bulunması” ve benzeri defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. Dava konusu bonolardaki imzaların sahte olması mutlak def’i olduğundan, davalının dava konusu bonoların iyi niyetli hamili olduğuna ilişkin savunmalarına itibar edilmesi olanaklı değildir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, takibe konu bonolarda davacıya atfen atılı bulunan imzaların davacı şirket yetkilisi …’a ait olmadığı iddialarında bulunmuştur. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ve takibe dayanak yapılan senetlerdeki davacı şirkete atfen atılı bulunan imzaların davacı şirket yetkilisi …’ın el ürünü olmadığı,bonolardaki imzaların sahte olması mutlak def’i olduğundan, davalının dava konusu bonoların iyi niyetli hamili olduğuna ilişkin savunmalarına itibar edilemeyeceği, imzanın sahteliğine ilişkin def’inin senedin hükümsüzlüğüne yönelik olduğu, iyi niyetli olsa dahi her hamile karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olduğu, bu nedenle dava konusu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ve bu takibe dayanak senetler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı ve para cezası uygulanmasını talep etmiştir. İİK’nun 72/5. maddesinde “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davalı alacaklının takibe dayanak bonolara ciro yoluyla hamil olduğu, her ne kadar kötü niyet tazminat talep edilmiş ise de davalının senetleri iyi niyetli hamil olarak ciro silsilesi ile elde ettiği yönündeki savunmasının aksine kötü niyetli olduğuna dair dosyaya bilgi ve belge ibraz edilmediğinden bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Yine eldeki uyuşmazlıkta para cezası uygulanmasını gerektirici yasal koşulların bulunmaması nedeniyle davacının davalı hakkında para cezası uygulanması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 1-Davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ve bu takibe dayanak senetler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca icra takibinin davacı yönünden derhal durdurulması hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılmasına, 3-Koşulları bulunmadığından İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca davacının kötü niyet tazminatı isteminin ve para cezası uygulanması isteminin ayrı ayrı reddine…” dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 13/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli kararı taraf vekilleri yasal süresi içinde istinaf etmişlerdir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce yapılan istinaf incelemesi sonunda 02/11/2022 tarihli, … Karar sayılı karar ilamı “Somut olaydaki uyuşmazlığın, mahkemece aldırılan imza incelemesine ilişkin raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktasında toplandığı görülmektedir. Her ne kadar Mahkemece, Grafoloji Uzmanı Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli rapor dikkate alınarak dava ve takip konusu bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisine/ temsilcisine ait olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; imza incelemesinin teknik donanıma sahip, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle gerçekleştirilmiş olması ve bu hususta düzenlenen raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması gerekmektedir. … Hal böyle olunca davacı tarafın rapora itirazı olduğu da nazara alınarak, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilecek şekilde, tarafların, mahkemenin ve İstinaf denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi ya da bu konuda rapor düzenleyebilecek kurum ve kuruluşlar nezdinde bilirkişi heyetine gönderilmesi gerekmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde denetime ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmayan, imza incelemesi konusunda rapor düzenleyebilecek kurum ve kuruluşlardan alınmadığı anlaşılan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememizin 13/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin karar ilamı üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası ile 16/05/2022 tarihinde açılan kamu davası üzerine Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyası üzerinden devam eden dava akıbeti sorulmuş, dava dosyasının tüm uyap kayıt örnekleri istenilmiştir.
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak Tokat Adliye Emaneti’nin ***sırasında kayıtlı, … soruşturma sayılı dosyası ile ilgili olan 30/10/2018 vade tarihli alacaklısı … olan 250.000,00-TL bedelli senet, 30/11/2018 vade tarihli alacaklısı … olan 250.000,00-TL bedelli senet ve 30/12/2018 vade tarihli alacaklısı … olan 250.000,00-TL bedelli toplamda üç adet senet aslının mahkememiz tarafından imza incelemesi yaptırılıp sonrasında iade edilmek üzere ivedi olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Belirtilen senet asılları gönderilmiştir.
Senet asılları geldikten sonra, senet asılları ile tüm dava dosyası eklenmek suretiyle İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire Başkanlığı’na müzekkere yazılmıştır. Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında dosyamız arasına celp olunan tüm tatbiki imza ve yazı örnekleri ile daha önce aldırılan 09/05/2022 tarihli rapor ve dosya kapsamı incelenmek sureti ile; dava konusu edilen 30/10/2018, 30/11/2018 ve 30/12/2018 vade tarihli üç ayrı senette keşideci … Sıcak Pres Kapı San. Tic. A.Ş.’nin yasal temsilcisi olan ve 15/01/2018 tarihinde vefat etmiş olan …’a atfen atılı imzaların grofolojik ve grafometrik yöntemlerle incelenerek …’ın el ürünü olup olmadığı konusunda mahkememizce daha evvel aldırılan 09/05/2022 tarihli raporla da karşılaştırılıp bu raporda benimsenen veya benimsenmeyen yönlerin de tartışılması sureti ile hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor düzenlenmesi istenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şubesi’nce düzenlenen 29/08/2023 tarihli raporda özetle; “İnceleme konusu senetlerde … adına atılı “A Zayıf”/”A. Zayıf” şeklinde tersim edilmiş imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” belirtilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin karar ilamı üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca mahkememizce yapılan yargılama sonunda dava dosyası incelenmiştir.
Eldeki dava, davaya ve takibe konu çekten dolayı davacı şirketin davalıya karşı sorumluluğunun (borcunun) bulunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkin olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan senetlerdeki davacı şirkete atfen atılı imzaların davacı şirket temsilcisinin el ürünü olup olmadığı, bu senetler nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davalının zaman aşımı (hak düşürücü süre) itirazlarının haklı olup olmadığı, tarafların tazminat istemlerinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı konuları taraflar arasında çekişmelidir.
Uyuşmazlıkların çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavramlar ile yasal mevzuatın irdelenmesinde yarar bulunmaktadır.
Eldeki dava, sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2006, s. 302).
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK’nun 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır (Tanrıver, S.: Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Somut uyuşmazlıkta davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davacı şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin iptaline ve imzaya yönelik itirazların ise 5 günlük itiraz süresinde yapılmasının gerektiği, halbuki davacının imzaya itiraz davasını 03/12/2020 tarihinde ve 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra açıldığını, imzaya itiraz davasının süresinde açılmadığını belirterek bu nedenle usulden reddinin gerektiğini savunmuştur. İİK’nun 170. maddesi uyarınca icra mahkemesinde açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz davasının 5 günlük süre içinde açılması gerektiği doğrudur. Eldeki dava ise icra mahkemesinde İİK’nun 170. maddesi uyarınca açılan imzaya itiraz davası değil, İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Borçlu, icra takibinden sonra, yani kendisine yönelik icra takibi başladıktan sonra kural olarak en geç borç ödeninceye kadar geçecek olan süre içinde istediği zaman menfi tespit davasını açabilir. Yani olumsuz tespit davasının açılabilmesi için İcra ve İflas Kanunu’nda özel bir süre öngörülmemiştir. Menfi tespit davaları için kanunda öngörülmüş bir zaman aşımı süresi bulunmadığı ve dava konusu edilen icra takibinin dava tarihinde halen devam ettiği dikkate alındığında bu nedenle davalının hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazı yerinde değildir. Bu nedenle yapılan ön inceleme duruşmasında, davalının hak düşürücü süre itirazının ve zaman aşımı def’i nin reddine karar verilmiştir.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.322-323).
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz konusuna değinmek gerekirse, bu husus 2004 sayılı İİK’nun 170. maddesinde düzenlenmiş, bu maddenin üçüncü fıkrasında aynen; “İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.” düzenlemesine yer verilmiş olup, bu hükümle icra mahkemesince incelemenin aynı Kanun’un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacağı açıklanmıştır.
İİK’nun 68/a maddesinin 4. fıkrasında ise, “…imza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 447. maddesinin 2. fıkrası gereğince Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollamalar 6100 sayılı HMK’ya yapılmış sayılır. Bu hüküm uyarınca HMK’nın yürürlük tarihinden sonra icra mahkemesinde 6100 sayılı HMK’nın 208, 211 ve 217. maddelerine göre imza incelemesi yapılması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun;
“Yazı veya imza inkârı” başlıklı 208. maddesi;
“(1) Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır.
(2) Bir belgenin sahteliği iddia edildiğinde, belgenin mahkemeye verildiği tarih yazılıp mühürlenerek, saklanması için mahkemece gerekli tedbirler alınır.
(3) Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir.
(4) Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir”;
“Yazı veya imza inkârının sonucu” başlıklı 209. maddesi;
“(1) Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.
(2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz.
(3) Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”
“Sahtelik incelemesi” başlıklı 211. maddesi ise;
“(1) Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, aşağıdaki sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verilir:
a) Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir.
b) (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir”. şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun 211/a maddesine göre yapılan incelemeye rağmen hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamış ise 6100 sayılı HMK’nun 266. ve devamı maddelerine göre çözümü özel veya teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesine karar verilir. Aynı Kanun’un 211/b maddesine göre bilirkişi incelemesinden önce mevcutsa o tarafa ait karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar ilgili yerlerden getirilir. Bilirkişi o mahkemede elde edilen yazı ve imzalarla inceleme yapar. Bu husus maddenin gerekçesinde “…Bilirkişi incelemesinde, bu yazı ve imzalarla mahkemece elde edilen yazı ve imzalar esas alınır. Bilirkişi inceleme için gerekli görürse kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir…” şeklinde açıklanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı üzere takibe dayanak senetlerin sahteliğinin bilirkişi raporu ile ispatlanması gerekir.
İmza incelemesinde öncelikle senedin düzenleme tarihinden öncesine ilişkin borçluya ait olduğu muhakkak olan karşılaştırmaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişi tarafından mukayeseye esas alınmalıdır. Yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Nitekim bu ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2019 tarihli ve 2017/12-2692 Esas ve 2019/1003 Karar sayılı kararında da benimsenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 211. maddesinde yer alan ve imza incelemesi konusunda getirilen bu sıraya uyulması zorunludur. Buna göre hâkim imzayı inkâr eden tarafın isticvap edilmesine karar verdiği hâlde, bu davete icabet edilmemesi imzanın ikrar edilmiş sayılması sonucunu doğuracak ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç kalmayacaktır. Aynı şekilde inkâr edilen imza ile karşılaştırılan imzanın birbirine benzemediğinin ilk bakışta tespit edilebildiği hâllerde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur ( Pekcanıtez, H./ Özekes, M./ Akkan, M./ Korkmaz, H.T.:Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1795).
Diğer taraftan adli bilimler disiplininin bir dalı olan kriminalistiğin özel bir sahası olan adli grafoloji ve belge sahteciliği dalı, el yazısı ve imzaların grafolojik açıdan kişinin samimi yazı ve imzalarının karakteristik yazım özelliklerinin tespitini ve belirlenen karakteristiklerin, araştırılan (incelemeye konu olan) yazı ve imzalarda da var olup olmadığının incelenmesini içerir. Bilirkişi inceleme sonucunda senette borçluya atfen atılı bulunan imzanın borçluya ait olup olmadığına ilişkin bir kanaate ulaşır. Mahkemece bilirkişi raporu yeterli görülür ise bu rapora göre, yeterli görülmez ise ek rapor alarak veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırarak sonucuna göre karar verilir.
Tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. ve kefili … olan; 17/11/2017 tanzim ve 30/10/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli, 17/11/2017 tanzim ve 30/11/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli ve ve 17/11/2017 tanzim ve 30/12/2018 vade tarihli 250.000,00-TL bedelli üç adet bonoya dayalı olarak davalı alacaklının davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığı görülmüştür.
Mahkememizce yazı ve imza incelemeleri, grafoloji ve sahtecilik konularında uzman bilirkişiden takibe dayanak yapılan senetlerdeki davacıya atfen atılı imzaların davacı şirket yetkilisi …’ın el ürünü olup olmadığı konusunda açıklamalı rapor aldırılmıştır. Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli raporda özetle; “İncelemeye konu, alacaklısı …, borçlusu … Sıcak Pres Kapı San. Ve Tic. A.Ş. ve kefili … olan; 17/11/2017 tanzim ve 30/10/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL”, 17/11/2017 tanzim ve 30/11/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL” ve 17/11/2017 tanzim ve 30/12/2018 vade tarihli “250.000,00 (İkiyüzellibin) TL” meblağlı senetlerin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasen davacı şirketin yetkilisi olan …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı” bildirilmiştir. Yine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin karar ilamı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan 29/08/2023 tarihli raporda özetle; “İnceleme konusu senetlerde … adına atılı “A Zayıf”/”A. Zayıf” şeklinde tersim edilmiş imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” belirtilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şubesi’nce düzenlenen 29/08/2023 tarihli rapor, Grafoloji Uzmanı Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli raporu doğrulamaktadır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şubesi’nce düzenlenen 29/08/2023 tarihli rapor, yüksek mahkeme içtihatlarına uygun, teknik yönden yeterli, dosya kapsamıyla uyumlu, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili tarafından müvekkilinin takibe dayanak yapılan dava konusu kambiyo senetlerini iyiniyetli hamil sıfatı ile iktisap ettiği savunmaları bulunmaktadır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” ve benzeri defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. Dava konusu bonolardaki imzaların sahte olması mutlak def’i olduğundan, davalının dava konusu bonoların iyi niyetli hamili olduğuna ilişkin savunmalarına itibar edilmesi olanaklı değildir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, takibe konu bonolarda davacıya atfen atılı bulunan imzaların davacı şirket yetkilisi …’a ait olmadığı iddialarında bulunmuştur. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ve takibe dayanak yapılan senetlerdeki davacı şirkete atfen atılı bulunan imzaların davacı şirket yetkilisi …’ın el ürünü olmadığı, bonolardaki imzaların sahte olması mutlak def’i olduğundan, davalının dava konusu bonoların iyi niyetli hamili olduğuna ilişkin savunmalarına itibar edilemeyeceği, imzanın sahteliğine ilişkin def’inin senedin hükümsüzlüğüne yönelik olduğu, iyi niyetli olsa dahi her hamile karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olduğu, bu nedenle dava konusu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ve bu takibe dayanak senetler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı ve para cezası uygulanmasını talep etmiştir.
İİK’nun 72/5. maddesinde “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davalı alacaklının takibe dayanak bonolara ciro yoluyla hamil olduğu, her ne kadar kötüniyet tazminat talep edilmiş ise de davalının senetleri iyi niyetli hamil olarak ciro silsilesi ile elde ettiği yönündeki savunmasının aksine kötüniyetli olduğuna dair dosyaya delil ve belge ibraz edilmediğinden bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Yine eldeki uyuşmazlıkta para cezası uygulanmasını gerektirici yasal koşulların bulunmaması nedeniyle davacının davalı hakkında para cezası uygulanması isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ve bu takibe dayanak senetler nedeni ile davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca icra takibinin davacı yönünden derhal durdurulması hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılmasına,
3-Koşulları bulunmadığından İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca davacının kötüniyet tazminatı isteminin ve para cezası uygulanması isteminin ayrı ayrı reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 65.255,46-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan 16.313,87-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 48.941,59-TL ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ve 16.313,87-TL peşin harç olmak üzere toplam 16.373,17-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça karar ilamı öncesinde yapılan 19,00-TL tebligat gideri, 68,00-TL e-tebligat gideri, 2,40-TL KEP gideri, 16,60-TL posta gideri ve 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 906,00-TL yargılama gideri ile karar ilamı sonrasında yapılan 38,00-TL e-tebligat gideri, 1,00-TL KEP gideri, 3.925,05-TL Adli Tıp Kurumu dosya gönderme fatura bedeli, 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 150,00-TL istinaf masrafı olmak üzere toplam 4.334,75-TL ve genel toplamda 5.240,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına,
8-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde avansı yatıran tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 135.081,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Kararın kesinleşmesini müteakip imza incelemesi için celp edilen ve mahkememiz kasasında muhafaza edilen belge asıllarının ilgili kurum ve kuruluşlara iadesine,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır